gunay-karaoglu8100
büyükbaba parodoksuyla ilgili bir düşünce
gunay-karaoglu8100
parelel evrenlerin var olduğunu düşünürsek
gunay-karaoglu8100
sonsuz sayıda parelel evrenin olduğunu varsayarsak
gunay-karaoglu8100
birbirinden farklı zamanda bulunan sonsuz adet parelel evren vardır.
gunay-karaoglu8100
dolayısıyla o parelel evrene gidip kendi büyükbabamızı öldürmemiz sadece ordaki kopyamızın olmasını engeller.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Bu paradoksun doğmasnın ana nedeni, teorinin ilk geliştiği ve Zaman'ın da bir boyut olarak +/- biçiminde simetrisi olabileceğinin düşünülmesiydi.
Yani, paralel evrenler fikri ya da alternatif zamanlar fikri daha olgunlaşmamıştı bile.
Tek bir geçmişe gideceğiniz varsayılıyordu.
Ancak dalga fonksiyonu olarak, ölçüm yapıldığında bir tanesinin saptandığı ve kalanların çöktüğü fark edilince, çoklu evrenler fikri gelişmeye başladı.
Bu aslında tamamen , zihinsel alışkanlık meselesi...
İlke olarak Zaman yolculuğunun olabilirliğine kesinlikle katılmıyorum. Olsaydı, binlerce yıldır istenilen bu dileğin, binlerce yıl daha sürmesi ve birilerinin "şimdimize" gelip, bir şeyleri düzeltmeye, uyarmaya, haber vermeye çalışması lazımdı.
Zaten Zaman'ın oluşum yapısı da bu tür bir eyleme izin vermiyor. Evren, entropi ile de aynı durumu engellemiş.
Buna karşılık matematiksel olarak, 10 yıl evvelki veya 10 yıl sonraki Zaman referansınıza ulaşabilirsiniz. Pratikte ise imkansız çünkü, bu konumlara ulaşmak için ışıktan hızlı hareket gerekiyor.
Bilgi, sadece siz eyleme geçtiğinizde, yani hareket ettiğinizde, bir şeyleri değiştirdiğinizde oluşuyor. Bu ise bir Planck Zaman'ı aralığa sahip. Bilgi oluştuğu anda ise diğer tüm hareket olasılıkları çöküyor. Böylece bilgi oluşumu ile sabitlenmiş tek bir çizgi üzerindeki yolumuzu oluşturuyoruz.
Buna geçmiş diyoruz.
Geçmiş, sadece gerçekleşmiş olan olasılığın bilgisini taşır. Diğer olasılıklar çöktüğü için, o bilgileri barındırmaz O olasılıkları da barındırmaz.
Gelecek, daha bilginin oluşmadığı, bir çok olasılık içinden biri olduğu haldir. "Şimdi" anında verilecek karar/eylem ile geleceğe ait tüm diğer olasılıklar çökecektir.
Bu durumda, yapabileceğiniz en iyi şey, geçmişe bakıp ders almak ve geçmişte verdiğiniz kararların, o dönemdeki "şimdi" aralığında nasıl karar vermenize etki ettiğini ve bu kararların nasıl sonuçlandığını analiz etmenizdir.
Böylece günümüz şimdi anında vereceğiniz karar/eylem ile ulaşacağınızı tahmin ettiğiniz sonuç aralığını küçültebilirsiniz. Yani olasılıkları azalatabilirsiniz.
Örneğin tavla oyununda düşeş atma ihtimalinizi ele alalım. Rastgele attığınızda düşeş gelme olasılığı ile (daha önceki oyunlarda zarları nasıl tuttuğunuzu ve fırlattığınızı analiz edip, tekrarlayarak) zar tuttuğunuz da düşeş gelme olasılığı aynı değildir.
Bazıları bunu geleceği görme gibi de yurtturabilir ama aslında yapılan verilerin analizi ile gerçekleşebilecek olasılıkları azaltmaktır.
Büyükbaba paradoksu da, aynı yapı da eğer varsanız, böyle bir olay olmamıştır. Yoksanız, bilemezsiniz olup olmadığını.
gunay-karaoglu8100
peki o dediğiniz çökmüş tüm olasılıklar başka bir paralel evren doğurmuş olabilir mi?
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Olasılıklar açık olmakla beraber.
Bir evrenin doğması için en gerekli temel şey'in, var olan duruma etki eden ekstra bir enerjinin gerekliliği...
Biraz soyut olsa da, eğer durgun suya bir taş düşmedikçe dalgalanmıyorsa, tüm dokuya da bir şey etki etmedikçe, yeni bir evren oluşumu olamaz.
Bu çerçevede sicim teorisinde ki gibi, iki farklı evrenin çakışma noktalarından bile bir evren (girişim yapan iki dalganın tepe noktasında biriken enerji sonucu) olasılığını kabul edebiliyorum. (ki aslında bu da çok uçuk bir düşünceyi kabul edebileceğim anlamına geliyor.)
Ama çöken olasılıkların bir enerji içeriği yok. Tüm enerji, gerçekleşen tek bir olasılıkta toplanmış oluyor.
Bu yüzden bir bağlantı kuramıyorum. Size olumsuz bir cevap da veremem, olumlu da...Açıkçası bilemiyorum.
gunay-karaoglu8100
karanlık enerjinin bununla bir alakası olabilir mi
morgan4658
Biz bunu back to the future 2’de izlemistik.