• Genel göreliliğe göre yerçekimi diye bir şey yoksa insanlar nasıl dünyada durabiliyor?

Genel göreliliğe göre yerçekimi diye bir şey yoksa insanlar nasıl dünyada durabiliyor?
kütle çekim kuvvetinden etkileniyor. Dünya yüzeyinden belli bj uzaklığa çıkarsak bu kütle çekim kuvveti uzaklığin karesiyle tera orantılı olacağından kuvvet gittikçe azalır ve cok küçük bi değere sahip olur bu yüzden uzayda suzulurken dünya yüzeyinde yüzeyle temas halindeyiz. bunu büyük ihtimalle biliyorsundur da aklıma başka bi şey gelmedi
bana göre kütle çekimi veya yerçekimi veya gök itimi diye bişi yok.baska sekil düşünüyorum xD
Genel görelilik kütle çekimi diye bir şey yok demiyor mu? Gezegenler uzay-zamanı büktüğü için oluyor demiş
Soru içeriği yanlış en başta. Soru yanlış olunca, cevaplar nasıl doğru olsun? O yüzden en önemlisi "soruyu doğru sormaktır." Cevaplar sonra gelir. "Genel göreliliğe göre, Kütleçekimi bir kuvvet değildir. Kütlenin sebep olduğu bir bükülmedir. O zaman insanlar nasıl dünya da durabiliyorlar?" Biçiminde olması daha doğru olurdu...
yani evet, diyor.einstein bu kuvvete hayali kuvvet demiş.hayali olması bir kuvvet uygulamadığı manasında değil. gezegen ağırlığı ile boş uzayı çökertiyor nesneler de üzerine düşüyor/yuvarlanıyor.anladığım kadarı ile.yani uzayda oluşan çöküntü yüzeyelere doluşuyoruz,düşüyoruz.bişey çekmiyor. tabi burda bir de gezegenin altı var, güney yarım küre.burda yüzeye bir çöküntü olmuyor ama orda da gezegene doğru cekiliyoruz. yani evt.uzayı büküyor olabilir kütle ama gezegenin altın da(alt kürede) cisimlerin çekilmesi nasıl oluyor? üst yarım kürede çöküntüye yuvarlanıyoruz ama altı ne olacak?anlatabildim mi bilmiyorum.
yani çöküntü sadece ağırlığın bindiği yere doğru olur.yanlıs mı?
@optimus, 3 boyutlu düşünürsek, bir kuvvet "gibi" tek bir boyut üzerinden iki obje arasında çekim kuvveti oluşturduğu için, Haklısınız. Yanlış değil... Ama bu çökme, hareketin her yöne doğru olmasından dolayı, çökme alanı da her yöne doğru yani 3 boyutlu. Bu hareketi "serbest düşme" olarak da tanımlayabiliriz. Sorun, nereye doğru düşüldüğü? :-) :-) Cevabı olmayan esas soru bu... :-) Bence, evrenin genişlemesiyle yapılan hareket ile evrenin genişleme yönünde düşüyoruz. Çünkü evrende 3 boyut üzerinden genişliyor. Ama benimki sadece bir çıkarım. Doğru cevap belli değil.
Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta da, tabii bence, kütleçekimi kütlenin bütününden kaynaklanmıyor. Tam tersi o kütleyi oluşturan en küçük birimlerin sinerjilerinden oluşuyor. Bu sinerjik alanların toplamı bize kütle çekimini veriyor. (Huygens prensibi mantığında da ele alabilirsiniz. Her bir parçacığın alanları birleşip, tek bir alan oluşturuyor) Ancak bu şekilde alt katmanlara indikçe, nesnenin üzerindeki kütle çekiminin azalması (tam merkezde sıfır) ele alınabiliyor. Ben kütle çekimini bir düşük basınç alanı olarak kabul ediyorum. (Tabii bu yaklaşım ret edilmiş eter gibi, uzay -zaman dokusunu oluşturan Higgs alanı gibi bir şeyin varlığını gerektiriyor.) Bu şekilde serbest düşme anındaki nesne, etrafında hareketinden dolayı bir düşük basınç alanına sebep oluyor. Ve uzay-zaman dokusunun doğal basıncı da, nesneleri birbirine doğru itiyor. (Bir önceki karadelik konusu tartışmalarına bakın) Buna karanlık enerji deniyor şu an. Bence ise tamamen akışkan mekaniğinin doğal sonucu. Böyle olunca , dünya üzerindeki bir nesnenin serbest düşme hızı, dünyanın merkezinin düşme hızıyla aynı olmadığı anlamı da çıkıyor. Yani küçük nesne ancak büyük kütlenin merkezine ulaştığı zaman aynı hızda düşüyorlar. Bu yüzden uzaydan düşen tüm nesneler, gökcisimlerinin merkezinden geçen bir doğru üzerinden düşüyorlar. Merkeze ulaşmaya 8üzerlerindeki kütle çekim azaldığı halde) hedefliyorlar.
ama burtay hocam; uzay çökebiliyorsa demek ki çöktüğü yerden de yukarı doğru kaldırma kuvveti uygulayabilir. o zaman da güney yarım küredekileri, uzay; gezegene doğru itiyor olmaz mı? suya düşen top gibi mesela.ağır olduğunu düşünürsek.alttan iter.uzayda böyle etki yapmaz mı?
tabi bir de bu gezegenin yan tarafları var oralarda ki nesnelerin yere cekilme nedeni ne olacak? sanırım birden cok etken söz konusu. dünyanın dönerken oluşturduğu içe doğru bir çekim kuvveti var diyebilir miyiz?suyun içinde dönen bir sey çöpleri merkeze toplar mesela bunun gibi.
"uzay çökebiliyorsa demek ki çöktüğü yerden de yukarı doğru kaldırma kuvveti uygulayabilir." yaklaşımı doğru..Aynı fikirdeyim. O yüzden düşük basınç alanı olarak tanımlıyorum. Düşük basınç alanı oluştuğunda, normal basınç "yüksek" kalıyor. Bu yüzden tek yönlü bir etki söz konusu oluyor. (Sadece çekme kuvveti gibi) .. Tabii burada konu biraz daha derinlemesine giriyor. :-) Göz ardı ettiğimizi düşündüğümüz diğer nokta geliyor, "Zaman". "Zaman"ı dalgasal bir şekilde ele aldığım için, tüm nesneler üzerine bir kuvvet uyguluyor olmalı. Zaten bu kuvveti, enerjiden kütlenin oluşumuna ve bu kütlenin bütünlüğünü korumasına sebep olarak görüyorum. Aynı şekilde, özel görelilik durumları (Zaman genleşmes, boyut daralması, relavistik kütle) ile momentum ve eylemsizlikte gene aynı kuvvetin sonuçları. Gözünüzde şöyle canlandırabilirsiniz. Elimizde iki tane farklı büyüklükte demir küre kütle var. Büyük kütle altta olacak şekilde su'da ard arda batıyorlar (Burada hareket tek boyut üzerinde bunu unutmayın. Kütleçekimine uyguladığınızda bu canlandırmayı 3 boyutlu olarak ele almaya çalışın.) Tam ters yönden de (kütlelerin batış yönünden) ses dalgaları yollayalım. Büyük kütle, bu dalgaların bir kısmını absorbe edeceği için arkasındaki küçük kütle daha az ses dalgası kuvvetine maruz kalacaktır. Büyük kütlenin akışkan içindeki düşmesinden kaynaklanan, arkasındaki düşük basınç alanı küçük kütleyi yakınında tutacaktır. Küçük kütle ile arasındaki mesafe düşük olduğu için, aradaki akışkan basıncı da düşük olacaktır ve akışkanın doğal basıncı bu iki nesneyi birbirine itecektir. Ama küçük nesnenin görünürde düşme hızı, büyük nesne ile uyumlu olsa da, küçük nesne, büyüğün merkezine ulaşmaya ve ses dalgalarından da aynı derecede etkilenmeye çalışacaktır. Tam olarak olmasa da sanırım buna benzer bir durum olduğunu varsayıyorum.
Çöplerin merkezde toplanması tamamen akışkan mekaniği ile alakalı... "Akışkan içindeki 2 nesne arasında mesafe azaldıkça, bu alanda akışkanın hızı artar, basıncı düşer. Hareket göreli olduğu için, hareket eden 2 nesene de olabilir, sabit iki nesne arasında akan (su boruları içlerinde olduğu gibi) akışkanda olabilir.
Çöplerin merkezde toplanması tamamen akışkan mekaniği ile alakalı... "Akışkan içindeki 2 nesne arasında mesafe azaldıkça, bu alanda akışkanın hızı artar, basıncı düşer. Hareket göreli olduğu için, hareket eden 2 nesne de olabilir, sabit iki nesne arasında akan (su boruları içlerinde olduğu gibi) akışkanda olabilir.
uzayı akışkan olarak düşünmüştüm de ondan sorayım dedim.akışkan derken enerji akışımı gibi. dediğiniz kara enerji veya kara madde yani, o sadece bir örnekti anlaşılması için.uzayda ki durum farklıdır biraz sanırım.akışkanları bilmiyorum açıkcası xD
burtay hocam çöp derken gezegen üstündeki nesnelerin savrulmamasını anlatmak istemiştim.neden savrulmuyor mesela yanlarda ki cisimler. üste kütle çekimi,alta uzay baskısı dedik.peki yanlara ne diyecez onu düşünüyorum xD bu arada referans noktası olarak galaksi merkezindeki karadeliği alıyorum.