emir-korkmaz9014
Yanlış bilmiyorsam ışık hızına yakın bir hıza ulaşamayız ancak eğer ulaşırsak bence zaman durmaz sadece zaman ile aynı hızla akarız bu da bizim zamanı durduğumuzu kanıtlamaz değil mi?
emrah-avci2684
Evet öyle biz hareket etmeye başladığımızda zaman yavaşlar.Durmaya da yaklaşabilir bunun ölçümleri daha önceden yapıldı diye biliyorum.bknz:evrenin ötesinde zaman bükülmesi belgeseli
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Yanlış bilmiyorsunuz. Kütleli hiç bir nesne hiç bir zaman ivmelendirme yöntemi ile ışık hızına ulaşamaz.
Hız için ivmelendirme dışında bir yol da bilmiyoruz.
.
Öncelikle Evrendeki boş uzay dokusunda, "zaman" sabit bir hızdadır. Daha doğrusu orandadır.
Evrenin genişlemesi hızı ile doğru orantlıdır.
Zaman'ın en önemli özelliği en düşük enerji paketçiğinin (quanta veya KEP) 1 titreşimimin gerçekleştiği birim üzerinden olmasıdır.
Yani quanta'nın bir titreşim yaptığı süre, 1 Planck Zamanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Aynı şekilde bu quantanın bir titreşim yaptığı alan ise (1 boyut üzerindeki mesafe olarak) 1 Planck mesafesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bütün bilimsel kabul edilmiş teamüllere aykırı olarak Zaman'ın dalgasal bir formda olduğunu iddia ediyorum. Bu yüzden Zaman'ın bir vektörü ve enerji değeri var. (Planck kütlesi ile bağlantısı var ama bu ilişkiyi daha tam kavrayamadım, kullanmıyorum.)
Hızlanan bir nesnenin durumunu ele alalım.
Hızlandıurmak için bu nesneye bir basınç-itme uygulanmıştır. Etki-tepki ilkesi çerçevesinde bu etkiyen kuvvetin yarısı hareketlenen nesne üzerinde yoğunlaşmıştır.
(Diğer yarısı ise tepki olarak nesne dışında kalmıştır. Roket egsozundan çıkan gaz moleküllerinin kinetik enerji toplamının, roket'in toplam kinetik enerjisine eşit olması gibi...)
Hareketlenen nesnemiz, ivmelenme esnasında harekete direnç göstermiş ve eylemsizlik direnci göstermiştir. Ancak ivmelenme bitince, eylemsizlik tepkisi de sona ermiş ve nesne sabit bir hıza kavuşmuştur.
Bu durumda iken nesnenin bünyesine almış olduğu, bu ek enerji momentum olarak bulunmaktadır.
......
Bizim için "Zaman" Süre, yapıtaşlarımızdaki enerji paketçiklerinin ne kadar sayıda titreşim yaptığı ile bağlantılıdır.
Einstein'ın ışık saati deneyini hatırlayınız. Birbirine paralel iki ayna arasındaki foton'un 1 periyodu 1 temel zaman birimi olarak ele alınmıştı. Ancak nesne hızlandığı zaman, hareket yönüne dik olan bu fotonun yolculuğu, aynaların yer değiştirmesinden etkileniyor ve uzuyordu. https://ibb.co/k800m6y
Aynı ilkeyi titreşim yapan quanta'ya uyguladığımızda ise https://ibb.co/98BWF1Z (quantanın dalgalanmasındaki bir periyodu bir ikizkenar üçgen üzerinde gösterdim. ) bir periyod süresinde dalga boyu (üçgenin tabanı temsil ediyor) daralırken (enerji miktarı artıkça, dalga boyu küçülür gerçeğinden hareketle), var olan enerji miktarını koruması için (dalganın genliği, amplitude=üçgenin alanı) yüksekliğinin artması gerektiği karşımıza çıkıyor. https://ibb.co/Vtf4jCC
Verilen canlandırmalar aynı miktarda enerji içeren (alanları aynı olan) iki titreşim vardır. İkincisi hareketin artması ile (0.85 C) varsayımıyla toplam enerjide %50 artış üzerine canlandırılmıştır.
Titreşimin katetmek zorunda olduğu yol 2 kat artmıştır.
Gözlemciler açısından bir titreşim sadece dalga boyunun tespiti ile mümkün olduğundan (üçgenin 2 taban köşesi arası) titreşim için gözlemciler için yapılan gözlemler farklılık göstermektektedir.
İç gözlemci (hareketli ortamdaki), bir titreşimi gene 1 Planck Zamanı içinde gerçekleşmiş olarak tanımlayacaktır.
Ancak dış gözlemci kendi ortamının titreşimi ile kıyasladığında bu sürenin %50 uzadığını gözlemiş olacaktır...
Sonuçta "Zaman" durmamıştır, farkı ortamda kırılmıştır.
Işık hızına niye ulaşamayız?
Çünkü sürekli ivmelendirme gerekiyor. Artan kütle ile daha fazla ivmelendirme gerekiyor.
Bu da daha fazla eylemsizlik alanı demek... (Zaman, dalgasal form olarak ele alındığında...)
.
Aşağıdaki linkte verilen canlandırma, sabit hızda (hatta duran) olan bir nesneye 3 defa düzenli olarak ivmelendirilmiştir. Ardından yeni sabit hıza ulaşmıştır.
Bu işlemler sırasında sistemi oluşturan temel enerji paketçiklerinin (quantum) durumu ele alınmıştır. Hareket yönünde ön tarafta geçici olarak oluşan yüksek genlikler, eylemsizliği temsil etmektedir. Sistemin titreşimlerindeki toplam genlik miktarı (alanlar), eklenen enerji miktarlarının tüm sisteme eşit dağıtılması ile bir miktar artmıştır. Canlandırma da belirsiz kalmıştır.
https://ibb.co/Yb4F4hq
Bu şekil sabit hızda hareketi, ivmeyi, eylemsizliği ve momentumu açıklamaktadır.
(Şeklin tam açıklamasını, başka bir konuda yaparım bir gün belki...)
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Yanlış bilmiyorsunuz. Kütleli hiç bir nesne hiç bir zaman ivmelendirme yöntemi ile ışık hızına ulaşamaz.
Hız için ivmelendirme dışında bir yol da bilmiyoruz.
.
Öncelikle Evrendeki boş uzay dokusunda, "zaman" sabit bir hızdadır. Daha doğrusu orandadır.
Evrenin genişlemesi hızı ile doğru orantlıdır.
Zaman'ın en önemli özelliği en düşük enerji paketçiğinin (quanta veya KEP) 1 titreşimimin gerçekleştiği birim üzerinden olmasıdır.
Yani quanta'nın bir titreşim yaptığı süre, 1 Planck Zamanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Aynı şekilde bu quantanın bir titreşim yaptığı alan ise (1 boyut üzerindeki mesafe olarak) 1 Planck mesafesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bütün bilimsel kabul edilmiş teamüllere aykırı olarak Zaman'ın dalgasal bir formda olduğunu iddia ediyorum. Bu yüzden Zaman'ın bir vektörü ve enerji değeri var. (Planck kütlesi ile bağlantısı var ama bu ilişkiyi daha tam kavrayamadım, kullanmıyorum.)
Hızlanan bir nesnenin durumunu ele alalım.
Hızlandıurmak için bu nesneye bir basınç-itme uygulanmıştır. Etki-tepki ilkesi çerçevesinde bu etkiyen kuvvetin yarısı hareketlenen nesne üzerinde yoğunlaşmıştır.
(Diğer yarısı ise tepki olarak nesne dışında kalmıştır. Roket egsozundan çıkan gaz moleküllerinin kinetik enerji toplamının, roket'in toplam kinetik enerjisine eşit olması gibi...)
Hareketlenen nesnemiz, ivmelenme esnasında harekete direnç göstermiş ve eylemsizlik direnci göstermiştir. Ancak ivmelenme bitince, eylemsizlik tepkisi de sona ermiş ve nesne sabit bir hıza kavuşmuştur.
Bu durumda iken nesnenin bünyesine almış olduğu, bu ek enerji momentum olarak bulunmaktadır.
......
Bizim için "Zaman" Süre, yapıtaşlarımızdaki enerji paketçiklerinin ne kadar sayıda titreşim yaptığı ile bağlantılıdır.
Einstein'ın ışık saati deneyini hatırlayınız. Birbirine paralel iki ayna arasındaki foton'un 1 periyodu 1 temel zaman birimi olarak ele alınmıştı. Ancak nesne hızlandığı zaman, hareket yönüne dik olan bu fotonun yolculuğu, aynaların yer değiştirmesinden etkileniyor ve uzuyordu. https://ibb.co/k800m6y
Aynı ilkeyi titreşim yapan quanta'ya uyguladığımızda ise https://ibb.co/98BWF1Z (quantanın dalgalanmasındaki bir periyodu bir ikizkenar üçgen üzerinde gösterdim. ) bir periyod süresinde dalga boyu (üçgenin tabanı temsil ediyor) daralırken (enerji miktarı artıkça, dalga boyu küçülür gerçeğinden hareketle), var olan enerji miktarını koruması için (dalganın genliği, amplitude=üçgenin alanı) yüksekliğinin artması gerektiği karşımıza çıkıyor. https://ibb.co/Vtf4jCC
Verilen canlandırmalar aynı miktarda enerji içeren (alanları aynı olan) iki titreşim vardır. İkincisi hareketin artması ile (0.85 C) varsayımıyla toplam enerjide %50 artış üzerine canlandırılmıştır.
Titreşimin katetmek zorunda olduğu yol 2 kat artmıştır.
Gözlemciler açısından bir titreşim sadece dalga boyunun tespiti ile mümkün olduğundan (üçgenin 2 taban köşesi arası) titreşim için gözlemciler için yapılan gözlemler farklılık göstermektektedir.
İç gözlemci (hareketli ortamdaki), bir titreşimi gene 1 Planck Zamanı içinde gerçekleşmiş olarak tanımlayacaktır.
Ancak dış gözlemci kendi ortamının titreşimi ile kıyasladığında bu sürenin %50 uzadığını gözlemiş olacaktır...
Sonuçta "Zaman" durmamıştır, farkı ortamda kırılmıştır.
Işık hızına niye ulaşamayız?
Çünkü sürekli ivmelendirme gerekiyor. Artan kütle ile daha fazla ivmelendirme gerekiyor.
Bu da daha fazla eylemsizlik alanı demek... (Zaman, dalgasal form olarak ele alındığında...)
.
Aşağıdaki linkte verilen canlandırma, sabit hızda (hatta duran) olan bir nesneye 3 defa düzenli olarak ivmelendirilmiştir (yani 3 zaman birimi boyunca). Ardından yeni sabit hıza ulaşmıştır.
Bu işlemler sırasında sistemi oluşturan temel enerji paketçiklerinin (quantum) durumu ele alınmıştır. Hareket yönünde ön tarafta geçici olarak oluşan yüksek genlikler, eylemsizliği temsil etmektedir. Sistemin titreşimlerindeki toplam genlik miktarı (alanlar), eklenen enerji miktarlarının tüm sisteme eşit dağıtılması ile bir miktar artmıştır. Canlandırma da belirsiz kalmıştır.
https://ibb.co/Yb4F4hq -Sade
https://ibb.co/Sd0KD4Y - Zaman (Dalgasal) ile
Bu şekil sabit hızda hareketi, ivmeyi, eylemsizliği ve momentumu açıklamaktadır.
(Şeklin tam açıklamasını, başka bir konuda yaparım bir gün belki...)
zeki5895
Üzgünüz, bu içeriği görüntülerken bir hatayla karşılaştık. Kullanıcı iseniz, lütfen daha sonra tekrar deneyin. Yöneticiyseniz, daha fazla bilgi için Flarum günlük dosyalarınıza bakın.
yilmaz-hoca5326
hangi hızla gidersen git, sadece kendi entropik zamanınla muhatapsın.
turker-turksever2890
Zamanın bir hızı yoktur