oguzhan4908
Big Bang teorisi hakkında
oguzhan4908
Big Bang patlamasından önce her şey bir noktadaysa, burda evrendeki bütün kara deliklerden daha fazla kütle çekimi olması gerekmez mi.Eğer böyleyse burdaki maddeler patlama ile nasıl evrene dağılıyor o kütle çekiminden ışığın bile kaçamaması gerekirken maddeler nasıl birbirinden ayrılıyor.Maddeler ışık hızından daha mı hızlı hareket etmiş oluyor ?
morgan4658
Kutlecekiminin yaninda 3 kuvvet daha var herseyden once BB oncesi ortamda.
Madde yok.
BB bir noktadan baslamiyor, heryerde oluyor.Evrenin bir merkezi yok.
oguzhan4908
aaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
oguzhan4908
Big bangi bir daha okurmusun. Dikkatli okursan aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan diyor bu noktanın büyüklüğü veya küçüklüğü önemli değil sonuçta evrendeki bütün enerji belirli bir yerde ve çok yüksek bir kütle çekimi var bu patlamada enerji nasıl kütle çekiminden etkilenmeyip evrene dağılabilir ki ?
oguzhan4908
Big bangi bir daha okur musun. Dikkatli okursan aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan diyor bu noktanın büyüklüğü veya küçüklüğü önemli değil sonuçta evrendeki bütün enerji belirli bir yerde ve çok yüksek bir kütle çekimi var bu patlamada enerji kütle çekiminden etkilenmeyip nasıl evrene dağılabilir ki ?
oguzhan4908
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/6f/CMB_Timeline300_no_WMAP.jpg
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Aslında çok önemli bir noktaya parmak basıyorsunuz.
Işı bile karadeliklerden kaçamaz iken, evrendeki tüm enerjiyi ve hatta tüm karadelikleri içinde barındıran bir yoğunluktan, bu kadar madde ve enerji nasıl saçılabilir?
Eğer etki eden enerjinin baskısıyla desek, Samanyolu merkezindeki karadeliği havaya uçurmak için tüm samanyolundaki kütlenin ve enerjinin nükleer bomba olarak, bu karadeliği bombalaması gibi bir şey olur. Ve kanımca, tüm bu samanyolu kütle ve enerjisi karadeliğe aniden dahil olsa bile, karadelik geriye büyümüş olarak kalır.
Bu yüzden morgan'ın kısa ve öz açıklaması, bence, üzerinde düşünürsek bir çok şeyi açıklıyor.
Bu dönemde, bildiğimiz hiç bir kuvvet ve etkileri olamaz.
( Fotonlarla yapılan deneylere bakarak, Salt enerjinin bile uzayı bükmesinden yola çıkarak, sırf enerji yoğunluğu ile uzay'ı büktüğünü düşünsek (kütleçekimi var desek), bu da imkansız ...
Çünkü ortada neyin neye göre büktüğünü gösterebileceğimiz bir kıyaslama imkanı da yok.
Bildiğimiz ilk kuvvetin kütleçekimi olduğu, diğer kuvvetlerde bu kuvvetten sonra gelişiyor. O da parçacıkların ve kütleli parçacıkların (foton ve madde) ortaya çıkması ile...
Yani, bence, diğer 3 temel kuvvet, aslında enerjinin farklılaşarak türevler üretmesinin ardından, (parçacıklar ve alanlar), bunlar arasındaki ilişkilerin belirginleşmesinden sonra ortaya çıkan kurallar yığını.
Bu yüzden kütleçekimi ilk kuvvet. Ama o bile ancak evren (uzay+zaman) doğduktan sonra bir varlık-anlam kazanıyor.
Bu kadar karmaşık ve belirsizlik yerine, bence, aynı işlevi yerine getiren daha basit bir bakış açısı var. https://www.fizikist.com/beyin-firtinasi/40681/ da bu konu ele alınıyor
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Aslında çok önemli bir noktaya parmak basıyorsunuz.
Işık bile karadeliklerden kaçamaz iken, evrendeki tüm enerjiyi, kütleyi ve tüm karadelikleri içinde barındıran bir yoğunluktan, bu kadar madde ve enerji nasıl saçılabilir?
Eğer etki eden enerjinin baskısıyla desek, Samanyolu merkezindeki karadeliği havaya uçurmak için tüm samanyolundaki kütlenin ve enerjinin nükleer bomba olarak, bu karadeliği bombalaması gibi bir şey olur. Ve kanımca, tüm bu enerji karadeliğe aniden dahil olsa bile, karadelik geriye büyümüş olarak kalır.
Bu yüzden morgan'ın kısa ve öz açıklaması, bence, üzerinde düşünürsek bir çok şeyi açıklıyor.
Bu dönemde, bildiğimiz hiç bir kuvvet ve etkileri olamaz.
(Fotonlarla yapılan deneylere bakarak, Salt enerjinin bile uzayı bükmesinden yola çıkarak, sırf enerji yoğunluğu ile uzay'ı büktüğünü düşünsek (kütleçekimi var desek), bu da imkansız ...
Çünkü ortada neyin, neye göre, neyi büktüğünü gösterebileceğimiz bir kıyaslama imkanı da yok.
Bildiğimiz ilk kuvvetin kütleçekimi olduğu... Diğer kuvvetlerde bu kuvvetten sonra gelişiyor. O da parçacıkların ve kütleli parçacıkların (foton ve madde) ortaya çıkması ile...
Yani, bence, diğer 3 temel kuvvet, aslında enerjinin farklılaşarak türevler üretmesinin ardından, (parçacıklar ve alanlar), bunlar arasındaki ilişkilerin belirginleşmesinden sonra ortaya çıkan kurallar yığını.
Bu yüzden kütleçekimi ilk kuvvet. Ama o bile ancak, evren (uzay+zaman) doğduktan sonra bir varlık-anlam kazanıyor.
Bu kadar karmaşık ve belirsizlik yerine, bence, aynı işlevi yerine getiren daha basit bir bakış açısı var. Enerji niye bir noktaya sıkışık olmak zorunda olsun ki? https://www.fizikist.com/beyin-firtinasi/40681/ da bu konu ele alınıyor.
oguzhan4908
Konuyu okudum. Gerçekten mantıklı aslında ama sanki galaksilerin birbirinden neden uzaklaştığını açıklamıyor gibi ve öyle bir durumda sadece 1 galaksi olması gerekir gibime geliyor çünkü başka galaksilerin oluşmasına fırsat kalmıyor gibi
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
" sanki galaksilerin birbirinden neden uzaklaştığını açıklamıyor gibi "
Kütle çekimi dediğimiz şey, bence parçacık atımlarından (graviton) kaynaklı bir kuvvet değil.
Sadece düşük basınç alanı...
Düşük basınç alanı ise, akışkanlarda sık gördüğümüz bir durum.
Eğer bir akışkanın akış yaptığı yol daralırsa, hızı artar, buna karşılık basıncı düşer.
Eğer evreni (uzay+zaman) bir akışkan olarak kabul edersek, evrenin genişlemesi esnasında içindeki tüm malzemede aynı yönde (genişleme yönünde) hareket eder.
Bunun en bilinen 2 boyutlu örneği (biz aslında 3 boyutlu ele almalıyız ama ben hayal edemiyorum) şişen balon üzerindeki noktaların uzaklaşmasıdır.
Bu bir harekettir ve uzay + zaman dokusuna bir dinamik katıyor.
Eğer bir akışkan içindeki iki nesne arasındaki mesafe, akışkanın özelliklerine göre, kritik mesafenin altında ise, bu nesneler arasında basınç düşer ve nesneler birbirine itilir. Tam tersi durumda ise nesneler birbirinden ayrılır.
Yani akışkan, mesafeye göre birleştirici (kütleçekimi) veya ayırıcı (populer adıyla karanlık enerji) görevi görür. Oysa ortada ne ayrı bir birleştirici ya da ayırıcı kuvvet vardır.
morgan4658
Aslinda bir noktaya daha deginmek istiyorum Oguzhan Bey.
Demissiniz ki "Maddeler ışık hızından daha mı hızlı hareket etmiş oluyor ?"
Karadelikten kacmak icin degil, karadelik ufkuna yakalanmamak icin isiktan hizli olma durumu var.
Yani karadelikteyse , hizi ne olursa olsun kacma durumu olmaz.karadeliklerde uzay , karadeligin ustune kapanir.
Isiktan hizli olma durumu olsaydi, ancak olay ufkundan kacabilirdiniz.