gunay-karaoglu8100
mutlak sıfır'da zaman nasıl akar?
gunay-karaoglu8100
uzay-zamanda tüm maddelerin sabit c hızıyla gittiğini biliyoruz.uzayzamandaki hızımız sabit ise uzaydaki hızımız arttıkça zaman daralır(özel görelilik).
gunay-karaoglu8100
uzay-zamanda tüm maddelerin sabit c hızıyla gittiğini biliyoruz.uzayzamandaki hızımız sabit ise uzaydaki hızımız arttıkça zamanda daha az yol alırız(özel görelilik).
gunay-karaoglu8100
teorik olarak uzayda c hızına çıktığımızda zaman bizim için durur
gunay-karaoglu8100
sıcaklık,enerjinin ölçüsüdür.
gunay-karaoglu8100
teorik olarak 0 kelvin sıcaklıkta kinetik enerjinin olmaması gerekmez mi
gunay-karaoglu8100
çünkü sıcaklık kinetik enerjinin ölçüsüdür
gunay-karaoglu8100
0 kelvin sıcaklıkta kinetik enerjinin olmaması maddelerin durgun olduğu anlamına gelir .
gunay-karaoglu8100
özel görelilik ilkesine göre mutlak sıfırda uzayda hareket olmadığından zaman hızlı akmalıdır
gunay-karaoglu8100
hareketin olmadığı bir ortamda zamanın durmasıl gerekmez mi
gunay-karaoglu8100
uzay-zamanda tüm maddelerin sabit c hızıyla gittiğini biliyoruz.uzayzamandaki hızımız sabit ise uzaydaki hızımız arttıkça zamanda daha az yol alırız(özel görelilik)..teorik olarak uzayda c hızına çıktığımızda zaman bizim için durur.teorik olarak 0 kelvin sıcaklıkta kinetik enerjinin olmaması gerekmez mi.çünkü sıcaklık kinetik enerjinin ölçüsüdür.0 kelvin sıcaklıkta kinetik enerjinin olmaması maddelerin durgun olduğu anlamına gelir ..özel görelilik ilkesine göre mutlak sıfırda uzayda hareket olmadığından zaman hızlı akmalıdır.hareketin olmadığı bir ortamda zamanın durmasıl gerekmez mi
gunay-karaoglu8100
uzay-zamanda tüm maddelerin sabit c hızıyla gittiğini biliyoruz.uzayzamandaki hızımız sabit ise uzaydaki hızımız arttıkça zamanda daha az yol alırız(özel görelilik)..teorik olarak uzayda c hızına çıktığımızda zaman bizim için durur.teorik olarak 0 kelvin sıcaklıkta kinetik enerjinin olmaması gerekmez mi.çünkü sıcaklık kinetik enerjinin ölçüsüdür.0 kelvin sıcaklıkta kinetik enerjinin olmaması maddelerin durgun olduğu anlamına gelir ..özel görelilik ilkesine göre mutlak sıfırda uzayda hareket olmadığından zaman hızlı akmalıdır.hareketin olmadığı bir ortamda zamanın durması gerekmez mi
gunay-karaoglu8100
uzay-zamanda tüm maddelerin sabit c hızıyla gittiğini biliyoruz.uzayzamandaki hızımız sabit ise uzaydaki hızımız arttıkça zamanda daha az yol alırız(özel görelilik)..teorik olarak uzayda c hızına çıktığımızda zaman bizim için durur.teorik olarak 0 kelvin sıcaklıkta kinetik enerjinin olmaması gerekmez mi.çünkü sıcaklık kinetik enerjinin ölçüsüdür.0 kelvin sıcaklıkta kinetik enerjinin olmaması maddelerin durgun olduğu anlamına gelir ..özel görelilik ilkesine göre mutlak sıfırda uzayda hareket olmadığından zaman hızlı akmalıdır.hareketin olmadığı bir ortamda zamanın durması gerekmez mi
rick-sanchez2523
https://khosann.com/evren-devridaim-makinesi-mi-mutlak-sifirdan-daha-soguk-atomlar-1/
Zaman yavaşlayabilir ama olay ufku olmadığı sürece zaman duramaz olay ufkunda işler farklı
vide-supra1191
Sizin de belirttiğiniz gibi bir sistemin enerjiden mahrum olması nasıl zamanı durdurabilir ki? Kaldı ki mutlak sıcaklıkta dahi sistemlerin bir sıfır noktası enerjisine sahip olduğu biliniyor. Yani bütün ısıyı sistemden uzaklaştırsanız dahi sistem kendisini en düşük eneji seviyesinde sabitleyerek belirsizlik ilkesi gereği ortalama bir enerjide sürekli dalgalanma yapıyor. Zaman konseptinin kendisi ile zamanın akışı arasında farkı karıştırmamak gerekli gibi
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Isı, parçacığın titreşim yapması sonucu tespit edilen kinetik enerjisi değil mi?
Isı transferi ile sıcaklık artıkça titreşimde artıyor... Isı kaybı ile de tam tersi...
Parçacık dediğimiz şeyler, sistem oluşturmuş enerji birimlerinin, kütleli hali değil mi?
Bu sistem yapısı sayesinde bütünlüklerini koruyup sürdürüyorlar.
(Bu kısımda artık görüş farklılığı olabilir)
Zaman ise, bana göre, evrenin genişlemesinden kaynaklanan ve genişleyen büyük patlama etkisinin ters yöne (evrene) yansımaları. Genişleme, bir Planck boyutundaki titreşimler üzerinden kesikli gerçekleştiği için, zaman da dalga olarak aynı frekans ve dalga boyu özellikleri gösteriyor.
Şimdi bu bakış altında sorunuza cevap üretirsek; Mutlak Sıfırda enerji kaybı filan olmuyor.
Tüm enerji birimleri (sistem içinde) aynı miktarda duruyor... Farkı, bu enerji üniteleri artık "titreşmiyorlar" olmalı. Titreşmeyen bir birimi ise "tekilleşmiş" olduğundan, tespit edemeyiz.
(aslında aralarında boşluk - bağlar kalmadığı için...)
Düşünce Deneyi :
Bir grup özdeş misketi bir titreşimli bir kutu içine toplayın. Misketler arasında sözgelimi, 1 misket boyu boşluk olsun. Hacim-miktar oranı bu şekilde iken, kutunun bi duvarına aktarılan etkinin diğer tarafa ulaşmasını inceleyelim.
Frekans düşük iken (5 saniye de 1 misket boyu) , misketler arasındaki bağlar gevşek olacak, kutunun bir tarafına yapılan etkinin misketler tarafından aktarılması çok uzun sürecek, hatta önemil bir kısmı da misketlerin kinetik enerjisini artırırken sönümleyecek.
Şimdi misketlerin frekansının artırın. Mesela saniye de 5 misket boyu titreşim yapacak şekilde...
Bu sefer, kutunun bir tarafından yapılan etkinin diğer tarafa aktarılması artacaktır.
Bu deneyi, frekansı, dalga boyu gibi değişkenleri farklılaştırarak geliştirebilirsiniz, Yüksek dalga boyunda, aktarım hızı gene değişecektir. (Misket boyu titreşimi dalga boyu olarak kabul edin.)
Nesneyi soğuttuğumuzda da, bu sefer misket kutusunun boyu (tüm misketlerin uzayda kapladığı 3 boyutlu ana; hacim) azalıyor. En son mutlak sıcaklığa geldiğinde, misketler arasında titreşecek hiç bir boşluk kalmıyor. Kutunun bur ucundan yapılan etki (ışık hızında) aktarılıyor.
Konuya dönersek.
Gene de bu limit sınıra ulaşılsa bile, bir titreşim tespiti kalmalı.
Çünkü tüm sistem, Bose-Einstein Yoğuşmasından sonra tek bir birim gibi uyumlaşıyor. Zaman dalgalarını, sisteme girdikleri anda aktarıyorlar. Yani bir Planck zaman aralığında...
Bu tek Planck Zamanındaki aktarımı engellemek mümkün olmadığı için, mutlak sıfır noktasında bile korunan net bir titreşim kalıyor.
Aynı durum değil ama benzerlik olarak, fotonda tek bir Planck Zamanı'ndadır.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Isı, parçacığın titreşim yapması sonucu tespit edilen kinetik enerjisi değil mi?
Isı transferi ile sıcaklık artıkça titreşimde artıyor... Isı kaybı ile de tam tersi...
Parçacık dediğimiz şeyler, sistem oluşturmuş enerji birimlerinin, kütleli hali değil mi?
Bu sistem yapısı sayesinde bütünlüklerini koruyup sürdürüyorlar.
(Bu kısımda artık görüş farklılığı olabilir)
Zaman ise, bana göre, evrenin genişlemesinden kaynaklanan ve genişleyen büyük patlama etkisinin ters yöne (evrene) yansımaları. Genişleme, bir Planck boyutundaki titreşimler üzerinden kesikli gerçekleştiği için, zaman da dalga olarak aynı frekans ve dalga boyu özellikleri gösteriyor.
Şimdi bu bakış altında sorunuza cevap üretirsek; Mutlak Sıfırda enerji kaybı filan olmuyor.
Tüm enerji birimleri (sistem içinde) aynı miktarda duruyor... Farkı, bu enerji üniteleri artık "titreşmiyorlar" olmalı. Titreşmeyen bir birimi ise "tekilleşmiş" olduğundan, tespit edemeyiz.
(aslında aralarında boşluk - bağlar kalmadığı için...)
Düşünce Deneyi :
Bir grup özdeş misketi bir titreşimli bir kutu içine toplayın. Misketler arasında söz gelimi, 1 misket boyu boşluk olsun. Hacim-miktar oranı bu şekilde iken, kutunun bi duvarına aktarılan etkinin diğer tarafa ulaşmasını inceleyelim.
Frekans düşük iken (5 saniye de 1 misket boyu) , misketler arasındaki bağlar gevşek olacak, kutunun bir tarafına yapılan etkinin misketler tarafından aktarılması çok uzun sürecek, hatta önemil bir kısmı da misketlerin kinetik enerjisini artırırken sönümleyecek.
Şimdi misketlerin frekansının artırın. Mesela saniye de 5 misket boyu titreşim yapacak şekilde...
Bu sefer, kutunun bir tarafından yapılan etkinin diğer tarafa aktarılması artacaktır.
Bu deneyi, frekansı, dalga boyu gibi değişkenleri farklılaştırarak geliştirebilirsiniz, Yüksek dalga boyunda, aktarım hızı gene değişecektir. (Misket boyu titreşimi dalga boyu olarak kabul edin.)
Nesneyi soğuttuğumuzda da, bu sefer misket kutusunun boyu (tüm misketlerin uzayda kapladığı 3 boyutlu alan; hacim) azalıyor. En son mutlak sıcaklığa geldiğinde, misketler arasında titreşecek hiç bir boşluk kalmıyor. Kutunun bir tarafından yapılan etki (ışık hızında) aktarılıyor.
Konuya dönersek.
Gene de bu limit sınıra ulaşılsa bile, bir titreşim tespiti kalmalı.
Çünkü tüm sistem, Bose-Einstein Yoğuşmasından sonra tek bir birim gibi uyumlaşıyor. Zaman dalgalarını, sisteme girdikleri anda aktarıyorlar. Yani bir Planck Zaman'ı süresinde...
[Burada soru, eğer elimizdeki deney konusu sistem büyük ise, Yoğuşmadan sonra, sistemin tepkiyi aktarım süresinin ne olduğu olmalı? Anahtar bu noktada gibi gözüküyor...
Mesela elektronu %97 ile aktaran bir metal alaşımının, bu yoğunlaşma altındaki aktarım hızı ne olabilir? Süper iletken olarak bu hız yükselecek ama Işık hızı sınırını geçemeyecek.
Ama teorik olarak mutlak sıfır noktasında, alaşımın aktarım mesafesinin (kablo uzunluğunun) önemi kalmamalı. Bu durumda aktarım direk ışık hızında olmalı.]
Bu Zaman (Dalgası) aktarımlarını engellemek mümkün olmadığı için, mutlak sıfır noktasında bile korunan net bir titreşim kalıyor.
Aynı durum değil ama benzerlik olarak, fotonda tek bir Planck Zamanı aralığındadır.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Titreşimli bir kristalden geçen X ışınları 1'den daha az bir kırılma indisi yaşayabilir.
http://henke.lbl.gov/optical_constants/
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Karşılaştığım bir ifade ve kaynağı:
Titreşimli bir kristalden geçen X ışınları 1'den daha az bir kırılma indisi yaşayabilir.
http://henke.lbl.gov/optical_constants/
gunay-karaoglu8100
zamanın bir dalga olduğunu size düşündüren nedir?