cagdas-ozdemir1824
Kara delikler ışığı bile kendine çekiyorsa içine çektiği maddeler ışık hızına ulaşması gerekmez mi .O zaman bu madde sonsuz kütleye ulaşacağından tüm evreni içine çekmez mi.
faruk-arslan8080
Çok güzel bi soru bravo. Işığın kütlesi yoktur diyenleri ve hız arttıkça kütle artar diyenleri böyle alalım. Ikisini de kabullenemiyorum!! ))
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Işığın kütlesi yok. Fotonların momentumundan dolayı bir enerji değerleri var. Sonuçta kütle de, enerjinin türevlerinden biri...
Ama karadelikler bence evrenin, kütleyi ,tekilleştirip evren dokusuna geri katan dönüştürme sistemleri.
Yani aldığı enerjinin hepsini bünyesinde saklamıyor. Bizim tespit edemeyeceğimiz ölçülerde küçük enerji paketçikleri olarak evren dokusuna aktarıyor.
cagdas-ozdemir1824
Ama çektiği madde mantıken ışık hızına ulaşmaz mı. O zaman bu maddenin sonsuz kütleye ulaşması gerekmiyor mu. Ben bunu anlamadım
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
İlk yaklaşımınız doğru gibi, ışık hızına yaklaşırdı ama ışık hızına çıkamazdı. Kütle hiç bir şart altında ışık hızına çıkamaz.
Eğer madde bütünlüğünü koruyabilseydi, dediğiniz gibi kütlesinin sürekli artması gerekirdi. Ama bu asla gerçekleşmiyor. Onun yerine artan titreşim genlikleri ile parçalanıyor. Taa en küçük birimlerine kadar.
Onun yerine kütle uzamsal boyutlarından birini kaybedip, 2 boyutlu bir enerji alanına dönüşüyor. Ardından da tek boyutlu titreşimlere. Bu iki durumda da enerjiyi momentum olarak koruyor. En son tekilleşme aşamasında, titreşim kalmadığı için momentumda kalmıyor. Saf, özdeş enerji birimlerine dönüşüyor.
Elbette yazdıklarım varsayımsal. Gözlenmiş ya da deneye tabii tutulmuş değil. Ama düşünürseniz, en sade ve basit olasılık bu veya benzeri... Doğa zaten karmaşıklığı sevmez.
cagdas-ozdemir1824
Cevabınız için teşekkür ederim. Teoride kara deliklerin içindeki uzay ışıktan hızlı bir biçimde kara deliğin içine düştüğü için çektiği maddelerin de ışık hızına ulaşması gerektiğini düşünmüştüm. Yani dediklerinizden anladığım kara deliğin içine düşen maddelerin enerjiye dönüştüğüdür.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Kesinlikle...Enerjiye dönüşüyorlar. Ancak bu halde ikeh bile bir titreşimleri olduğu için, bir alan işgal ediyorlar. (bu alan, sahip oluran titreşim boyutlarına göre bir "hacimden, alana", oradan da bir "doğru"ya gibi düşünebilirsiniz.)
En son titreşim için alan da kalmayacak şekilde sıkışınca, ("nokta" hali) tekilleşmiş oluyor, olmalı.
Biz düşünce olarak, üç boyutlu ve hacimli alanlara alışık olduğumuz için, boyutsuzluk kavramında algı zorluğumuz var. Yani bize göre, illaki bir yer işgal etmeli.
Eğer bir yer işgal etmiyorsa, "yok" diyebiliyoruz. Oysa, boyut denilen şey sadece bir titreşim alanı.
Titreşim yok ise boyut yok. Boyut yok ise, tespit edilme imkanı (bize göre ) yok.
faruk-arslan8080
Karadelik oluşumu ile yıldız oluşumu arasındaki farkları açıklar mısın üstat?
Sana bir kaç sorum daha olacak.
Bence yanıldığın noktalar var.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Yanıldığım noktalar olması mümkün. Çünkü karadelik içini de, yıldızların içini de görmedim. Oluşumları hakkında kesin böyledir diyebilene de denk gelmedim. Bilimcilerin ellerindeki verilere göre ileri sürdükleri varsayımlardan faydalanıyorum. Yani birinci elden kanıt-veri bile sahibi değilim.
Yanıldığım noktaları belirtip, karşı sav(lar)ından devam edebilirsek, güzel bir değerlendirme olur.
Sonuçta, fikirleri haklı olmak için değil, geliştirmek için değerlendirme yapıyoruz. Benim çok işime yarar.
Karadelik oluşumu hakkında bir kaç varsayımım var ama...Bunları destekleyebilecek bilgilere sahip değilim. O yüzden şimdilik girmemeyi tercih ederim. (Tahminim, karadeliklerde bol miktarda anti madde üretiliyor.)
Yıldız oluşumları ise kütle çekimi dediğimiz kuvvetin sonucu zaten. Yıldızlar ise toplanan kütlenin ürünü...
ismet-sahan7499
Karadeliğin içinden ışık dahi kaçamıyorsa karadeğiliğin çekim kuvveti ışıktan hızlıdır fakat işin içine kütle girince olay bence de değişiyor Burtay Mutlu hocama katılıyorum.
optimus1009
bende burtayın söylediği gibi düşünüyorum.diğer söylenenler hiç bişeyi açıklamıyor ve çok karmasık ve ardından yeni sorular geliyor.
Oysa herseyin hep basit bir açıklaması vardır. Occamın usturası bunu der en azından.Hem bu uzay dokusunun bişekilde beslenmesi lazım gerekli aksi halde yırtılacağını düşünüyorum.tabi farazi bunlar.
optimus1009
Burtay farzedelim tüm madde o siyah noktada birikmiş. Böyle olsa patlaması gerek değil mi sonra?Sıkışan bu maddenin.Soru saçma da olabilir ama merak ettim.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Soru saçma değil. Aslında çok mantıklı bence. Çünkü, en baştan kabul ettiğimiz ama yazarken bilinçaltımızda kalan bir noktayı vurguluyorsunuz. "Enerji vardan yok olmaz, yoktan var olmaz" .
Yani enerjinin bir varlığı var ve bunu ne kadar sıkıştırırsak sıkıştıralım, bir nihai limiti olmalı.
Hepsini bir noktaya tıkıştırmak, mantık olarak kabul edilebilir gelmiyor.
Doğru cevap nedir bilmiyorum. Ama kendime göre bir varsayımım var. Enerji kuanta adı verdiğimiz küçük, özdeş enerji parçacıklarından oluşuyor diye düşünüyorum. Bu kelimenin çoğulu da kuantum (enerji paketçikleri) zaten.
Boyutu, enerjinin titreşim alanı olarak kabul ediyorum. Böylece kuanta titreştikçe kendisine bir alan açıyor ve varlık buluyor. (Sicim terisindeki, sicimlere dönüşüyor)
Eğer titreşim yok ise peki? O zaman "tespit edebileceğimiz bir hareket" olmaz. Yani tekillik olarak tanımlayabiliriz bu durumu.
Binlerce titreşen şeffaf kauçuk pinpon topunu sıkıştırmak gibi... Bunlarıda sıkıştırdıkça titreşimleri azalıyor. En sonunda hiç biri titreşemiyor. Oysa biliyoruz ki bir açık olsa, bu baskının karşılığında çok büyük bir enerji açığa çıkacak. Ama biz titreşim olmadığı için, gözlemlediğimiz sadece tekillik oluyor.
Ha bu bir noktamıdır? Sanmıyorum. Tam tersi tüm alanı dolduran bir durum olmalı. Sadece titreşim olmadığı için, boyut yok. Boyut olmayınca tanım yok. Nokta diyoruz. (bence)
Büyük patlama da bir noktadan başladığı için, karadelik içinde de aynı yapıdüşünülüyor ki doğru.
Fark evrenimizin tümü 8bence) o dönemde uçsuz bucaksız tekil kuantaların deniziydi.
Bir noktasına yapılan bir etki ile sistem içi denge kırıldı ve bu kırılma dalgasal olarak hızla yayıldı.
Sistemin kırıldığı noktalarda da enerji açığa çıktı.
Gene kauçuk topları düşünün. Maksimum düzeyde sıkışsalar ve bu şekilde onları paketlesek, bize durgun ve sakin gözükürler. Ardından pakete yeterince büyük bir delik açarsak, ya da bir tarafına şiddetli bir darbe vurup, delik açsak? Tepkisi nasıl olur?
(Sadece tekillik düzeyinde enerjininin potansiyel olarak nasıl olabileceği üzerine bir benzetmedir. Çünkü ısı da mutlak sıfır olacağı için, verilen etki süper dirençsizlik nedeniyle tüm sisteme, dalgasal olarak dirençle karşılaşmadan yayılacak.
Bir tek noktada, kuantalar arasında enerji potansiyel farklılığı olması, tüm sistemin harmoniğini ve simetrisini kıracaktır bence...)
optimus1009
Açıklama için tesekkür ederim burtay. Doğruluk payı yuksek gibi geliyor bana söylediklerinizin,varsayımlarınızın veya hipotez.mantıklı en azından ve sade.