burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Değerli Hakan K; maalesef "yanlış".
Bütün kütleler çeker, her kütle içerdiği madde yoğunluğuna (=enerji yoğunluğuna) göre bir çekme kuvveti- alanı oluşturur.
Büyük kütlenin çekim gücü daha fazla olduğu için değil, küçük kütlenin eylemsizlik enerjisi daha az olduğu için büyüğe yönelir.
Yani küçük kütleyi bir iple bağlayıp sabitleseniz, büyük kütle gene yaklaşırdı. Aralarındaki kuvvet buna neden olurdu.
Burada anahtar kelime, hangi kütlenin pozisyonunu koruması gerekli olan eylemsizlik enerjisinin boyutu.
(Tabii kütle çekimi banan göre bir düşük basınç alanı olduğu için, bu açıdan açıklama biraz daha farklı ama, görünen ve ölçülen aynı sonuçlar oluyor.)
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Değerli Hakan K; maalesef cevabınız "yanlış algıya yol açacak şekilde".
doğru bir tespiti yanlış bir bakış açısına yönlendirebilir.
Bütün kütleler çeker, her kütle içerdiği madde yoğunluğuna (=enerji yoğunluğuna) göre bir çekme kuvveti- alanı oluşturur.
Büyük kütlenin çekim gücü daha fazla olduğu için değil, "küçük kütlenin pozisyonunu koruması için gerekli eylemsizlik enerjisi" daha az olduğu için büyüğe yönelir.
Yani küçük kütleyi bir iple bağlayıp sabitleseniz, büyük kütle ile gene yakınlaşırlardı. Aralarındaki kuvvet buna neden olurdu. Bu kez hareket eden büyük kütle olurdu.
Burada anahtar kelime, hangi kütlenin pozisyonunu korumasıdaha az eylemsizlik enerjisine ihtiyaç duyduğu...
Mevcut ve geçerli olan fizik açısıdan olayı ele alacaksanız, bu şekilde yaklaşmayı önermeniz daha sağlıklı olur.
(Tabii kütle çekimi; bana göre bir düşük basınç alanı olduğu için, bu açıdan açıklamam biraz daha farklı ama, görünen ve ölçülen aynı sonuçlar oluyor.)
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Terim Düzeltmesi: (küçük) kütlenin eylemsizlik durumunu değiştirmek için gerekli enerji daha az olduğu için.
muzaffer-celik4442
Hava demeyelim de gökyüzü yani uzayın itimi vadır
muzaffer-celik4442
Çünki kütleler bulundukları yerde uzay-zamanı "çukurlaştırırlar" bu da yakındaki ciimleri büyük kütleye doğru iter..
semih-bayat1449
kütleler birbirlerini çekme eylemindedir. öte yandan kütleler eylemsiz konumlarını da korumak isterler. eğer eylemsizlik kuvveti yetersiz ise bunu dönerek elde ettikleri merkez kaç kuvveti ile desteklerler. ancak bu savunma kuvvetidir ve birincil plana asla geçmez. yani dünya hadi biraz daha hızlı döneyim de şu güneşten tamamen kurtulayım davranışına girmez. daima güneşe karşı konumunu korumaya çalışır.
tüm bunların yanında birde karanlık maddenin kütleler üzerine uyguladığı itme kuvveti vardır. bu yüzden galaksiler birbirinden uzaklaşır. bu yüzden evren genişler. böyle bir kuvvetin olmadığı bir evrende tüm kütleler olabildiğince bir arada olurlardı ve kaos ortamından dolayı kütlelerin bütünlüklerini uzun süre koruyabilmeleri imkansızlaşırdı.
evrenin bu denge arayışının tek koordinatörü ise zamandır. zaman dilimi değişmiş olan tüm koşullar karşısında kütlelerin yeniden konumlarını koruma amacına yönelik yeni eylemlerini uygulamaya koydukları strajedi tahtaları gibidir. ve bu arda arda sürer gider. öte yandan hava dediğin gök dediğinde aslında kütle çekimine uğramış gaz maddeden başka bir şey değil.
hakan-k9304
Sayın Burtay Mutlu ; Haklısınız. Ben Basitçe Anlaşılsın Diye Söylemiştim :)
baran-alp7644
kitapta okumuştum
baran-alp7644
her maddenin bi kütle çekim kuvveti vardır
hakan-k9304
Fotonların Kütlesi Yok Ama Enerjisi Var Fotonlar Kütle Çekim Kuvveti
hakan-k9304
Fotonların Kütlesi Yok Ama Enerjisi Var.Peki Fotonlar Kütle Çekim Kuvveti Uygularmı?
necmi-tufek7866
Enerji istendiği zaman kütleye dönüşebilir. Bu mantıkla bakarsak eğer, (kütle-enerji oranı bayağı yüksektir) hatırı sayılır oranda yüksek bir enerji birikimi varsa kütle çekim gücü yaratır. Foton düzeyinde de elbette kütle çekim kuvveti olmalıdır ama çok küçük, ölçülemeyecek kadar küçük olacağından bir anlamı olmaz.