burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Zaman’ın, kütlenin hareketi ile bağımlı bir durumu olamaz. Öyle olsa, hareketli cisimdeki zaman genleşmesi olurken, hareketsiz haldeki cisim için Zaman'ın olmaması lazım. Daha doğrusu entropinin olmaması lazım.
Zaman bize, “hareketleri kıyaslama” imkanı veriyor. İki hareketten hangisinin daha hızlı veya yavaş olduğunu, mekan içinde ise mesafeyle kıyasladığımızla ‘hız’ın ne olduğunu bize bu zaman kıyaslaması veriyor. Üçüncü göz, gözlemci olarak.
Oysa hareketli obje için Zaman çok daha farklı, kendi “Zaman Algısı” ile kıyaslıyor diğer ortamları.
Tüm bu ortamlarda zamanın farklı olabilmesi tek bir şey’e işaret ediyor. Tek bir Zaman var geçişlerini objeler durumlarına göre farklı algılıyor. Bu da Zaman’ı objeden bağımsız yapar.
Burada hemen atom ve atom altı parçacıkların hareketleri akla geliyor. Buna bağlanabilir. Bu durumda zamanın, mega değil, mikro ölçekte gerçekleşen bir olgu olduğunu kabul etmek gerekiyor. Ki öyle zaten.
Bir enerji paketçiğinin, en düşük enerji seviyesindeki kuantanın titreşimini baz alaraktan…
Işık hızına yakın gemide zaman genleşmesi gerçekleşmiyor. Işık hızına yakın giden geminin en temel birimlerinde (bence kuantum - enerji düzeyinde) zaman genleşmesi etkileri gerçekleşiyor. Bunların toplu sonucunu bizler gözlemliyoruz.
Zaman’ın, ışık hızında o nesne için iken durması…Ne demek? Geçiş aralıklarının genişlemesi sonucu nesnenin bir Zaman birimi aralığında kalması olarak algılıyorum. Zaman geçiş akışı yok ve bu durumda iken en temelde olan şeye bakıyorum.
Bir kuanta’nın titreşimine…
Kuantanın bir periodluk titreşimi 1 Planck zamanında oluyor. Eğer bu 1 Planck Zamanı genişlerse, kuanta ikinci bir titreşime geçmesi uzar.
Bu titreşim bu aralığında kalındığı sürece. Zaman akışı etkin olmaz. Yani bir süre algısı-tespiti oluşmaz.
Çünkü Zaman’ın türevi olan “süre”yi, Zaman akış miktarına göre saptıyoruz. Belirlenmiş miktarlara da Süre diyoruz.
Başı ve sonu belli olan bir aralık.
Şöyle bir dikkat ederseniz, dil alışkanlığı ile Zaman olarak tarif ettiğimiz şeylerin hemen hepsi, aslında süre’ye işaret etmektedir.
Alınan yol, yapılan titreşim sayısı, hareketin miktarı ve sarf edilen enerji miktarı. Vb. hep süre ile bağımlıdır. Hiç biri Zamanı temsil etmez.
Hız artıkça kıyaslanan şeyler bile aslında sürelerdir. Gözlemci kendi süre tespitine göre, Gemide geçen süreyi kıyaslar. Ya da tam tersi.
Oysa her iki ortam içinde de en temel değer olan 1 kuanta titreşimi, olağan şekildedir. İkisi de kendi ortamındaki bir Planck mesafesindeki titreşimi bir Planck zamanında greöekleşiyor görürler.
Buradan Zaman genleşmesinin de, Planck düzeyinde olduğu sonucunu çıkarıyorum.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Zaman’ın, kütlenin hareketi ile bağımlı bir durumu olamaz. Öyle olsa, hareketli cisimdeki zaman genleşmesi olurken, hareketsiz haldeki cisim için Zaman'ın olmaması lazım. Daha doğrusu entropinin olmaması lazım.
Zaman bize, “hareketleri kıyaslama” imkanı veriyor. İki hareketten hangisinin daha hızlı veya yavaş olduğunu, mekan içinde ise mesafeyle kıyasladığımızla ‘hız’ın ne olduğunu bize bu zaman kıyaslaması veriyor. Üçüncü göz, gözlemci olarak.
Oysa hareketli obje için Zaman çok daha farklı, kendi “Zaman Algısı” ile kıyaslıyor diğer ortamları.
Tüm bu ortamlarda zamanın farklı olabilmesi tek bir şey’e işaret ediyor. Tek bir Zaman var geçişlerini objeler durumlarına göre farklı algılıyor. Bu da Zaman’ı objeden bağımsız yapar.
Burada hemen atom ve atom altı parçacıkların hareketleri akla geliyor. Buna bağlanabilir. Bu durumda zamanın, mega değil, mikro ölçekte gerçekleşen bir olgu olduğunu kabul etmek gerekiyor. Ki öyle zaten.
Bir enerji paketçiğinin, en düşük enerji seviyesindeki kuantanın titreşimini baz alaraktan…
Işık hızına yakın gemide zaman genleşmesi gerçekleşmiyor. Işık hızına yakın giden geminin en temel birimlerinde (bence kuantum - enerji düzeyinde) zaman genleşmesi etkileri gerçekleşiyor. Bunların toplu sonucunu bizler gözlemliyoruz.
Zaman’ın, ışık hızında o nesne için iken durması…Ne demek? Geçiş aralıklarının genişlemesi sonucu nesnenin bir Zaman birimi aralığında kalması olarak algılıyorum. Zaman geçiş akışı yok ve bu durumda iken en temelde olan şeye bakıyorum.
Bir kuanta’nın titreşimine…
Kuantanın bir periodluk titreşimi 1 Planck zamanında oluyor. Eğer bu 1 Planck Zamanı genişlerse, kuanta ikinci bir titreşime geçmesi uzar.
Bu titreşim bu aralığında kalındığı sürece. Zaman akışı etkin olmaz. Yani bir süre algısı-tespiti oluşmaz.
Çünkü Zaman’ın türevi olan “süre”yi, Zaman akış miktarına göre saptıyoruz. Belirlenmiş miktarlara da Süre diyoruz.
Başı ve sonu belli olan bir aralık.
Şöyle bir dikkat ederseniz, dil alışkanlığı ile Zaman olarak tarif ettiğimiz şeylerin hemen hepsi, aslında süre’ye işaret etmektedir.
Alınan yol, yapılan titreşim sayısı, hareketin miktarı ve sarf edilen enerji miktarı. Vb. hep süre ile bağımlıdır. Hiç biri Zamanı temsil etmez.
Hız artıkça kıyaslanan şeyler bile aslında sürelerdir. Gözlemci kendi süre tespitine göre, Gemide geçen süreyi kıyaslar. Ya da tam tersi.
Oysa her iki ortam içinde de en temel değer olan 1 kuanta titreşimi, olağan şekildedir. İkisi de kendi ortamındaki bir Planck mesafesindeki titreşimi bir Planck zamanında gerçekleşiyor görürler.
Buradan Zaman genleşmesinin de, Planck düzeyinde olduğu sonucunu çıkarıyorum.
morgan4658
Oncelikle beyin firtinasini biz 3 kisi icin yapan fizikist aileine tesekkur etmek istiyorum.
Su planck mesafesini bir kurcalayalim.
Baska baslik aciyorum ki karismasin konular.
Uyar mi size ?
yunus-ilik5290
Tüm alan hareketlerinin yavaşlamasında plank mesafeside dahil hocam. Tüm alan hareketleri, sadece kütleler anlamında deyil. Kütleyi oluşturan tüm iç alanlarda dahil. Kütleli bir yapı durmuş olsa bile atom ve atomaltı iç alan hareketleri devam ediyor. Zaman çokluğun etkileşiminde oluyor. Zamanda deyil uzayda hareket ediyoruz. Uzaysal bir ileriye akış yok gözüküyor.
Evreni hareketli enerji alanı görürsek zaman farkı diye bişey yok. Sadece alandaki hızlanma ve yavaşlanmalardan oluşan bir durum var.
Enerji alanı olarak evrende (maddede enerji yani) ışık dahil hiçbirşey farklı yoğunluklardaki ortamlarda sabit hızla hareket edemez gözüküyor.
Sezyum atomunun titreşimleride farklı ortamlardan etkilenir. Bunun için bizi yanıltır. Hernekadar sıcaklık sabit tutulsada bu yeterli deyildir bence. Titreşime göre ayarlı bir sistemde, gps hata verecektir.
yunus-ilik5290
''Karmaşık olanı ise süper soğutulan objelerde "Zaman'ın durumunda" ...Bu objelerin iç ortamında Zaman geçişi genişlerken, dıştan gelen bir etkinin aktarılma hızı ise artıyor. Aslında bütün cevap da burada sanırım''
Süper soğukta kendi iç etkileşimi enerjisi düştüğünden hareketlilik seyrelirken çünkü fotonik hareketlilik azalmalı. ve mutlak sıfıra inilmeme nedenide protonlarla elektronlar arasındaki fotonik elektromanyetik alanın durması olurdu. bu durumda iç ortam yavaşlarken, dıştan bir etkiye direncinin azalması olarak düşünülebilirmi?
iç hareketlilik yapılan etkinin hızını etkiliyor. Ayrıca süper soğukta büzüşmeyle yapının hacmide küçülür.
İşte evrensel bir ileriye akış deyil zaman, alandaki hareketi ölçtüğümüzden sürekli değişken oluyor.
yunus-ilik5290
Mutlak sıfıra yakın bir soğuklukta elektronlar yoğun bir nehir gibi bütünleşik hareket ediyor. pauli dışlama ne oluyor acaba.
yunus-ilik5290
Bose-einstein yoğuşmasında atomlar yoğunlaşmış tek dalga gibi davranıyor. İç hareketlilik azaldığından zaman yavaşlıyor olabilir ve yoğun az hareketli ortam direncin düşmesiyle dışardan verilen etkinin hızla ilerlemesine neden oluyor olabilirmi?
Soğuk, düşük enerjide elektronlar çekirdeğe yaklaşıp tek bir elektron nehri, dalgası gibi davranıyorlar.
yunus-ilik5290
Şöyle bir benzetmede uyarmı? Esintili olmayan soğuk dingin havada ses hızlı yayılır. Sıcakta daha yavaş yayılır. Hem hava seyrelir sıcakta ancak nem aynı olmak koşuluyla..
sıcakta hem hava seyrelir hemde çok hareketlilik azda olsa titreşim yönüne direnç oluşturur gibi duruyor
Atomlarda benzer bir durum, soğuyunca hacmi küçülür ve iç hareketlilik enerji düşüklüğünden azalır ve dış etkiye dirençte azaşmış olur.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
"Zaman çokluğun etkileşiminde oluyor. Zamanda deyil uzayda hareket ediyoruz. Uzaysal bir ileriye akış yok gözüküyor."
Bu kısmı tasdikleyen bir başka bakış açısı sunayım: Zaman ile etkileşim en yüksek düzeyde, temel olanla gerçekleşiyor.
Sadece Zaman değil bildiğimiz fizikle ilgili tüm olaylar ve olgular, temel düzeydeki etkileşim ile gerçekleşiyor. Sadece sistemler büyüyüp makrolaştıkça, sonuçlar sistemlerin oluşum yapılarına ve duruma göre değişiyor.
Evren hareketli daha doğrusu süperakışkan bir yapıda gibi gözüküyor.
Bu akışkanlığı, hareketliliği ise, bence, Zaman'ın bu hareketi sağlıyor.
Bir bakıma dalgalı denizin akışkanlığı gibi.
Bu hareketlilik, bence, entropi sırasında açığa çıkan enerjinin en hızlı şekilde dağılıp, homojenleşmesi içinde mümkün ortamı sağlıyor.
İkinci olarak, Sabit bir obje için Uzay da hareket yok iken Zaman da hareket var. Ama bu hareket göreceli bir hareket. Yani aslında durmayan ve yoluna devam eden şey; Zaman (dalgaları).
Hareket durumunda ise Uzay'da hareket olur iken, Zaman ile olan etkileşim yapısı da değişiyor. Ama bunun nedeni hareketin kendisi değil, hareket için sisteme yüklenen ekstra enerji...
Basit bir mantıkla, durgun durumdaki sisteme enerji yüklemezseniz-kuuvet aktarmazsınız hareket etmez.
Aynı mantıkla, hareketli bir objeden bu ekstra enerjiyi almazsanız, hareketi durmaz.
Özellikle momentum dağılımı ve paylaşımı, aktarımı buna en iyi örnek.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Fizikist ailesinin daha büyük olduğunu biliyorum ama bugünlerde çoğunluk Covid ortamı ve sonuçları yüzünden enflasyonist bir depresyon havasında.
Yazmak zor hatta sıkıcı geliyor olabilir. Planck konusu için ayrı bir başlık bence de isabetli,
Katılacağım.
yunus-ilik5290
Hocam enerjide hareket veya hareketli bir durum sonuç olarak. Tüm herşey , vakum dahil hareketli, Hareket derken maddeyi oluşturan ve tüm alan enerjisi demek istiyorum. Yani sadece büyük cisimler deyil.
yunus-ilik5290
Hocam zaman dalgalarıda sonuçta hareket deyilmiki?
Tüm hareketler varken zaman dalgası kısıtlama olmazmı?
Evrenin ulaşmadığı uzay alanında enerji varsa dediğin gibi zamanda vardır.
yunus-ilik5290
Hareket derken tüm sistemi etkileyen ve ilgilendiren, tüm enerjiden oluşan herşey hareketli.
Nasılki soğuk havada bitkilerin metabolizması yavaşlar, hareketliliği büyümesi yavaşlar.
Atomların metabolizmasıda enerji etkileşimi ve dolayısıyla hareket. Düşük enerjide hareketler yavaşlıyor. Ve atom foton salınımıda seyrelmiş oluyor durumu
yunus-ilik5290
Yani hareket enerji demek. Zamana esasen enerji ve hareket edebileceği alan meden oluyor.
Hareketler evrende ileriye doğru olmuyor. her yöne doğru. Evrende ileriye akan zaman pek uymuyor. Uzay içinde ileriye akan bişey olmazdı. İçindeki enerji hareketliliği olurdu.
Aklımda hep şu var. Sanırım seninde. Uzay bi varlıksa tamamen hareketsizse uzayın varlığı zaman gerektirmezmi? Nerde hangi zamanda vardır gibi. Bunu çok düşünüyorum.
yunus-ilik5290
Evren tıpki atomlar gibi farklı yoğunluklardan oluşuyor. Kuantum köpük alanıda kendinde bir yoğunluk. Bu farklı yoğunluklar parçacıklar içinde geçerli
Kuantum köpük, veya mikro enerjiler çok hızlı. cisimlerse yavaş. Ve farklı yoğunluklardaki alanlar.
İşte zaman farklı ortam ve hız farklılıklarının evrendeki hareketlerinden oluşuyor. Buna tüm alan ve enerjiler dahil
Evren anlayamadığımız daha temel bir düzeyde belki dalgasal olarak çok hızlı etkileşiyordur. Sonuç değişmiyor evrende ileriye doğru akan bir zaman gözükmüyor. Öyle görünüyor.
yunus-ilik5290
Öyle düşünüyorum. Tabii düşünce yeni şeylerle değişir. Sonuçta bildiğim , Anladığımla, Bilincimle düşünüyorum.
yunus-ilik5290
Demek istediğim birazda şu aslında.
Hiper uzay varsa bile temelde bir zaman olmadığını, Evrendede aslında Tüm alan, enerji hareketlerinin birbirine göre ortamdaki hızlarını kıyaslamış olduğumuzu.
kuantum köpükte çok daha hızlı bir durum varsa oda ileriye bir zaman akışı olmadığını.
yunus-ilik5290
Mesela sezyum atomu titreşimi, ışık salınımı veya ışık hızı
iyide sezyum atomu her ortamda aynı titreşemezki,
yunus-ilik5290
Mesela kıyaslamayı sezyum atomu titreşimi, foton salımı
İyide sezyum atomu her ortamda aynı davranıp, Aynı salınım yapamazki. Aşırı soğuk veya sıcak veya kütleli yoğun kuvvet alanları mesela
yunus-ilik5290
Çok uzattım konuyu, merak işte