mehmet-cal4956
Zamanın yönünden bahsedebiliyorsak zamanın vektörel bir büyüklük olduğunu söyleyebilir miyiz ?
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Hem Evet, Hem Hayır !
Güncel geçerli bilimsel akıma göre, Zaman (ve Sıcaklık, kütle, hacim ), Skalar bit büyüklüktür.
Bu konuda neredeyse tartışmasız fikir birliği vardır. Bir sayı ile ölçülen bir büyüklüğü, değeri vardır ama, yönü yoktur.
....
Diğer yandan Zaman boyut olarak, tüm formüllere diğer uzamsal boyutlar gibi bir değişken olarak girmektedir. Özellikle hareket ile ilgili hesaplamalarda, Zaman'ı bir değişken olarak katmamak imkansızdır.
Bu onun bir yönü vektörü olduğu hakkında belirsiz bir fikir veriyor.
Diğer yandan Zaman'ın geçmiş, şimdi ve gelecek sıralamasının değişmemesi, değiştirilememesi yüzünden, bir yönü olduğu hakkında daha net fikir veriyor.
Ancak bu yönün hep aynı olması ve tanımlanamaması kafaları karıştırmaktadır.
..............
Bunlara karşılık, Zaman'ı bir vektöre olarak kabul ediyorum.
Yön olarak, Evrenin genişleme yönü ile aynı doğrultuda olduğunu kabul ediyorum.
Evren aynı anda 3 uzamsal boyut üzerinde birden genişliyor.
Bunun anlamı, evren "heryere doğru" birden genişliyor. Bu astrofiziki galaksi gözlemlerinin bir sonucu...
Eğer "Zaman", "Evrenin Genişlemesi ile" aynı doğrultuda ise, o da her yere doğru olmalıdır. Ya da diğer bir deyişle, 3 uzamsal boyut üzerinde birden olmalıdır.
Yön olarakta, dıştan içe bir yayılımı olduğunu düşünüyorum.
Çünkü, evrenin başlangıç noktası (büyük patlamanın, şu an ki evrene göre koordinatsal "boyutsuz noktası") yani merkezi, bence artık bizim evrenimizin dışında kalmıştır. (Torus evren anlayışına uygun olarak). Ama öyle olmasa bile, artık orada her hangi bir değişim, hareket olmuyor.
Bu yüzden "dıştan içe doğru" hareketi olmalı.
Çünkü evrenin genişlemesi bir"hareket"
Evrenin bir iç enerji yoğunluğu var ve bu yoğunluk evrenin genişlemesini desteklerken, bu genişlemeyi önleyici engelden daha üstün olmasını sağlıyor (ki genişliyor) .
Yani iç basınç, dış basınçtan üstün.
Bu durumda ise bu iki farklı bölge arasında enerji yoğunluğu açısından bir eşitleme işlemi gerekiyor.( Yoksa evrenin genişlemesini destekleyecek basınç üstünlüğü sürdürülemez.)
Bence, bu basınç eşitlemesi, 1 Planck Mesafesi genişlemede, bir gerçekleşiyor.
Ve bu eşitleme esnasında evrenin iç dokusuna doğru bir enerji dalgalanması salınıyor.
İşte, Zaman dediğimiz kavram da bu salınan dalgalanmadan oluşuyor. Bu yüzden de tek yönlü.
Eğer merak ediyorsanızi daha fazla ayrıntı:
https://evreneyenibirbakis.blogspot.com/2017/08/zaman-sure-ve-nedir.html
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Hem Evet, Hem Hayır !
Güncel geçerli bilimsel akıma göre, Zaman (ve Sıcaklık, kütle, hacim ), Skalar bit büyüklüktür.
Bu konuda neredeyse tartışmasız fikir birliği vardır.
Bir sayı ile ölçülen bir büyüklüğü, değeri vardır ama, yönü yoktur.
....
Diğer yandan Zaman boyut olarak, tüm formüllere diğer uzamsal boyutlar gibi bir değişken olarak girmektedir. Özellikle hareket ile ilgili hesaplamalarda, Zaman'ı bir değişken olarak katmamak imkansızdır.
Bu onun bir yönü vektörü olduğu hakkında "belirsiz bir fikir" veriyor.
Ayrıca Zaman'ın geçmiş, şimdi ve gelecek sıralamasının değişmemesi, değiştirilememesi yüzünden, bir yönü olduğu hakkında "daha net fikir" veriyor.
Ancak bu yönün, hep aynı olması ve tanımlanamaması kafaları karıştırmaktadır.
..............
Bunlara karşılık, Zaman'ı bir vektör sahibi olarak kabul ediyorum.
Doğrultu olarak, "Evrenin genişleme doğrultusu ile aynı doğrultuda" olduğunu kabul ediyorum.
Evren aynı anda 3 uzamsal boyut üzerinde birden genişliyor.
Bunun anlamı, evren "heryere doğru" birden genişliyor. Bu astrofiziki galaksi gözlemlerinin bir sonucu...
Eğer "Zaman", "Evrenin Genişlemesi ile" aynı doğrultuda ise, "Zaman'da da her yere doğru" olmalıdır. Ya da diğer bir deyişle, "3 uzamsal boyut üzerinde birden" olmalıdır.
Yön olarakta, dıştan içe bir yayılımı olduğunu düşünüyorum.
Çünkü, evrenin başlangıç noktası (büyük patlamanın, şu an ki evrene göre koordinatsal "boyutsuz noktası") yani merkezi, bence artık bizim evrenimizin dışında kalmıştır.
(Torus evren anlayışına uygun olarak). Ama öyle olmasa bile, artık orada her hangi bir değişim, hareket olmuyordur bence. Yoksa hemen farkederdik..
Bu yüzden Zaman'ın yönü "dıştan içe doğru" hareket şeklinde olmalı.
Çünkü evrenin genişlemesi bir"hareket"...
Evrenin bir iç enerji yoğunluğu var ve bu yoğunluk evrenin genişlemesini desteklerken, bu genişlemeyi önleyici engelden daha üstün olmasını sağlıyor (ki genişliyor) .
Yani iç basınç, dış basınçtan üstün.
Bu durumda ise bu iki farklı bölge arasında enerji yoğunluğu açısından bir eşitleme işlemi gerekiyor. ( Yoksa evrenin genişlemesini destekleyecek basınç üstünlüğü sürdürülemez.)
Bence, bu basınç eşitlemesi, 1 Planck Mesafesi genişlemede, bir gerçekleşiyor.
Ve bu eşitleme esnasında evrenin iç dokusuna doğru bir enerji dalgalanması salınıyor.
İşte, Zaman dediğimiz kavram da bu salınan dalgalanmadan oluşuyor. Bu yüzden de tek yönlü.
Eğer merak ediyorsanızi daha fazla ayrıntı:
https://evreneyenibirbakis.blogspot.com/2017/08/zaman-sure-ve-nedir.html
suleyman-sav1171
Burtay evren her yöne doğru genişliyorsa big bang dediğimiz patlamanın evrenin merkezinde olduğunu ihtimali daha ağır basmıyor mu sence.zamana gelince bu evrenin genişlemeden sonra bir yerde duracağı ve sonrada içe çökeceği teorisini kabul edersek olaylar en baştaki hale geri dönebilir. einstein bir yazısında okumuştum kendisine göre geçmiş gelecek ve şimdiki zaman aslında iç içe geçmiş tek bir zamandan oluşuyor ve geçmiş,gelecek ve şimdiki zaman birbirini etkiliyor. yani sadece geçmiş geleceği değil, gelecek zamanda geçmişi etkiliyor.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Süleyman Bey,
Evrenin her yöne genişlediği, Hubble tarafından keşfedilmiş ve gözlemlerle teyit edilmiş bir durum. Yani bana ait bir varsayım değil. Durum bildirimi.
Bir çok bilimci, büyük patlama esnasındaki enerji içeriğinin sabit olmasından ve evrenin her yöne aynı şekilde genişlemesinden dolayı, " zaten merkezde" olduğumuzu ifade ediyor. Kanıt olarak da evrenin neresinde olursak olalım, gözlme ufkumuzun evrenin yaşı ile sınılrı ışık yıllarını gözlemleyebilmemizi gösteriyorlar.
Teorik olarak mantıklı gibi olsa da, pratikte bu şişen bir balonun, şişmeden önceki merkezinde olduğumuzu iddia etmeye benziyor bence. 3 boyutlu koordinatlarımız değişmese de, 4ncü boyut üzerinden yani zaman açısından koordinatlarımız değişti.
Burada Zaman'ı, Evrenin Çapındaki Genişleme olarak ele alabilirsiniz. Böylece 3 uzamsal boyut üzerinde birden aynı değerde etkili olur.
Her şeyin bir gün en baştaki durumuna döneceği fikrine katılıyorum. homojen, simetrik ve tekillleşmiş. Ama bunun bir içe-geriye çökme şeklinde olacağı kısmında, katılmıyorum.
Bu içinde metal halde helyum içeren bir balonun, helyum gaz haline dönüşüp balonu şişirdikten sonra, balonun tekrar kendi kendine daralıp, helyumu katılaştırmasına benzetiyorum. Bana hiç makul gelmiyor.
Einstein dediği doğru. Ancak yorumların hatalı olduğunu düşünüyorum. Bu Zaman'a olan bakış açımın farklılığından kaynaklanıyor.
Bence,
Yaşadığımız Zaman tek. Tüm kütleli nesneler, Zamana'a göre Işık hızında hareket ediyor (? :-)
İçinde bulunduğumuz an itibariyle, Zaman , hem geleceği hem de geçmişi taşıyor.
Ama çok istendiği gibi, gelecek şimdiyi ve geçmişi etkileyemez benze.
Her ne kadar fikir matematiksel olarak harika bir denge ve estetik içerse de, Zaman konusunda fiiliyatta simetrinin olabileceğini hiç düşünmüyorum.
Değişimin mümkün olduğu tek bir zaman birimi vardır. O da "şimdi" dir. "Şimdi" anında seçilen olasılıklar, gelecekte karşılaşacağımız olasılıkların ana yolunu belirler. Ama olasılıklar her zaman değişebilir.
Eğer gelecek şimdiyi veya geçmişi değiştirebiliyorsa, şimdinin de geçmişi değiştirmesi gerekir. Simetri var ise bu mümkün olmalı.
O yüzden fantastik bir bilim kurgu konusu ötesinde değil bence, Zaman yolculukları ve etkileri.
...
kutsal-bilge1490
Balon şişti mi bir kere, tekrar geri inemiyor demek ki... Ne balonmuş ama...
Hepimiz Flaş'ız demek ki... Zamana'a göre ışık hızında hareket de ne demek?
Göreliliğin bir çok türü olabilir ama Zaman'a göre hareket ???
Zaman, Sabit, elle tutulur bir şey olsa anlarım belki.
Uçuk bir fikir değil mi?
suleyman-sav1171
bulunduğumuzun evrenin uzaydaki hızını bilmediğimiz için hepimizin ışık hızında hareket ettiği varsayılabiliriz ama evrenin uzayda ışık hızıyla hareket etmesi bizim evren içinde ışık hızıyla hareket ettiği anlamı taşımaz. dünya hızıda var ama biz hissetmiyoruz çünkü biz içindeyiz. uzayın her yöne genişlediğini biliyorum sadece sen big bang yani ilk büyük patlamanın evrenin dışında kalmışlığından bahsettiğinden yazdım. genişleme her yönüylese patlama mantıklı olarak merkezdedir. madde, uzay,zaman aslında biri olmadan diğer ikisi mutlak olmayacak bir şey ve bu 3'ünden biri varsa diğer 2'side mutlak vardır.zamanı düşünürken madde ve uzaydan yola çıkarak düşünmemiz lazım. kutsal bilge adlı arkadaş burası uçuk fikirlerin olduğu bir mekan mesela örnek vermek gerekirse zaman tersine işleseydi sen mezarında doğar annenin karnında ölürdün ee ama ben düşünen biriyim anomaliyi fark ederim geri geri yürümek nasıl olur diyosundur şimdi dimi.burası beyin fırtınası kardeşim herşey çıkabılir karşına.
bilal-dincer1399
madde zaman ve mekan 3 lüsü bence de evrenin temelini oluşturan 3 ayak. Bunlar birbirlerine atom altı boyutta bağlılar. ancak biz sadece madde zaman ve mekanın buluştuğu yeri gözlemleyebiliyoruz. Yani bizim gördüğümüz dünya aslında bu 3 boyutun kesişim noktası olabilir.
O sebeple ir fizik kuralını diğerinden tamamen izole edip gözlem yapmak bu evrenin içinde imkansızdır.