morgan4658
Belki de "yokolmamasi" icin bir minimum enerjiye sahip olmasi, ve kisacasi dalganin sonsuza uzamamasi gerekir.
ancak sanirim bunun da cevabini bulabiliriz. Evren duz kabul edilir, ama hesaplar neredeyse duz diyor. yani cok dusuk bir egim soz konusu.Buradan hareket edersek, foton uzay zaman cizgilerini izliyorsa, dalga boyunun sonsuz olmasi bile, 3 boyutta bir dogruya denk gelmiyor. bu da onun uzayin sahip oldugu kucucuk bir kavisle kalmasini sagliyor.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Çok ilginç ve kayda değer (faydalanabileceğim) bir yaklaşım. Bu şekilde hiç düşünmedim. (Kafa yoracağım.)
morgan4658
Acikcasi simdi aklima geldi, sanirim , benim acimdan, gercekten beyin firtinasi nedir hissetmis oldum.
maxwell4493
82 cevaqla bildiğim kadarıyla fizikistin en büyük beyin fırtınası
morgan4658
Sanirim rekor burada, en azindan beyin firtinasina katildigimdan beri gordugum en uzun konu,ama beyin firtinasi var mi icinde derseniz ? bilmem https://www.fizikist.com/beyin-firtinasi/39902/
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
@ morgan
"Evren duz kabul edilir, ama hesaplar neredeyse duz diyor. yani cok dusuk bir egim soz konusu.Buradan hareket edersek, foton uzay zaman cizgilerini izliyorsa, dalga boyunun sonsuz olmasi bile, 3 boyutta bir dogruya denk gelmiyor."
Varsayımım da Zaman, evrenin genişleme cephelerindeki basınç ortalamasında, evrene geri yansıtılan dalgalar. Bir bakıma hala genişleyen büyük patlama etkisinin eko dalgaları. (Çünkü evren içi enerji yoğunluğu ile dışı arasında bir basınç farkı olmalı, yoksa nasıl genişleyecek?)
Uzay dokusunu dalgalandırarak kaynaştığı için, yeni genişlemiş bölgeleri uzay-zaman dokusuna çeviriyor.
Dalgasal Zaman "dıştan içe" doğru yayıldığı için, "ilerledikçe toplanan" bir yapısı var. Yani konkav yapıda olmak zorunda.
Uzay'ın düz gibi olmasına rağmen, Uzay-Zaman'ın hafif eğimli olmasını buna bağlıyorum.
(Ayrıca evreni süper akışkana çevridiğini ve temel kuvvetlerin oluşumuna da etki ettiğini iddia ediyorum ama...)
Siz bu cümleyi yazdığınızda, aklıma ilk gelen bu oldu. Aralarında bir bağlantı kurmaya çalışacağım ki o zaman sizin fikrinizden de faydalanmış olacağım. :-)
morgan4658
Ben de gururlandim simdi :)
Bu arada evrenin ici ve disi , basincin olmasinin nedenini de irdeleyelim ki yeni kitabinizda dipnot olarak yer alayim ( cumlenin son kismi saka, ilk kismi ciddi idi )
ribozom8468
belki bir yerden sonra sonsuz uzunlukta ki bu mavi işiğin azalan enerjisi artiyordur.tekrar ayni yolu izleyerek(geçtiği çeşitli dalga boyları gecerek) maviye geliyordur belki.yok olmaz.bu tanrının enerjisi ise zaten yok olmamali.yani bunu naSıl formizile edebiliriz.orasını bilmiyorum.yani nasıl geri enerjik,titreşimli olacak uzayıp dururken.yazılanlari yanliş anlamadiysam
ribozom8468
belki de uzadikça enerjisi artiyordur.ama biz neden azaliyor olarak görüyoruz.şüpheci olmak iydir
ribozom8468
tabi bu konularda, yoksa ki tanrinin varliğindan şüphe olmaz xD
ribozom8468
bir ipi,lastiği çeksek iyce enerji kazanirken fotonda niye tersi olsun ki
ribozom8468
güçler dengesi vardır belki.bb ile güçler ayrilmiş sonuçta bir yerde güçler birliği kuvveti olmali.mantiken
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
@ribozom, inançlı bir insan olduğumu düşünüyorum. Kendimce gereğini de yapmaya çalışıyorum. ama bilimle ilgili konularda, çözümü Hakk'ın iradesinde bırakılmasını doğru bulmuyorum. Bu bir kestirip atmadır. Üstelik O'nun ilk emrine (Oku!) pek uymuyor. Bence O, temel kuralları koymuş ve Ol! demiş. gerisi ise bize kalıyor.
Bizim yapmamız gereken şey, o kuralları anlamak için evreni okumak. O kuralları anlamanın yollarından biri de bilim.
Bilim hiç bir soruyu kesitip atmıyor. Evet, insanların yetersizliklerinden (düşünce olabilir, imkan olabilir, bilgi birikimi olabilir) kestirip attığımız ve doğru gibiymiş kabul ettiğimiz varsayımlar var.
Ama onlar bile zaman'ı geldikçe sorgulanıyor.
Şimdi
Evrendeki ilk kural nedir?
Enerji var'dan yok olmaz. Yok'tan var edilemez.
"sonsuz uzunlukta ki bu mavi işiğin azalan enerjisi artiyordur.tekrar ayni yolu izleyerek (geçtiği çeşitli dalga boyları geçerek) maviye geliyordur belki."
konusunu bu açıdan tekrar ele alın.
-Bence tek çözüm, frekanslarla mümkün. Ama bu, başka çözümler olmayacağı anlamına gelmiyor. Olabilir.
Önereceğiniz çözümde, dış bir temas/etken olmadığı sürece, enerjinin sabit kalacağını varsaymak zorunlu gibi geliyor bana...
morgan4658
"bir ipi,lastiği çeksek iyce enerji kazanirken fotonda niye tersi olsun ki"
Lastik ornegini duzeltmek gerekir.
Lastik dalga degil. Lastik icin e=m.c^2 diyebilirsin, foton icin diyemezsin.
Lastik gerildiginde potansiyel enerji sahibidir, fotonlarda bu yok.
Dogal olarak da , mesela bir ortama girdiginde, enerjisi azalacak (baska parcaciklara enerjisinin bir kismini aktaracagi icin)
madde enerji formulu:
E^2= m^2 c^4 + p^2 c^2
m=0 oldugu icin , foton acisindan E=p.c ( p momentum oluyor)
c sabit, enerjinin azalmasi da ancak momentumun azalmasiyla mumkun.
Momentum da p=h.c/lambda ( lambda dalga boyu , h sabit )
yani momentumun azalmasi, dalgalarda dalga boyunun artmasi demek.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Lastiği, uzay+zaman ortamı olarak düşünmüştüm. Dalganın kendisi için değil.
Benzetme olarak lastik 10 cm uzunluğunda iken dalga bu lastik üzerinde lastik dokusuyla aktarılıyor.Bu sırada lastik yavaş yavaş (her saniye 1 milim mesela) sündürülüyor.
Dalganın frekansı değişmeyeceği için, dalga boyu uzar.
Bu şekilde örneklemek istemiştim.
Sizin bakış açınızdan olayı ele alırsak, haklısınız.
Ama Lastiği sadece uzayın genleşmesi ile olan ortam olarak ele aldım.
Aynı fikirde olmayacağım nokta ise, bir dalganın dalga boyu genişlemesi ile momentumun azalacağı kısmı.
O zaman momentumun azalmasıyla atıl hale gelen (fark) enerji nereye aktarılacak? Bunu da oturtmak lazım, gibi...
morgan4658
Lastik ile ilgili yorumum, size degil, ribozom'un fikri i icindi. (bir ipi,lastiği çeksek iyce enerji kazanirken fotonda niye tersi olsun ki)
5478
Bence ses gibi genliğe bağlı