rojbin-ozden6614
vücutta her hücre kendi işini yapıyorsa o zaman vücut bir hücre yiginidir o zaman ruh var mıdır varsa da madde midir?
optimus1009
hepsi kendi işini yapar ama kollektifte çalışırlar.mesela hücre apoptosisin de hücre diğerlerini korumak için kendini yok eder.organlar da birbiri ile aynı şekilde.tüm vücut bir bütün olarak çalışıyor.her ne kadar bireysel faaliyetleri olsa da bütüncül olarakta hateket ederler.hücre bölünürken proteinler kolektif çalışır.beyinde ki sinir hücreleri aralarında bulunan bağlantı yolları ile birbirleri ile mesajlaşır.komşu sinir hücreleri, beyne yeni bir bilgi girdiğinde veya beyin çevresel bir tehlikeye maruz kaldığında birbirleri ile haberleşir, çözüm üretir ve süreci beraber yönetirler.
rojbin-ozden6614
ya öyle de bunun sonucunda ruh ne işe yarıyor ya da ruhun varlığından söz edebilir miyiz
optimus1009
bilmiyorum rojbin xD
optimus1009
bilmiyorum rojbin xD
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Mistik açıdan bakarsak, ruh her yerde ve her şeydedir. Ama fiziksel bir varlığı yoktur ve dolayısıyla fizik bilimi ile doğrudan bağlantısı yoktur. Bu yüzden bu sorunun, sorgu yeri biyoloji ve felsefe konularını işleyen bir yer olabilirdi. Buradan yeterli cevap bulmak kolay değil.
Fizik açısından ise mümkün olduğunca en yakın benzetme ile sibernetik bir organizma olarak ele alabilirsiniz. Tek bir karıncanın ya da arının zekası 100 üzerinden 0.01 iken, yüzbin arı/karınca bir koloni oluşturduğunda zekası 120-130'a çıkar. Yuvalarını yaparlar, temizlerler, besin toplar, bölümlendirir, soğutma-ısıtma, havalandırma sistemi kurarlar, vs.vs...
Bütün bu işlerin gerçekleşmesinde tek bir bilincin kararı yada yönlendirmesi yoktur ama ortak bilinç, her bir bireyin veri gücünü byte olarak kullanır ve (tahminim) kuantum bilgisayar çalışma mantığına yakın şekilde, dalga fonksiyonları ile (en güçlü olasılıklar ile diğerlerinin çökmesi üzerine) çalışır.
(Çoğumuzun farkında olmadığı şey, bence dalga fonksiyonları bir karar/oluşum değil, denge noktasıdır.)
Her hücrenin bilgi işleme kapasitesi sınırlıdır. Eğer var ise ruh (bence var) bu canlının bilgi işleme, üretme kapasitesiyle bağlantılı olmalı.
Vücudumuzda bu işler, sinir hücreleri yapıyor. Vücut hücreleri ise yazılımlarındaki (DNA) talimatları takip ediyorlar.
optimus1009
ama, bence ; söz edememiz için bir sebep yok.ruhun var olmaması için bir sebep yok.
rojbin-ozden6614
burtay mutlu fizik açısından oldukça mantıklı bi açıklama. teşekkür ederim. biyoloji bilimine girdiğini farkındayım ama fizikseverler çok iyi mantık yurutebildiginden burda sormak istedim
optimus1009
ruhun varlığına delil arıyorsan, şu an aklıma gelen; geleceği öngürüyor olabilmemiz var,düşünmek,yani bilinç.bunları yapabilen bir makine,program yok.
yapay zeka ne kadar ileri giderse gitsin asla kendi varlığının farkında olamaz.ama bizlerde bu var.bunu sağlıyan şeye bilim; bilinç der,dinler ise; ruh der.
rojbin-ozden6614
hayattaki tüm olasılıkları hesaplayan bi şey icat edilse
rojbin-ozden6614
Gelecek en yüksek ihtimallerle tahmin edilebilir
rojbin-ozden6614
konuyla ne alaka bilmiyorumX(
optimus1009
hayatta ki tüm olasılıkları hesap etse de sorun şu ki; kendine ben kimim sorusunu sormaz.kendisinin farkındalığı olmaz.yani düşünmesi imkansız.
kodunda yazanı yapar.öteye gidemez.sonuçta arkasında 0'lar 1'ler var olacak hep.
optimus1009
bilinçli şekilde sormaz yani
optimus1009
mesela karsıdan gelen iki arabanın çarpısacağını önceden kestirip durmaz.ta ki çarpısıp, sensörleri önünde bir cisim olduğunu algılayana kadar.öngörü derken yani böyle
optimus1009
yani,sonuçta; en grift, en karmaşık bilgisayar programı bile aslında tamamen neden sonuçsal bir matematik, mantık işlem problemidir. işin içine yapay zekayı, makine öğrenimini bile katsan eninde sonunda bu matematiksel mantıksal işlemci komut setlerine gelir mevzu.
optimus1009
sanırım o araba örneği saçma oldu o da neden sonuçsal ilişki sonuçta.
demek istediğim benlik,varlığımızın farkındalığının yapay zekada olamayacağı.yani böyle düşünüyorum.aşıyor beni kısaca xDDD
rojbin-ozden6614
sağ ol yınede:)
yunus-ilik5290
Uzun evriminde bedenimiz organize haberleşme içinde sinir ağlarıyla donanmış enerji etkileşimlerinden oluşmaktadır.İşte bedenimiz maddeyse ruh dediğimizde bilgiyle organize olan, bilgininde haliyle dahil olduğu enerji etkileşimimiz, elektriğimizdir. Aynı zamanda canlılık tarifidirde, çünkü canlıya ruh bir benzetme olmaktadır. Esasen ruh diye canlıda bi ayrım yapmak doğru gözükmemektedir. Neye ruh diyor olabiliriz? Bizi canlı tutan şeye, her durumda süreklilik gösteren halimize mi? Sinir sistemimizde özellikle beyin sapından yukarıya ve limbik sistemde öyle yoğun etkileşim vardırki, İşte bedenle beyin kabuğu(cortex) arasında kalan bu bölgeler tüm duyusal geçişlerin ve etkileşimlerin ve bedene cortical uyartıların gönderildiği santraller gibidirler. O kadar yoğun bağlantısal etkileşim vardırki zamanda süreklilik oluşur.
Hücre içi temeldeki elektriksel etkileşimle birlikte canlının yoğun sinirsel bağlantılı organize olmuş temeldeki elektriksel etkileşimi canlılık sürekliliğini oluşturuyor görünmektedir.Peki bu uyartıların devamlılığını sağlayan nedir? Her şey çevresiyle etkileşimsel bütünlükte anlamlıdır. Çevresiyle etkileşmeyen bişey varmıdır? İşte uyartının devamlılığını sağlayan canlının kendiside dahil içinde bulunduğu uzay alanındaki tüm uyaranlar, çevreyle etkileşim, her şeydir. Bilgidir. Canlı ve çevresi yoğun enerji alanıdır. Evrenin enerji tarlasındayız. Herşey çevresiyle okadar yoğun bir enerji etkileşimi içindeki bu durumda özgür iradeden bahsetmek ne derece doğru olabilir? Genetik, bedensel bilgisiyle vede edindiği yeni bilgilerle birbirine bağlanan sinapslar kuran beyin hücreleri bunların uyarımının zamandaki ateşlenmeleriyle birbirine entegre nöron ağlarını oluşturmaktadırlar. Bizler uzay-zaman içinde kendi zamanımızı oluşturuyor görünmekteyiz.
Kendi ağlarımızın, bağlantılarımızın elektro-kimyasal,elektriksel hızı beden kütlesinin hareket ettiği mekanik alana göre çok hızlıdır. Zaman içinde öğrendiğimiz bilgiler ve bu bağlantıların çok kısa zamanda etkileşimleri yeni etkileşimlerle zamanda sürüp gitmekte, kendi zamanlamasını oluşturmaktadır. Yoğun bağlantılarla örülmüş sinir ağları eşzamana yakın uyarım ve etkileşimle bilinç durumunu oluşturmakta bu yoğun bilgi etkileşimini oluşturmaktadır. Görünen o ki bedenimiz; tüm duyulardan ve haliyle kendisinden ve çevresinden haberdar olabilmek için sinir ağlarıyla hızlı bir iletişim, döngüsel etkileşim içindedir. Tüm kimyasal etkileşimlerde aslında elektron etkileşimleri olup yine elektrikseldir. İşte bedenimizdeki elektrokimyasal ancak temelde elektriksel enerji etkileşimi ve sinir sisteminde yoğunlaşan bu enerji etkileşiminin bilgiyle kurduğu nöral bağlantıların etkinliği, ışık etkisi ve bedenle etkileşimi ruh dediğimiz enerji alanını oluşturduğunu düşündürüyor. Yani canlılığın ne olduğu anlaşıldığında ruha gerek kalmıyor görünüyor. Ruh dediğimiz duruma şöylede bakarsak, gündelik hayatın bilgisinden ve ihtiyaçlarından çok bedenin daha evrimsel olarak eski yapılarının, duyguları oluşturan beynin alt yapı ağları, limbik sistem bağlantılarının enerji etkileşimini oluşturuyordur.
Günlük gereksinimler ve bilgilerden değil de evrimsel doğamızın geniş alandaki, zamandaki işleyişidir. Ruh evrimsel gelecek özlemi, iç dünyamızın düzenlenme isteğidir. İşte milyar yıllarda evrimleşen canlı çok ilginç bir evrimsel harikadır. Evrendeki en anlamlı, en ileri organize etkileşimli evrimsel enerji alanı olduğu görülmektedir.
Madde kaynağının aldığı alana göre kısmen de olsa farklılaşan alanın yoğunlaşması, uzayın kendisi olmasına rağmen hızı bulunduğu alana göre yavaşlamıştır.Oysa enerji alanları veya ışık maddesel uzay bölgeleri arasında çok hızlı etkileşimde bulunmaktadırlar. İşte bedenimizde böyle yoğun madde yapısında olup haberleşme hücreleri olan sinirsel ağlarla oluşmuş iç haberdarlığı, iç işleyişi bedene ve bulunduğu mekanik ortamına göre çok hızlıdır.
Yaşam maddi beden içerisinde bilgiyle organize, yoğun etkileşimli enerji alanı görünümdedir. Hızlı enerji, etkileşimin sadece sinir sistemiyle de değildir.Yaşam Maddede olduğu gibi çevresinden enerji alırken çevresine de enerji yaymaktadır. Tüm evrenin enerji olduğu durumda yaşamın enerjisini nasıl oluşturduğu, nasıl uyarılıp hareketlendiği, yoğun bir etkileşim ağı olduğu, çokluğun etkileşimi artık görülebilmektedir.İşte yaşamın yapısal kısmını oluşturan bedense ki oda enerjidir, bilgiyle etkileşen elektriksel enerji etkileşimi, ışık hali ise ruh dediğimiz durumu, hareketi, canlılığı oluşturuyor görünümdedir.
Ruh dediğimiz iletkenliğimizdir. Elektriğimizdir.
Bu işleyiş alanının bilgiyle, kimyasıyla zamandaki etkileşim şeklinin farkı da Ruh halimizi, ruhsal sürekliliğimizi oluşturuyor görünmektedir. Ruh canlı olmanın gereğiyse sperm ve yumurtanın, iki ruhun birleşmesi tek ruhmu oluşturuyor? Ruh sonradan üfleniyorsa o zamanda canlı olmanın gereği görünmüyor.