yunus-ilik5290
Canlılık ve bilinç ne olabilir? Bilgi beynimizde nasıl saklanıyor olabilir?
yunus-ilik5290
Bilgi: Enerjinin, maddenin düzen almış halimidir? Düzen almış hal olan beynimizdeki bilgiler nöronların ve sinapslarının ateşlenme düzenlenişinde, nöronal sinaptik organizasyonda, nöronal ağların birbirleriyle etkileşim düzeninde, sinaptik bağlantılarının düzenindeki işleyişin sistemi etkileyişinde saklanıyor olabilirler. Bu durum nöronlar ve sinaptik bağlantılarının nöral ağda zamandaki ateşlenme düzenine göre oluşan bir kodlama olarak görünmektedir. Nöronların sistemik ve çevresel etkileşimle birbirine bağlandığı şekil ve işleyişinin etkileri. Beyinde bilgi bu şekilde kodlanarak saklanıyor görünümdedir. Canlının sisteminin kendini oluşturanlarıyla ve çevresiyle etkileşiminden oluşan doğal kodlamadır.
Anıların birbirleriyle çok yönlü nöronal sinaptik bağlantıları olup yaşantı sürecinde ilişkilenip, ortam uyaranları etkisiylede hatırlanırlar. Nöronal ağların ve sinaptik bağlantılarının bilgiyi, anılarımızı saklamadaki düzenleniş halleri ortam etkileşimleriyle yeniden şekilleneceğinden anılarımız sabit olmayıp güncelleniyor görünmektedir. Enerjinin bilgiye yani düzen almış enerji haline dönüşmesi etkileşimle oluşup evriliyor gözükmektedir. Evrimi şekillendiren fizik yasalarıyla enerjinin, doğanın bütünsel etkileşimidir.Yönlendirici güç fizik yasalarıyla bütünlüğün etkileşiminde gözükmektedir. Alanla, çevreyle olan yoğun döngüsel etkileşim ve bu etkileşimin uzay-zamanla ilgili her şeyi içermesidir. Tesadüfte evrimin etmeni ama canlının alanla, çevresiyle olan madde, enerjisel etkileşim döngüsü onu yönlendirip evrimleştiriyor görünmektedir. Canlı ortamla, canlılarla etkileşen ortamın parçasıdır.
Canlılar; Enerjinin, maddenin düzen oluşmuş halindenmi oluşuyor? Bu durumda bilgiyle ayırt edebilen canlılık evrimsel süreçte etkileşimleriyle bilgi oluşturmakta yani temelde enerji düzenliyor görünmektedir. Düzenlenen enerjinin bir kısmıda genetik bilgi olarak saklanmaktadır. Sinir sisteminde bilgilerse çoklu sinir ağlarının düzenleniş şekli ve işleyişi görünümündedir. Canlı bütün olarak bilgi yani düzen almış enerji izlenimi vermektedir.Beynimiz bilgiyle evrilip örülmüş bilgi düzenleyici gibidir. Ekosistemde bütün olarak enerji düzenlenmesi izlenimi vermektedir. Düşünmek, öğrenmek, konuşmak, parçalar halinde alınan duyusal bilgilerin birleştirilip, düzenlenip bilinç oluşturulması evreleri, hareket etmek, oyunlar oynamak vb gibi yapılan hemen her şey canlı açısından enerji düzenlemesi görünümü vermektedir. Canlılar temelde entropiyi artırırken, enerji düzenleyip yani bilgi oluşturup varlıklarını sürdürebiliyor izlenimi vermektedir. Canlılıkta, bilinçte maddenin bilgiyle etkileştiği enerji alanı birlikteliği görünümündedir. Canlılık bilgiyle etkileşen madde-enerji etkileşim bütünlüğü izlenimindedir.
Bilinç: Genel anlamda duyuların duyusu birleşimi olduğu, farklı duyulardan alınan bilgilerin etkilerinin nöronal bağlantısallıkla sistemle, bedenle etkileştiği ve tekrar çevreyle organize etkileşip sistemce algılandığı süreç, elektromanyetik alan görünümündedir. Bilgilerin yani düzen oluşmuş enerjilerin düzenlenip etkileşmesi, bütünleşmesidir. Beden duyu organı bileşimi olup duyuların bir araya gelip etkileşimin yakınlaşmasıyla beyin oluşuyor görünmektedir. Beden duyulardan oluşmakta ve bilincin bileşeni olarak görünmektedir. Beyindeki etkileşim elektrokimyasal,elektriksel ileti hızında ve olası elektromanyetik alanda olması bilinç oluşumunda zaman bakımından çok önemli gözükmektedir.Canlılar evrimsel yaşantıları süresince enerji düzenleyip, bilgi oluşturup saklamaktalar. Bilgilerin beynin elektromanyetik alanında çevre ve beden bilgileriyle organize yoğun etkileşip bu etkileşimin sistem üzerindeki etkilerinin tekrar algılanıp birleştirilmesi bilinç sürecini oluşturmakta, bunu iyi düzenleyip organize edebilen insan beyni bilinç evriminde önde olmaktadır. Çoğu canlı türünün kendilerine has bilinçleri ve duyguları olmalıdır.
Canlılık: Organize olmuş, düzen oluşmuş etkileşimli enerji alanı, bilgiyle etkileşen, işleyen enerji alanı görünümü vermektedir. Canlılık çevresiyle ve kendini oluşturanlarıyla temelde o kadar yoğun elektrokimyasal, elektriksel bir etkileşimdirki zamanda süreklilik oluşur.Ölüm: Organize yoğun etkileşimin, düzenin bozunmasıdır.Canlılıkta elektrik enerjisi çok önemli olduğu anlaşılıyor. Canlılık hız farklılığından oluşuyor görünümdedir. Yaşadığı ortamın ve kendisinin mekanik kısmının hızına göre iç elektrokimyasal, elektriksel yoğun etkileşim hızı önemli etken olarak gözüküyor. Mekanik bedenin iç elektrokimyasal, elektriksel işleyişi etkileşimi hızlandırmakta,canlılığın, bilincin oluşmasına neden oluyor görünmektedir.Canlılık, ruh ve bilinç çok yoğun etkileşimli enerji alanımızın etkileri ve zamanda oluşturduğu sürekliliktir. Canlılıkta bilinçte enerjinin bilgiyle organize etkileşimidir. Canlı olmak,ruh ve bilinç arasında fark olarak, gelişmişlik düzeyleri, organize etkileşim halleri, bilgi yoğunluğu, özellikle bilinçte görme ve duyma bilgileri ağırlıklı olup inandığımız anlamda bir ruhun varlığı doğru gözükmüyor.
Bilgiyle organize etkileşen hücredeki kimyasal işleyiş elektrikseldirde. Hücreyi oluşturanlar elektrokimyasal(çünkü kimyasal bağlar aynı zamanda elektrikseldirde) esasen elektrik,elektromanyetik olarak bağlanmıştır.Bioenerji, biofoton denilense zaten atomsal, moleküler olarak foton etkileşiminde olduğumuz, zaten enerji alanı olduğumuzdur. Organize yoğun işleyen hücre ve hücrede bütünden elektrokimyasal, elektriksel etkilerle canlılık hareketleniyor, hücredeki canlılık oluşuyor görünümdedir. Evrimsel süreçte hücreleri çoğalıp gelişen canlının çevresinden ve kendisinden haberdarlığı, çevreyle uyumu ve hızlı olabilmesi vs…için evrimleşen iletişim hücreleri yani sinir sistemi ağları evrilmiştir. Hücredeki kimyasal ama temelde elektriksel etkileşimlerle beraber sistemin sinir sistemi ağıyla elektrokimyasal, elektriksel ileti hızında çevresiyle ve kendi bütünlüğüyle çok yoğun organize etkileşimi 4 boyutlu yoğun iletide süreklilik oluşturup çok hücreliliğin organizasyonunda canlılık durumunu oluşturuyor izlenimi vermektedir. Tek hücresi ile hücrelerinden oluşan yapının canlılığı oluşturmadaki yönü, bilgi ile organize enerji etkileşimi, elektriksel etkileşimi temelde aynı gözükmektedir. Sinir sistemi ağı çoklu bağlantısallıkla elektrik hızda oluştuğu için, 4 boyutlu yoğun bağlantısallık olduğu için kesintisizlik durumu oluşuyor görünümdedir.
Canlılarda sanılan halde ruh anlamlı gözükmemektedir. Ruhu ilkel benlik,duygusal bilinç, ilkel bilinç olarak hatta canlılığın enerjisi olan elektrik enerjimiz, elektromanyetik alanımız olarak düşünebiliriz.Sonuç olarak canlılıkta, ruh dediğimizde, bilinçte aslında bilgi olan maddi yapımızla, onun yine bilgiyle yoğun işleyen, etkileşen enerji alanı bütünüdürler. Maddi varlığın bilgiyle etkileşiminden oluşup birleşen enerji alanı, elektromanyetik alan ve maddi halle enerji alanının yine enerji olan bilgiyle etkileşim bütünlüğüdürler. Canlılık, ruh ve bilinç birbirinin bütünleridirler. Evrimsel zamanda gelişerek organize etkileşen canlı ruh dediğimiz daha gelişmişlik durumuna ulaşmıştır. Ruh dediğimiz durum gündelik hayatın bilgisinden çok bedenin daha evrimsel olarak arkaik yapılarının, duyguları oluşturan beynin alt yapı ağları olan limbik sistem bağlantılarının enerji akışını daha yoğun olarak oluşturuyordur. Bilinç ruh ve canlılığı kapsıyor. Son halin, bütünün ifadesi olarak görünüyor. Belkide canlılık evrenin en organize enerji alanıdır.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Bilginin depolanması hakkında:
Burada ana sorun bence, nöronlar arası bağların değişken olması. Yani bir matematik problemi çözerken önce 100 nöron arasından geçen ileti, temrinler (alıştırmalar) tekrarlandıkça, uzayan bağlarla 10-15'e düşüyor olması. Fakat aynı çalışmalar devam etmez ise, bu kurulan bağlar, verimlilik gereği, kullanılmadığı için kırpılıyor.
Bu sefer aradan geçen süre sonunda, aynı tip problemi çözerken gene eskisi- ilk zamanlardaki kadar zorlanılıyor.
Eğer bilgi bu bağların yapısı sayesinde depolanıyorsa (bilginin işlenme kısmına diyeceğim bir şey yok, 0-1 arası çoklu olasılık-dalga fonksiyonu şeklinde), zamanla bilginin tamamen kaybolması gerekir. Bu yüzden bilginin depolanması için farklı ve sıkıştırmaya elverişli başka bir algoritma daha uygun olmalı ...
Mı? diye sorguluyorum...
Diğer paragraflar da üzerinde düşündükçe, görüş almak için döneceğim.
yunus-ilik5290
Bağlar yeterli kullanılmadığı zaman kırpılıyor yenileniyor ve bu işlem beynimizde sürekli devam ediyor. Ancak ana bağlantılar olarak dış dünya ile karşılaştığımız bilgiler çok farklı şeyler gibi gözükmüyorlar. O yüzden aslında tekrarlanıyorlar genel olarak.
yunus-ilik5290
Bağlar yeterli kullanılmadığı zaman kırpılıyor yenileniyor ve bu işlem beynimizde sürekli devam ediyor. Ancak ana bağlantılar olarak dış dünya ile karşılaştığımız bilgiler çok farklı şeyler gibi gözükmüyorlar. O yüzden aslında tekrarlanıyorlar genel olarak.
yunus-ilik5290
Oyüzden kendimizi adadığımız (Eğer genetik yeteneğimiz ve çevresel etkileşimimiz uygunsa) durumlarda sıkı dokunmuş ağ oluşturduğumuzdan ağın enerji ve etkileşiminin yüksekliğiyle, bilginin organize etkileşimiyle zamanı sık dokuyup yeni şeyler, anlamlar, bilgiler oluşturuyoruz. Duygularda bizi bütünleyip bağlantı ve bedensel enerji dönüşümleriyle ağları destekliyor görünmekte. Mesela inandığın şeyi sürekli detaylarıyla aklında tutmaktansa inanıp ona enerji yüklemiş oluyoruz. İnanndığımız şeye bizi bağlantıda tutuyor.Enerjisini veriyor
yunus-ilik5290
Temel bağlantılarımız, bilgilerimiz çok şeylerle ilişkili bağlantılar olduğundan aslında genel olarak etkindirler görünüyor. Zaten hatırladığımız şey hiçbir zaman aynısıyla bidaha hatırlanamıyor görünmekte. İnsanın önemli özelliği gızlı değişebilen beyni
yunus-ilik5290
Aynı zamanda hayati fonksiyonlarımızı sürdürende beynin derinliklerindeki nöronal bağlantılar. sürekli işlevseller ama yinede sonuç olarak bağlantı.
yunus-ilik5290
Durağanlık yok beyinde hep hareketlidir. Kendisi ve çevresiyle olan etkileşimlerle. Temel bağlantılar üzerinden hareket edip, ana yolları enerjik tutuyor görünmekte.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
"Zaten hatırladığımız şey hiçbir zaman aynısıyla bidaha hatırlanamıyor görünmekte. İnsanın önemli özelliği gızlı değişebilen beyni"
Kısmı doğru ve bir o kadar ilginç.
Özellikle alkol tüketimi fazla olan gençlik arkadaşlarım, gençlik hikayelerimiz her seferinde farklı anlatınca kani oldum.
(Biliyorsunuz, düzenli veya yoğun alkol tüketimibeyin hücre ölümüne ve bağlantı değişimine neden oluyor.)
İlginç olan, değişen anının, anlatıcı için nasıl gerçeklik kazandığı? Hani bir rüya olurda, tüm yaşananlar gerçekliğe sahiptir ya o an...
Gerçekten olmuş anılardaki değişimde benzer gibi... Beyin eksik-değişen bilgiyi nasıl üretip, geçmişteki tüm olay gelişimine farklı bir mantık silsilesi ile adapte-monte ediyor?
Yaklaşımınızı bu soruya da cevap arayarak bakıyorum.
yunus-ilik5290
Beyinde yeni bilgi oluşması zamandaki etkileşim ile oluyor. Alınan bilgiler beynin hızlı alanında etkileşip düzenleniyor ve bunlardan çevresel etkileşimlede yeni bağlantılar, bilgiler oluşturuyor görünmekte. Gerçeklik onu ilişkilendirdiklerimizle oluyor zihinde. Zamanda yaklaştırıp bir araya getirdiklerimiz anlamı oluşuyor. ve ek bilgilerle olayı monte ederken hypokampüsün hafızamızı düzenleme bölümünden o an duruma başka anılar veya yeni düzenlemelerle bişeyler ekliyor görünüyor. Yani aradaki bağlantı değişikliklerini algılayamıyor ve zaman algımızıda etkileyen boşluklar oluşuyor. Mesela beynimizin görme alanını 3 boyutlu nöronal bağlantıların oluşturduğu yapılar olarak farklı nöronal ağların o üç boyutlu yapılarda şekiller oluşturmasını kısa zamanda aynı bilinç içine alıyor görünmekteyiz. ve böylece anılara eklemeler yapılabiliyor. veya bilgiler bu şekilde düşüncemizi hızlı bir şekilde farklı bağlantıları o alanda , farklı şeyleri o ekranda birleştiriyor. böylece hızlı değişen düşünceler oluşabiliyor görünmekte. Eğer anlamlı bişey bulursa ona inanıyor, değerlı bulup ehemniyet veriyor ve uzun süreli hafızaya anlamlı olduğu bilgilerle kodlanıyor, bağlanıyor görünmekte. Bide bunu yazsammı diye düşünüyorum ama şöyle bi düşüncem var. Nasılki duyu yollarından bilgiler geçmesine rağmen duyu yolları aktarıcı görevi görüyor ve kalıcı bir bağlantılar oluşturmuyorsa ki öyle sanıyorum. Beyinde böyle genel hatlar bilgiyi taşıyıp sadece aktarımla görme ise görme merkezi üstünde kısa süreli, geçici bir hafıza oluşturuyor olabilir. Bilgi görme, duyma vs alanlarının saklandığı bölgelerden bu hatlara aktarılıp görme ise görme merkezine gönderiliyormu acaba?
yunus-ilik5290
Gerçeklik sistemin organize çok yoğun bilgiyle etkileşiminin enerjisiyle ortaya çıkıyor. Gerçek dünyaya izlerken çevreden aldığımız doğrudan enerjilerle ve sistem üzerinde bu enerjilerin yoğunluğuyla oluşan iyi bir bağlantısallık etkileşimi oluyor ve bu organize etkileşim gerçeklik ve bilinç oluşumu oluyor. Sistem evrimsel duygu devreleriyle ve beden bağlantılarıyla bedene etkileriyle tümden etkileşim içinde oluyor. Gerçekliğin algılanmasında sistemin etkileşiminin zaman sürekliliğinde olması ve sistemin etkileşiminin çevresel etkilerle birlikte sistemi yeniden etkileyebildiği zamanın son halinde sistemin kendini gözlediği durum gibi görünüyor. Sistem evrimsel organize bir etkileşim oluşumunda hypokampus, duygu nöronal oluşumları vs vs sistem ağını oluşturanlar oluyor görünmekte
yunus-ilik5290
Rüyaların enerjisi yüksektır gerçek gibi ve rüyamızda uyanık haldeki gibi yoğun bağlantısallık olup muhakeme yapılmadığından rüyalar zamandaki olan oluyor vede gerçek olarak algılanıyor. Çünkü o durumda zamanda oluşan, beliren sadece o. Aslında rüya ile gündelik hayat arasında işleyiş farkı olup çokta farklı şeyler deyiller gibi gözüküyor. Günlük bilincimizdede bağlantı kurduklarımızla bir gerçeklik oluşturuyor görünüyoruz.
pikacu9892
Uzun uzun okuyamadim ama basit elektirik devrelerinda basit bi elektirik akimini kontrol etmek icin bircok parca var transitor (elektirikli buton) adini hatirlatamadiyim elektirik akimini kisa sure geciktiren
pikacu9892
Ardino adinda kodlandiyi sekilde farkli kolardan farkli sekilde farkli surelerde akmim yoliyan kart
pikacu9892
Bence her noronda farkli basit bi yapiya sahip