faruk-arslan8080
Burtay ince bi insansın saygılar.
Sorunun fizikle de pek alakası yok. Sen duruma azot döngüsü olarak bakılmalı diyorsun. Güzel güzel de bu dediğin ile bakteriden geliyor bütün alem o kabullenişe göre.
Benim çekindiğim yarın birgün, yıllardır farklı farklı formlarda arayıpta bulamadığımız uzaylıları gözlemleyecek olursak onlar için de bunlarla da atalarımız ortak denecek.
Evrim denen şey şuan bilimin üzerindeki en büyük gölge ve bilimin tek şartı gibi lanse ediliyor.
destroyer6419
bilimde evrim tartisilan bir konu degil. herkes kabul ediyor. sadece sokaktaki halk kabul etmek istemiyo sorun bu
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Sayın Faruk Aslan, Evrim teorisi bir çok bilimsel temele ve gerçeğe oturuyor. Ve üstelik çoğu açıdan tutarlı.
Ama düşünebilen akıllı bir varlık olmak (insan gibi) için, onun bilgi üretme ve geliştirme kapasitesi, en azından belli bir düzeyin üzerinde- olması gerekiyor. Gün gelecek akıllı, yapay zekalar ile insanlar arasında ayrımı kaybedeceğiz. Ama çoğu hayvanla aradaki farkı koruyacağız.
Evrim teorisi, dünyanın tarihini 6-8 bin yıla sığdıran bazı geçmiş ve günümüz yobazlarının söylemlerini yalanlıyor ve onların güvenirliklerini zedeliyor. Sorunun kaynaklarından biri bu.
Evrim dediğiniz şey nedir ki? Allahü teala katında? "An" olarak bir süre bile değil.
O yüzden, şu an var olan insanın fiziksel gelişimine buna benzer bir geçmişle, sebepler -sonuçlar zinciri belirlediyse insanoğlu için, tartışmanın gereği yok. Hiç bir şey onun iradesi dışında değil.
Diğer sorun ise çok daha önemli ve acil.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Diğer sorun ise çok daha önemli ve acil.
Diğer konu siyaset, ayrımcılık ... Tarihe bakın, insanların çoğu birbirlerine fikir, düşünce ayrılıkları ile zarar vermişler. Daha mantıklı sebepler olan imkan ve kaynak paylaşımı sorunları bile daha az ölüme neden olmuş...
Düşünmeden sorgulamadan kabul eden insan tiplemesi, her zaman piyon olmaya hazır tipleme olmuş.
Ve günümüzde, dünyanın doğal kaynakları tükeniyor, nüfus artıyor, gelişmemiş eski sömürgeler kalabalıklaşp, dünya dan ve üretimden daha çok pay istiyor .
Buna karşılık dünyanın imkanlarının kaymağını sömürmüş ülkeler, şimdinin hümanist ve çevreci devletleri, zamanında yaptıkları tüketim ve kirlilik ile dünyanın sonunu getirdiler.
Evrim teorisi ve Protestan ahlakı, 17nci ve 18nci yüzyılarda, Batı'nın dünya'yı ekonomik işgalinde birer "araçtılar". Uzantıları ile 19ncu yüzyılda 2 dünya savaşına neden olacak bakış açıları getirdiler.
Evrim, yorumlanarak ekonomik ve siyasi hayata uygulandı. Güçlüler yaşar, zayıflar ölür. Uyum sağlayamayanlar yok olur. Güçlü olan haklıdır. Üstün nitelikli insan ile bilimselliği bağdaştırırken, evrim teorisini de adapte ettiler ve bazı insan türlerinin, diğerlerine üstünlüğüne karar verdiler.
İnsan bir kere , karşısındakine empatiyi kaybetti mi, onun için karşısındaki bir meta'dır. Ticari bir araç, baş edilecek bir sorundur. Ona yaptığı şeyi, insanlığa, doğruluğa aykırı görmez. Doğanın doğal bir kanunu gibiymişçesine rahatça yapar.
Bu şekilde, sömürgeler de plantasyonlarda milyonlarca insaı köle olarak kullanmak, almak satmak doğal gözüktü.
Şimdi ise dünyanın imkanlarına göre yakın bir gelecekte, en fazla 2-3 milyar, yüzyıl sonunda ise 1.5-2 milyar insana yetecek dünya. diğerleri için, su, besin, kaynak bulmak çok zor. Üstelik kendi haline de bırakamazsın, bu kalabalığın oluşturacağı kürlülük de tüm yaşamları tehdit edecek.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
(Kirlilik olacaktı, kürlülük olmuş son satır)
Şu an dünya üzerinde toplumlar geriliyor. Bu toplumlar açısından yaşam-kalım mücadelesinde ... Gelişmiş toplumlar, konumlarını ya da en azından refahlarını kaybetmek istemiyorlar.
Diğerleri de "Bu refaha yüzyıllarca benim insanımı, toprağımı, doğamı sömürerek sağladın, bana da yanında yer aç!" diyor.
Böyle bir ortamda ise, birilerinin diğerlerini ötekileştirip, çatışma ortamında yaptıkları-yapacakları için kendisini haklı, doğru görmesi açısından, bağlanabileceği bazı ilkeler gerekiyor.
Evrim teorisi, bu açıdan çok sömürülmüş bir araçtır. Şu anki çatışmaların bir kısmının altında, geçmişten gelen toplumsal bilinçaltının da etkisi var. Yıllarca bu teoriyi bahane edip, sömürenlere karşı olunurken, onların tutundukları araçlardan birine de güçlü tepki oluşmuş.
Sanırım daha da olmaya devam edecek. Hem bilimsel temelleri güçlüdür. Hem karşı çıkan kesimin yargıları güçlüdür.
Bu konu ne kadar gündeme gelirse, insanlar ne kadar çok birbirinden uzaklaşırsa, saflar o kadar sıklaşmış olacak...
Ha bu biter, yarın başka bir konu çıkar mı? Çıkar... Ama bunun 200 yıllık yatırımı var ve kullanımı çok kolay.
Sırf bu teoriye bakış açılarına göre, kalabalık bir topluluktan insanları kendi tercihlerinize göre seçip, grup oluşturabilirsiniz. Sonra bu grupları çok rahat karşı karşıya getirebilirsiniz.
İki kıvılcım yeter.
İş bitimi, ortamda kaynak paylaşmak zorunda kalacağınız kişi sayısı otomatikman onlarca kat azalmıştır.
İşte yakın geleceğin, sosyal refahın korunmasının çözümü bu olacak gibi...
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Gençlerimiz umutsuz. Ümitsiz. Kendi geleceklerinden endişeliler. Aslında bu yüzden, gelecekle ilgili olarak beklentisizler.
toplumumuz, hoşlanmasakta, doğru bu, "geri bir toplum." Bilimde, edebiyatta, sanatta, sporda geriyiz.
Edebiyat, sanat, kültür değerlerimiz hep kayıp veriyor. Oysa gencimizin dünya vatandaşı olarak, dünya'nın karşısına çıktığın kültürü, tarihi, bilimi ve edebiyatı ve sanatı ile diğer yoplumların karşısında dik durabileceği bir toplumsal birikime ihtiyacı var.
Kusura bakmayın. Osmanlı dönemi, Türk tarihinde sadece bir kaç yapraktır. Arşivimizdeki neredeyse Meydan Larousse serisi oluşturacak ansiklopediden bir kaç yaprak sadece.
Temel ve güç almaya çalıştığımız bu bir kaç yaprak ise, Edebiyatı, bilimi, sanatı ile dünya'ya mal olmamıştır. Evrenselleşememiştir. Melez bir kültür olarak, en iyileri ve güzelleri toplamış olması, ne yazık i, dünya için onu özgün ve değerli kılmıyor.
O yüzden içinden Fars ve Arap etkisi çıkınca, elimizde içi boşalmış bir çuval kalmış.
Atatürk, Cumhuriyet döneminde bu boşluğun özgün değerlerimizle doldurulması için yolu açtı. Ama ne yazık ki, ikinci dünya savaşı ertesi koşullarda bu yol saptırıldı, bozuldu. Hala da daha iyiye giden bir yola girmedi.
Bizim acilen kendi edebiyatımızı, sanatımızı, müziğimiz, resmimizi, heykelimizi geliştirip, evrenselleştirmemiz gerekiyor. En az bilimsel gelişme kadar önemli bunlar. Yoksa gençlerimiz, dünya toplumları karşısında nasıl bir toplumu ve değerlerini temsil ettiklerini hiç düşünemeyecekler. Türk olmanın, onurunu ve gururunu hissedemeyecekler.
(Bir Fransız, İngiliz, Japon ya da Rus gibi hissetiklerini, tarihlerini ve kültürlerini arkalarında hissettiklerini hiç sanmıyorum. )
Hissetmiyorlar şu an. Bu ülkede kalmak da istemiyorlar. Üstelik bunun o'su, bu'su yok. Hemen hemen gördüğüm her siyasi ve inançtaki gençte, temelde benzer yaklaşımları var.
Aralarındaki düşünsel farklılıklardan dolayı, birbirleri ile iletişim kurmadıkları için durumun farkında değiller ama çoğunluğu aynı endişe, korku, beklenti ve arzuları taşıyorlar.
Haklılarda... Biz yaşlılar, onlara kaynakları ve imkanları ile ne temiz bir çevre, ne destek alabilecekleri, işleyebilecekleri doğal kaynaklar, ne kendini yetiştirmiş, toplum bilinci güçlü, birlik içinde bir toplum bırakıyoruz...
Tam tersine, yedik, içtik, içine ettik ve dağıttık. Bunları toplama, temizleme işini bırakıyoruz. Üstelik daha zorlu şartlarda, kısıtlı imkanlarla...
Bizim miras sorunlarımızı mı düzeltmeye uğraşacaklar, yoksa kendi hayatları için mi didinecekler?
Daha yazabileceğim çok şey var ama... Bu tür konuların çatışmalara yol açmasının nedenleri ve olası sonuçları hakkındaki fikirlerimi paylaştım...
tugrul-kagan-usta3479
destroyer ne mallık ediyorsun sus ve otur
morgan4658
Evrim ile abiyogenez karistirilmasa kepleriano.Arslan ile sokak kedisinin alakasi olmadigini dusunmek herkese sa ma gelir mesela.Ya da evrim = darwinizm demek de keza.
morgan4658
Abiyogenez ile evrim i karistirmasak leale.
athena4296
Zaten bizim bildiğimiz her şey Kuran'da yıllar önceden söylenmiş şeyler.İnsanın beyden oluştuğu ve nasıl oluştuğu da geçiyor elbette.Bu yüzden Faruk Arslan'a katılıyorum.
morgan4658
Sorun su ki arkadasum , bir seyi elestirirken , karsi savin eger ki alaksiz ise, konu hakkinda tek kelam sahibi degilsin demektir.Evrim kabullenilir veya edilmez , o ayri, ama evrim hakkinda iki seyi hatirlatiyim 1- Hayatin nasil vuku buldugunu aciklamaz, yani dini bu isin icone sokmak icin , o eksilediginiz yoruma bakiniz, hayatin baslangici icin hipotezler abiyogenez sinifindadir, evrim ile alakasizdir 2- Evrim darwinizm demek degildir, Bu aynen fizik galileoizmdir demek kadar kisitli bir gorustur.Darwinden sonra koprunun altindan cok su gecmistir. Mesela en basidi, hicbir kimse ev kedi si ile bir arslanin benzerligini reddetmez, bu sadece gorsel tespittir.Isin mikroskop alti, kimyasal sonuclari da bunu kanitlar.Buraya kadar hersey tamam da, ah su sempanze yok mu, iste orada bir dine sariliyoruz. Insani ozel kilani bilimsel olarak aramak yerine....Ama parcacik niyeiaik hizini gecemez derken hic sarilmiyoruz, oysa kitap diyor ki benden kacamazsin.Ama yok, orada bir merak var, arastiriyoruz, sempanze ise olmaz degil mi?
busra-aktas7709
İlk olarak biz maymunlardan gelmedik ( tabi sen buna inanıyorsan o ayrı ki bu saçma ) Topraktan yaratılan ilk insanın -ve ilk peygamberin- adını Yüce Allah Ali İmran suresinin 59. ayetinde açıkça zikrediyor. Diğer ayetler de ise malum olana işaret ediyor. Her birimiz çamurun -toprağın- değişik süreçlerinden geçmediğimize göre topraktan yaratılandan vücuda geldik. Tek canlıdan eşini yaratan Yüce Kudret oradan da erkekler ve kadınlar yaydı, bizi vücuda getirdi. (Nisa, 1) biz böyle yaratıldık sağlam kaynak arıyorsan o tabiki kur'an-ı kerim dir benden bu kadar.
busra-aktas7709
İlk olarak biz maymunlardan gelmedik ( tabi sen buna inanıyorsan o ayrı ki bu saçma ) Topraktan yaratılan ilk insanın -ve ilk peygamberin- adını Yüce Allah Ali İmran suresinin 59. ayetinde açıkça zikrediyor. Diğer ayetler de ise malum olana işaret ediyor. Her birimiz çamurun -toprağın- değişik süreçlerinden geçmediğimize göre topraktan yaratılandan vücuda geldik. Tek canlıdan eşini yaratan Yüce Kudret oradan da erkekler ve kadınlar yaydı, bizi vücuda getirdi. (Nisa, 1) biz böyle yaratıldık sağlam kaynak arıyorsan o tabiki kur'an-ı kerim dir benden bu kadar.
busra-aktas7709
İlk olarak biz maymunlardan gelmedik ( tabi sen buna inanıyorsan o ayrı ki bu saçma )
Topraktan yaratılan ilk insanın -ve ilk peygamberin- adını Yüce Allah Ali İmran suresinin 59. ayetinde açıkça zikrediyor. Diğer ayetler de ise malum olana işaret ediyor. Her birimiz çamurun -toprağın- değişik süreçlerinden geçmediğimize göre topraktan yaratılandan vücuda geldik. Tek canlıdan eşini yaratan Yüce Kudret oradan da erkekler ve kadınlar yaydı, bizi vücuda getirdi. (Nisa, 1) biz böyle yaratıldık sağlam kaynak arıyorsan o tabiki kur'an-ı kerim dir benden bu kadar.
busra-aktas7709
İlk olarak biz maymunlardan gelmedik ( tabi sen buna inanıyorsan o ayrı ki bu saçma )
Topraktan yaratılan ilk insanın -ve ilk peygamberin- adını Yüce Allah Ali İmran suresinin 59. ayetinde açıkça zikrediyor. Diğer ayetler de ise malum olana işaret ediyor. Her birimiz çamurun -toprağın- değişik süreçlerinden geçmediğimize göre topraktan yaratılandan vücuda geldik. Tek canlıdan eşini yaratan Yüce Kudret oradan da erkekler ve kadınlar yaydı, bizi vücuda getirdi. (Nisa, 1) biz böyle yaratıldık sağlam kaynak arıyorsan o tabiki kur'an-ı kerim dir benden bu kadar.
busra-aktas7709
İlk olarak biz maymunlardan gelmedik ( tabi sen buna inanıyorsan o ayrı ki bu saçma )
Topraktan yaratılan ilk insanın -ve ilk peygamberin- adını Yüce Allah Ali İmran suresinin 59. ayetinde açıkça zikrediyor. Diğer ayetler de ise malum olana işaret ediyor. Her birimiz çamurun -toprağın- değişik süreçlerinden geçmediğimize göre topraktan yaratılandan vücuda geldik. Tek canlıdan eşini yaratan Yüce Kudret oradan da erkekler ve kadınlar yaydı, bizi vücuda getirdi. (Nisa, 1) biz böyle yaratıldık sağlam kaynak arıyorsan o tabiki kur'an-ı kerim dir benden bu kadar.
busra-aktas7709
İlk olarak biz maymunlardan gelmedik ( tabi sen buna inanıyorsan o ayrı ki bu saçma )
busra-aktas7709
İlk olarak biz maymunlardan gelmedik ( tabi sen buna inanıyorsan o ayrı ki bu saçma )
busra-aktas7709
İlk olarak biz maymunlardan gelmedik ( tabi sen buna inanıyorsan o ayrı ki bu saçma ) Topraktan yaratılan ilk insanın -ve ilk peygamberin- adını Yüce Allah Ali İmran suresinin 59. ayetinde açıkça zikrediyor. Diğer ayetler de ise malum olana işaret ediyor. Her birimiz çamurun -toprağın- değişik süreçlerinden geçmediğimize göre topraktan yaratılandan vücuda geldik. Tek canlıdan eşini yaratan Yüce Kudret oradan da erkekler ve kadınlar yaydı, bizi vücuda getirdi. (Nisa, 1) ilk açıklamam bu olacak bunun üzerine araştırma yapıp yapmamak sana bağlı
busra-aktas7709
İlk olarak biz maymunlardan gelmedik ( tabi sen buna inanıyorsan o ayrı ki bu saçma )
Topraktan yaratılan ilk insanın -ve ilk peygamberin- adını Yüce Allah Ali İmran suresinin 59. ayetinde açıkça zikrediyor. Diğer ayetler de ise malum olana işaret ediyor. Her birimiz çamurun -toprağın- değişik süreçlerinden geçmediğimize göre topraktan yaratılandan vücuda geldik. Tek canlıdan eşini yaratan Yüce Kudret oradan da erkekler ve kadınlar yaydı, bizi vücuda getirdi. (Nisa, 1) ilk açıklamam bu olacak bunun üzerine araştırma yapıp yapmamak sana bağlı