necmi-tufek7866
Burtay Bey,
Bu teori bende şekillenmeye başladığından beri beni esir aldı. Önceleri gülüp geçiyor, düşünmemeye çalışıyordum. Tamamen ispatlanamaz küçüklüklerden bahsediyoruz çünkü. Yani böyle bir teoriyi sınamak deneysel olarak belki de hiç bir zaman mümkün olamayacak. Bazen de diyorum, okuduğum fizikçilerin kitaplarında bunlar vardır mutlaka. Ama böyle bir teoriyi ortaya koyan bir bilgiye rastlamadım. Belki de okuduklarımı harmanlayıp böyle bir yargıya vardım.
Ben aslında bu teoriyi yıkmaya, çürütmeye çalışıyorum. Beni rahatsız ediyor hatta korkutuyor. Ama ne kadar uğraştıysam bir açığını, çatlağını, çürütülebilir tarafını bulamadım. Belki ben duygusal davranıp yeteri kadar üzerine gitmediğimi düşündüğüm için burada yayınlamak istedim. Sizden ve diğer okuyan, ilgilenen tüm arkadaşlardan bunu rica ediyorum, bekliyorum. Bana yardım edin bu teoriyi çürütelim. Ben ne kadar uğraştıysam her seferinde daha da güçlendi...
Şimdi okuyan, ilgilenen herkes de zehirlenmiştir sanıyorum. Farkında olmayacaksınız ama mutlaka kafanızı kurcalayacak.
İlk soru; "Ne olmalı ki, enerji yok edilememeli?" "Enerji nasıl yok edilemez?"
Cevabında bulduğum yöntem, "enerjinin eksi seviyeye inebilmesi" Bu sayede enerji yok edilemez.
Matematik denklemini siz belki 30 saniyede buldunuz. Benim bulmam daha uzun sürdü. Denklem olayı açıklıyor ama dış evrenin eksi enerji düzeyinde olması gerektiğini söylüyor. Yani ben değil, denklem öyle söylüyor. Çünkü eksi işaretlerin değişmesi için bir parantez, bir başka boyut gerekir. Ayrıca orada artı işaretlilerle eksi işaretlilerin savaşında (çarpımında) kazanan hep eksi taraf oluyor. Çünkü eksi ile artı çarpıldığında sonuç hep eksi oluyor. Bu yüzden teori dış evrenin eksi enerji seviyesinde olması gerektiğini söylüyor.
Ayrıca eksi enerji düzeyi üreticidir, çoğaltıcıdır diyor. Entropi orada ters çalışır diyor...
Özür dilerim. Ben yine kendimi tutamadım anlatıyorum. İşte böyle Burtay Bey. Hiç memnun değilim ama kafamdan da bir türlü atamıyorum, sanki anlatırsam belki çürütmenin bir yolunu bulabiliriz ve ben rahat bir nefes alırım.
omer-karanlik-profil5833
necmi hocam; madem çürütmek istiyorsunuz o zaman biraz soru bombardımanına tutalım teoriyi;
şimdi en küçük kütlelili parçacıklar dediniz... bu cepte....
şimdi kütle dediğiniz için benim aklıma ister istemez entropinin bu küçük parçalara etki edip etmediği oldu...yani bu kütleli parçacıklar bozunuyor mu_? bozunuyorsa nasıl bozunuyor_? bozunduğunda açığa çıkan şey ne_?
bu uzay parçacıklarının birleşik bir yapı oluşturmasını engelleyen şey ne_?
ışıma yapıyor mu_? evrenin genişlemesinde yeni uzay parçacıkları oluşuyor ise bu uzay parçacıkları + enerjinin bir ürünümü yok dış evrendeki - enerjinin bir ürünümü_?
ya da bunların hiç biri değil - enerji tabiri sadece belkide bu evrenin simetri evreninin göstergesidir...
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Yazmak, açık hale getirmek, konuyu kafadan atmak-kurtulmak için iyi bir yol...
Üstelik düşünürken değil ama eskiden yazdıklarınızı tekrar okurken, kendinizi elekştirmek ve değerlendirmek daha kolay oluyor.
Çünkü yazarken ki duygu ve düşünce durumunda olmuyoruz. Farklı bir göz ve açı ile değerlendiriyoruz.
Artık çürütülemeyecek ve kanıksanmış hale gelen fikirler, bir süre sonra "ürün olmaktan" çıkıyor, başka bir ürünün yarı mamul girdisi oluyor... :-)
Aşama aşama bu böyle sürüyor.
Çürütmek için uğraşmak yerine (bence fikir sahibinin kendi teorisini çürütmesi çok zor, hatta imkansız), fizik biliminin bize sağladığı verilere bakın.
Bu verileri, düşünceleriniz açısından yorumlayıp, kayıt altına alın. Eğer aralarında uyum sağlayamazsanız, zaten otomatikman çürütmüş olursunuz.
Vide Supra'nın sorusu olan, ışığın "kütle çekim alanında maviye kayması" mesela bu tür bir veri.
Bunu düşünceleriniz açısından ele alırken, eğer düşüncelerinizde hata var ise, çıkmaz bir yol bulursunuz. Aksi takdirde, bir adım daha ileri götürmüş olursunuz bizi...
Bakışınız, göreliliği nasıl ele alıyor? Gözlemlenen ve kanıtlanmış aynı sonuçlara nasıl ulaşıyor?
Molekül, atom, bileşik oluşunu nasıl ele alıyor? Işığın hızının sabit kalmasını, C sabitini, Planck sabitlerini nasıl kaynaklara bağlıyor? Vs. Vs.
Yazdığınız zaman bunları oturttukça, ana tablo belirginleşecek....
Yazmadan önce 3-4 yılık bir fikir birikimim oldu. Ancak yazıp paylaştıkça (blogta), 2 yılda o birikimin kat be kat üstünü topladım.
Bu arada matematik denklemini 30 saniye de bulmadım. Sizin aylarca süren birikiminizi 30 saniye okuduktan sonra bir kaç günde (siz daha önce yazdığınız halde bir de) ancak farkettim.
Enerji konusunda temel bir bakış açısı farklılığımız var. Enerji sadece enerjidir. Vardır. Hatta "Var olan "tek şey"dir." Onun eksisi, ya da artısı olmaz bana göre. İşaretler sadece, "bize göre göreceli" bir durum tanımlaması bence. (Ki bu bakışın kaynağı da sizin eski yazdıklarınız.)
Diğer yandan teorinizi, bu çerçevede, enerjinin bir durumundaki farklılıktan-değişimden kaynaklanan bir dönüşüm olarak algılıyorum.
Yani var olan esas yapı, size göre negatif olan, bir etki ile farklılaşıyor.
Çok küçük bir fark ama başlangıç aşamasında olduğu için, ilerleyen bakış açaılarında çok büyük açı farklarına neden oluyor.
Bu nedenle, düşüncelerinizi paylaşmanız, benim asla düşünemeyeceğim (iz) bakış açılarını kazandıracaktır.
Boş yere umutlanmayın, rahat nefes pek yok. Tek umudum buradaki gençlerden (bize göre) birinin, tüm bunları bir kenara fırlatacak şekilde bombayı patlatması.
Eğer biz teorik fizik yapabiliyorsak, onlar hayli hayli yapar ve hatta daha iyisini de yaparlar. Bu konuda onlara cesaret verici olumlu örnekler olmamız dileğimle...
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Yazmak, açık hale getirmek, konuyu kafadan atmak-kurtulmak için iyi bir yol...
Üstelik düşünürken değil ama eskiden yazdıklarınızı tekrar okurken, kendinizi elekştirmek ve değerlendirmek daha kolay oluyor.
Çünkü yazarken ki duygu ve düşünce durumunda olmuyoruz. Farklı bir göz ve açı ile değerlendiriyoruz.
Artık çürütülemeyecek ve kanıksanmış hale gelen fikirler, bir süre sonra "ürün olmaktan" çıkıyor, başka bir ürünün yarı mamul girdisi oluyor... :-)
Aşama aşama bu böyle sürüyor.
Çürütmek için uğraşmak yerine (bence fikir sahibinin kendi teorisini çürütmesi çok zor, hatta imkansız), fizik biliminin bize sağladığı verilere bakın.
Bu verileri, düşünceleriniz açısından yorumlayıp, kayıt altına alın. Eğer aralarında uyum sağlayamazsanız, zaten otomatikman çürütmüş olursunuz.
Vide Supra'nın sorusu olan, ışığın "kütle çekim alanında maviye kayması" mesela bu tür bir veri.
Bunu düşünceleriniz açısından ele alırken, eğer düşüncelerinizde hata var ise, çıkmaz bir yol bulursunuz. Aksi takdirde, bir adım daha ileri götürmüş olursunuz bizi...
Bakışınız, göreliliği nasıl ele alıyor? Gözlemlenen ve kanıtlanmış aynı sonuçlara nasıl ulaşıyor?
Molekül, atom, bileşik oluşunu nasıl ele alıyor? Işığın hızının sabit kalmasını, C sabitini, Planck sabitlerini nasıl kaynaklara bağlıyor? Vs. Vs.
Yazdığınız zaman bunları oturttukça, ana tablo belirginleşecek....
Yazmadan önce 3-4 yılık bir fikir birikimim oldu. Ancak yazıp paylaştıkça (blogta), 2 yılda o birikimin kat be kat üstünü topladım.
Bu arada matematik denklemini 30 saniye de bulmadım. Sizin aylarca süren birikiminizi 30 saniye okuduktan sonra bir kaç günde (siz daha önce yazdığınız halde bir de) ancak farkettim.
Enerji konusunda temel bir bakış açısı farklılığımız var. Enerji sadece enerjidir. Vardır. Hatta "Var olan "tek şey"dir." Onun eksisi, ya da artısı olmaz bana göre. İşaretler sadece, "bize göre göreceli" bir durum tanımlaması bence. (Ki bu bakışın kaynağı da sizin eski yazdıklarınız.). sizin tanımlamanızı da ekleyince, evrenin içinde ve dışında her yerde var olan tek şey enerji oluyor.
Bu nedenle, zaten "VAR OLAN TEK ŞEY" olarak yok olamaz.
Diğer yandan teorinizi, bu çerçevede, enerjinin bir durumundaki farklılıktan-değişimden kaynaklanan bir dönüşüm olarak algılıyorum.
Yani var olan esas yapı, size göre negatif olan, bir etki ile farklılaşıyor.
Çok küçük bir fark ama başlangıç aşamasında olduğu için, ilerleyen bakış açaılarında çok büyük açı farklarına neden oluyor.
Bu nedenle, düşüncelerinizi paylaşmanız, benim asla düşünemeyeceğim (iz) bakış açılarını kazandıracaktır.
Boş yere umutlanmayın, rahat nefes pek yok. Tek umudum buradaki gençlerden (bize göre) birinin, tüm bunları bir kenara fırlatacak şekilde bombayı patlatması.
Eğer biz teorik fizik yapabiliyorsak, onlar hayli hayli yapar ve hatta daha iyisini de yaparlar. Bu konuda onlara cesaret verici olumlu örnekler olmamız dileğimle...
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Teorinizin kavranmasında karşılaştığım ana sorun, Negatif enerjinin nasıl bir yapısı hatta işlevi olduğunun belirsiz oluşu...
Pozitif kısmı, ikili mantık sistemindeki düşünce lışkanlığımızdan kavramamız daha kolay, yokluk da bir yere kadar anlaşılabilir bir durum.
Ama negatif durum... (?????????????????)
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Teorinizin kavranmasında karşılaştığım ana sorun, Negatif enerjinin nasıl bir yapısı hatta işlevi olduğunun belirsiz oluşu...
Pozitif kısmı, ikili mantık sistemindeki düşünce alışkanlığımızdan kavramamız daha kolay, yokluk da bir yere kadar anlaşılabilir bir durum.
Ama negatif durum... (?????????????????)
necmi-tufek7866
Karanlık profil,
Daha önce genel hatlarıyla teoriyi anlattım. Çok geniş bir konu olduğu için böyle ayak üstü sorular sormakla çürütülecek gibi değil. İnanın ben aklıma gelen her durum için sorular sordum. Hepsine cevabı var. Tabii parça parça değişik yerlerde yazdığım için ayrıntıları görmemiş olabilirsiniz.
Bu parçacıklar sahip oldukları renk yükü yüzünden birbirlerine bağlılar. Bu kuvvet onların birbirlerine karşı sabit bir konumda olmalarını sağlıyor. Ne yaklaşabiliyorlar, ne uzaklaşabiliyorlar. Işık, parçacık, gibi şeyler onlar için anlamsız. Çok küçükler ve evrenin hiç bir maddesi veya enerji türüyle (kütleçekim hariç) hiç bir bağlantı veya etkileri olmuyor.
Kuarklar bozunuyor mu?
Evren genişlerken, genişleme enerjisinin zorlaması bu parçacıkların çoğalıp, üremesini sağlıyor. Evren onlar çoğaldığı, ürediği için genişliyor. Yoksa genişleyecek bir yer yok. Genişleyecek yeri onlar sağlıyorlar zaten.
necmi-tufek7866
Burtay Bey,
Evrenin dışının negatif enerjide olması beni de endişelendiriyor ama sanıyorum başka bir çözüm yok. Yani teori olması gerekeni söylüyor.
Negatif enerji okyasundaki dalgalanmalar eksi işaretleri çarptığınızda artı işaret almaları gibi enerji üretiyor. Ama bu enerji olarak değil, basınç alanı olarak büyüyor. Yani henüz pozitif işaret edinmiş değil ama potansiyel yükleniyor.
Pozitif enerjili bir dış evren olsaydı, oradaki dalgalanma ya da reaksiyonlar enerjiyi bir yerde biriktirmekten çok, diğer komşu enerjilerle ısı dengesine götürürdü.