necmi-tufek7866
Uzayın bükülmesi ne anlama geliyor?
necmi-tufek7866
Einstein Gravitasyon teorisine eşdeğer olarak kütleçekimi izah edebilmek için "uzayın büküldüğü" varsayımıyla bir teori geliştirdi. Gravitonlar halen daha tespit edilebilmiş değildirler. Graviteyi hesaplayabilmek bu yüzden mümkün olmuyordu. Einstein kütlenin gücü oranında uzayı büktüğünü ve çevredeki diğer cisimlerin, ışığın bile bu bükülü uzaya tabi olacağını düşündü. Bu şekilde Genel Görelilik teorisini geliştirdi ve başarılı oldu.
Yani; genel görelilik teorisi "eşdeğerlik" üzerine düşünülmüş bir teoridir. Aslında uzayın gerçekten büküldüğünü ispatlamaz. Zaten bunu ispatlamak bu günkü teknolojiyle mümkün değildir. Uzayın yapısının ne olduğu halen çözülememiştir. (Çok küçük boyut ve enerji düzeyinde olduğu ve etkileşmediği için) Bu yüzden de bükülen bir şeyin olup olmadığı bilinemez.
Kütleçekim gücü cisimleri direkt olarak gravitonlarla etkiliyor olabilir ya da kütleçekimi uzayı büküyor, cisimler bu bükülü uzaya tabi olarak hareket ediyor olabilir. İkisi eşdeğerdir.
Eğer, uzayın bükülü olduğunu ve cisimlerin bu bükülü uzayda bükümlere göre yönlendiğini kabul edersek o zaman kütlenin varlığını ayrıca hesaba katmayız. Ama kütlenin ağırlığını hesaba katıp cisimleri etkilemesini uzaklıklarıyla orantılı olarak düşüneceksek o zaman da bükülü uzayı ayrıca hesaba katmayız. Yani her durumda iki seçenekten biri geçerlidir ve bu da eşdeğerlik ilkesidir.
İşte bu yüzden, bükülmüş ya da düz uzayı her hangi bir etken malzeme olarak düşünmek doğru değildir. Etki kütlelerden kaynaklanır. Kütle etki etmiyorsa uzay düzdür, ediyorsa bükümlüdür. Uzay düz olsun, bükülü olsun kendisi hiçbir şekilde "ayrıca" olaylarda etkili değildir.
ad-soyad6273
Uzay-zamanı anlatan en güzel videolardan biridir izlemenizi tavsiye ederim.
https://www.youtube.com/watch?v=MTY1Kje0yLg
mehmet-ali8832
Üzgünüz, bu içeriği görüntülerken bir hatayla karşılaştık. Kullanıcı iseniz, lütfen daha sonra tekrar deneyin. Yöneticiyseniz, daha fazla bilgi için Flarum günlük dosyalarınıza bakın.
mehmet-ali8832
Üzgünüz, bu içeriği görüntülerken bir hatayla karşılaştık. Kullanıcı iseniz, lütfen daha sonra tekrar deneyin. Yöneticiyseniz, daha fazla bilgi için Flarum günlük dosyalarınıza bakın.
huseyin-can6867
sayın necmi tüfek bey
uzayı bu konuda tek uza olarak varsayım yapmak mantıksız olmaaz mı çünkü einstein genel görelilik teorisi birleşik bir uzayzaman teorisidir ve hiper uzayın geometrisini açılamak için kullanılır
kütlenin zamanı büktüğünü karadeliklerden biliyoruz uzayı bükerek yapısını deiştirdiği de birleşik uzayzaman teorisine göre işlemez mi ? uzay ne kadar bükülürse zamanda o kadar çok bükülür
ki bana soracak olursanız özel görelilik ile genel görellik arasında pek fark yok farklı varyasyonlardan ibaretler sadeceçünkü graviton da foton da higgs viskozitesi ile etkileşmezler yani ışık hızında ilerlerler
bundan dolayı dinamik hiperuzay alanı kütle yüzünden bükülürse mutlak olarak zamnda bundan etkilenir hatta karanlık madde ve kütlnin yoğun olduğu yerlerde buna kütle çekimsel merceklem adı verilir .
@mehmet ali beyin bahsettiği einstein ring(einstein halkası) da bunun ta kendisidir .
anlatmak istediğim şey kısacası ışk daha fazla yol kat ediyorsa orda bir eğrinin olması gerekir buda uzayzaman bükülmesidir
necmi-tufek7866
hüseyin can,
Anlatılanı iyi anlamak gerekiyor. Einstein'ın kendisi bunun eşdeğer bir teori olduğunu söylemiştir zaten. Teoridir çünkü hem uzayın hem de gravitonların varlığını ispatlamak mümkün değildir. Her ikisi için de bir sayısal değer konulamaz. Hiç bir denklemde uzay ya da graviton bir nicelik olarak, sayısal bir değer olarak yer almaz. Tüm hesaplarda kütle kullanılır ve doğru sonucu verir.
Buradaki bazı sorularda uzayın sanki cisimleri tutabilen, esneyebilen bir yapısı varmış gibi kavram kargaşası olduğunu gördüğüm için bu konuyu açtım. Uzay bir çarşaf gibi değildir ve cisimleri kaldırma gücü yoktur. O temsili resimler iki boyutludur. Üç boyutlu bir çizim yapılamadığı için öyle resmedilirler. Yani anlatmak istedikleri başka bir şeydir. Ama konuyu bilmeyenler bunun gerçek olduğunu zannedip yanılırlar.
Özel ve genel görelilik arasında pek fark olmadığını söylemeniz talihsizlik olmuş. Graviton ve fotonun higgs alanıyla etkileşmemeleriyle ne gibi bir bağlantı kurdunuz bilmem ama teorik olarak graviton fotonu etkiler. Çünkü kütleçekim her türlü enerjiyi etkiler.
Manyetik kuvvet nasıl uzaktan etki yapıyorsa, kütle de buna benzer şekilde uzaktan etki yapar. Bunun için kullanılan şey nedir henüz bilmiyoruz. (Manyetik alanı biliyoruz elbette ama kütleçekim alanını bilmiyoruz.) Graviton da olabilir, uzay bükülüyor da olabilir. Tüm anlatılmak istenen bu iki seçeneğin eşdeğer olduğu ve her ikisinin de henüz tespit edilememiş olduğudur. Einstein halkası diye gösterilen resim kütlenin gücünün ışığı nasıl etkilediğini ispatlar. Ama buna "bükülmüş uzayın resmidir" diyorsanız tek taraflı bir yorum yapmış olursunuz. Ve tabii ki biraz da talihsiz bir iddia olur.
omer-karanlik-profil5833
sizin anlattığınıza göre necmi bey; o zaman kütlenin çökmesi gibi bi durumda yok... neyin üstünde veya içinde çöküyor ki_?
madem çökme yok o zaman yıldız diye bildiklerimiz yıldız değil, gezegen diye bildiklerimiz başka birşey... karadelikler yok nötron yıldızları yok...
yanlış anlamayında sanki mevcut bütün teorileri kendi hipotezinize uydurmaya çalışıyormuşsunuz gibi bir izlenim var...
necmi-tufek7866
Ömer Bey,
Siz yanlış temel üzerine bir yapı kurduğunuz için size anlaşılmaz geliyor biliyorum.
Kütle hiç bir şeyin üzerinde durmuyor. Uzaydaki cisimler hiç bir şeyin üzerinde durmazlar. Boşlukta serbest haldedirler.
Çökme dediğimiz şey, kütlenin gücünün 360 derece çevresini kendisine doğru çekmesidir. Bir mıknatıs gibi çevredeki cisimleri kendisine çeker. Kütle kendi malzemesini de kendisine doğru çeker. Zaten bu sayede nükleer füzyon meydana gelir. Çekim gücü chandrashekhar limitinin üzerine çıktığında ise tüm malzeme kendi üzerine çöker. Yani boşlukta duran bir yıldız kendi üzerine çöker. Önceden milyonlarca kilometre küp büyüklüğündeki malzeme merkeze çöker. Bir kaç kilometre küpe kadar çöker. Hatta daha da küçülür, görünmez olur.
Anlatmak istediğim ve sizin yanlış anladığınız budur. Çökme durumu uzaya doğru yaslanmaz, yönlenmez. Hep yıldızın kendi içine doğrudur.Yıldızın tüm çevresi eşit şekilde her yönden merkeze doğru bir çekim alanı halindedir. Bunu resimlemek istediklerinde işte iki boyutlu çizimler yaparlar. Eğer çizim üç boyutlu olsaydı zaten çökmenin kendi içine doğru olduğu ortaya çıkardı. Tüm sorun çizimlerin iki boyutlu olmasında. İnsanları aldatan bu...
omer-karanlik-profil5833
@necmi bey;
kendisine doğru çekmesi diyorsunuz o zaman burada işin içine gravitonların girmesi lazım...
peki sizin yolunuzdan gidelim şimdi; tek bir fotonu nasıl çekersiniz ya da foton demetini... peki kütle çekimi nasıl fotonu çeker nasıl bir kuvvet uyguluyor ki fotonu yolundan çıkartabiliyor...
bilinen hiç bir kuvvet fotonun doğrusallığını değiştiremez sadece kütle çekimi fotonun güzergahı üzerinde değişiklik yapabilir...
kütlelerin çöktükleri şeyin bulunamaması onu geçersiz kılmaz... birşeyler var lakin biz hala kavrayabilmiş değiliz...
necmi-tufek7866
İşte anlatılmak istenen budur Ömer Bey.
Kütleçekimi bir alandır. Kütle yoğunsa alan da yoğundur. Bu alanda etkileşimin nasıl sağlandığını çözebilmiş değiliz. Birbirine eşdeğer iki seçeneğimiz var. Tüm söyleyebileceğimiz bu.
Etkileşim nasıl sağlanırsa sağlansın, etki eden şey sadece kütledir. Kütle kendi çevresini her yönden eşit oranda etkiler ve etki kütlenin merkezi odaklıdır.
Tekrar söylemek gerekirse; kütleler uzayda her hangi bir yöne doğru çökmezler. İçine çökecekleri her hangi bir zemin yoktur. Kendi içlerine doğru çökerler.
necminin-babasi7924
Ömer, oğlum gibi sen de aptalsın Dünya bunu kanıtlayalı yıllar oluyor siz neden bu kadar geridesiniz lan yeter!
necminin-babasi7924
Ömer, oğlum gibi sen de aptlsın Dünya bunu kanıtlayalı yıllar oldu siz iki m*l neden bu kadar geridesiniz lan yeter Türkiye'nin sizden çektiği!
necminin-babasi7924
Ömer, oğlum gibi sen de aptlsın Dünya bunu kanıtlayalı yıllar oldu siz iki ml neden bu kadar geridesiniz lan yeter Türkiye'nin sizden çektiği!
necminin-babasi7924
Ömer, oğlum gibi sen de aptlsn Dünya bunu kanıtlayalı yıllar oldu siz iki ml neden bu kadar geridesiniz yeter Türkiye'nin sizden çektiği!
necmi-tufek7866
Neyi kanıtlayalı yıllar oldu?
necmi-tufek7866
Neyi kanıtlayalı yıllar oldu? Biraz daha açık olabilir misiniz?
vide-supra1191
Bahsettiğimiz eşdeğerlik tam olarak nedir? (ya da ingilizce karşılığı? ) Denklikten mi bahsediyorsunuz? Yani eşdeğerlik kelimesi bilimsel referans olarak mı yoksa kişisel bir yorum olarak mı ele alınıyor anlaşılmıyor. Bu yüzden einstein'ın aslında neyi ima ettiğini konuşmak yerine önce sizin tam olarak ne demek istediğinizi anlamamız gerekiyor gibi görünüyor.
Ayrıca amaç soru sormak ise önce insanların yorumlarını dinlemek ve daha sonra varsa eğer kişinin kendi yorumlarını eklemesi daha faydalı bir yöntem olabilir.
necminin-babasi7924
Oğlum sanki anlayacaksın. Einestein theory of gravity de anlatmış uzay-zaman bükülmesini. Biliyorsun ki uzay kafan gibi boş değil bükülebiliyor çünkü enerji her yerde var bu sayede kesintisiz etkileşimli bir tabaka mümkün biliyorum anlamaycaksın ama yine de ben babalık görevimi yapıyorum.
necmi-tufek7866
Vide supra,
Eşdeğerlik şudur;
Kütleler kütleçekim gücünü gravitonlar aracılığıyla kullanırlar. Einstein'dan önce bilinen ve kabul edilen buydu. Temel kuvvetlerden kütleçekim kuvvetinin parçacığı gravitondu.
Einstein bunun pratikte kullanışlı olmadığını düşündü. Çünkü gravitonları tespit etmek mümkün değildi. Bu yüzden graviton yerine kütlenin uzayı büktüğünü düşündü. Cisimler bu bükülü uzayda kütleye doğru kayacak, yönleneceklerdi.
Ömer Bey bir ara bunun hakkında bir soru sormuştu. Kafasında şimşek çakan adamın Einstein olduğunu söylemiştim kendisine. İşte o çakan şimşek gravitonların etkisine eşdeğer olarak uzayın bükülmesi düşüncesiydi.
Şimdi insanlar diyorlar ki; kütleler uzayı bükerler ve ışık bu bükülü uzay yüzünden eğilir. Bu da çok önceden ispatlanmıştır.
Ben de diyorum ki; Einstein bile bunun eşdeğer bir durum olduğunu söylemiştir. Neden? Çünkü nasıl ki graviton tespit edilememişse, uzayın yapısı da tespit edilememiştir. Bu yüzden ikisi de aynı kapıya çıkar.
Ama insanlar "ispatlandı" diyorlarsa o zaman bükülen uzayın hangi kumaştan yapıldığını da söylemek durumundadırlar. Bunu söyleyebildikleri zaman "ispat" olur. Söyleyemiyorlarsa graviton ya da uzay seçenekleri eşdeğerliktir.
Necminin Babası;
Şimdi söyle bakalım, uzay neden yapılmıştır? İspat, bu uzayın yapısını açıklayıp değerini ortaya koymaktır. Bunu yapabilir misin? Değeri nedir, bükülen nedir? Kesintisiz etkileşimli tabaka nedir? Öyle sorumsuzca araya girip bir şey biliyormuş tavırları burada işe yaramaz. Polemik yapmayacak, bilgi ortaya koyacaksınız. İnternetten adres göstermeyecek, insanları ikna edecek yazı yazacaksınız. Yoksa parazit yapmaktan öteye gitmiyor sözleriniz. Terbiye düzeyiniz ancak parazit düzeyinde çünkü.