gorkem-seven5908
Solucan delikleri, bilgiyi ışık hızından daha hızlı bir şekilde yollayabileceğinden Einstein'ın görelilik kuramını ihlal eder mi?
burhan-kanat9123
solucan delikleri zaten görelilik kuramı
burhan-kanat9123
solucan delikleri zaten görelilik kuramı üzerine olduğu tahmin edilen şeyler.
solucan deliklerinde asıl olay hız değil 2 noktayı birbirine bağlayan kısa geçişler mesela kağıdın 2 farklı noktasına nokta koyarsan en hızlı yol düz bir çizgi çizmek değil ; kağıdı katlayıp 2 nokttayı üst üste getirmektir solucan deliklerinin de asıl prensibi budur yani ışıktan hızlı hareket diye bir şey söz konusu değil (en azından bildiklerimden yola çıkarak ulaştığım sonuç bu)
Ve Einstein'ın genel göreliliği matematiksel olarak solucan deliklerinin olduğunu 'tahmin' ediyor şu ana kadar kesinleştirilmiş bir şey ortada yok
necmi-tufek7866
Solucan deliği, karadeliğin içi boş olanıdır. Bu da madde kullanmadan, salt kütlesiz enerjiyle oluşan bir karadelik anlamına gelir. Yani, fotonlar öylesine fazla enerji yüklü olacaklar ki, kütleçekim etkisi onları kendi üzerlerine bükülmek zorunda bırakacak. Böylece içi boş bir karadelik oluşacak. Bu boşluk çevresinde çok büyük bir çekim olduğu için tamamen vakum olacaktır. Vakum etkisi madde parçacıklarının ışıktan çok daha hızlı olmalarını sağlar.
Labaratuvarlarda küçük alanlarda da olsa vakum yaratılır ve bu bölgeden geçirilen parçacıklar ışıktan daha hızlı olurlar. Prensip; evrenin doğal şartlarının dışında negatif (inflaton) basınç alanı yaratmaktır. Bu da evrenin hiç bir kuralını ihlal etmez çünkü evren dışı bir ortam gerektirir. Evrenin pozitif basıncı zaten hiç bir enerji türünün ışık hızını aşmasına izin vermez.
Elbette solucan deliği oluşturmak çok zor bir iştir ve çok fazla enerji gerektirir. Üstelik bu enerjiyi denetleyebilmek de aynı oranda zordur. Çok küçük boyutta yapılabilir ama insan boyutunda bir solucan deliği için güneşin yüzlerce katı enerji gerekir. Belki de binlerce...O gücün bir an kontrol dışı kaldığını düşünmek bile tüm güneş sistemini buharlaştırmaya yeter.
mzgnccn8702
"Labaratuvarlarda küçük alanlarda da olsa vakum yaratılır ve bu bölgeden geçirilen parçacıklar ışıktan daha hızlı olurlar." ne deneyi diye geçiyorlar söyleyin de bakalım?
mzgnccn8702
Bu adamın saçma sapan uyduruk cümlelerini fark eden sadece ben değilimdir! ama neden kimse tepki göstermiyor(Bu kadar büyük bir yalan atmasaydı bende bir şey demiycektim büyük ihtimale muhatap olmamak için). bu sitenin bir yöneticisi filan yok mu?Burada insanların fikirlerini paylaştıkları ortamı ve bilimi sabote etmek için açılmış bir fake hesap olduğunu düşünüyorum. Başka türlü bu saçmalığın bir açıklaması olamaz Newton un yasalarından haberi olmayan adam Einstein in alan denklemleri hakkında çılgınca uydurma yapacak cesareti nereden buluyor.
mzgnccn8702
Eğer bir şey yapılmazsa bu konuda. Bu yazdığım son yazı olacak. Bilimin böyle sabote edildiği bir ortama ihtiyacım yok
mehmet-ali8832
Solucan deliği bizzat Einstein tarafından ortaya atılmış bir teoridir. Görelilik teorisine göre uzay eğilip bükülebilir bir yapıya sahiptir. Solucan deliği, evrende uzak iki nokta arasındaki uzayın bükülerek birbirine yakın iki nokta haline gelmesini sağlamaktadır. Solucan deliğinden geçen bir nesne teorik olarak uzayda ışıktan daha hızlı hareket etmiş olmaz fakat iki nokta arasındaki mesafeyi ışığın alabileceği süreden daha hızlı kateder.
mehmet-ali8832
Necmi Tüfek ve türevleri konusunda ise maalesef yapılabilecek bir şey yok. Ben daha önce defalarca karşı karşıya geldim ama nafile. Burası açık bir platform. Herkes üye olup istediğini yazabiliyor. Dolayısıyla eksileyip geçmekten başka çaremiz yok.
necmi-tufek7866
Sizler internette ne görüyorsanız onu olduğu gibi alıp kabul ediyorsunuz. Oradaki bilgileri analiz edecek alt yapı ve bilgi olmadığı zaman ne anlatıldığını anlamamanız doğal. Egolarınızı bir kenara koyamıyorsunuz ve hiç gereği yokken bilim konuşacağınıza polemiğe başvuruyorsunuz.
Benim bahsettiğim solucan deliği teorisinin Einstein'la bir ilgisi yok. Olayı düşünmeniz için size şöyle bir soru sorayım; "Eğer uzay bükülüp evrenin iki uzak noktasını bir araya getiriyorsa solucan deliğinden geçmeye ne gerek var? Uzay bükülmüşse zaten tüm mekan da birlikte bükülür. Normal gemiyle de gidebilirsiniz." Ama o zaman evrenin dengesini bozmuş olur galaksilerin birbirleriyle etkileşmelerine çarpışmalarına neden olmuş olursunuz.
Ayrıca iki noktayı bir araya getirip uzayı bükmek için önce uzak noktaya gidip orada da karşılık olan bir delik oluşturup sonra birleştirmek gerekir. Bu yapıldığı zaman solucan deliğinin negatif basınç alanı sayesinde iki delik arasında ışıktan çok daha hızlı transfer yapılabilir. Uzay bükülmüş değildir ama seyahat çok kısalmış olur. Etki ise aynıdır. "Ha uzayı bükmüşsünüz ha ışınlanma gibi transfer yapmışsınız. İkisi de aynı şeydir. Anlatım biraz farklı olunca anlaşılması da biraz zor oluyor. Ya da benim kafam böyle çalışıyor.
mzgnccn,
Saçsızlık teorisine kafadan atma bir yorum yapmasaydınız bunların hiç biri olmayacaktı. Bir konudan bahsettiğinizde soru sorulacağını düşünüp ona göre yazmalısınız. Beni şikayet edecek bir yer yok ama bana yazmamı istemediğinizi söylemeniz yeterli. Kaba sözlerinize karşılık verecek değilim. Ben medeni bir şekilde tartışmaktan yanayım. Ama görüyorum ki sizin gibi bir kaç kişi daha rahatsız durumda. Ne diyeyim, madem öyle ben izninizi isteyeyim...
(Biraz esnek olun bence. Çok sert olunca kırılmak kolay oluyor.)
vide-supra1191
Bazılarının mantığı sadece kendi işine yarar. Necmi beyin internette yazılan her şeyin doğru olmadığı gerçeğini farkında olmadan da olsa bize göstererek ne kadar büyük bir iyilik yaptığını anlamam biraz zaman aldı. Burada yeterince zaman geçirmiş kişilerin de az çok bu durumu anladıklarını düşünüyorum fakat yeni arkadaşlar için henüz daha yeni başlamış bir mücadele olabilir bu. Fakat hayat böyle.. Olması gerekenden daha fazla tepki vermemek gerek.
mzgnccn8702
Benim altyapı ve bilgimin yetersiz olduğunu söyleyebilecek bir düzeyde değilsin. Seninle bilim konuşulmaz zaten bilimden konuşabilmemiz için öncelikle bilgi sahibi olman gerek. Sen bilgiden yoksun olduğun gibi algılamadan da mahrumsun bu yüzden kafan basmıyor.
"Labaratuvarlarda küçük alanlarda da olsa vakum yaratılır ve bu bölgeden geçirilen parçacıklar ışıktan daha hızlı olurlar." ne deneyi diye geçiyorlar söyleyin de bakalım? Öncelikle bu sorunun cevabını ver. Burada fiziği katletmiş-sin
Uzay zamanının bükülmesinden bahsediyorsun bunu Einste in in görelilik kuramı dışında açıklayan başka teoriler mi var? Neyden bahsettiğini bilmiyorsun daha…
Newton’dan başla öğrenmeye sonra saçsızlık teoreminden konuşuruz…
esra-yilmaz4148
Necmi beyin dediklerine katılmıyorum.
esra-yilmaz4148
Necmi beyin dediklerine katılmıyorum.
esra-yilmaz4148
Ben liseye gittğim halde hiçbir parçacığın ışık hızını geçemediğini biliyorum. Necmi Bey okul okudunuz mu?
mzgnccn8702
demek açık bir platform olduğu için böyle saçma sapan uydurma cesareti kazanıyor ben biraz daha sistemli bir şey sanmıştım yani en azından bazı kuralları var diye düşünmüştüm
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Şu ana kadar sahip olduğumuz bilgi ve gözlemlere göre, hiç bir kütlesiz nesnenin veya alanın ışık hızını geçtiğine dair kanıt ve hiç bir kütleli nesnenin de ışık hızına ulaştığı saptanmamştır.
(Dolanıklık konusunu hemen gündeme getirecek olursanız. O konu da sorunlu. Bildiğim kadarına göre, bence yanlış açıdan ele alınıyor. Doğru açısını ise bilmiyorum. Yanlış, çünkü dolanıklık ile bilginin bir şekilde ışıktan hızlı gittiğini iddia ettiğimizde, evrenimizdeki neden- sonuç ilişkisini de bozmuş oluyoruz.)
Konuya geri dönersek; solucan delikleri 3 boyutlu evrenimizin 2 boyutlu bir kağıt gibi bükülmesi ile aralarındaki köprü gibiymiş gibi anlatılsa da, bu durumu yorumlarken bence farklı ele almalıyız.
Eğer evreni 2 boyuta (kağıda) indirgiyorsak, maddenin tüm bilgisi de bu iki boyut üzerinde demektir. O halde bilgi 3 boyutluymuş gibi açtığımız solucan deliğinin içindeki boşluktan değil, yüzey alanından aktarılmalı. Çünkü solucan deliğinin içindeki bu alan bizim evrenimize, uzay-zaman'a dahil değildir.
Bilginin aktarıldığı o iç yüzey bizim evrenimizin dokusuyla "temas" ta olduğundan, o iç yüzey boyunca gerçekleşecek hareketinde ışık hızı sınırı kuralına uygun olması gerekir diye düşünüyorum.
Bu, bilginin 1000 ışık yılı uzaklıktaki bir gezegene solucan deliği ile bir kaç saat ya da dakika da gitmesi anlamına gelebilir. Çünkü solucan deliğinin iç yüzey (alanının) (baştan-uca) mesafesi ışık hızı sınırına göre bu kadardır.
Varsayımsal Solucan deliklerinin iç yüzeyleri iki boyutlu yapısı gene varsayımsal karadeliklerin iç yapıları ile benzer özellikler taşıyor. Madde-bilgi katılışı ile hacmi değil, yüzey alanı genişliyor. (Hawking) (Hologram evren düşüncesi de bu fikirle güçleniyorya zaten. Ya evrenin yüzeyindeki iki boyutlu bilgiden ibaretsek ve tüm evren bunun bir hologramı ise... gibi...)
Her ikisi de bizim evrenimizde 2 boyutlu. Yani hangi yön ve açıdan gelirseniz gelin, girişi hep karşınızda görüyorsunuz. Her ikisi de Einstein'ın aynı bakış açısı altında, aynı kurallar altında farklı koşullarda gerçekleşen farklı olaylar.
Bu nedenle karadeliklerin başka evrenelere açılan solucan delikleri bile olabileceği gündeme gelmiş. (Ama bunun karşılığı bir akdelik olması lazım.Başka evrenlerin karadeliklerinden bizimkine açılan. Üstelik bu akdelikten gelen enerji nedeniyle bunların gözlemlenebilir olmaları gerekir. Oysa böyle bir gözlem hiç yok. Enerji yoğunluğu artan hiç bir bölge yok. )
Karadelikler, başta varsayımsal olmalarına rağmen, çeşitli gözlemler de "görülmemelerine rağmen o bölgedeki uzay zamanın kütle çekim kuvvetlerine vermesi gereken tepkilerin gözlemlerinin, varsayımdaki hesaplamaları doğrulamaları ile gözlemlenmiştir. (Yani Samanyolu merkezinde bir süper karadelik olduğunu biliyoruz. Her şey buna uygun tepki veriyor çünkü. Ama bu bilgi aslında bilimsel anlamda doğrulanmış değil.)
Solucan deliklerinin yüzey alanı arasında kalan ve evrenimize ait olmadığını düşündüğüm alanda, enerji yoğunluğu bizim evrenimizden farklı, muhtemelen daha düşük ve belki hiç düzeyinde olmalı. Bizim uzay zaman dokumuza ait olmadığından, bildiğimiz anlamda bir "zaman" kavramı da olmamalı bence...
Not: Herman Bondi'nin K-Calculus'ü özel göreliliği Lorentz ile aynı sonuçları sağlayacak şekilde fakat daha basit bir yapıda hesaplayabiliyor. Bu hesaplama daha yeni sayılır (1960'lar civarı sanırım) ve Lorentz kadar yaygın değil, alternatif te değil. Farklı bir bakış açısı sadece.
https://arxiv.org/ftp/physics/papers/0110/0110007.pdf (Yazıyı daha okumadım. Bir ara okurum diye linkini tutuyordum.)
Örnekle açıklama: Dünyadan ayrılan uzay gemisine radar (radyo) sinyali yolluyorunuz. Geri aldığınız yankı ile relavistik hesaplamaları yapabiliyorsunuz. (Dünya da ve gemide eş zamanlı çalışmaya başlamış özdeş saatler olması koşuluyla... Sanırım @mzgnccn'in hoşuna gider.)
necmi-tufek7866
Esra Yılmaz,
Liseye gidiyor olmakla yazılanı doğru anlamak aynı şey değil. İsterseniz profesör olun, anlatılanı anlamıyorsanız diplomanız at gözlüğü görevi yapmaktan öteye bir işe yaramaz. Yazdıklarımı en baştan dikkatlice ve anlamaya çalışarak okursanız belki liseye gidiyor olmanın faydasını görürsünüz.
necmi-tufek7866
Vide supra,
İnternetteki çeşitli kaynaklardan alınmış bilgiler çoğunlukla kelime anlamlarının dışında anlamları olan bilgiler içerirler. Fizikçiler bir konuda yeni bir buluş yaptıklarında ona isim verirken çoğunlukla mecazi anlamlı isimler verirler. İnternette yazılan her şey zaten doğru değil ama doğru olanları da anlamak için çoğunlukla alt yapı ve bilgi gerekir.
Dürüstçe öz eleştiri yapmışsınız. Benim için ne anlama geldiğini anlatmam zor olur. Teşekkür etmek belki de ilk kez gerçek anlamını yansıtacak.
Teşekkür ederim...
mzgnccn8702
Necmi senin haricinde belki herkes internetteki bilgileri nasıl ve nerden alacağını gayet iyi biliyor(Böyle bir siteye güven olmayacağını da… Ben de öğrenmiş oldum). Liseli bir öğrenciye at gözlüğü takmaktan bahsedemezsin onlar daha çok genç ve algılamaları çok daha yüksek (emin ol senden iyi anladıkları kesin). Eğer çağın gereklerine ayak uyduramazsan çağın gerisinde kalmaya mahkûm olursun. Bu gün bir Cern ve Nasa nın sitelerini güncel takip edemezsen yapılan deneyleri de gözlemleri de kaçırırsın. Ve onları destekleyen kaliteli başka siteler de var. Makale yazanlar da belli uzmanlık alanları olan kişiler. Kitap basılmasını beklersen yerinde sayarsın bir kitabı hazırlamak için çok uzun yıllar harcamak gerek ve her konuda da kitap basılmıyor. Kaldı ki her şeyin görüntülü bir şekilde simülasyonlar ile anlatıldığı bir ortamdayız ve bu da algılamayı daha da pekiştiriyor. Bu anlattıklarımdan kitap zaman kaybıdır gibi bir sonuç ortaya çıkmasın. Hepimiz çoğu şeyin temelini kitaplarla atmak zorundayız zaten bu kabul gören bir gerçek ama aynı zamanda güncel bilimi de takip etmeliyiz. Onu da internet aracılığıyla yapıyoruz var mı başka olanak? Yabancılar bu konularda bizden çok daha iyi. Bir Stanford ya da Arizona üniv. deki prof un youtube kanalı var mesela ve adam canlı oturum açıyor. Bu sayede dünyanın dört bir yanından insanlar merek etikleri soruları sorabiliyor. Ben kendim de katılıp soruyorum ve cevap da alıyorum gayet yalın bir İngilizceyle anlaşılır bir şekilde cevaplıyorlar(Herkes ilgilendiği alanın kullanılan kavramlarına, teorilerine aşina zaten (sen hariç) bu yüzden neyin mecaz olup olmadığı da anlaşılır). Bunlar sadece bir kısmı bedava olan kurslar, ders oturumları ve daha birçok imkân var. Kullanmasını bilene tabi