onur-cem-dag8483
belirsizlik ilkesi gereği bir parçacığın momentumu ve konumu aynı anda ölçülemez ayrıca düz bir duvara önünde daraltılabilir bir engelle lazer tuttuğunu düşün o engeli daralttıkça lazerde incelecek ancak öyle bir noktaya gelicekki artık lazerin duvara düşen ışığının görüntüsü bozulmaya başlıyor işte o noktaya gelene kadar olan olay konumunu yanı aralığı azalttıkça momentumundaki belirsizlik o noktada artar o noktanın değeride bir sabit olup heisenberg bize bunun denklemini çıkarmış(en basit şekilde anlattım bence :D) deltaX.deltaP BÜYÜK EŞİT h/4pi evrenimizdeki fizik yasalarının koyduğu noktalar bunlar sonsuz gibi gelen evren içindeki sonlu küçük kümeler gibi düşünebilirsin bu kümelerde bize fizik yasalarımızı sağlıyor ve kavrayışımızı kolaylaştırıyor
rick-sanchez2523
Onur cem dağ yorumun için teşekkürler alfa sabiti çok dikkatimi çekti bu katsayılar evrenimizdeki düzeni ve düzensizliği sağlıyor yani dengeliyor çok garip sayılar gerçekten ve neden sabitler tam bir gizem bilim neden sorularına cevap aradığı için bu gizeme çözüm bulmalı. acaba bu katsayılar insan gücüyle değiştirilebilrmi eğer bu sabit sayılarla oynarsak çoğu fizik yasaları değişebilir bu katsayıları söylendiğine göre evren sonsuz küçüklükteyken veya tekillikteyken oluşmuş olabilir ama o tekillikte acaba nasıl bir ortam vardı enerji nasıl haldeydi tekillikte bu fizik yasalarını oluşturan katsayılarla oynayan şey neydi acaba sorular bitmiyor gerçekten???:)):)
aliriza-taktakoglu7696
14.07.2018 'de Sabah namazına uyandım,sigaraya çıktım,düşünmeye başladım Ayetel kursi 2.sure 255.ayet 255 eşittir 17x15 ve ablam Özgün Taktakoğlu 15 Ben ALİRIZA TAKTAKOĞLU 17 harf.15=3x5 17 ise asal sayı düşündüm ki güçleri birleştirmeliyiz.hayatın sırrı sayılarda gizli bunu yazdım daha önce.2.255=510 bu herhangi bir sabit olabilir mi diye düşündüm ve bir anda telefonun ALARMI çaldı.SAAT 05.10 İDİ! .Şahit olarak ALLAH yeter.Bu fkri de sizinle paylaşmak istedim.3, 5 ve 17 sayısından bahsedeyim.3 bence pekiştirme sayısı 5 ise insanın dünya ile ilişkisini kurduğu ,17 sayısı ise namazın ölçüsüdür bence.5 vakit namaz peygamberimize miraçta emredilmiştir ve peygamberimiz miraca Kudüs’te çıkmıştır.Kudüs’ün Müslümanlar tarafından fethi 638 yılında hz.Ömer ve 1187 yılında Selahaddin Eyyubi tarafından olmuştur.İki sayının da rakamları toplamı 17 ediyor.Beş vakit namazın farzları toplam 17 rekattır.Kuranda miraç olayının anlatıldığı İsra(gece yürüyüşü) suresi 17. Sıradadır ve işin en garibi benim bunları öğrendiğim tarih 17.01.2015 rakamların toplamı 17 yapıyor, ayın 17’sinde rakamlar toplamı 17 etti.Daha da şaşıtıcı olanı ise şu:Haçlılar, 27 Receb Cuma günü Allah’ın bir hikmetiyle miraç gecesinde şehri teslim etmek zorunda kaldılar.
Namazın ölçüsü 17 olmuş.Müthiş bir malum olan bu durum Allah’ın kudretini gösteriyor.
5 sayısına bakalım şimdi.
Dış dünyayı algılamak için 5 temel duyumuz vardır.
(görme-tatma-dokunma-duyma-koklama)
Beynimizin bizi dış dünyayla ilişkilendiren kısımları 5 lobtur.
(frontal-parietal-temporal-oksipital-serebellum)
İnsan dünyayı yorumlamak için matematik kullanır.İnsan saymaya parmaklarını kullanarak başlamıştır.Bir insan elinde 5 parmak,çift elde 10 parmak vardır ve bu sebeple matematik onluk tabanda kullanılır.
Görüldüğü gibi insan bu dünyada 5 sayısı temel alınarak dünyayla ilişkisini kurmuştur.
İslamda dinin direği namazdır,o da 5 vakitten oluşuyor.
İlk inen ayetler alak suresinin ilk 5 ayetidir.
Mezhepler tarafından İslamın 5 şartı uygun görülmüş.
Görülen o ki insan ile islamın dünyayla ilişkisinin temeli 5 sayısı üzerine kurulu.
3 sayısına bir göz atalım:
Ekmek ve Kur'an-ı Kerim'i üç kez öperiz.
"Allah'ın hakkı üçtür" diye yerleşik bir düşüncemiz vardır.
Allahı zikretmek için çekilen tespihin boncukları üç adet 33'lük bölümden oluşur.
Hayatımızda iyi şeyler olacaksa, bunun genelde üç adımda gerçekleşeceğine inanırız.
"Para, para, para..." Napolyon, hayatta en değerli gördüğü şeyi tam üç kez tekrarlıyor. Kurtuluş Savaşı'mız esnasında dile gelen 'Vatan-Millet-Sakarya' söylemi de önemli konuların 'üç' ile sınırlandırıldığını gösteriyor. 'At-avrat-silah' üçlemesinin ise, Türk geleneklerine özgü değerli üç şey olduğunu unutmamak lazım.
Giriş-gelişme-sonuç: Yazılı olan her şey; kompozisyon, öykü, hikaye veya döküman, üç ana bölümle şekillenir. Giriş, gelişme ve sonuç, yazılı bir konunun anlaşılması ve yapılandırılması açısından önemli bir yazım süreci olarak nitelendiriliyor.
Sayısal öğrenmede 'üç'ün etkisi de konferanslarda fark edildi. Örneğin; konferanslarda anlatılmak istenen konu genellikle üç ana başlık halinde sunulur. Nedeni; sözlü anlatımlarda dinleyicilerin en çok 'üç' başlığı en iyi şekilde hatırlayabilmesidir.
İnsan doğayı kavramak için matematik icat etmiştir.3 sayısı da geometrik şekil meydana getiren ilk şekildir.
Dünyanın 3 boyutluluğunu simgeler,mekansal olarak (uzunluk,yükseklik,genişlik) ve zamansal olarak (geçmiş,şimdi,gelecek)
Hıristiyanlar için 3,üçleme dinsel anlayışı için önemlidir.İslami gizemcilere göre,insanların yolu da 3 türdür;şeriat,tarikat,hakikat. Ve nefis de 3 derecelidir(kötülüğü emreden,kendinisuçlayan,huzur içinde olan)
Demek ki 3 sayısı dünyayla ilişkimizi pekiştirmede kullandığımız bir sayı.Aynı pekiştirmeyi Allahın koyduğu düzende de görmek mümkün.Bunu da şu şekilde açıklayabilirim:
Kuranın son vahyedilen suresi Nasr suresi 3 ayettir.
Hayatın ve insanın olduğu dünya güneşe en yakın 3.gezegendir.
En güzel şekilde yarattım denilen insanın doğumu 3 evrede gerçekleşir.
Peygamberimiz de rükûda ve secdede sözleri 3 tekrar, abdest alırken de işlemleri 3 defa yapmıştır,belki de bu sırdandır.
Diğer sayılar size neyi çağrıştıyorsa onunla karşılaşırsınız.(Algıda seçicilik,kendini gerçekleştiren kehanet ve inanç meselesi)
Mutlaka hayırlıya yormalı ve o şekilde dua etmelisiniz.
Duanızı yaptıktan sonra kabul olmasını isterseniz:
Bol bol sadaka verin,zemzem için,çalışın,OKUyun,gayret edin.
05:52'de bu durumu paylaştım 13:54'te arkadaşım etiketlediğim mesaja cevap yazdı.
482 dk(ölçüm saniyesi saniyesine yapılamadı):299792458 m/sn x AŞK sabiti diye bir sonuçla karşılaştım.Facebook hesabımdan kontrol edip benimle iletişime geçebilirsiniz.
huseyin-can6867
ubeyde acar
herşeyden önce evrendeki varolan sabitleri gerekli koşullarda değiştirebilmeniz mümkündür
mesela kozmolojik sabit günümüzde kafa karışıklığı yaratsada 5 milyar yıl önce evrene karanlık madde ve enerji hakim olduğu için günümüzde işlemiyor olabilir
onun dışında entropi sadece düzenslzik demek değildir eğer evrenin taqmamı 5400 derece olsaydı güneşten çıkan ışınlar entropiyi daha az etkileyecekti ve dünyada o sıcaklığa evrim geçirebilecek varlıklar olsaydı enerji üretmek için (kullanılabilir enerji 5400 dereceden daha sıcak şeylerden enerji elde etmeleri gerekliydi bu zamanda çoğu sabitin değişmesi gerekmezmiydi?
bence gerekirdi başka bir örnek daha vermem gerekirse elektromanyetizma evrenin çok ilkel zamanlarında iki ayrı kuvvetti ama sıcaklık aşırı düştüğü için tek bir kuvvete indirgendi bu yüzdenbelirli katsayılar ve sabitlerde değişmeler olmuş olabilir
son bir örnek daha vermem gerekirse eğer sicim teorisi doğruysa kütleçekimi vareden graviton parçacıkları üst boyutlara akacağı için bizim evrenimizde kütleçekim kuvveti sürekli olarak azalacaktır bu yüzden kütlekeçim sabitindede değişmeler öngörülebilir ileride neden olmasın ?
saygılarımla
onur-cem-dag8483
zaten olayda bu ya soru bitmiyor ,gereğini sorarak fizik yasalarını neden niçin buluyor ve fizik yasalarını koyuyoruz her akıllı varlığın sorusu vardır ve her soru kendi algı çerçevesinde anlamlı bir soru niteliği taşır fiziğin temel araştırmaları buna dayalı
kutsal-bilge1490
Evrensel Sabitler, enerjinin bir durumumun başka bir durumuna olan oranları temsil ediyor gibiler...
Enerji vardan yok olmadığı, yoktan varolmadığı sürece (evrendeki toplam enerji sabit kaldığı sürece de diyebiliriz) bu oranlar sabit kalır diye düşünüyorum.