gokhan-deveci2618
Bu sorunun cevabını verdim.
Ekstra ifadeler ile beraber tekrarlayacağım.
Zaman ile aynı hızda hareket edilemez. Çünkü ışıktan başka herhangi bir cisim/varlık bu hıza ulaştığında, bu cisimden/varlıktan ışık yayılamaz.
Yani ışık durmak zorunda kalır.
Işık duramayacağına göre, bu hıza çıkılamaz.
Işığın durması veya durma ihtimalinin ortaya çıkmasına sistem izin vermemektedir.
Çünkü ışığın durması veya durma ihtimali, pek çok problemi beraberinde getirir.
morgan4658
Kirmiziya kaymanin konumuzla ilgisi nicin olmasin? Siz isik acisindan nasil ki hizini zamanin hizina baglamissiniz ( veya kutlecekim dalgalarinin ) , zamanin hizinin da bir nedeni olmali.
hic-kimseyle-tartismaz9132
Morgan, önemli bir noktaya parmak basıyor.
Eğer fotonun enerjisi değişmeden, zaman genleşmesine tabii olursa, tabi ki kızıla kayma olur.
Bu yüzden büyük kütleli nesnelerin yanından geçen ışıkta kızıla kayma gözüküyor. Oysa ışığın hızı her durumda sabit.
"- Einstein, ışık hızına yaklaştıkça zamanın yavaşlayacağını söylemektesin. Zaman yavaşlayan birşey ise hareket ediyor olmalı ve o halde zamanın bir hızı olmalı. Zamanın hızı nedir Einstein?
- Öldüğüm için cevap veremeyeceğim. Geldiğinizde konuşuruz...
...
Bingo! Einstein'a kimse bu soruyu sormadı. Daha da tuhafı öldükten sonra da kimse bu soruyu dillendirmedi. "
İfadesi de pek yakışık değil..
Şu anki fizik bilgilerimizi bu adamın getirdiği bakış açısıyla elde ettik. Üstelik vardığı sonuçlar, defalarca sınanmış ve varsayımları ile uyuşmuş.
Yani varolan bir şeyi açıklamış.
Belki açıklaması yanlış olabilir. Eksik olabilir ama önemli olan açıklamaya çalıştığı bir durumun olması.
-Hayır! Öyle bir durum yoktur!" gibi ve altı boş ifadelerle farklı bir açıklama getirilemez.
Olay var ve oluyor. Bu olayı nasıl açıkladığınız önemli...
Hükümlerinizi bildiriyorsunuz ama tutarlı ve oturan gerekçeleri, bonus'a kaydırıyorsunuz...
Eğer ışığın hızı, ışıktan dolayı değil de Zaman'dan dolayı ise.... Foton niçin bu hızda ve nasıl hareket ediyor?
Ve bu hız bir limit olarak Zaman'ın hızı ise, bu limitin tutarlı gerekçesi ne?
Yoksa Yaradan'ın iradesine sığınarak yaptığınız boş bir açıklama olur. O, hiç şeyi nedenleri olmadan yaratamaz.
gokhan-deveci2618
Peki kırmızıya kayma durumunu ele alacağım. Ama sadece kütleçekimsel olduğu iddia edileni...
Evet, ışığın, uzayda gökcisimlerinin yakınlarından geçerken dalgaboyu değişmektedir. Bu durum kütleçekimsel kırmızıya kayma olarak ifade edilmektedir.
Kütleçekimsel olduğu bir iddiadır çünkü kütleçekim kuvveti diye bir kuvvetin olup olmadığı henüz bilinmemektedir.
Bu kuvvete sebep olduğu düşünülen ve graviton olarak isimlendirilen parçacık henüz tespit edilememiştir.
Işığın, uzayda gökcisimlerinin yakınlarından geçerken dalgaboyunun değişmesi, gökcisimlerinin, sadece, "uzayı/uzay dokusunu/uzay-zamanı", "büktüğüne, bozduğuna" yorumlanabilir.
Yani bu durum, ne ışığın hızının yavaşladığını ne de zamanın/zaman boyutunun yavaşladığını göstermemektedir.
Hazır konusu açılmışken, kütlelerin birbirini çekmediğini, kütleçekim kuvvetine sebep olduğu sanılan ve graviton olarak isimlendirilen bir parçacığın olmadığını düşünüyorum.
Bir örnek ile açıklayacağım.
1) Graviton isimli parçacık, bulunduğu sistemdeki - atom diyelim- kütlenin bilgisini bilmek zorunda.
2) Bu atom, başka bir sisteme dahil oldu, örneğin molekül.
Bu molekülün toplam kütlesinin bilgisi hangi atomun altındaki graviton parçacığına aktarılacak?
Şimdi Dünya ve Ay'ı ele alalım.
Dünya ile Ay arasında kütleçekim kuvveti olduğunu varsayalım.
Dünyayı oluşturan tüm atomlar, kendi sistemlerindeki kütle bilgisini, birbirlerine aktarmak zorundalar. Ve en nihayetinde bir atomda veya sistemde bu bilgi toplanmak zorunda. Çünkü toplam kütleleri oranında bir çekim kuvveti uygulayacaklar. Öyle değil mi?
Daha sonra Dünya içindeki toplam kütle bilgisini taşıyan lider graviton ile Ay içindeki lider graviton arasındaki bu bilgi değişecek ve Dünya, Ay'ı çekmeye başlayacak...
...
Kütleler kesinlikle birbirini çekmiyor. Yani kütleçekim kuvveti diye bir kuvvet yok.
Einstein'in dediği gibi, büyük gökcisimleri "uzay-zamanı büküyor" ve kütleçekim etkisi gibi algılanan duruma bu sebep oluyor.
morgan4658
Kutlecekim vardir, ama kuvvet midir o kismi baska tabii ki.
Einstein kutlecekiminin uzayzamanin bukulmesi oldugunu soyler.
Ama bir binanin 50.katina cikip atlayan bir kisi, bunun bukulme olmadigini, bir kuvvet oldugunu ,sans eseri kurtulursa bize anlatacaktir.
Ozetle vardir, ama nedir sorusuna cevap veremiyoruz.
gokhan-deveci2618
Morgan,
Verdiğiniz örnekte, binanın 50. katından atlayan kişinin, yeryüzüne doğru hareket etmesini sağlayan yerçekimidir.
Kütleçekim, olduğu düşünülen/sanılan bir kuvvetin ismidir.
Ve parçacığı olmak zorundadır.
Yerçekimi etkisi ise "bükülme" ile açıklanabilir.
gunay-karaoglu8100
peki yerçekimi neden var ?
gunay-karaoglu8100
kavramsal olarak yerçekiminin kütleçekimden ne farkı var .
neden yerçekimi var
gunay-karaoglu8100
ayrıca yerçekimi hangi yöne doğrudur .uzayda yer yoktur .Dünya geoit olduğu için dünya üzerinde de yer yoktur.yerçekimi hangi yöne doğrudur?
morgan4658
Yercekimi ile kutlecekimini ayirdiniz, ne diyeyim
morgan4658
Graviton fan club uyesi degilim Ama lutfen acik ve kapali sicimleti inceleyin ki lider graviton vs gibi ironide bulunmayin.
hic-kimseyle-tartismaz9132
Yerçekimi de, kütleçekimi de aynıdır. Türkçe de bilim öğrencileri genel de , evrensel düşünemediği için, konuyu anlasınlar diye yerçekimi denmiş. Bu şekilde konunun, özdeşleştirme ile anlaşılması amaçlanmış.
Oysa ikisinin İngilizce karşılığı da "Gravity" olarak, aynıdır.
Neyse, kütleçekiminin vektör yönü, her zaman kütlenin ağırlık merkezidir.
Daha önce bu konuda tartışılmıştı, "dünyanın merkezine gidildikçe kütle çekimi azalıyor"diye...
Bu durumda, Gökhan Bey'e sormak lazım; "Dünya'ya düşen meteor, dünyanın merkezini hedefliyor. Eğer aradaki doku engellenemese, ulaşır da... Oysa, merkeze yaklaştıkça nesne üzerindeki kütle çekim kuvveti de azalıyor.
O zaman bu merkeze ulaşma eğiliminin altında yatan sebep, zorunluluk ne?
gokhan-deveci2618
Kütleçekim kuvveti olduğunu iddia ediyorsanız, kütle bilgisi taşıyan parçacığın(Graviton) ve farklı sistemlerdeki benzer parçacıklar(Gravitonlar) arasındaki bilgi transferinin nasıl gerçekleştiği tespit edilmelidir.
Bu tespit gerçekleşene kadar kütleçekim kuvveti diye bir kuvvet bilimsel olarak yoktur.
Burada ekstra bir parantez açacağım.
Eğer kütleçekim kuvveti olsaydı ki yok, bu kuvvetin taşıyıcı birimlerinin(Bilgi transferini gerçekleştiren) kesin olarak ışıktan hızlı hareket etmeleri gerekirdi.
Parantezi kapatacağım. Bu yönde soru gelirse duruma göre ki esas konudan sapılsın istemiyorum, açabilirim.
Peki o halde Ayın, Dünya etrafında dönmesini sağlayan nedir? Ve 50. kattan atlayan canlı/cansız herhangi bir cisim/varlık neden yeryüzüne doğru hareket etmektedir?
Einstein, gökcisimlerinin kütleleri oranında "uzay-zaman dokusunu", "büktüğünü" söylemekteydi.
Bu bükülme nedeniyle Ay, Dünya etrafında dönmektedir.
Ve yine aynı bükülme, 50. kattan atlayan canlı/cansız herhangi bir varlığın yeryüzüne doğru hareket etmesini sağlıyor.
Yani kütleçekim kuvvetini, aslında "yerçekimi" olarak tanımlayan Einstein'dır.
Aslında "çeken yer" yani "Dünya" da değildir. Dünya'nın "uzay-zaman dokusunda" büktüğü yere doğrudur esas, 50. kattan düşen canlı/cansız o varlığın hareket yönü.
Yani "yere doğru çekilmek", "uzay-zaman dokusunun" bükülmesinin bir maliyetidir
hic-kimseyle-tartismaz9132
"Eğer kütleçekim kuvveti olsaydı ki yok, bu kuvvetin taşıyıcı birimlerinin(Bilgi transferini gerçekleştiren) kesin olarak ışıktan hızlı hareket etmeleri gerekirdi. "
Bu ifadeye göre, güneş bir anda ortadan kaybolsa, ışıkları 8 dakika daha dünya'ya gelirken, serbest kalan dünyanın yörüngeden anlık olarak fırlaması gerekirdi.
Bu arada yazdığınız onca satıra ve kelimeye rağmen, soruma bir cevap üretemediniz.
"...bu merkeze ulaşma eğiliminin altında yatan sebep, zorunluluk ne?"
gokhan-deveci2618
Hiç kimseyle tartışmaz,
Polemik yaratma çaban ortaya çıkmasın diye mi bu lakap ile yazıyorsun?
Sorularına cevap vermek zorunda olduğumu sana düşündürten nedir?
Cevap alamadığını iddia ederek bu durumu "üretemediniz" diye lanse etmek bir çeşit kendini tatmin etme yöntemin mi?
Polemik için burada değilim. Açtığım konunun bütünlüğünü gözeterek, kayda değer gördüğüm soruları cevaplayarak devam etmeyi planlıyorum.
Yazdığım kelimelerin miktarıyla ilgili olarak ne düşündüğünüde sormadım.
hic-kimseyle-tartismaz9132
Polemiklerinizi kendinize saklayın. Burada çok yönlü iletişim var. Tek yönlü değil.
Burada varsayımızı ısrarlı sorularla geliştirebilirsiniz ancak. Her soruya daha detaylı ve ayrıntıya inerek cevap vermeye çalışın. Şu anki hali, sadece başlangıç... Siz yazıyorsunuz diye, kimse ikna olacak değil.
Konuya dönersek;
"...Aslında "çeken yer" yani "Dünya" da değildir. Dünya'nın "uzay-zaman dokusunda" büktüğü yere doğrudur esas, 50. kattan düşen canlı/cansız o varlığın hareket yönü.
Yani "yere doğru çekilmek", "uzay-zaman dokusunun" bükülmesinin bir maliyetidir."
-0-
Kutle merkezinde gravity sıfıra yaklaştığına göre, bu bükülme orada yok demektir.
- Bu merkeze ulaşma eğiliminin altında yatan sebep, zorunluluk ne?
- Bu nasıl bir bükülme? Kütle çekim (bükülme ) olmadığı halde, merkeze çekiliyor düşen nesne?
Hadi düşüyor-çekiliyor diyelim. Bu düşmeyi-çekmeyi sağlayan kuvvet veya etki ne? Alttaki mekanizma ne?
Şu anki durumda, açıklamanız havada kalıyor. Var olan durumu yorumluyor ama altına alternatif öneri getirmiyor. Umut vaat ediyor olmasanız, yazmam...
Morgan'ın kızıla kayma konusunu detaylandırabilirseniz, isze çözüm de önerdiğini görebilirsiniz.
Eğer gravitonlar yok ise, parçacık temelli fiziğe bu kuvvet değişimi için alternatif bir mekanizma önermeniz gerekiyor.
gokhan-deveci2618
Ek olarak Hiç Kimseyle Tartışmaz,
Demişsin ki:
"Bu ifadeye göre, güneş bir anda ortadan kaybolsa, ışıkları 8 dakika daha dünya'ya gelirken, serbest kalan dünyanın yörüngeden anlık olarak fırlaması gerekirdi."
Peki ben sana soruyorum: Bu ifadelerin ile neyi kanıtladın veya hangi tezimi çürüttün?
"Anlık olarak fırlama" ifadesiyle(nasıl bir tabirse artik) anladığım kadarıyla ışığın hızını tam olarak "300bin x 60 x 8" olarak aldığını anlıyorum kendimi zorlayarak.
Peki ben öyle bir rakam mı verdim?
Anlık fırlama nedir? Kim nereye fırlıyor? Güneş ortadan kayboldu daha önceden de Dünya biryerlere mi fırladı...
...
Laf kalabalığı, başka birşey..
gokhan-deveci2618
Ek olarak Hiç Kimseyle Tartışmaz,
Demişsin ki:
"Bu ifadeye göre, güneş bir anda ortadan kaybolsa, ışıkları 8 dakika daha dünya'ya gelirken, serbest kalan dünyanın yörüngeden anlık olarak fırlaması gerekirdi."
Peki ben sana soruyorum: Bu ifadelerin ile neyi kanıtladın veya hangi tezimi çürüttün?
"Anlık olarak fırlama" ifadesiyle(nasıl bir tabirse artik) anladığım kadarıyla ışığın hızını tam olarak "300bin x 60 x 8" olarak aldığını anlıyorum kendimi zorlayarak.
Peki ben öyle bir rakam mı verdim?
Anlık fırlama nedir? Kim nereye fırlıyor? Güneş ortadan kayboldu daha önceden de Dünya biryerlere mi fırladı...
...
Laf kalabalığı, başka birşey..
gokhan-deveci2618
Ek olarak Hiç Kimseyle Tartışmaz,
Demişsin ki:
"Bu ifadeye göre, güneş bir anda ortadan kaybolsa, ışıkları 8 dakika daha dünya'ya gelirken, serbest kalan dünyanın yörüngeden anlık olarak fırlaması gerekirdi."
Peki ben sana soruyorum: Bu ifadelerin ile neyi kanıtladın veya hangi tezimi çürüttün?
"Anlık olarak fırlama" ifadesiyle(nasıl bir tabirse artik) anladığım kadarıyla ışığın hızını tam olarak "300bin x 60 x 8" olarak aldığını anlıyorum kendimi zorlayarak.
Peki ben öyle bir rakam mı verdim?
Anlık fırlama nedir? Kim nereye fırlıyor? Güneş ortadan kayboldu daha önceden de Dünya biryerlere mi fırladı...
...
Laf kalabalığı, başka birşey..
Yeni postuna da bakacağım..
gokhan-deveci2618
Ek olarak Hiç Kimseyle Tartışmaz,
Demişsin ki:
"Bu ifadeye göre, güneş bir anda ortadan kaybolsa, ışıkları 8 dakika daha dünya'ya gelirken, serbest kalan dünyanın yörüngeden anlık olarak fırlaması gerekirdi."
Peki ben sana soruyorum: Bu ifadelerin ile neyi kanıtladın veya hangi tezimi çürüttün?
"Anlık olarak fırlama" ifadesiyle(nasıl bir tabirse artik) anladığım kadarıyla ışığın hızını tam olarak "300bin x 60 x 8" olarak aldığını anlıyorum kendimi zorlayarak.
Peki ben öyle bir rakam mı verdim?
Anlık fırlama nedir? Kim nereye fırlıyor? Güneş ortadan kayboldu daha önceden de Dünya biryerlere mi fırladı...
...
Laf kalabalığı, başka birşey...