busra-aktas7709
Müslümanların kullandığı bir kütüphane varmış bu kütüphanedeki kitaplar bir savaşta nehre atılmış bu kitapların içinde ışınlanmaya kadar bilgi varmış doğru mudur?
optimus1009
Tarihte yakılan bir sürü büyük kütüphane var hangisini diyorsun bilmiyorum ama;
Onun için mi tüm savaşlar at sırtında veya kılıçla, kalkanla yapılmış? :D
Veya kütüphaneyi havaya uçuracağına, kitapları nehre niye atsınlar.Geçmişten kalma hiçbir araştırma laboratuvar merkezi, binası yok.Taştan, topraktan,kerpiçten kütüphanelerde ışınlanma bilgisi ne arasın?Daha modern binalar nasıl yapılır onun bilgisi yok nerde kaldı ışınlanma...
>>>Tasavvufi şeyleri diyorsun sanırım: astral seyehat, bir anda baska yerde olma gibi vs.Manevi şeyleri diyorsun sanırım.
erkan-yilmaz2496
Vardı vardı o kitabın 320. sayfasındaydı formül. Hey gidi yarısını okup anlayan adam Einstain olurdu o derece filozof bir kitaptı dereye attılar mundar ettiler. Ne günlerdi bee savaş kıyamet heryer. Deredeki balıklara da yazık hepsi bayılmıştı mürekkepten . Hatta o deredeki somonların bilgiye kavuşmak için tekrar denizden dereye doğru yüzdükleri söylenir rivayet işte isviçreli bilim insanları hala araştırıyorlar :0
athena4296
Büş dediğin doğru olabilir.Bir yerlerde Nicola Tesla'nın ölümünden sonra masasında bulunan ışınlanma projesine FBI 'ın el koyduğunu dinlemistim.Tesla bulduysa islam alimleri neden bulmuş olmasın?Zaten ışık doğudan yükselir diye boşuna demiyorlar
athena4296
Sezarin misiri isgali sirasinda iskenderiye kutuphanesini yakmasini mi diyorsun
athena4296
Ha tamam hatırladım sen Nil nehrine atılan kitaplardan bahsediyorsun.Dogrudur.Nil nehri uzun sure mürekkep yuzunden kara akmustir hatta.
busra-aktas7709
Arkadaşlar beyza gülün dediği kütüphaneden bahsediyorum
athena4296
Yani eski derslerden hatırladığım kadariyla oyleydi yanlis bilgi de olmasin
busra-aktas7709
Anladım ancak şu şekilde o zamanki müslüman adamlarına bakarsak İskenderiye kütüphanedindeki kitaplar çok değerli ve önemli bilgiler içeriyor
busra-aktas7709
O zamandaki bilim adamlarına bakarsak İskenderiye kütüphanedindeki kitaplar da çok değerli ve önemli bilgiler var
rick-sanchez2523
Nehre atildigi dogruda ısinlanma olayi abarti Hayır. bu sadece müslüman bilim adamlarının ne kadar çok bilgin olduğunu değerli ve üstün olduğunu (haklı) söylemek istemiş okadar.
busra-aktas7709
Çin in de ışınlanmayı bulduğunu ve saklandığı düşünülüyor
hic-kimseyle-tartismaz9132
Müslümanların bilimsel anlamda, dünya ya katkıları olduğu çok kısa bir dönem, o da islamiyetin doğuşu ve yayılış esnasında oldu.
Yeni fethedilen bölgelere uyum sağlarken, halkı ile iletişim kurarken esneklik ve hoş görü gerekir.
Bu sayede Eski yunan filozoflarının, Hint yazmaların, Mısır matematikçilerinin bilgileri toplandı, Arapçaya tercüme edildi. Kitaplaştırıldı. Böylece orta dünyanın bir çok antik eseri kaybolmaktan kurtarıldı.
Çünkü bu bölge değişken siyasi, ekonomik ve nufüs hareketlerine çok sık sahne oluyordu. Her kavim fethettiği bölge de asimilasyona önce, o bölge uygarlığının hafızasını silerek, yani kütüphanelerinin, bilgi birikimini yok ederek başlamış.
Bu yüzden tarih boyunca kaybolan kitap ve eser sayısı çok fazla, Üstelik çoğu el yazası olduğu için, kopyaları da nadir oluyordu.
Araplar da, imparatorlukları doğal sınırlarına ulaştığında, hoş görü ve anlayışlarını kaybettiler, Ortodoks tutuculukla yozlaştılar. Zenginlik ve yayılmış güçleri ile diğer toplum ve kültürlere tepeden baktılar. Anlama yerine, kendi değerlerini ve geleneklerini öne çıkardılar.
Ama bu durum normal bir durum. Günümüzde bile (son 200 yıla bakın) kültür ve zenginlik olarak kendilerini diğer toplumlardan fürklı ve üstün gören bir çok toplum önemli insanlık hatalrı yaptılar. Fransızların, sömürgelerinde yaptıkları, o ince ve narin kültürden bu insanlık dışı tutumların nasıl çıktığını anlamayı zorlaştırıyor. Ya da detaylı, dantel gibi işlenmiş bir zerafetteki derin duygular üzerine kurulu nezakete sahip Japon Toplumunun, Çin ve Kore de yaptıkları veya üstün ırkçı Almanlar'ın, toplama kampları....
Hemen hemen kendisini diğerlerinden üstün gören her toplumun bu tür insanlık dışı hataları var.
(Araplarda hala klan, soy-sop köken kişinin değerinin belirlenmesinde bir araç...)
Bu dönemde Arap islam yaklaşımı ile tarihten silinen kültürel değerlerde çok fazla. Ama bu o dönemin bir gerçeği, Haçlı hristiyanları da, Şamanist Moğollar da aynı düzeyde zarar vermiştir bu değerlere...
Yok edilen eser sayısı bilinmiyor. Bu yüzden toplumları yargılamanın bir anlamı ve değeri yok.
Önemli olan daha sonra, hangi toplumların kendi medeniyetlerini kurup geliştirirken bilgi üretip, insanlığa katkı sağladığı
Son 1100 yıldır müslümanların insanlığa ciddi bir katkısı yok.
Türklerin de ne yazık ki uzun süredir bir katkısı yok... Üstelik insan-bilgi kalitesi olarak ciddi kayıplarda yaşıyoruz. En kaliteli beyinlerimiz yurt dışına gidiyor.
Tarihte müslümanların kullandığı veya yaktığı kütüphaneler var. Ama hiç birinde ışınlanma dahil, güncel bilimsel bilgiler içeren kitaplar yoktu. Safsata... Birileri bilinmeyen ve olası bir geçmiş hikayesi ile onur payı üretmeye çalışmış.
Neden mi? En basitinden bu tür bilimsel bilgi üretimi veya birikimi olsaydı. yağmaya dayalı ekonominin temel ihtiyacı olan savaş ve savunma araç ve silahlarında bu teknoloji kullanılırdı.
Şöyle düşünün, bugün liseye kadar derslerini anlayarak ve öğrenerek gelmiş birisinin bilgi birikimi ile 1000 yıl evveline gitse, bu temel bilgilerle o dönemde dahi sayılırdı ve müthiş bir etkisi olurdu.
İnsanlar mikrobun varlığını son 200 yılda anladı. Antibiyotiği ise 80 yıldır kullunıyor. Eskiden bir çok kol-bacak yarası kolayca kangren olup kesilirdi. Birinci dünya savaşı bunun örnekleriyle dolu.
O yüzden rahatça böyle bir bilgi birikimi olmadığını söyleyebiliriz. Belki hayaller, belki dilekler olabilir en fazla...
hic-kimseyle-tartismaz9132
Müslümanların bilimsel anlamda, dünya ya katkıları olduğu çok kısa bir dönem, o da İslamiyet’in doğuşu ve yayılış esnasında oldu.
Yeni fethedilen bölgelere uyum sağlarken, halkı ile iletişim kurarken esneklik ve hoş görü gerekir.
Bu sayede Eski yunan filozoflarının, Hint yazmaların, Mısır matematikçilerinin bilgileri toplandı, Arapçaya tercüme edildi. Kitaplaştırıldı. Böylece orta dünyanın bir çok antik eseri kaybolmaktan kurtarıldı.
Çünkü bu bölge değişken siyasi, ekonomik ve nüfus hareketlerine çok sık sahne oluyordu. Her kavim fethettiği bölge de asimilasyona önce, o bölge uygarlığının hafızasını silerek, yani kütüphanelerinin, bilgi birikimini yok ederek başlamış.
Bu yüzden tarih boyunca kaybolan kitap ve eser sayısı çok fazla, Üstelik çoğu el yazası olduğu için, kopyaları da nadir oluyordu.
Araplar da, imparatorlukları doğal sınırlarına ulaştığında, hoş görü ve anlayışlarını kaybettiler, Ortodoks tutuculukla yozlaştılar. Zenginlik ve yayılmış güçleri ile diğer toplum ve kültürlere tepeden baktılar. Anlama yerine, kendi değerlerini ve geleneklerini öne çıkardılar.
Ama bu durum normal bir durum. Günümüzde bile (son 200 yıla bakın) kültür ve zenginlik olarak kendilerini diğer toplumlardan farklı ve üstün gören bir çok toplum önemli insanlık hataları yaptılar. Fransızların, sömürgelerinde yaptıkları, o ince ve narin kültürden bu insanlık dışı tutumların nasıl çıktığını anlamayı zorlaştırıyor. Ya da detaylı, dantel gibi işlenmiş bir zarafetteki derin duygular üzerine kurulu nezakete sahip Japon Toplumunun, Çin ve Kore de yaptıkları veya üstün ırkçı Almanların, toplama kampları....
Hemen hemen kendisini diğerlerinden üstün gören her toplumun bu tür insanlık dışı hataları var.
(Araplarda hala klan, soy-sop köken kişinin değerinin belirlenmesinde bir araç...)
Bu dönemde Arap İslam yaklaşımı ile tarihten silinen kültürel değerlerde çok fazla. Ama bu o dönemin bir gerçeği, Haçlı Hıristiyanları da, Şamanist Moğollar da aynı düzeyde zarar vermiştir bu değerlere...
Yok edilen eser sayısı bilinmiyor. Bu yüzden toplumları yargılamanın bir anlamı ve değeri yok.
Önemli olan daha sonra, hangi toplumların kendi medeniyetlerini kurup geliştirirken bilgi üretip, insanlığa katkı sağladığı
Son 1100 yıldır Müslümanların insanlığa ciddi bir katkısı yok.
Türklerin de ne yazık ki uzun süredir bir katkısı yok... Üstelik insan-bilgi kalitesi olarak ciddi kayıplarda yaşıyoruz. En kaliteli beyinlerimiz yurt dışına gidiyor.
Tarihte Müslümanların kullandığı veya yaktığı kütüphaneler var. Ama hiç birinde ışınlanma dahil, güncel bilimsel bilgiler içeren kitaplar yoktu. Safsata... Birileri bilinmeyen ve olası bir geçmiş hikayesi ile onur payı üretmeye çalışmış.
Neden mi? En basitinden bu tür bilimsel bilgi üretimi veya birikimi olsaydı. yağmaya dayalı ekonominin temel ihtiyacı olan savaş ve savunma araç ve silahlarında bu teknoloji kullanılırdı.
Şöyle düşünün, bugün liseye kadar derslerini anlayarak ve öğrenerek gelmiş birisinin bilgi birikimi ile 1000 yıl evveline gitse, bu temel bilgilerle o dönemde dahi sayılırdı ve müthiş bir etkisi olurdu.
ad-soyad6273
Müslümanların son bin yılda bilime katkısı 0 demek çok yanlış bir cümle olur.
El-Harezm,: 0'ın, algoritmanın ve cebirin kurucusu olarak kabul edilir.
kaynak: http://www.bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/el-harezmi
Ömer HAYYAM: Fibonacci dizisini bulmuştur.
(genel bir görüş olduğu için yazdım sağlam kaynak bulamadım.)
Cabir Bin Hayyan: Modern Kimyanın kurucusu olarak bilinir.
(kimyanın babası olarak lavoiser de deniyor ama tartışmaya açık bir konudur.)
İmbik, fırın ve bir çok araç gereç'in muciti.
kaynak:http://www.bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/cabir-bin-hayyan
El-Cezeri: Kendisi mühendisliğin babasıdır. En ünlü eseri fil saatidir bu arada.
Dünyada ilk robotu yapan kişidir.
Kaynak: http://www.bilimteknik.tubitak.gov.tr/sites/default/files/bilgipaket/robotik/cezeri3.html
El-Cezerinin kitabını hep almak istemişimdir bu arada. Merak edenler araştırabilir.
Bunları örnek vermemdeki amaç müslümanların bilime katkılarının az buz olmadığıdır.
Daha örnek verebilirdim ama elimde sağlam kaynak olmadığı için aklımda kalan ve tübitaktan bulabildiklerimi örnek verdim.
Gelelim başlıktaki soruya. Işınlanma dediğimiz olay mümkün değildir. (Klasik fizik kurallarının işlediği bizim dünyamız için konuşuyorum.)
Atom altı parçacıklar için konuşursak bu olay mümkün görülmekle birlikte geçenlerde Çin bir atom altı parçacığı atmosferin dışına ışınlamıştı sanıyorum.
Bu bağlamdan yola çıkarsak. Kütüphane yandığında(çıkarım yapıyorum büyük ihtimal atom altı parçacıkların keşfinden önce yanmıştır.) atom altı parçacıklar daha keşfedilmediğine göre ışınlanma ile ilgili bir bilgi yer almasının imkansız olduğunu düşünüyorum.
ad-soyad6273
Müslümanların son bin yılda bilime katkısı 0 demek çok yanlış bir cümle olur.
El-Harezm,: 0'ın, algoritmanın ve cebirin kurucusu olarak kabul edilir.
kaynak: http://www.bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/el-harezmi
Cabir Bin Hayyan: Modern Kimyanın kurucusu olarak bilinir.
(kimyanın babası olarak lavoiser de deniyor ama tartışmaya açık bir konudur.)
İmbik, fırın ve bir çok araç gereç'in muciti.
kaynak:http://www.bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/cabir-bin-hayyan
El-Cezeri: Kendisi mühendisliğin babasıdır. En ünlü eseri fil saatidir bu arada.
Dünyada ilk robotu yapan kişidir.
Kaynak: http://www.bilimteknik.tubitak.gov.tr/sites/default/files/bilgipaket/robotik/cezeri3.html
El-Cezerinin kitabını hep almak istemişimdir bu arada. Merak edenler araştırabilir.
Bunları örnek vermemdeki amaç müslümanların bilime katkılarının az buz olmadığıdır.
Daha örnek verebilirdim ama elimde sağlam kaynak olmadığı için aklımda kalan ve tübitaktan bulabildiklerimi örnek verdim.
Gelelim başlıktaki soruya. Işınlanma dediğimiz olay mümkün değildir. (Klasik fizik kurallarının işlediği bizim dünyamız için konuşuyorum.)
Atom altı parçacıklar için konuşursak bu olay mümkün görülmekle birlikte geçenlerde Çin bir atom altı parçacığı atmosferin dışına ışınlamıştı sanıyorum.
Bu bağlamdan yola çıkarsak. Kütüphane yandığında(büyük ihtimal atom altı parçacıkların keşfinden önce yanmıştır.) atom altı parçacıklar daha keşfedilmediğine göre ışınlanma ile ilgili bir bilgi yer almasının imkansız olduğunu düşünüyorum.
hic-kimseyle-tartismaz9132
Yaşadıkları tarihe ve döneme bakın. Onlar islamiyetin sağladığı geniş ve hoşgörülü bakış açısı ile bunları geliştirdi. (El Harez matematik temellerini İran üzerinden Hint kökenden aldı. Fil saati için, yunan yazmalarına ve Mısır mühendisleri kaynaklarına bakın.)
Dönemlerindeki var olan bilgileri alıp değerlendirmeleri ve geliştirmiş olmaları elbette güzel ve takdir edilecek şey. Bilim, bilgi zaten kafadan atma, fikir yürütme ile üretilmez. Önceki birikimi ele alıp, doğru açılardan gözlemleyip, çözümleme ve bilgi üretimi ile olur. Onlar kendilerine düşeni yaptılar...
Müslümanlar, islamiyetin yayılışındaki performanslarını sürdüremediler. Ve işin ilginci bunu sebep olan din değil, dini kendi ihtiyaçlarına göre yorumlayıp bakış açılarını dayatanlar oldu.
(Çünkü toplum dinamizmi durgunlaştı, var olanların korunması ve "yönetilmesi" öne çıktı. Sorgulayan ve düşünen toplumları yönetmek ise hiç bir zaman kolay olmamıştır.)
Yüzlerce yıllık boşluğu da bu kişilerin katkıları dolduramıyor. Bu kişilerin isimleri bile son 10 yıldır anılıyor. (Avrupalılar 600-800 yıldır tanıyor. Onlarla ilgili en fazla kaynak ve araştırma Avrupa kütüphanelerinde, islam ülkelerinde değil)
O da başarıları takdir edildiğinden değil, bu yozlaşmaya karşı tutunacak dal arandığından.
Onlara tutunmak ise, bugünkü toplumsal gafletten uyanmayı sağlamıyor. Yetmiyormuş gibi, örnek de olamıyor.
Gençlerimize veremiyoruz. Bizde de yok çünkü. Üstelik durumu farkedenlerimiz içinde çok geç artık.(Yaşlandık)
Yeni nesil'in kendisi kavramalı durumu ki, kendisini koruyacak önlem alsın.
hic-kimseyle-tartismaz9132
Yaşadıkları dönemler hangileri? Baktınız mı?
Sıfır, Hint kökenlidir.
Diğerlerini bir araştırın, nerelerden ilham alabileceklerine bakın.
Bilimci, bilgiyi kafadan atmaz, eskilerin birikiminden faydalanarak üretir. Onlar da bunu yapmıştır. Bu onları değerli ve özel yapmıştır. Ama ardılları gel(e)medi...
ad-soyad6273
Sayın "Hiç Kimseyle Tartışmaz",
Beni yanlış anladınız sanırım. Her şeyi Müslüman bilim insanları buldu gibi bir ithamda bulunmadım sadece bilim dünyasına katkılarının küçümsenmeyecek olduğunu belirtmek istedim.
Bunun dışında dediklerinize katılıyorum. Belli bir zaman diliminde ,bunu yabancı kaynaklarda "Golden Age of Islam", "Islamic Golden Age" şeklinde de görebilirsiniz, bahsettiğim bilim insanları sadece bu dönem içerisinde oluyor. Bundan sonraki dönemlerde dediğiniz gibi ardılları gelmemiştir.
Bu arada 0 hakkında da dediklerinize katılıyorum ve birkaç düzeltme yapmak istiyorum.
"Sıfırı ilk bulanın Hintliler olduğu, bu kavramın oradan Araplar'a ve sonra da Avrupaya yayıldığı düşünülüyor. Sıfırı hesap yapmak için ilk kullanan kişiyse 800 yıllarında El Harizmi."
yukarıda yazıyı aldığım kaynak:
Sinan SERTÖZ, Matematiğin Aydınlık Dünyası, SAYFA 12