necmi-tufek7866
Venividi,
Enerji yok olmaz diye bir kuralımız var. Elbette ki ışınım da enerjidir.
Anlatılmak istenen; tüm maddi unsurların ortada hiç kütle kalmayacak şekilde yok olmasıdır. Madde yok olur ama ortaya ona eşdeğer ışınım çıkar. (Bu da bayağı korkunç bir ışımadır sanırım)
Yani, madde kütlesiz enerji haline gelir dersek daha doğru olur.
necmi-tufek7866
Vide supra,
Elbette kütleyi değişmez bir nicelik olarak ele alıyorum. Zaten kuantum fiziği de kütleyi değişmez bir nicelik olarak kabul eder. Bu yüzden de anlaşmazlık konusu oluyor. Sistemi düşünürken bütününe "kütle" gözüyle bakıyorsunuz ve enerji hesabını buna göre yapıyorsunuz. Enerji eksiliyorsa, kütle eksiliyor diye değerlendiriyorsunuz.
Ben de diyorum ki; kütle kuarklar tarafından sağlanan bir niceliktir ve bir miktar azalıp, bir miktar artan bir şey değildir. Artan ve azalan kütlesiz enerjidir. Sistemin kütlesiz enerjisi de bu kütlenin basınç altına girdiğinde ürettiği bir enerji türüdür. Yani üzerine baskı yapan kuvvet onun kütlesiz ışıma yapmasına neden olur. Fotonlar bol miktarda üretilebilen şeylerdir. Siz bile vücut ısınız yükseldiğinde termal kamera tarafından ülçülen ışıma yaparsınız. Vücut ısınız düşükse ışıma da düşük frekansta olur. Ama bu sizin kütlenizi azaltmaz sanırım. Çünkü, ışıma kütlesiz bir enerji türüdür.
Ayrıca benim haklı olmak gibi bir derdim yok. Sadece bildiğim kadarıyla sistemi açıklamaya çalışıyorum. Bazı şeyleri alışılmışın dışında söylüyor gibi görünüyorsam bu sadece görelilik ve kuantum fiziği arasındaki ölçek farkından kaynaklanıyor. Yani ben çok daha küçük ölçekten bakıyorum, siz daha büyük boyuttaki etkileşimleri göz önüne alıyorsunuz. Aramızdaki tüm fark bu...
omer-karanlik-profil5833
bende tam olaya farklı 2 görüşten bakılıyor diyecektim necmi hocam demiş zaten;
bir yaklaşım genel görelilik diğer yaklaşım kuantum....
zaten izafiyeti kuantum mekaniğine bağlamak için uğraşıyor bilim insanları...
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Her şey bir yana bu sayede Güneşteki nükleer reaksiyonlar ve ilişkileri hakkkında güzel bir bilgi paylaşımı, değerlendirme haftası oldu. Soran, açıklayan herkesin ellerine sağlık.
Bu yazılanları tekrar tekrar okumak lazım. Çünkü ileride çok işe yarayacak yaklaşımlar var bence...
mehmet-ali8832
Güneşi devasa izole bir kutuya koyduğumuzu düşünelim. Hiç bir enerji çıkışı olmasın. Bu durumda kutunun kütlesi değişmez. Güneş kütlesini kaybetmeye devam etse de ortaya çıkan enerji kutunun içinde kalacağı için bu enerji kutunun kütlesine etki eder ve toplam kütle değişmez. Güneş izole bir ortamda değildir dolayısıyla saçtığı enerji sebebiyle kütlesi devamlı azalır.
Yukarıda Necmi Tüfek'in açıklamasının maalesef fizik ile bir ilgisi yoktur. Tamamen fizik ve matematik dışı açıklamalardır, kendi teorileridir. Bu tarz yazıları paylaşırken "kendi fikrim" şeklinde not düşerse burayı okuyan kişiler yazıyı ona göre okur.
mehmet-ali8832
Arkadaşlar, çoğu yazımızda "kütlenin enerjiye dönüşümü"nden bahsediyoruz belki ama aslında bu terim konuyu ifade etmeye yarayan bir araçtır. Gerçekte böyle bir dönüşüm yok. Madde dediğimiz şey zaten baştan beri enerjiydi. Büyük patlamada patlayan şey enerjiydi, parçacıklar patlamadan sonra oluşan enerji denizinde ortaya çıkmaya başladı. Yani maddenin kökeni enerjidir. Örneğin bir ay düşünelim. Yay serbest durumdayken kütlesini çok hassas bir tartı ile ölçelim. sonra yayı sıkıştıralım ve kütlesini tekrar ölçelim. Yayın sıkılmış hali serbest halinden daha ağır gelecektir. bu trilyon x trilyon da birlik bir artış bile olsa, yaya yüklenen enerji sebebiyle yayın kütlesi artmış olacaktır. Enerjiyi kütleden farklı bir şeymiş gibi düşünmeyin. Görelilik teorisi bize bu ikisinin aslında aynı şey olduğunu anlatıyor.
mehmet-ali8832
Arkadaşlar, çoğu yazımızda "kütlenin enerjiye dönüşümü"nden bahsediyoruz belki ama aslında bu terim konuyu ifade etmeye yarayan bir araçtır. Gerçekte böyle bir dönüşüm yok. Madde dediğimiz şey zaten baştan beri enerjiydi. Büyük patlamada patlayan şey enerjiydi, parçacıklar patlamadan sonra oluşan enerji denizinde ortaya çıkmaya başladı. Yani maddenin kökeni enerjidir. Örneğin bir yay düşünelim. Yay serbest durumdayken kütlesini çok hassas bir tartı ile ölçelim. sonra yayı sıkıştıralım ve kütlesini tekrar ölçelim. Yayın sıkılmış hali serbest halinden daha ağır gelecektir. bu trilyon x trilyon da birlik bir artış bile olsa, yaya yüklenen enerji sebebiyle yayın kütlesi artmış olacaktır. Enerjiyi kütleden farklı bir şeymiş gibi düşünmeyin. Görelilik teorisi bize bu ikisinin aslında aynı şey olduğunu anlatıyor.
necmi-tufek7866
Mehmet Ali,
Fotonun kütlesiz bir enerji olduğu benim fikrim değildir.
Kütlesiz bir enerjiyi kütle hesabına çevirmek doğru değildir.
Güneş kütlesiz bir enerji yayıyorsa, onun kütle kaybettiğini söylemek doğru değildir.
Bu konuda matematik ve fizik dışı davranan sizsiniz. E=MC kare de momentum yoktur dedim. Peki ışık nedir? Sadece harekettir yani momentumdur. Peki siz bu enerjiyi nasıl ve neden kütleye çevirebiliyorsunuz?
Yukarıda yazdıklarımın hiç biri kendi fikrim değildir. Arada "bence" diye not düşüyorsam bu sadece ortamı yumuşatmak ve tartışmanın devam etmesini sağlamak içindir. Buyurucu bir ifade olmaması içindir.
Bunca açıklamadan sonra hala yukarıdaki sözleri sarf ettiğine göre senin derdin fizik veya bilgi falan değil. Senin bulunduğun yerde insanlara faydalı olmak yerine zararlı olunur.
Kemal Bey,
Sanıyorum sorunuzun yanıtı net olarak ortaya çıktı.
Güneş, kütlesiz enerji yaydığına göre kütle kaybetmez.
Yayılan enerji kütleçekimin enerjisidir ve devamlı olarak artan bir enerjidir.
Görelilik olaya büyük ölçekten bakar, kuantum fiziği küçük ölçekten bakar ve o ölçek için doğru ve geçerli olan kuantum fiziğidir. (Aslında büyük ölçekten bakmak da göreliliği kurtarmaz. Çünkü kütlesiz enerjiyi kütleye çevirmek akıl işi değildir.)
Isınan her cisim ışıma yapar. Araya nükleer tepkimeleri sokmak aslında gereksizdi. Sadece kafaları karıştırdı. Bir ampulü örnek olarak alın. Elektrik enerjisi ampulün flamanını ısıtır ve ışık saçar. Gelen elektriği güneşin kütleçekimi olarak düşünün. Ampulün flamanı kütle kaybeder mi? Arkadan gelen enerjiyle devamlı olarak beslenmektedir. Bir demir parçası da ısındığında ışıma yapar, aslında sıcaklığı olan her tür cisim ışıma yapar. Bu ışıma kütlesiz bir enerjidir ve cismin kütlesini azaltmaz. Sistem desteklenirse ışıma devam eder. Destek olmazsa ışıma da olmaz. Hepsi bu...
Şu yukarıdaki yazılanlara bir bakın. Benim daha fazla söyleyecek sözüm kalmadı. Bundan sonra Mehmet Ali Bey sizlere doğru fiziği anlatıp bilgilendirecektir. Bu yüzden gönlüm rahat tatile çıkıyorum...
mehmet-ali8832
Necmi Tüfek, burada yazdıklarınızın hiç bir dayanağı yok. Diyorsunki "güneşin yaydığı enerji kütleçekim enerjisiymiş ve bu enerji artıyormuş". Bunu söyleyen bir tane kaynak göster hadi. Tamamen kendi hayal dünyanda yarattığın bir evren modelini gerçekmiş gibi burada yazıyorsun. Füzyonu da reddettin daha ne diyebilirim ki? Yoktan enerji ortaya çıkarıyorsun. İnsanoğlu Einstein'dan sonra evrenin nasıl işlediğini, yıldızların nasıl parladığını anlayalı bir asır oldu. O yüzden burada seninle bu konuda kör bir tartışmaya girmek istemiyorum. İnternette bu bilgiler her yerde var. Tatilde boş zaman bulabilirsen biraz okumanı tavsiye ederim.
omer-karanlik-profil5833
@necmi hocam mail adresinizi verebilir misiniz_?
bahsetmem gereken bir husus var...
muzaffer-erdem5978
Işık hızının sabit olarak ele alınması bu formulü baştan ölü bir formul haline getiriyor.
Bir kere ışık hızı asla sabit değildir.
Bu ışık hızı kendisiyle çarpılsa ne olur çarpılmasa ne olur ?
Zamanı sembolize etmesi açısından burada kullanılan bu değer aslında reelde herhangi bir şeye yaramaz.
Zaman bizim dışımızda uzay ortamda hiç bir nesneyi bağlamaz.
Ayrıca "Ölçü olarak" kullanılan zaman nerenin ve hangi "x,y,z" nin zamanı.
Bu değerler sadece olmadık şeyleri düşünmemizden başka bir şeyi sağlamaz.
Ha derseniz ki o da güzel bir şeydir,; o sözünüze katılırım.
En azından beyin cimnastiği olur.
Saygılarımla.
Muzaffer Erdem