wolf-larsen7466
Çok güzel bir soru bir bakıma şu soruya benzettim:
Hücre canlıdır evet ancak hücreyi oluşturan hiçbir şey "canlı" değildir. Proteinler kurallara göre kimyasal reaksiyonlarda yer alan cansız maddelerdir.
İnsan vucudu cansız birimlerden (hücreler değil daha minik birimler su ve protein çeşitleri gibi) oluştuğu halde ona nasıl canlı deriz?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Eğer elektron hareket ederken, "elektromanyetik dalganın sebebi ise"; Evet haklısınız, bu bölgeler dışına çıkamaz. Çünkü o bir parçacık ve "sadece doğrusal" hareket etmek durumunda.
Tek makul açıklama, yarıklardan geçerken parçacığın bir tarafa çarpıp yansımış, açı yapmış olması olabilir , bu durumda.
Elektromanyetik dalgayı salt parçacıkların toplu hareketi olarak ele alırsak, bence makul bir açıklama-çözüm yok.
Ama eğer parçacık, dalga üzerinde "sörfçü ise, dalganın ulaştığı her yere" taşınabilir.
http://bit.ly/2iuogwO ( Yarıktan geçerken, hangi kırmızı yolu izleyeceğine, "elektron ile üzerinde bulunduğu dalganın o andaki etkileşimleri" belirliyor olmalı. )
Yani elekronun spininden, dalganın o andaki itme gücüne potansiyeline kadar bir çok aklıma gelmeyen etken belirleyici oluyor olmalı bence.
(Mesela, yarık bizim için çok ince olsa bile, elektron ve dalga için dev gibi uzun bir koridor. Parçacık, fiber optik kablo içindeki foton gibi, oraya buraya çarpa çarpa ilerliyor olabilir. Ya da kıyılarda, kendi mini girişimlerini yapıyor olabilir.)
( Alüminyum folyo ya toplu iğne ile delik açın ve kitap okuyun bu delikten. Belli mesafelerde harfler büyür. Bunun nedeni geçen ışığın, delik çeperlerindeki girişimi ile bir tür mercek işlevi sağlamasıdır. Diye biliyorum. )
venividi7017
Mantık olarak çizdiğiniz kırmızı bölgenin, benim çizdiğim mavi alandan hiçbir farkı yok ama haklısınız açılar yanıltıcı olduğu için farklı şekilde çizmem yada sormam gerekiyordu ve belirttiğiniz durum tek bir delik kapalıyken yada parçacığın hangi delikten geçtiği gözlemlendiği zaman oluşacak tablo.
Şöyle sormam daha doğru olacak tek tek parçacık fırlatılan bir çift yarık deneyinde ''Foton veya elektron çift yarık sisteminde, bence her durumda tek bir yarıktan geçiyor'' düşüncesi perdede oluşan kesik kesik gölgeleri-boşlukları nasıl açıklar ? çizdiğiniz kırmızı alanda girişim olmayacağı için parçacık istisnasız o alandaki her yere gidebilir.
Şunuda belirtmem lazım beta ışınımları ışıktan yavaş ilerlediği için vakumda fırlatıldıkları zaman kuantum dalgalanmalarını görmezden gelindiğinde ''kendilerinden başka'' elektromanyetik dalga vs. etkileşecek hiç bir şey bulamazlar.
venividi7017
Mantık olarak çizdiğiniz kırmızı bölgenin, benim çizdiğim mavi alandan hiçbir farkı yok ama haklısınız açılar yanıltıcı olduğu için farklı şekilde çizmem yada sormam gerekiyordu ve belirttiğiniz durum tek bir delik kapalıyken yada parçacığın hangi delikten geçtiği gözlemlendiği zaman oluşacak tablo.
Şöyle sormam daha doğru olacak tek tek parçacık fırlatılan bir çift yarık deneyinde ''Foton veya elektron çift yarık sisteminde, bence her durumda tek bir yarıktan geçiyor'' düşüncesi perdede oluşan kesik kesik gölgeleri-boşlukları nasıl açıklar ? çizdiğiniz kırmızı alanda girişim olmayacağı için parçacık istisnasız o alandaki her yere gidebilir.
Şunuda belirtmem lazım beta ışınımları ışıktan yavaş ilerledikleri için fırlatıldıkları zaman ''kendilerinden başka'' üstüne binip sörf yapabilecekleri elektromanyetik dalga vs. hiç bir şey bulamazlar.
venividi7017
Mantık olarak çizdiğiniz kırmızı bölgenin, benim çizdiğim mavi alandan hiçbir farkı yok ama haklısınız açılar yanıltıcı olduğu için farklı şekilde çizmem yada sormam gerekiyordu ve belirttiğiniz durum tek bir delik kapalıyken yada parçacığın hangi delikten geçtiği gözlemlendiği zaman oluşacak tablo.
Şöyle sormam daha doğru olacak tek tek parçacık fırlatılan bir çift yarık deneyinde ''Foton veya elektron çift yarık sisteminde, bence her durumda tek bir yarıktan geçiyor'' düşüncesi perdede oluşan kesik kesik gölgeleri-boşlukları nasıl açıklar ? çizdiğiniz kırmızı alanda girişim olmayacağı için parçacık istisnasız o alandaki her yere gidebilir.
Şunuda belirtmem lazım vakum fırlatılmış tek bir elektron yada beta ışınımı ışıktan yavaş ilerleyeceği için ''kendisinden başka'' üstüne binip sörf yapabileceği yada etkileşeceği elektromanyetik dalga vs. hiç bir şey bulamaz yada nasıl olur siz söyleyin ?
venividi7017
Mantık olarak çizdiğiniz kırmızı bölgenin, benim çizdiğim mavi alandan hiçbir farkı yok ama haklısınız açılar yanıltıcı olduğu için farklı şekilde çizmem yada sormam gerekiyordu ve belirttiğiniz durum tek bir delik kapalıyken yada parçacığın hangi delikten geçtiği gözlemlendiği zaman oluşacak tablo.
Şöyle sormam daha doğru olacak tek tek parçacık fırlatılan bir çift yarık deneyinde ''Foton veya elektron çift yarık sisteminde, bence her durumda tek bir yarıktan geçiyor'' düşüncesi perdede oluşan kesik kesik gölgeleri-boşlukları nasıl açıklar ? çizdiğiniz kırmızı alanda girişim olmayacağı için parçacık istisnasız o alandaki her yere gidebilir.
Şunuda belirtmem lazım vakumda fırlatılmış tek bir elektron yada beta ışınımı ışıktan yavaş ilerleyeceği için ''kendisinden başka'' üstüne binip sörf yapabileceği yada etkileşeceği elektromanyetik dalga vs. hiç bir şey bulamaz yada nasıl olur siz söyleyin ?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Sayın Veni Vidi, ısrarla benzer soruyu çeşitlendirmenizden, anlatımımda başarısız olduğumu düşünüyorum. İyi yanı, konuyu farklı açılardan tekrarlamak gerektikçe, ayrıntılarda deşiliyor gibi...
Öncelikle yarığın tek tarafına göre çizmemin sebebi, iş yoğunluğundan diğer kısmına zaman ayıramayacak oluşumdu. Ama aynı kırmızı çizgileri, diğer yarık içinde düşünebilirsiniz.
Yani elektron-foton hangi yarıktan geçerse geçsin, "x" bölgesine ulaşabilir. Sadece (tespit edilebilirse) bu noktaya ulaşmasında "zaman farkı" olurdu.
Girişim desenine gelince, o girişim deseni zaten var (kırmızı alan olarak düşündüğünüz doğrultularda da) ve kesikli bölgeler zaten oluşuyor. Ama onları tespit etmek için, işaretleyecek bir foton veya elektron gerekiyor. Eğer bunlar yoksa, girişim desenini tespit edemezsiniz.
Çizdiğim kırmızı çizgiler alanı değil, fotonun-elektronunun, o anki duruma göre gidebileceği olası diğer noktaları da gösteriyor. Diğer yarıktanda geçse, aynı hedef noktalara gene zaman farkıyla ulaşabilir.
("Zaman farkı" üstünde duruyorum. Çünkü bu belki deneye tabi olabilir. Eğer parçacık iki yarıktan birden kısmen aynı anda geçiyorsa (biraz şu delikten geçse biraz da şu delikten), aynı anda salınan iki parçacıkta, aynı noktaya hep aynı zamanda varmalılar. -Farklı noktalarda zaman farkı olabilir.- Veya sırayla salınsalarda varış süreleri aynı olmalı. (Çünkü hepsi, biraz şundan, biraz bundan olsada aynı yolu (yolları) izliyor olacaklar.)
Ama aynı anda salınan iki parçacık zaman aralığı ile aynı noktaya ulaşırlarsa, bu farklı yarıklardan geçtiklerini gösterir. Aynı noktaya farklı yollardan ise ancak farklı dalga sıraları taşınırlarsa mümkün bence...
Güzel bir noktaya değinmişsiniz, elektron kütlesinden dolayı ışık hızında gidemediğine göre, elektromanyetik dalga üstünde olamaz (çünkü o ışık hızında) . O zaman nasıl dalgasal özellik gösteriyorlar? ( Aynı soru daha kütleli, diğer küçük parçacıklar içinde geçerli.)
Bu özellikleri nereden,niçin,nasıl kaynaklanıyor?
Benim cevabım basit, süper akışkan uzay-zaman dokusuna yapılan etkilerden oluşan dalgalar bunlar. Bir kap içinde titreştirilen suya, taş attığınızda oluşan dalgalar gibiler. Oluşan dalgalar dokunun mümkün kıldığı en yüksek hızdalar.
Biz sebep olarak atılan taşı ve dalgalarının etkilerini tespit ediyoruz sadece...
(Foton sörf yapıyor ama elektron sörf yapmaya kalkıştığı anda ağır basıp düşüyor. Bu yüzden, itiliyor-sürükleniyor. Ama onu iten dalgalar elektromanyetik dalgalar değiller. Sadece "dalgalar",
Bu dalgaların üstünde foton sörf yapınca, elektromanyetik dalga ismini alıyorlar.)
Sizin mantığınız ne öneriyor? (Tüm küçük parçacıkların dalgasal özellik göstermesine)...
(Not: İyi bayramlar, herkese...)
venividi7017
Bildiğim kadarıyla ortamın süper akışkan özelliğini kazanması için atıyorum Helyum gibi malzemelerle dolu olması gerekir. Kuantum dalgalanmarı dışında hiçbir şeyin bulunmadığı vakum yada boşluk diyelim nasıl bu özelliği kazanabilir ? ve son paragrafta bahsettiğiniz elektromanyetik olmayan dalgalar nedir ne ismiyle araştırabilirim ? Sanırım tartışmaya devam etmeden önce öğrenmem gereken bazı şeyler var.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Bence öğrenmeniz gereken şeyler var ise, bunlan yazdıklarım değil. Yazdıklarımın çoğu varsayı(mı)ma dayanan açıklamalar. Eğer bilimsel bilgi ile uyuşan noktalarını görüp, ilginizi çekiyorsa, ne mutlu bana...
Yaklaşımım, daha önceki bir çok tartışmada ifade ettiğim gibi, evrenin bir enerji yoğunluğu olmasına dayanıyor.
Arka plan ışıma verilerine dayanarak ile bu yoğunluğun "neredeyse" homojen olduğunu düşünüyorum, (Homojenliği bozan ana malzeme ise; kütle...)
Eğer bir yoğunluk var ise bir ortamda, o ortamda basınç da vardır. Bu basıncın evreni genişlemesinin ana nedeni olarak ele alıyorum. Demek ki evrenin dışında basınç (enerji yoğunluğu) çok daha düşük ki, evren genişleyebiliyor.
Genişlemenin ise, genişleme kıyılarında yeni kazanılan alanlar ile, eski alanlar arasındaki basınç eşitlemeleri sırasında, titreşime neden olduğunu düşünüyorum,
Bu titreşim dalgaları da, evren içine yayılırken, evreni süper akışkan hale getirdiğini düşünüyorum.
(Bir kap kum katı özellik gösterir iken, bu kaba titreşim verirseniz, kum akışkanlaşır.)
Bu dalgaların ikincil etkisi ile bize "Zaman boyutunu"... (Zaman bu dalgalardan kaynaklı olunca, özel görelik ile uyumlu.)
Genel görelilik açısından ise, kütle çekimi farklı bir nitelik kazanıyor. Akışkan içindeki hareketli nesnelerin durumuna dönüşüyor. Kütle çekim kuvveti, birbirine yakın iki nesne arasında hızlanan ama basıncı düşen akışkan yüzünden, nesnelerin düşen basınç alanına itilmesi oluyor.
Aynı akışkan özelliği birbirinden uzak nesneler arasında ise ayırıcı özellik gösteriyor. (Akışkanlarla ilgili bu bilgiler düşünce veya varsayım değil, araştırma-gözlem sonucu.) Burada belirleyici temel etkenler, kütlelerin momentumları, kütleleri, viskozite, aralarındaki (kritik mesafeye göre olan) mesafe...
Yani varsayımım, eter kavramına da dayanıyor. (Higgs alanı da aynı eşdeğerde sanırım.)
Size çok kısaca özetledim. Sanırım hangi konularda araştıracağınıza karar vermenize destek olmuştur.
--------------------0------------------
Örnegin kütleçekim dalgaları, elektromanyetik olmayan dalgalara örnek...
Miknatıstan yayılan manyetik dalgaların özelliklerini bilmiyorum ama onlarda kısmen veya tamamen bu tür dalgalardan. (Fotonlardan oluşmayan dalga türlerini örnek olarak arıyorum.)
Vakum- boşluk kavramı da göreceli bence. En boş dediğimiz uzay alanının bile üç Kelvin derecesi değerinde bir enerji yoğunluğu-ısısı var.
venividi7017
Bulunduğumuz evren dışarıya bir basınç uyguluyorsa aynı zamanda onun basıncına yada vakumuna maruz kalması gerekir? Dışarıda vakum veya basınç herhangi durum söz konusu ise bu belki sonsuz belki sonsuza yakın uç rakamlarda olmalı genişleme yada herhangi varlık pek akla yatkın gözükmüyor. Hem evrenin genişlemesi gittikçe hızlanıyor, dediğiniz tarz bir basınç olsa evren genişledikçe bu basınca maruz kalan yada bu basıncı uygulayan alan artacağından genişlemenin yavaşlaması gerekir(tabi enerjinin korunumunu hala kabul ediyorsak) ve bence evrenin toplam enerjisinin sıfıra çok çok yakın hesaplanıyor olması evrenimizin yoğunluğu ve dışarı uyguladığı basınç hakkında yeterince fikir veriyor.
Kum örneğinden dolayı süper akışkanlığı nasıl tanımladığınızı öğrenmek isterim? orada en azından kum olması gerekir bir yandanda Brown hareketini aklıma getirdi https://www.youtube.com/watch?v=R5t-oA796to sebebi sıcaklığa sahip su molekülleri.
Sorduğum dalga onlar değil. Yani diyosunuz ki fırlatılan parçacık kendisiyle değil de evrenin genişlemesinden kaynaklı oluşan dalgayla girişim oluşturuyor ve perdede örüntü oluşturuyor? Yanlışmı anlamışım teyit etmek istiyorum sadece. Boş uzayın 3 kelvin sıcaklığı sadece bir ışımadan kaynaklı izole bir ortamda bundan kurtulabilirsiniz.
venividi7017
Bulunduğumuz evren dışarıya bir basınç uyguluyorsa aynı zamanda onun basıncına yada vakumuna maruz kalması gerekir? Dışarıda vakum veya basınç herhangi durum söz konusu ise bu belki sonsuz belki sonsuza yakın uç rakamlarda olmalı genişleme yada herhangi varlık pek akla yatkın gözükmüyor. Hem evrenin genişlemesi gittikçe hızlanıyor, dediğiniz tarz bir basınç olsa evren genişledikçe bu basınca maruz kalan yada bu basıncı uygulayan alan artacağından genişlemenin yavaşlaması gerekir(tabi enerjinin korunumunu hala kabul ediyorsak) ve bence evrenin toplam enerjisinin sıfıra çok çok yakın hesaplanıyor olması evrenimizin yoğunluğu ve dışarı uyguladığı basınç hakkında yeterince fikir veriyor.
Kum örneğinden dolayı süper akışkanlığı nasıl tanımladığınızı öğrenmek isterim? orada en azından kum olması gerekir bir yandanda Brown hareketini aklıma getirdi https://www.youtube.com/watch?v=R5t-oA796to sebebi sıcaklığa sahip su molekülleri.
Sorduğum dalga onlar değil. Yani diyosunuz ki fırlatılan parçacık kendisiyle değil de evrenin genişlemesinden kaynaklı oluşan dalgayla girişimde bulunuyor ve perdede desen oluşuyor? Yanlışmı anlamışım teyit etmek istiyorum sadece. Boş uzayın 3 kelvin sıcaklığı sadece bir ışımadan kaynaklı izole bir ortamda bundan kurtulabilirsiniz.
venividi7017
Bulunduğumuz evren dışarıya bir basınç uyguluyorsa aynı zamanda dışarıdan gelen basınca yada vakuma maruz kalması gerekir? Dışarıda vakum veya basınç herhangi durum söz konusu ise bu belki sonsuz belki sonsuza yakın uç rakamlarda olmalı genişleme yada herhangi varlık pek akla yatkın görünmüyor.
Evrenin genişlemesi gittikçe hızlanıyor, dediğiniz tarz bir basınç olsa evren genişledikçe bu basınca maruz kalan yada bu basıncı uygulayan alan artacağından genişlemenin yavaşlaması beklenir?(tabi enerjinin korunumunu hala kabul ediyorsak) ve bence evrenin toplam enerjisinin sıfıra çok çok yakın hesaplanıyor olması evrenimizin yoğunluğu ve dışarı uyguladığı basınç hakkında yeterince fikir veriyor.
Kum örneğinden dolayı süper akışkanlığı nasıl tanımladığınızı ve nasıl bir bağlantı kurduğunuzu öğrenmek isterim? orada en azından kum olması gerekir bir yandan da Brown hareketini aklıma getirdi https://www.youtube.com/watch?v=R5t-oA796to sebebi sıcaklığa sahip su molekülleri.
Sadece doğru anlamışmıyım diye teyit etmek istiyorum diyorsunuz ki fırlatılan parçacık kendisiyle değil de evrenin genişlemesinden kaynaklı oluşan dalgayla girişimde bulunuyor ve perdede desen oluşuyor? Boş uzayın 3 kelvin sıcaklığı sadece bir ışımadan kaynaklı, izole ortamda bundan kurtulabilirsiniz.
venividi7017
Bulunduğumuz evren dışarıya bir basınç uyguluyorsa aynı zamanda dışarıdan gelen basınca yada vakuma maruz kalması gerekir? Dışarıda vakum veya basınç herhangi durum söz konusu ise bu belki sonsuz belki sonsuza yakın uç rakamlarda olmalı genişleme yada herhangi varlık pek akla yatkın görünmüyor.
Evrenin genişlemesi gittikçe hızlanıyor, dediğiniz tarz bir basınç olsa evren genişledikçe bu basınca maruz kalan yada bu basıncı uygulayan alan artacağından genişlemenin yavaşlaması beklenir?(tabi enerjinin korunumunu hala kabul ediyorsak) ve bence evrenin toplam enerjisinin sıfıra çok çok yakın hesaplanıyor olması evrenimizin yoğunluğu ve dışarı uyguladığı basınç hakkında yeterince fikir veriyor.
Kum örneğinden dolayı süper akışkanlığı nasıl tanımladığınızı ve nasıl bir bağlantı kurduğunuzu öğrenmek isterim? orada en azından kum olması gerekir bir yandan da Brown hareketini aklıma getirdi https://www.youtube.com/watch?v=R5t-oA796to sebebi sıcaklığa sahip su molekülleri.
Sadece doğru anlamışmıyım diye teyit etmek istiyorum diyorsunuz ki fırlatılmış parçacık kendisiyle değil de bu bahsettiğiniz akışkan dokudan geçerken oluşturduğu kendi dalgalarıyla girişim oluşturup perdede desen oluşturuyor? Doğru anlamışsam bu dalganın enerjisi hızı ve kumaşıyla ilgili kısaca bilgi verebilir misiniz ?
Boş uzayın 3 kelvin sıcaklığı sadece bir ışımadan kaynaklı, mikro dalga geçirmeyecek sıradan izole ile bundan kurtulabilirsiniz.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Sayın Veni Vidi, gelen cevap-tekrar e-postalarından bütün geceyi ayakta geçirdiğiniz gözüküyor...
Bence biraz kavramları haz etme -kavrama aralığı verin... Yanlış yargılar gelişir, sabitlenebilir, dinlenme aralıkları olmaz ise
Düşük basınç, zaten vakum ... Sonsuz olmasına gerek yok. 2 kelvin de olsa, 0 kelvin de olsa iş görürü.
Buna karşılık, Necmi Bey, bu bölgedeki olası enerji varlığı için, negatif işaret bile önermişti. Kendi çerçevesinde kullanışlı, makul ve mantıklı idi. Elbette doğru'yu, evren dışına çıkamadığımızdan bilmiyoruz. Veri de alamıyoruz.
Sadece evren genişliyor ise, bu ortamın basıncı (enerji yoğunluğu) evren ortalamasından düşük. Bu anlıyoruz.
Sonsuz tanımı hem gereksiz, kullanışsız. Hem de konuyu doğrulayamayacağımız bir konuda çetrefilleştirip, zihinsel enerji tüketicisi ...
Kum'u katı malzemenin, hareket ile akışkan özellikler göstermesi nedeniyle kullandım. Yani bir ortam, minik parçacıklardan oluşuyor ise, parçacıkların niteliği ne olursa olsun, titreşim ile akışkana dönüşeceklerini ifade için.
Verdiğiniz linkteki konu ile neredeyse hiç (ilke bazında) benzerliği yok.
Teyit edemeyeceğim. Yanlış anlamışsınız. Bence fizikistteki eski paylaşımlarımızı -tartışmalarımızı gözden geçirmeniz daha işinize yarayacak. Hem tekrar olmaz hem de farklı kişilerin bakış açılarını da ele almış olursunuz.. Ya da blog sitemdeki özet ve düzenlenmiş haline bakın.
Son yazdığınız, "mutlak sıfıra" izolasyon ile ulaşabileceğimizi iddia etmek oluyor. Bence bunu yapabilirseniz, hem çok zengin ve ünlü olursunuz, hem de bu konuya pratik bir çözüm geliştirmiş.
venividi7017
Hala cevap alamamış olsam da kum örneği ve süper akışkanlık arasında nasıl bir bağlantı kurmuş olabileceğinizi bu yüzden sordum. Çünkü gerçek Dünya'da kullanılan fizikte vakumun-yada boşluğun süper akışkan özellik göstermesi diye bir durum yok sadece sizi anlamaya çalışıyorum.
Evrenin yüzeyi ve dolasıyla uyguladığını iddia ettiniz basıncın artmasıyla evrenin genişleme hızının gittikçe artması gözleminin çelişiyor olması bence buradaki diğer zihinsel enerji tüketicisi şeyler yanında en doğrulanabilir yada aksi ispat edilebilir olgu.
Yinede teyit etmeniz konusunda ısrar ediyorum, elektronla bu kadar şiddetli şekilde etkileşen sanki tıpa tıp başka bir elektronmuş gibi girişim oluşturmasını sağlayan bu dalgalar nedir? ve 3 çeşit nötrinoyu keşfetmiş üstüne bir de tartmış insanlar elektronla yine bu kadar şiddetli etkileşen şeyi nasıl gözden kaçırıp bilim literatürüne sokmamışlar gerçekten merak ediyorum.
Ayrıca mutlak sıfıra inilmesinin mümkün olmadığını ama yine de 3 kelvinin yüzde çok büyük bir kısmından kurtulabileceğimizi ikimizde biliyoruz kelime oyunu yapmanın lüzumu yok.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Cevabı almış olmak ile anlamış olmak arasında ciddi fark var çünkü.
Açıklamalarımı savunmaya çalışmıyorum. Çünkü bu konuda daha önce yazdığım gibi varsayıma dayalılar. Öğrenecekseniz başka şeyleri bu yüzden önerdim.
Onları anladıktan sonra, yazdıklarım size anlaşılır olacağa benziyor.
(Not: Sizi anlayamıyorum; yani nasıl devam edeceğimi bilemiyorum.)
Aşağıda size kaynak olabilecek bir kaç önerim var.
Superfluid Picture for Rotating Space-Times / George Chapline1 and Pawel O. Mazur
https://arxiv.org/pdf/gr-qc/0407033.pdf
https://www.scientificamerican.com/article/superfluid-spacetime-relativity-quantum-physics/
https://phys.org/news/2014-04-liquid-spacetime-slippery-superfluid.html
http://hmf.enseeiht.fr/travaux/CD0102/travaux/optmfn/gpfmho/01-02/grp6/pages/page3.htm
http://www.pbs.org/wgbh/nova/next/physics/spacetime-might-superfluid-help-explain-gravity/
https://journals.aps.org/prb/abstract/10.1103/PhysRevB.79.085119
https://www.grc.nasa.gov/www/k-12/airplane/bball.html
http://www.u-tokyo.ac.jp/en/utokyo-research/research-news/self-assembly-of-hydrodynamic-flow.html
http://www.physicsclassroom.com (GENEL BİLGİ EDİNMENİZ İÇİN)
http://evreneyenibirbakis.blogspot.com.tr/2015/11/evrene-yeni-bir-baks-ham.html
(Fikirlerimi oluşturmamda yardımcı olan kaynakların önemli kısmı)
kutsal-bilge1490
Ciddiye alıp bu kadar cevap yazarsan, böyle biçare olursun... Oh! olsun...
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Galiba soruya bir cevap buldum. :-) Özel göreliliği duruma uygulamaya çalışınca
http://bit.ly/2l3YXn3