oguzhan4908
Işık hızına yakın gittiğimizde zamanın bizim için yavaşlamasının sebebi kütlenin artması mı ?
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Hayır.
İvme için eklenen enerji ile kütleyi oluşturan en küçük düzeydeki (kuantum) paketçiklerinin titreşim genliklerinin artışı.
Böylece bu alandan geçen Zaman, bir sonraki titreşime aktarılmak için daha çok yol katediyor. (Işık Saati deneyini hatırlayınız)
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Hayır.
İvme için eklenen enerji ile kütleyi oluşturan en küçük düzeydeki (kuantum) paketçiklerinin titreşim genliklerinin artışı.
Böylece bu alandan geçen Zaman, bir sonraki titreşime aktarılmak için daha çok yol katediyor. (Işık Saati deneyini hatırlayınız)
Kütle artması, bu eklenen enerji ile artan genliğin bir diğer sonucu, uzay-zaman dokusuna olan direnç artıyor.
destroyer6419
cevap hayir ve konunun kuantumla bi alakasi yok. isik hizinin her gozlemciye gore sabit olabilmesi icin zaman, farkli gozlemcilere gore degisir.
zeki5895
Genel Görelilik Modeli; sistemlerin hareketine bağlı Lorentz çapanıyla orantılı kazandığı (γm) kütlenin sistemdeki ivmeli devinim (zaman) üzerindeki etkisi: Örneğin bir ağırlığın bir mil etrafında sıfır (0) sürtünmede devinen bir sistem olsun. Ve bu sistem hareket etmeye başladığında, sistem ve sistemde devinen ağırlığın Esirdeki (uzay dokusu) sapma ile doğrusal ivme katsayısının ölçüsü olan eylemsizlik kütlesini Lorentz çarpanıyla (γm) orantılı artacağını ve bu artışın sistemde devinen ağırlığı düz bir çizgi çizme yolunda momentumunu (enerjisini) koruyacak bir şekilde hızını yavaşlayacağını bize önermektedir.
Genel Görelilik Modeli bize sadece hareketli sistemlerin kütlesinin artacağını önermemektedir! Kütle-çekim alanına giren veya çıkan sistemlerin kütlesinin de aynı şekilde değişeceğini önermektedir.
Önerim; evreni ve evrendeki fiziksel olayları birde benim gözümden bakmanızı tavsiye ederim. "Büyük Oluşum Evren Modeli" başlıklı kitabımda anlatmak istediklerimi çok kısa olarak şöyle ifade edebilirim: "Büyük Oluşum" farklı bir evren modeli olmakla birlikte "Kütle-Çekiminin Genel Modeli" adı altında yeni bir kuantum alan (kütle-çekim) modeli de önermektedir. "Kütle-Çekiminin Genel Modeli" aynı zamanda farklı bir Görelilik Modeli de ortaya koymaktadır.
zeki5895
Bu bir bakıma doğrudur, bir bakıma da yanlıştır. Tabii ki buradaki hassas olan nokta; bu arkadaşın kütle artışından neyi kastettiğidir. Kuantum boyutunda düşündüğümüzde hareketli bir cismi oluşturan parçacıkların fiziksel olarak kütlesi (fiziksel hacmi) değişmez, parçacıkların sapma ile doğrusal ivme katsayısı artar.
Örneğin bir ağırlığın bir mil etrafında sıfır (0) sürtünmede devinen bir sistem olsun. Ve bu sistem hareket etmeye başladığında, sistem ve sistemde devinen ağırlığın Esirdeki (uzay dokusu) sapma ile doğrusal ivme katsayısının ölçüsü olan eylemsizlik kütlesini Lorentz çarpanıyla (γm) orantılı artacağını ve bu artışın sistemde devinen ağırlığı düz bir çizgi çizme yolunda momentumunu (enerjisini) koruyacak bir şekilde hızını yavaşlayacağını bize önermektedir. Genel Görelilik Modeli bize sadece hareketli sistemlerin kütlesinin artacağını önermemektedir! Kütle-çekim alanına giren veya çıkan sistemlerin kütlesinin de aynı şekilde değişeceğini önermektedir.
Önerim; evreni ve evrendeki fiziksel olayları birde benim gözümden bakmanızı tavsiye ederim. "Büyük Oluşum Evren Modeli" başlıklı kitabımda anlatmak istediklerimi çok kısa olarak şöyle ifade edebilirim: "Büyük Oluşum" farklı bir evren modeli olmakla birlikte "Kütle-Çekiminin Genel Modeli" adı altında yeni bir kuantum alan (kütle-çekim) modeli de önermektedir. "Kütle-Çekiminin Genel Modeli" aynı zamanda farklı bir Görelilik Modeli de ortaya koymaktadır.
zeki5895
Bu bir bakıma doğrudur, bir bakıma da yanlıştır.
Tabii ki buradaki hassas olan nokta; bu arkadaşın kütle artışından neyi kastettiğidir. Kuantum boyutunda düşündüğümüzde hareketli bir cismi oluşturan parçacıkların fiziksel olarak kütlesi (fiziksel hacmi) değişmez, parçacıkların sapma ile doğrusal ivme katsayısı artar.
Örneğin bir ağırlığın bir mil etrafında sıfır (0) sürtünmede devinen bir sistem olsun. Ve bu sistem hareket etmeye başladığında, sistem ve sistemde devinen ağırlığın Esirdeki (uzay dokusu) sapma ile doğrusal ivme katsayısının ölçüsü olan eylemsizlik kütlesini Lorentz çarpanıyla (γm) orantılı artacağını ve bu artışın sistemde devinen ağırlığı düz bir çizgi çizme yolunda momentumunu (enerjisini) koruyacak bir şekilde hızını yavaşlayacağını bize önermektedir. Genel Görelilik Modeli bize sadece hareketli sistemlerin kütlesinin artacağını önermemektedir! Kütle-çekim alanına giren veya çıkan sistemlerin kütlesinin de aynı şekilde değişeceğini önermektedir.
Önerim; evreni ve evrendeki fiziksel olayları birde benim gözümden bakmanızı tavsiye ederim. "Büyük Oluşum Evren Modeli" başlıklı kitabımda anlatmak istediklerimi çok kısa olarak şöyle ifade edebilirim: "Büyük Oluşum" farklı bir evren modeli olmakla birlikte "Kütle-Çekiminin Genel Modeli" adı altında yeni bir kuantum alan (kütle-çekim) modeli de önermektedir. "Kütle-Çekiminin Genel Modeli" aynı zamanda farklı bir Görelilik Modeli de ortaya koymaktadır.
zeki5895
Bu bir bakıma doğrudur, bir bakıma da yanlıştır. Tabii ki buradaki hassas olan nokta; bu arkadaşın kütle artışından neyi kastettiğidir. Kuantum boyutunda düşündüğümüzde hareketli bir cismi oluşturan parçacıkların fiziksel olarak kütlesi (fiziksel hacmi) değişmez, parçacıkların sapma ile doğrusal ivme katsayısı artar.
Örneğin bir ağırlığın bir mil etrafında sıfır (0) sürtünmede devinen bir sistem olsun. Ve bu sistem hareket etmeye başladığında, sistem ve sistemde devinen ağırlığın Esirdeki (uzay dokusu) sapma ile doğrusal ivme katsayısının ölçüsü olan eylemsizlik kütlesini Lorentz çarpanıyla (γm) orantılı artacağını ve bu artışın sistemde devinen ağırlığı düz bir çizgi çizme yolunda momentumunu (enerjisini) koruyacak bir şekilde hızını yavaşlayacağını bize önermektedir. Genel Görelilik Modeli bize sadece hareketli sistemlerin kütlesinin artacağını önermemektedir! Kütle-çekim alanına giren veya çıkan sistemlerin kütlesinin de aynı şekilde değişeceğini önermektedir.
Önerim; evreni ve evrendeki fiziksel olayları birde benim gözümden bakmanızı tavsiye ederim. "Büyük Oluşum Evren Modeli" başlıklı kitabımda anlatmak istediklerimi çok kısa olarak şöyle ifade edebilirim: "Büyük Oluşum" farklı bir evren modeli olmakla birlikte "Kütle-Çekiminin Genel Modeli" adı altında yeni bir kuantum alan (kütle-çekim) modeli de önermektedir. "Kütle-Çekiminin Genel Modeli" aynı zamanda farklı bir Görelilik Modeli de ortaya koymaktadır.
destroyer6419
Zeki, esirin olmadigi kanitlanali 130 yil oluyor. Neyden bahsediyorsun?
quotbuyuk-olusumquot1277
Einstein, Michelson-Morley deneyinin sonucuna, mutlak durağanlık ve mutlak hareket kavramlarının yersiz olduğunu ve bundan dolayı Esirin de gereksizliğini vurgular. Ancak burada Einstein Esir yoktur demiyor; Esirin tespit edilebilir sonuçları yoktur diyor.
Michelson-Morley deneyinin Esirin yokluğunun kanıtı olmayacağını bilmemeniz çok ilginç doğrusu! Seze ısrarla tavsiyem Büyük Oluşumu kitabımı okumanınızdır. Göreceksiniz Göreliliği formüller ve düşünce deneyleriyle dahi iyi kavrayacaksınız. Sevgilerimle (internet adresim değişiklik görebilirsin)
quotbuyuk-olusumquot1277
Einstein, Michelson-Morley deneyinin sonucuna, mutlak durağanlık ve mutlak hareket kavramlarının yersiz olduğunu ve bundan dolayı Esirin de gereksizliğini vurgular. Ancak burada Einstein Esir yoktur demiyor; Esirin tespit edilebilir sonuçları yoktur diyor.
Michelson-Morley deneyinin Esirin yokluğunun kanıtı olmayacağını bilmemeniz çok ilginç doğrusu! Seze ısrarla tavsiyem Büyük Oluşumu kitabımı okumanınızdır. Göreceksiniz Göreliliği formüller ve düşünce deneyleriyle dahi iyi kavrayacaksınız. Sevgilerimle
(internet adresim değişiklik görebilirsin)
quotbuyuk-olusumquot1277
Michelson-Morley deneyinin Esirin yokluğunun kanıtı olmayacağını bilmemeniz çok ilginç doğrusu! Einstein, Michelson-Morley deneyinin sonucuna, mutlak durağanlık ve mutlak hareket kavramlarının yersiz olduğunu ve bundan dolayı Esirin de gereksizliğini vurgular. Ancak burada Einstein Esir yoktur demiyor; Esirin tespit edilebilir sonuçları yoktur diyor. Esirin tespit edilebilir bir sonucunun olmaması da, Göreliliğin matematiksel tanımındaki Lorentz çarpanının (γ) eş değişim özelliğinden gelir.
Seze ısrarla tavsiyem Büyük Oluşumu kitabımı okumanınızdır. Göreceksiniz Göreliliği formüller ve düşünce deneyleriyle dahi iyi kavrayacaksınız. Sevgilerimle
(interent adresim de değişiklik olabilir)
quotbuyuk-olusumquot1277
Michelson-Morley deneyinin Esirin yokluğunun kanıtı olmayacağını bilmemeniz çok ilginç doğrusu! Einstein, Michelson-Morley deneyinin sonucuna, mutlak durağanlık ve mutlak hareket kavramlarının yersiz olduğunu ve bundan dolayı Esirin de gereksizliğini vurgular. Ancak burada Einstein Esir yoktur demiyor; Esirin tespit edilebilir sonuçları yoktur diyor. Esirin tespit edilebilir bir sonucunun olmaması da Göreliliğin matematiksel tanımındaki Lorentz çarpanının (γ) eş değişim özelliğinden gelir.
Size ısrarla tavsiyem Büyük Oluşumu kitabımı okumanınızdır. Göreceksiniz Göreliliği formüller ve düşünce deneyleriyle dahi iyi kavrayacaksınız. Sevgilerimle
(interent adresim de değişiklik olabilir)
quotbuyuk-olusumquot1277
Michelson-Morley deneyinin Esirin yokluğunun kanıtı olmayacağını bilmemeniz çok ilginç doğrusu! Einstein, Michelson-Morley deneyinin sonucuna, mutlak durağanlık ve mutlak hareket kavramlarının yersiz olduğunu ve bundan dolayı Esirin de gereksizliğini vurgular. Ancak burada Einstein Esir yoktur demiyor; Esirin tespit edilebilir sonuçları yoktur diyor. Esirin tespit edilebilir bir sonucunun olmaması da Göreliliğin matematiksel tanımındaki Lorentz çarpanının (γ) eş değişim özelliğinden gelir. Genel göreliliğin Esir üzerinde tanımlandığını da hatırlatırım.
Size ısrarla tavsiyem Büyük Oluşumu kitabımı okumanınızdır. Göreceksiniz Göreliliği formüller ve düşünce deneyleriyle dahi iyi kavrayacaksınız. Sevgilerimle
(interent adresim de değişiklik olabilir)