morgan4658
negatif enerji uzerine
morgan4658
karadelik buharlasmasi konusunda, ayrintilara girince, karadeligin ufkuna giren parcacik ciftinin sadece negatif enerjili olmasinin nedeni nedir ? ( negatif yuk degil, enerjili )
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Negatif mi? Anti mi?
Eğer "negatif" ise ilgili kavram, bu konuda bilgi birikimim yok ve diğer varsayımları bilmiyorum. Yorumları izlemeyi tercih edeceğim.
morgan4658
Negatif.Evaporation of blackholes , negative energy olarak aratirsaniz detaylar mevcut.Yanlis olarak bazi sitelerde negatif yuklu parcacik olarak gecer, ama degil.
optimus1009
karadeliklerin olay ufku 3B sadece tek bir polarizasyona sahip ışığı geçirmektedir ve diğerini soğurmaktadır, aslında karadelikten iki farklı türde gelen ışık beyin tarafından birleştirilerek derinlik hissi oluşturup bize 3 boyutlu bir görüntü izletmektedir.. desem yanlıs olur mu acaba morgan?
bence karadelikler 3B sinama gibi.aslında olan,yani orda olan şey iki boyutlu.Örneğin, 3 boyutlu sinemalarda görüntüler sinema perdesine yansıtılırken, iki farklı kaynaktan çıkan ışık ışınlarından bir tanesi pozitif spine sahip fotonlar yayınlarken diğer ışık kaynağı negatif spine sahip ışık yayınlamaktadır. Sinemada kullanılan 3B gözlüklerin camı sadece tek bir polarizasyona sahip ışığı geçirmekte ve diğerini soğurmakta.
alakasız veya hatalı mı morgan? Pek bilgim olmadığı için bisey diyemiyorum.sen ne düşünüyorsun acaba?
morgan4658
Mantik hatasi yok tabii ki, hatta derler ta “cool” bir yaklasim.Ancak fotunun -1 spinli olmasi ile negatif enerji arasinda sence bir iliski var mi?
optimus1009
öyle ilişik kurdum çünkü: sen negativ enerji derken bunun negatif kütleden farkı olacağını düşündüm.yani (-)enerji durumunda parçacıklar daha çok parçacığımsı durumunda olmalılar diye tahmin ettim.veya kütle ile enerji arasında kararsız bir durumda kalmıs olabilirler gibisinden.kütlede nihayet enerji ama arada genede bir fark var sonuçta.
senin bu soruyu görünce aklıma bir kaç gün önce sinemada izlediğim 3b film geldi acaba dedim böyle birsey midir aslında uzayda gözlemlenen bu şey diye sorayım dedim?
negatif kütlede enerji/madde ters tepkiler vermeye başlıyor.normalde bir maddeyi itersin gider ama negatif olunca gitmiyor,karşı koyuyor.ne kadar itersen o da o kadar karsı geliyor.deneyle doğrulanmıs arastırdığım kadarı ile.
burdan nereye bağlayacağımı merak etmiş olabilirsin.tabi yine emin olmamakla beraber karadelikte üretilen, daha doğrusu ;maddenin negatif olmaya zorlanması ile parçacıkların veya parçacığımsıların kazandığı bu negatif enerji...bilgi eksikliğimden cümleleri toparlayamıyorum ama devam edersem işte parçacıkların kazandığı bu negatif enerji doğası gereği pozitif enerji ile zıtlaştığından içe çekilir.daha doğrusu karanlık noktaya itilir.yani yukarda yazdığım gibi pozitif enerjili madde çekiyor ama o ters tepkiler vererek kaçıyor.böyle katma karışık birşeyler hayal ettim. :d
Tabi burdan da aklıma bigbangle ilgili başka soru geldi, o da şu :
Şimdi burtay hocamın verdiği örnek vardı : enerji denizi (su örneği) ve atılan taş.suya birşey çarptığında(atılan taş) önce bir betonlama etkisi yapar, ölçeğine,hızına göre artık.bu taşı negatif ve suyu pozitif enerjili kabul edersek (veya tersi)suyla temas etmeye çalısırsa ne olurdu?
burayı tam kestiremedim.bir patlama olmazdı sanırım bigbang de esasında bir patlama değil zaten.ismi öyle ama.yani taşla temasta durgun enerji denizi negatifse ters tepki verip ileri doğru kaçacaktı,dalgalanacaktı.ilk basta böyle bişey olmus olabilir mi acaba?Tabi tas suya çarptığında önce itme olacak enerjiler birbirini çekecek(tekillik) sora tas çekildiğinde bir çekme olacak negatif enerji tekrar hızla, titresip dalgalanıp kaçacak(genişleme)
hareketi baslatan sey mi bu negatif veya poztif enerji acaba? bilmem anlatabildim mi ama mantıklı mıdır bilmiyorum.
optimus1009
öyle ilişik kurdum çünkü: sen negativ enerji derken bunun negatif kütleden farkı olacağını düşündüm.yani (-)enerji durumunda karadelikte parçacıklar daha çok parçacığımsı durumunda olmalılar diye tahmin ettim.veya kütle ile enerji arasında kararsız bir durumda kalmıs olabilirler gibisinden.kütlede nihayet enerji ama arada genede bir fark var sonuçta.
senin bu soruyu görünce aklıma bir kaç gün önce sinemada izlediğim 3b film geldi acaba dedim böyle birsey midir aslında uzayda gözlemlenen bu şey diye sorayım dedim?
negatif kütlede enerji/madde ters tepkiler vermeye başlıyor.normalde bir maddeyi itersin gider ama negatif olunca gitmiyor,karşı koyuyor.ne kadar itersen o da o kadar karsı geliyor.deneyle doğrulanmıs arastırdığım kadarı ile.
burdan nereye bağlayacağımı merak etmiş olabilirsin.tabi yine emin olmamakla beraber karadelikte üretilen, daha doğrusu ;maddenin negatif olmaya zorlanması ile parçacıkların veya parçacığımsıların kazandığı bu negatif enerji...bilgi eksikliğimden cümleleri toparlayamıyorum ama devam edersem işte parçacıkların kazandığı bu negatif enerji doğası gereği pozitif enerji ile zıtlaştığından içe çekilir.daha doğrusu karanlık noktaya itilir.yani yukarda yazdığım gibi pozitif enerjili madde çekiyor ama o ters tepkiler vererek kaçıyor.böyle katma karışık birşeyler hayal ettim. :d
Tabi burdan da aklıma bigbangle ilgili başka soru geldi, o da şu :
Şimdi burtay hocamın verdiği örnek vardı : enerji denizi (su örneği) ve atılan taş.suya birşey çarptığında(atılan taş) önce bir betonlama etkisi yapar, ölçeğine,hızına göre artık.bu taşı negatif ve suyu pozitif enerjili kabul edersek (veya tersi)suyla temas etmeye çalısırsa ne olurdu?
burayı tam kestiremedim.bir patlama olmazdı sanırım bigbang de esasında bir patlama değil zaten.ismi öyle ama.yani taşla temasta durgun enerji denizi negatifse ters tepki verip ileri doğru kaçacaktı,dalgalanacaktı.ilk basta böyle bişey olmus olabilir mi acaba?Tabi tas suya çarptığında önce itme olacak enerjiler birbirini çekecek(tekillik) sora tas çekildiğinde bir çekme olacak negatif enerji tekrar hızla, titresip dalgalanıp kaçacak(genişleme)
hareketi baslatan sey mi bu negatif veya poztif enerji acaba? bilmem anlatabildim mi ama mantıklı mıdır bilmiyorum.
optimus1009
su derken; suyu, atom ve moleküllü halde düşünmeyelim.sanal bir ışık deryası gibi.ışığıda foton gibi düşünmeyelim.yani hiçlik gibi bişey ama kütlesiz donuk,durgun enerji denizi.fakat orda bişey yok değil var ve ilginç bir enerji.ben öyle beyaz ışıklı bir enerji kümesi hayal ediyorum.ışığın esas rengi beyaz olduğundan.
ölümden dönenler filanda ışık gördüm diyorlar vs. tabi bu beyindeki nöronlar arası hasardanda olabilir. Bazılarıda karanlık gördüm diyorlar ama esasında karanlıkta ışık.beyinle alakalı.yani karanlık ışığın olmaması hali değil einstein hikayesindeki gibi.tabi o hikayede de aslında karanlık yoktur diyor burası en azından ortak nokta.
Bir de tabi ilk etapta ki şeyler tamamen sanal enerji.kütleli halde düşünmeyelim orayıda.kütle sora enerjinin titresimiyle geliyor.
optimus1009
birsey daha ekleyeyim bari içimde kalmasın.kara enerji ve kara madde de belki birbirini böyle etkiliyordur.negatif kütle ve pozitif kütle gibi.kara madde çektikçe kara enerji kaçmaya çalısıyordur belki bu da evrenin genişlemesine sebep oluyordur.sanırım bunun içinde evrenin açık olması lazım ki enerji grişi(o sanal seylerin titresimi yani) olsun da sürekli genişlesin.belkide vakum ortamında gözlemlenen yok olup,ortaya çıkmaya çalısan seyler bu dışardaki şeydendir.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Yazılarınızı okurken, ilham perisi dürtükledi...Teşekkür ederim. Epeydir uyuyordu...
Bir sorum var fikirlerinizi almak için. (Mevcut varsayımsal yaklaşımımdan biraz farklı bir bakış açısı içeriyor.)
Bizler tekillik durumunu enerjinin sıkışık bir hali olarak düşünüyoruz. Bu bakış açısı o kadar yerleşmiş ki. ben bile büyük patlama öncesinde sıkışık olduğunu (sorgulamadan ) ele aldım.
Sonra tekillik için farklı bir bakış açısı ekledim. Titreşimsizlik, hareketsizlik ve evrendeki tüm maddenin entropi bitimi ile gene tekil duruma geleceğini, çünkü titreşim- hareket kalmayacağını öngördüm.
Sizin yazışmalarınız da aklıma gelen soru ise şu oldu. Bu evren (entropinin durduğu), ilk evrenden (büyük patlama öncesi) çok çok daha büyük olacağına göre ve içindeki enerji miktarı sabit kalacağına göre, enerji paketçiklerinin titreşimsiz halinin de çok büyük olması anlamına geliyor.
Yani, zaman zaman kullandığım zorla sıkıştırılmış, şişmiş balonlar gibi... Zorla sıkışık iken bir yumurta boyutunda olsalar da, titreşimsizler bu yüzden tekiller.
Sonuçta ise artık binlerce kat büyümüş olsalar da gene hareketsizler, tekiller...
Bu balonların toplam itme gücü, evreni genişlemeye zorlayabileceği gibi, bu süreçte tüm balonlar eşit büyüklükte de olmayacak. Hatta bazıları aralarında yeni düzenli sistemler kurup, sıkışık olacaklar (kütle).
Bu yaklaşım "negatif enerji" konusunda işe yarar mı?
optimus1009
burtay hocam, bence ;tekillik durumu için herseyin sıkışık olmasına gerek yok.sıfır entropi, nötr enerji.
sonuçta bu da enerji.atom çekirdeğini bir arada tutan notron mesela yüksüz.sizin dediğiniz gibi titresimsizmiş gibi görünüyor sanırım ama enerji dolu.serbest halde protona dönüşebiliyorlar mesela.
son paragrafta galaksilerden bahsediyorsunuz sanırım.olabilir.galaksi çevresi pozitif madde ile dolu uzak yerlerde negatif kütle ile dolmussa( kara enerji yani) bu örnekte olur.kara enerjiyi çeker kara madde ama ters etkiden uzay genişler ne kadar çekerse o kadar itmiş olur belki daha fazladır.önce bi iki enerji arasındaki ilişkiyi formilize etmek lazım.
yani sonuçta hepsi aynı şey, birbirine dönüşebiliyorlar filan.temel halleri dediğiniz şekilde nötr haldir belki, titresimsiz ama enerji dolu.sora bu enerji denizine bir etki ile titresimle o ona dönüştü, öbürü buna derken evren olusmus bakmıssın.bu dönüşümler -kuark öncesi ve sonrası- teknik bilgi istediğinden bişey diyemiyorum.
optimus1009
kara enerjinin negatif olduğu varsayım tabi.yanlısta olabilir.
morgan4658
Zaten basindan beri iddiam, boslugun yani "uzay"in sonsuz ve basindan beri varoldugu, enerjinin heryerde oldugu icin, evrenin bir merkezinin olmayacagi.
ne zaman ki "zaman" yaratildi, uzay-zaman olustu.Ve bu sekilde Big Bang "heryerde" oldu, bunun baska bir aciklamasi olamaz.genisledikce de zamanin "uzayzaman"a ( veya uzayin uzayzamana) donusmesi ve kendi tensorune sahip olmasi , toplam enerjinin artmasi, yogunlugun sabit kalmasini sagliyor.
Bu nedenle de evreni sekilsiz dusunuyorum.Kure,simit gibi sekillerin bir anlami yok.
morgan4658
Ancak bu benim acimdan "negatif" enerji fikrini aydinlatmiyor.
Olayi belki de su sekilde irdelemek gerekir "karadelik nicin negatif enerjiyi kabul ediyor?"
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Bence,
Enerji enerjidir. Niye negatif veya pozitif olsun ki ?
Bu kavramlar bize ait. Çok olduğu yere pozitif, az olduğu yere de negatif diyoruz.
Düşünüyorum, okuyorum ama başka bir yaklaşım gelmiyor aklıma...
morgan4658
Aciklama , sanal parca ciftlerinden birinin pozitif, digerinin negatif enerji olmasi gerektigi( enerjiyi korumak icin kasiyorlar ) . Yani sanilanin aksie elektron pozitron cifti degil, sanal parcacik ciftlerinden negatif olan karadelige duserse buharlasma olacagi.
Ancak pozitif olursa ? Bu durumda buharlasma olmaz ve hayatina devam eder mi demek oluyor ?Yoksa pozitifi kabul mu etmiyor ?
optimus1009
açıkcası bende bu negatif enerjiyi pozitif enerji veya +,- yüklenmeyi çözemedim.
ama burtay beye katılıyorum +,- veya nötr olmaları farklı bişey olduklarından deil.aynı enerji.belki titresim yönleri ile alakalıdır.yani baska ne olabilir bilmiyorum.
Tabi böyleyse karadelikte biriken ısınan madde,termal yolla bose-einstein yoğuşması ile negatif kütleye veya enerjiye sahip oluyordur.tabi dönüşemeyen bazı parçacıklar deneyde olduğu gibi kaçıyordur sora uzayın bükümü tek noktada birlesip ağırlığı artınca tekrar çekiliyordur (kaçan pozitif parçacıklar yani). kütle cekimince içeri çekiliyordur.sora bunlarda böyle negatif enerjiye dönüsüyor vs'dir.atomlar çok fazla ısındığında kafası karışmıs gibi işler yapabiliyor einstein -bose yoğuşmasında olduğu gibi.karadeliklerin merkezi çevresi belkide çok soğuktur aslında.uzay bosluğu gibi.tabi burda parçacıklar enerjiye dönüşmüşse de ışıma yapıp radyasyon olarak uzaya dağılmaları lazım.böyle bişeydir belki karadelik buharlasması.yani bu negatif enerjilik o termal yolla karadelikte oluşuyor anladığım kadarı ile okuduklarımdan.
İkinci bir teorime göre karadelik içinde parçacıklar mutlak sıfırda negatif enerji konumundaysalar ışık buraya düşerse çıkamaz, hızı kesilir adeta denizde kürek çeken sandal gibi olurlar.karadelik içlerini bu yüzden göremiyoruz belkide.
morgan bence pozitif kabul etmemek değil madde, atom enerji dönüşümü yaşıyor bence.tıpkı bu el değirmenlerinde olduğu gibi deliğe düşen buğday(madde) öğütülüp,ısınıp(termal yol) yavaşça un oluyor (radyasyon,ışıma)
optimus1009
1:26:40'ıncı yerden sonra izleyince karadelikte ki olay yukarda yazdığım gibi olabilir diye düşündüm.
https://youtu.be/mclcXhF77DY
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
"belki titresim yönleri ile alakalıdır"... Uykudaki nöronları uyandıran bir cümle olmuş. Teşekkür ederim. :-)
Gene bir kaç varsayım geldi aklıma... :-)
Aklıma şöyle bir düşünce deneyi geldi. Aslında fizik simülasyon programları ile yapmayı denedim ama uygun program bulamadım ya da bulduklarımı kullanamadım.
Düşünce şu: Farklı yönlere titreşim yapan birimleri düşündüm. Hepsinin titreşimi aynı frekansta olsa bile, titreşim yönleri faklı olacağı için, aralarında faz farkları oluşacaktır. (Özdeş birimleri hem dikine hem de enine titreştirince)...
Tüm birimlerin titreşimi zaten ortama genel bir basınç uyguluyor. Bu yüzden faz farkıyla birbirleriyle tamamlayıcı şekilde uyumlu olanlar, bu basınç ile birbirlerine yapışık kalmaya zorlanacaktır. Böylece diğerlerine daha fazla alan açılmış olacak.
Yani bir grup düzensiz içsel olarak titreşen lastik top arasında, bazıları düzenli yapı kurmaya zorlanacaktır. (Kitapda bağlar konusunu buna yakın bir mantıkla ele almıştım.)
İşte simülasyonda, bunun doğruluk derecesini görmek isterdim...
İkinci konu ise Bose- Einstein yoğunlaşmasında fotonun hızının düşmesi.
Bunu Zaman'ın Dalgasal özelliği ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum.
Çünkü "Işık tüm gözlemciler için sabit C hızındadır."
Bu durumda Bose-Einstein ortamında da ışığın hızı gene "C" olmalı. ama bize göre yavaşlıyorsa, bunun olası tek açıklaması, Zaman'ın da bu ortamda genleştiği olabilir. (Sonuçta hız kavramı mesafe x zaman bağıntısıyla alakalı. Mesafe sabit olduğuna göre, tek olası değişken Zaman)
Zaman'ın genleşmesi ise ancak (Önceki Özel Görelilik açıklamalarındaki gibi), Zaman dalgalarının aktarılma süresinin artması, yani titreşim yolunun uzaması ile mümkündü.
Burada ise tam tersi bir durum var. Titreşim yolları düşüyor (genlik azalıyor) buna karşılık bir birimden, bir diğer birime aktarım zorlaşıyor.
Yani benzetme olarak, ses dalgaları'nın su'daki hızı gibi...
Hava da 343 m/s
Buhar da 448 m/s civarı
Tuzlu su ve ısı farklarına göre 1531 m/s
Saf su 1498 m/s
Buz 4000 m/s
Bulabildiğim veriler. Ancak esas aradığım bilgiyi bulamadım.
Eğer yaklaşımın doğruluk payı var ise, buzun sıcaklığı düştükçe, soğutuldukça, ses hızın bir süre artması sonra da (sanırım) keskin bir düşüş yaşaması gerekiyor.
Çünkü bu sefer dalgaları ileten moleküller birbirlerine yaklaşmış olsalar da, aralarındaki titreşimler azaldığı için, dalgayı aktarım mekanizması azalmış olacak.