burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Şu an tatildeyim. Birazdan denize de gireceğim. Kırgınlık yok ama tavrınıza kızgınlığım var.
Buradakiler izin vermeden bir yere gidemeyeceğinizi anlamıyorsunuz gibi...
Gördüğünüz gibi size hemen bir destan yazdırdım... :-) Kalp neredeyse, gönül orada olur.
Bu arada tüm kazanımlarına rağmen, kuantum fiziğinin bir ara fizik olduğunu, bazı olguları ve açıklamaları güncel bakış açısıyla yorumlamasından kaynaklı sorunları olduğunu düşünüyorum...
En büyük ithamınıza gelince, "EGD yok"... Evet şu anki fizik bilgimize göre yok...
Ama var olsaydı ya da bir gün var olduğunu tespit etme teknolojisi (Planck Ölçeklerinde mesafe ve frekans) evrenimizi ve maddeyi nasıl etkilerdi, hepsinin ön senaryosu hazır.
Kaldı ki, eğer evrenin enerji yoğunluğu ve genişlemesi yok ise EGD'de olamaz zaten. :-)
necmi-tufek7866
Sizin yüklediğiniz şiddette bir EGD yok demek istiyorum. Yoksa daha önce bu konuda hatırladığım kadarıyla biraz bahsetmiştik.
Evrenin genişleme şiddeti kara enerjinin değeri kadardır. Yani 10 üzeri eksi 120 sıfırlı bir rakamdır. Bu rakam sizin kuramınızı kaldıracak bir rakam değildir. O yüzden "yok" hükmündedir." Bence...
Kesinlikle kırgınlık küskünlük yok ama bezginlik var. Aslında belki farkında olmadan yaptığınız müdahaleler yüzünden bende de kızgınlık vardı. Artık önemi de kalmadı zaten.
Sizi hep bir dost olarak anmak isterim.
Tatilin keyfini çıkarın...
origin1690
Necmi Bey,
Bir hidrojen atomunu ele alırsak, foton saldığı zaman atomun etrafındaki elektron'un enerji seviyesinde değişim yaşanır, momentum'u azalır yada kuantum durumu değişir siz nasıl severseniz. Bu yaşanan değişim E=hf ile net bir şekilde hesaplanabilir ve çıkan sonuç atomu sistem olarak ele alırsak, sistemin toplam enerjisinden ''kütlesinden'' eksilir. Aksi taktirde korunum yasaları çiğnenmiş olur! Parçacıkların özdeş olmalarıyla da ilgisi yok konunun.
Ayrıca merak ettiğim spinlerin bu konuda ne fark yarattığı? Zira fotonlarda 2 paragrafta bahsettiğinize ek olarak hareket ettiği yönde dairesel simetrisi olan bir Spine sahip.
origin1690
Necmi Bey,
Bir hidrojen atomunu ele alırsak, foton saldığı zaman atomun etrafındaki elektron'un enerji seviyesinde değişim yaşanır, momentum'u azalır yada kuantum durumu değişir siz nasıl severseniz. Salınan fotonun enerjisi E=hf ile net bir şekilde hesaplanabilir ve çıkan sonuç atomu sistem olarak ele alırsak, sistemin toplam enerjisinden ''kütlesinden'' eksilir. Aksi taktirde korunum yasaları çiğnenmiş olur! Parçacıkların özdeş olmalarıyla da ilgisi yok konunun.
Ayrıca merak ettiğim spinlerin bu konuda ne fark yarattığı? Zira fotonlar, dediğiniz üzre madde haline gelmiş enerjinin sahip olduğu spin özelliğini taşıyor.
origin1690
Necmi Bey,
Hidrojen atomunu ele alırsak, foton saldığı zaman atomun etrafındaki elektron'un enerji seviyesinde değişim yaşanır, momentum'u azalır yada kuantum durumu değişir siz nasıl severseniz. Salınan fotonun enerjisi E=hf ile net bir şekilde hesaplanabilir ve çıkan sonuç atomu sistem olarak ele alırsak, sistemin toplam enerjisinden ''kütlesinden'' eksilmek zorunda. Aksi taktirde fotona hiç yoktan enerji yüklenmiş, korunum yasaları çiğnenmiş olur! Parçacıkların özdeş olmalarıyla da ilgisi yok konunun.
Ayrıca merak ettiğim spinlerin bu konuda ne fark yarattığı? Zira fotonlar dediğiniz üzre madde haline gelmiş enerjinin sahip olabileceği spin özelliğini zaten taşıyor.
origin1690
Necmi Bey,
Hidrojen atomunu ele alırsak, foton saldığı zaman çekirdeğin etrafındaki elektron'un enerji seviyesinde değişim yaşanır, momentum'u azalır yada kuantum durumu değişir siz nasıl severseniz. Salınan fotonun enerjisi E=hf ile net bir şekilde hesaplanabilir ve çıkan sonuç atomu sistem olarak ele alırsak, sistemin toplam enerjisinden ''kütlesinden'' eksilmek zorunda. Aksi taktirde fotona hiç yoktan enerji yüklenmiş, korunum yasaları çiğnenmiş olur! Parçacıkların özdeş olmalarıyla da ilgisi yok konunun.
Ayrıca merak ettiğim spinlerin bu konuda ne fark yarattığı? Zira fotonlar dediğiniz üzre madde haline gelmiş enerjinin sahip olabileceği spin özelliğini zaten taşıyor.
hic-kimseyle-tartismaz9132
Necmi Bey,
Sanal ortamın dosluk ve arkadaşlık kavramı, gerçek hayattaki gibi olmasa bile, bu tür ortamlarda görgü ve bilgiye sahip değerli kişilerin dostluğu ve arkadaşlığı değerli...
Ve gördüğünüz gibi sizden büyük iştahla bilgi ve yorum bekleyen bir çok aç zihin var.
Bunların arasında da, düşündüğüzden çok daha fazla dostunuz ve arkadaşınız var.
Çünkü iyi bir öğretmensiniz ve argümanlarınız da güçlü...
Onların tartışılabilir olması da, bilimsel açıdan değerli olduklarıni gösteriyor. (Karl Popper)
Yazdıklarınızın tümünü tamamen doğru olarak kabul ettiğimizde, bizler artık yazamayız. Fikir paylaşamayız. Burası kısır bir ortam olur. Abuk sabuk sorularla uğraşmak zorunda kalırdınız. Oysa saye(n-m)izde ortam kaliteli bilgilerle zenginleşiyor.
Elbette fizik konusunda sizinki kadar birikimim yok. Bu yüzden eleştirileriniz benim için değerli bir kaynak oluyor. Yaptığınız eleştiriler benim için aşılması gereken problemleri gösteriyor. Bazen kavramı geliştirmek için zamana ihtiyacım olabilir. (Tatilden söz ettiysem, bu gerçekten tatil konusu nedeniyledir, yoksa kırılma söz konusu değildir. Arada bir de buraya ara verip, olgunlaşan düşüncelerimi başka yerlerde sınıyorum...)
Bu yüzden eleştirmekten çekinmeyin ama ortaya koyduğunuz bilgi ile ikna olmamı ya da kabullenmemi beklemeyin.
Büyük ihtimalle sorunları kafamda, başka bir yere oturtmuş ve farklı şekilde ele almışımdır. Eleştirinizde yeni bir yapıtaşı sağlamıştır.
Çoğumuzun durumu bu... Kimse, kimsenin gerçeğini kabullenmiyor.
Sanal ortam, bize bu özgürlüğü sağlıyor. Çıkar yok, beklenti yok, salt merak ve ilgi ile ele alıyoruz. Kendi gerçekliğimizi ve cevaplarımızı arayıp, başkalarından ilham alıyoruz sadece.
Sizin süzülmüş ve kristalize olmuş bilgilerinizde, bizim-benim için çok iyi bir kaynak.
Konu fizik olunca, bu alan darlaşıyor, kurallar katılaşıyor.
Aynı gerçekliği, farklı açılardan ele almaktan başka seçeneğimiz kalmıyor.
Tabii araya gerçeklikleri saptıranlarda giriyor, bu tamamen ayrı bir sorun...
Not: Eğer dediğiniz gibi fiziğe yaklaşımımın olumsuz olduğunu ciddi olarak düşünüyorsanız, geri dönmek zorundasınız... Yolumu değiştirmeye niyetim yok. (!) Bu taze dimağları korumak için bile olsa zamanı gelince dönmelisiniz... :-) :-) :-)
hic-kimseyle-tartismaz9132
Necmi Bey,
Sanal ortamın dosluk ve arkadaşlık kavramı, gerçek hayattaki gibi olmasa bile, bu tür ortamlarda görgü ve bilgiye sahip değerli kişilerin dostluğu ve arkadaşlığı değerli...
Ve gördüğünüz gibi sizden büyük iştahla bilgi ve yorum bekleyen bir çok aç zihin var.
Bunların arasında da, düşündüğüzden çok daha fazla dostunuz ve arkadaşınız var.
Çünkü iyi bir öğretmensiniz ve argümanlarınız da güçlü...
Onların tartışılabilir olması da, bilimsel açıdan değerli olduklarıni gösteriyor.
Yazdıklarınızın tümünü tamamen doğru olarak kabul ettiğimizde, bizler artık yazamayız. Fikir paylaşamayız. Burası kısır bir ortam olur. Abuk sabuk sorularla uğraşmak zorunda kalırdınız. Oysa saye(n-m)izde ortam kaliteli bilgilerle zenginleşiyor.
Elbette fizik konusunda sizinki kadar birikimimiz yok. Bu yüzden eleştirileriniz bizim için değerli bir kaynak oluyor. Yaptığınız eleştirileriniz aşılması gereken problemleri gösteriyor.
Bu yüzden eleştirmekten çekinmeyin ama ortaya koyduğunuz bilgi ile ikna olmamızı ya da kabullenmemizi beklemeyin.
Büyük ihtimalle sorunları kafamizda, başka bir yere oturtmuş ve farklı şekilde ele almışızdır. Eleştirinizde yeni bir yapıtaşı sağlamıştır.
Çoğumuzun durumu bu... Kimse, kimsenin gerçeğini kabullenmiyor.
Sanal ortam, bize bu özgürlüğü sağlıyor. Çıkar yok, beklenti yok, salt merak ve ilgi ile ele alıyoruz. Kendi gerçekliğimizi ve cevaplarımızı arayıp, başkalarından ilham alıyoruz sadece.
Sizin süzülmüş ve kristalize olmuş bilgilerinizde, bizim için çok iyi bir kaynak.
Konu fizik olunca, bu alan darlaşıyor, kurallar katılaşıyor.
Aynı gerçekliği, farklı açılardan ele almaktan başka seçeneğimiz kalmıyor.
Tabii araya gerçeklikleri saptıranlarda giriyor, bu tamamen ayrı bir sorun...
Not: Bu taze dimağları korumak için bile olsa zamanı gelince dönmelisiniz... :-)
necmi-tufek7866
Orijin,
Hiç anlamadığınız bir sistemi bir köşesinden bakıp anladığınızı sanıyorsunuz.
Momentum iki türlüdür...Açısal momentum spindir ve hiç değişmez. Yörüngesel momentum ise aktarılabilir, değişebilir. Yani, bir hidrojen atomunun elektronu foton soğurduğu zaman yörüngesel momentumu değişir. Çünkü fotonun da bir momentum değeri vardır ve bu elektrona aktarılır. Sonra yine elektron bir foton salar ve tekrar eski konumuna döner. Bu durum atomun toplam kütlesini değiştirmez. Çünkü saniyede binlerce, milyonlarca kez etkileşmeler olmaktadır kuantum dünyasında. Ama hiç bir atom güneşin üzerinde bile olsa kendi dengesini bozabilecek şekilde enerji yüklenmez. Çevrede bol miktarda enerji varken neden (aç gözlü insan gibi) fazla enerji almazlar? Çünkü atomun yapısı ve dengesi belirli bir kütle-momentum-hız (Enerji) denklemi üzerine kuruludur. Elektron dengeyi bozacak bir fazla enerji almaz, alamaz. Eğer alabillirse zaten sizin dediğiniz gibi toplam kütle artmış gibi olur ama o zaman da atom artık başka bir şey olur veya parçalanır. Yani, tek bir aldı-verdi durumu sırasında her şeyi durdurup ölçüm yapamazsınız. Bu yüzden kuantum dünyasında her şey istatistik kuralları ve denklemleri ile hesaplanır.
Bilmem anladınız mı?
Neden görelilik kuramı yeterli olmadı da kuantum fiziği ortaya çıktı? Hiç bunu düşündünüz mü?
Yani, E=MC kare hesabı kuantum dünyasında işe yaramaz. Daha "Momentum" un ne olduğunu bile anlamayan insanlar bunun hesabını yapabileceklerini sanıyorlarsa hala eski çağlarda yani 100 yıl öncesinde kalmışlar demektir. (Sonsuzluklar ortaya çıkar. Üstesinden gelemezsiniz.)
Yani sonuç olarak; kuantum dünyasını düşünürken, kimyasal hesaplar yapamazsınız. (Yanılgınız burada sanırım)
Not: Fotonun spin özelliği farklıdır. Onun spini tekrar bir foton yaratan spin durumu değildir. Çünkü kütlesizdir. Kütle olmadığında spin foton yaratmaz. Yani uzayda bir şok dalgası oluşturmaz. Zaten tüm kütlesizlerin spinleri (1) dir. (Graviton hariç)
Size de veda etmiş olayım bu arada. Size ayrıca tavsiyem, eğer gerçek bir sistemi öğrenmek istiyorsanız bunu internetten bulduğunuz bilgilerle yapamazsınız. Kitap okuyacaksınız...
necmi-tufek7866
Erkan bey,
Sarf ettiğiniz güzel sözler için teşekkür ederim. Aslında benim amacım bu sitede bir kuantum fiziği öğrenme ortamı yaratmaktı. Ama bazı kişiler her şeyi baltalıyor, sırf kendi egoları zarar görmesin diye insanların yalan yanlış bilgilerle zaman öldürmelerini istiyorlar. Matematik bildiklerini sanıyorlar ama hikayesi olmayan bir denklemin sadece bir rakam ve işaretler kümesi olmaktan öteye gidemeyeceğini anlamıyorlar.
Neyse... Sizin logonuzu neden "Cahille tartışmaz" olarak değiştirdiğinizi unuttuğunuz gibi insanlar bazı durumlarda çok iyi analiz yapmadan birisine "haklısın" diyebiliyorlar.
Benim sorumluluğum sadece kendi mutluluğum ve yaşamım. Eğer bu arada faydalı bir şeyler yapabiliyorsam neden bunu esirgeyeyim? Ama bu beni üzecekse neden üzüleyim?
Size de sevgi ve saygılarımı sunarak veda etmiş oluyorum. Bu ülkede bazı şeylerin hiç değişmeyecek olması benim suçum değildir.
Hoşçakalın...
origin1690
Necmi Bey,
Sanırım yazımı daha okumadan cevap verdiniz yazan formül E=MC kare değil. Momentum'un aktarıldığını kabul ediyor ama saniyede binlerce, milyonlarca kez etkileşmeler oluyor diye sistemin toplam enerjisinin ''kütlesinin'' değişmediğini söylüyorsunuz anlamıyorum. Uygun şartlar sağlandığında elektron öyle bir enerji alır ki bırakın dengeyi çekirdeğin etrafından kopup plazma oluşturmasını, faz değiştirip artık lepton olmayacağı kadar yüklenebilir.
Bence okuduğunuz kitaplara geri dönüp bilgilerinizi en temelden itibaren tazelemelisiniz.
origin1690
Necmi Bey,
Sanırım yazımı daha okumadan cevap verdiniz yazan formül E=MC kare değil. Momentum'un aktarıldığını kabul ediyor ama saniyede binlerce, milyonlarca kez etkileşmeler oluyor diye sistemin toplam enerjisinin ''kütlesinin'' değişmediğini söylüyorsunuz anlamıyorum. Uygun şartlar sağlandığında elektron öyle bir enerji alır ki bırakın dengeyi çekirdeğin etrafından kopup plazma oluşturmasını, faz değiştirip artık lepton olmayacağı kadar yüklenebilir.
Bence okuduğunuz kitaplara geri dönüp bilgilerinizi en temelden itibaren tazelemelisiniz.
origin1690
Necmi Bey,
Sanırım yazımı daha okumadan cevap verdiniz yazan formül E=MC kare değil. Momentum'un aktarıldığını kabul ediyor ama saniyede binlerce, milyonlarca kez etkileşmeler oluyor diye sistemin toplam enerjisinin ''kütlesinin'' değişmediğini söylüyorsunuz anlamıyorum. Uygun şartlar sağlandığında elektron öyle bir enerji alır ki bırakın dengeyi çekirdeğin etrafından kopup plazma oluşturmasını, faz değiştirip artık lepton olmayacağı kadar yüklenebilir.
Bence okuduğunuz kitaplara geri dönüp bilgilerinizi enerji nedir momentum nedir gibi en temelden itibaren tazelemelisiniz.
origin1690
Necmi Bey,
Sanırım yazımı daha okumadan cevap verdiniz yazan formül E=MC kare veya herhangi görelilik denklemi değil. Momentum'un aktarıldığını kabul ediyor ama saniyede binlerce, milyonlarca kez etkileşmeler oluyor diyerek sistemin toplam enerjisinin ''kütlesinin'' değişmediğini söylüyorsunuz anlamıyorum. Sizin mantığınıza göre aynı cins atomlardan oluşmuş element yığını farklı sıcaklıklarda dahi bulunamaz.
Bence okuduğunuz kitaplara geri dönüp bilgilerinizi enerji nedir kütle nedir momentum nedir gibi en temelden itibaren tazelemelisiniz.
origin1690
Necmi Bey,
Sanırım yazımı daha okumadan cevap verdiniz yazan formül E=MC kare veya herhangi görelilik denklemi değil. Momentum'un aktarıldığını kabul ediyor ama saniyede binlerce, milyonlarca kez etkileşmeler oluyor diyerek sistemin toplam enerjisinin ''kütlesinin'' değişmediğini söylüyorsunuz anlamıyorum. Sizin mantığınıza göre aynı cins atomlardan oluşmuş 2 element yığını farklı sıcaklıklarda dahi bulunamaz.
Bence okuduğunuz kitaplara geri dönüp bilgilerinizi enerji nedir kütle nedir momentum nedir gibi en temelden itibaren tazelemelisiniz.
necmi-tufek7866
Origin,
Sanıyorum birbirimizi hiç anlamamışız. Siz benim neden bahsettiğimi bile anlamamışsınız. Zaten daha önce de sicim teorisi hakkında alakasız bir kişinin internetteki teorisini okuyup gereksiz tartışma yaratmıştınız. Hem Brian Greene adını hiç duymayacaksınız, hem de sicim teorisini anladığınızı sanıp burada bilmediğiniz bir boyut konusunu tartışacaksınız. Bu işler böyle yürümez...
Ben size 18 yıldır kuantum fiziği okuyorum diyorum, siz bana "git en temelden bilgilerini tazele" diyorsunuz. Bu nasıl yakışıksız ve düşük seviyeli bir davranıştır izah edebilir misiniz? Bir şeyler bilen insan bildiğini ayrıntılı bir şekilde ve konuya hakim olarak anlatır. Aynen benim yaptığım gibi. Sizin gibi insanlar da aynen sizin yaptığınız gibi seviyeyi düşürür.
Neyse, size teşekkür ederim. Buradaki bazı insanları kıramazdım belki ama sayenizde iyi bir bahanem daha oldu. Yani şu andan itibaren bilgisayarım kapalıdır. Ne yapalım? Tavsiyenize uyayım bari. Teşekkür ederim...
origin1690
Necmi Tüfek,
Neden bu kadar hararet yaptınız anlamıyorum uzun zaman önce okuduğum kitapları açıp hatırlamak bana keyif verir. Kaynak ''Sicim Teorisi Hakkında Küçük Bir Kitap'' olduğunu özellikle belirtmiştim ve alakasız dediğiniz kişi Steven S. Gubser muhtemelen adını daha önce duymadınız çünkü popüler olma uğuruna akademi kültüründen uzaklaşmamış birisi. Aklınızda kalan ''alakasız bir kişinin internetteki teorisi'' ? Umarım o kitapları buradaki yazıları okuduğunuz gibi okumuyorsunuz ki bana inandırıcı gelmiyor 18 yıl kuantum okumuş, en önemlisi sindirebilmiş birisi en azından mütevazi ve alçak gönüllü olur saldırgan ve inatçı değil.
İzah istediniz o yüzden yazıyorum. İlk yazıma dikkat ederseniz konuya bilim dışında bir şey konuşmak için katılmadım sonra sizinle siz gibi konuşmak zorunda kaldım ki anlaşalım.
Konuya dönersek sormak istediğim bir şey var umarım bir kaç farklı kişiden cevap gelir, 2 sistemimiz olsun, her sistem birer hidrojen atomundan oluşsun ikisi de 1 proton 1 elektron tek farkları sıcaklıkları, biri mutlak sıfıra yakın diğeri neredeyse plazma olmaya yakın sıcak tutuluyor. 2 atomda boşlukta birbirlerinden uzak ve sıfır temas kuantum dalgalanmaları dışında hiçbir şeye maruz kalmıyorlar.
1- Kütlelerini ölçebildiğimizi varsayarsak ayrı ayrı ne ölçeriz ?
2- Sıcaklıkların sabit tutulma işlemi sona erdiği zaman sıcak olan hidrojen atomunun hiç bir şeye temas etmediği ve fotonlardan başka hiçbir şey sistemden ayrılmadığı halde enerji ''kütle'' kaybettiğini gözlemlemez miyiz ?
origin1690
Necmi Tüfek,
Neden bu kadar hararet yaptınız anlamıyorum uzun zaman önce okuduğum kitapları açıp hatırlamak bana keyif verir. Kaynak ''Sicim Teorisi Hakkında Küçük Bir Kitap'' olduğunu özellikle belirtmiştim ve alakasız dediğiniz kişi Steven S. Gubser muhtemelen adını daha önce duymadınız çünkü popüler olma uğuruna akademi kültüründen uzaklaşmamış birisi. Aklınızda kalan ''alakasız bir kişinin internetteki teorisi'' ? Umarım o kitapları buradaki yazıları okuduğunuz gibi okumuyorsunuz ki bana inandırıcı gelmiyor 18 yıl kuantum okumuş, en önemlisi sindirebilmiş birisi en azından mütevazi ve alçak gönüllü olur saldırgan ve inatçı değil.
İzah istediniz o yüzden yazıyorum. İlk yazıma dikkat ederseniz konuya bilim dışında bir şey konuşmak için katılmadım sonra sizinle siz gibi konuşmak zorunda kaldım ki anlaşalım.
Konuya dönersek sormak istediğim bir şey var umarım bir kaç farklı kişiden cevap gelir, 2 sistemimiz olsun, her sistem birer hidrojen atomundan oluşsun ikisi de 1 proton 1 elektron tek farkları sıcaklıkları, biri mutlak sıfıra yakın diğeri neredeyse plazma olmaya yakın sıcak tutuluyor. 2 atomda boşlukta birbirlerinden uzak ve sıfır temas kuantum dalgalanmaları dışında hiçbir şeye maruz kalmıyorlar.
1- Kütlelerini ölçebildiğimizi varsayarsak ayrı ayrı ne ölçeriz ?
2- Sıcaklıkların sabit tutulma işlemi sona erdiği zaman sıcak olan hidrojen atomunun hiç bir şeye temas etmediği ve fotonlardan başka hiçbir şey sistemden ayrılmadığı halde soğuduğunu, enerji ''kütle'' kaybettiğini gözlemlemez miyiz ?
origin1690
Necmi Tüfek,
Kaynağın ''Sicim Teorisi Hakkında Küçük Bir Kitap'' isimli kitap olduğunu özellikle belirtmiştim ve alakasız dediğiniz kişi Steven S. Gubser popüler olma adına akademi kültüründen uzaklaşmadığı için duyulmamış olabilir. Aklınızda kalan ''alakasız bir kişinin internetteki teorisi'' ?? Umarım bahsettiğiniz kitapları buradaki yazıları okuduğunuz gibi okumuyorsunuz. Şahsi görüşüm 18 yıl kuantum okumuş, daha önemlisi sindirebilmiş birisi en azından mütevazi ve alçak gönüllü olmalı saldırgan ve inatçı değil.
Kitap konusu için neden bu kadar hararet yaptığınızı anlamıyorum. Uzun zaman önce okuduğum kitaplara geri dönüp her baktığımda farklı bir açı ve kaçırdığım bir iki şey yakalıyorum bu bana haz verir. İzahat istediniz o yüzden uzatıyorum. İlk yazıma dikkat ederseniz konuya bilim dışında bir şey konuşmak için katılmadım sonra sizinle siz gibi konuşmak zorunda kaldım ki anlaşalım.
Konuya dönersek aklımda küçük bir düşünce deneyi var umarım bir kaç farklı kişiden cevap gelir, 2 sistemimiz olsun, her sistem birer hidrojen atomundan oluşsun ikisi de 1 proton 1 elektron tek farkları sıcaklıkları, biri ortam sıcaklığında (mutlak sıfır civarı) diğeri neredeyse plazma olmaya yakın sıcak tutuluyor. 2 atomda boşlukta birbirlerinden uzak ve sıfır temas tamamen vakumda kuantum dalgalanmaları dışında hiçbir şeye maruz kalmıyorlar.
1- Sistemlerin kütlelerini ölçebildiğimizi varsayarsak ayrı ayrı ne ölçeriz ?
2- Sıcaklıkların sabit tutulma işlemi sona erdiği zaman sıcak olan hidrojen atomunun hiç bir şeye temas etmediği ve fotonlardan başka hiçbir şey sistemden ayrılmadığı halde soğuduğunu, enerji ''kütle'' kaybettiğini gözlemlemez miyiz ?
origin1690
Necmi Tüfek,
Kaynağın ''Sicim Teorisi Hakkında Küçük Bir Kitap'' isimli kitap olduğunu özellikle belirtmiştim ve alakasız dediğiniz kişi Steven S. Gubser popüler olma adına akademi kültüründen uzaklaşmadığı için duyulmamış olabilir. Aklınızda kalan ''alakasız bir kişinin internetteki teorisi'' ?? Umarım bahsettiğiniz kitapları buradaki yazıları okuduğunuz gibi okumuyorsunuz ki şahsen inandırıcı bulmuyorum, 18 yıl kuantum okumuş, daha önemlisi sindirebilmiş birisi en azından mütevazi ve alçak gönüllü olmalı saldırgan ve inatçı değil.
Kitap konusu için neden bu kadar hararet yaptığınızı anlamıyorum. Uzun zaman önce okuduğum kitaplara geri dönüp her baktığımda farklı bir açı ve kaçırdığım bir iki şey yakalıyorum bu bana haz verir. İzahat istediniz o yüzden uzatıyorum. İlk yazıma dikkat ederseniz konuya bilim dışında bir şey konuşmak için katılmadım sonra sizinle siz gibi konuşmak zorunda kaldım ki anlaşalım.
Konuya dönersek aklımda küçük bir düşünce deneyi var umarım bir kaç farklı kişiden cevap gelir, 2 sistemimiz olsun, her sistem birer hidrojen atomundan oluşsun ikisi de 1 proton 1 elektron tek farkları sıcaklıkları, biri ortam sıcaklığında (mutlak sıfır civarı) diğeri neredeyse plazma olmaya yakın sıcak tutuluyor. 2 atomda boşlukta birbirlerinden uzak ve sıfır temas tamamen vakumda kuantum dalgalanmaları dışında hiçbir şeye maruz kalmıyorlar.
1- Sistemlerin kütlelerini ölçebildiğimizi varsayarsak ayrı ayrı ne ölçeriz ?
2- Sıcaklıkların sabit tutulma işlemi sona erdiği zaman sıcak olan hidrojen atomunun hiç bir şeye temas etmediği ve fotonlardan başka hiçbir şey sistemden ayrılmadığı halde soğuduğunu, enerji ''kütle'' kaybettiğini gözlemlemez miyiz ?