abdulkadir8040
Temel bilimler neden öğrenilmek zorundadır?(zorunda mıyız?).Bir ressamın bir yönetmenin ya da bir yazarın matematiğe ne kadar ihtiyacı vardır? Teknikten öteye geçmeyecek bilgi ne işimize yarar?
vide-supra1191
Bilimin temel olarak en büyük işlevi insana aklını daha iyi ya da daha işlevsel kullanabilme olanağı vermesidir. Elbette böyle bir konuda zorunluluk hiçbir zaman anlamlı olmayacaktır. Matematiği bu şekilde tasvir etmeniz, size öğretiliş şeklinin doğru olmadığı ya da belki de sizin matematiğin temelde ne olduğunu öğrenmediğinizden kaynaklanıyor olabilir. Bu bir yana şahsen insanın, bulunduğu sosyo kültürel yapılardan bağımsız olarak temel bilimsel düşünce yapısını öğrenmesini doğru buluyorum. İnsanın toplum içerisindeki konumu ya da kendini konumlandırması pek çok farklı şeye bağlı olabilir fakat bu evren içerisindeki gerçekliği oluşturan olgular arasında mantık dahilinde sağlıklı bir ilişki kurabilme noktasında temel bilimler gerçekten de temel olabilir.
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Herkesin dünyayı algılayışı ve kavrayışı farklıdır. Ve herkes aldıkları verileri yorumlayarak, tepki verir.
Bir sanatçının, yönetmenin yaptığı da budur.
Tepkilerimizin hiç biri kendiliğinden değildir. Duygusal ve mantık karışımı alt tepkiler, duruma göre yoğunlukları değişir.
Sanatçı eserini ortaya koyarken mantığından ziyade duygusal tepkilerini ve eserlerinin insanlara olacak etkisini gözetir. Bu açıdan bakınca doğal bilimler çok da gerekli değilmiş gibi gözükebilir.
Ancak eserin sağlam ve kalıcı bir etki bırakabilmesi için, karşısındaki kişi tarafından mantık olarakta kabul edilebilir olması lazım.
Herkes düşünür. Kendilerine ait bir düşünce ve mantık sistemi vardır. Hiç kimse de yanlış düşündüğünü, düşünmez. Hatta salaklık düzeyine bağlı olarak, kendi düşüncesinin doğru olduğuna dair inancı yükselir.
Bir insanın kendi düşüncelerini sorgulayabilmesi için, doğru düşünce sistemi kullanması gerekir. Temel bilimler, özellikle matematik tabanlı doğa bilimleri, kendi içinde hatalarını ayıklayarak ve sorgulayarak devam etme yöntemi kullanırlar.
Bu kazanılan bir alışkanlıktır. Kişilerin hazmetme farklılıklarına rağmen, özellikle kriz anlarında, duygusal tepkilerden ziyade; Elimizde ne var? Neler yapılabilir? şeklinde daha gerçekçi bir durum analizi yapılmasını sağlar.
Böylece insanın hata yaptığında, kendi hatasını görmesine ve imkanlar dahilinde telafi etmesine de olanak tanır. Bunu duygusal tepkilerden sadece sevgi yaptırabilir. O da sınırlı bir alan ve kişi için geçerli olur.
Mantık ise sağduyuyu şekillendirdiğinden, duygusal tepkilere rağmen doğru olanı yapmamıza yardımcı olur. Ya mantık sistemi hatalıysa? İşte temel bilimlerden kazanılan alışkanlıklar bunun düzgün işlemesini destekler.
cimcime5217
Bilim her şey olmayabilir ama bilim çok şeydir. Bahsettiğin ressamlar ve yazarların gerek iş imkanlarının gelişmesi gerek iş hayatının kolaylaşması için bilim gereklidir. Ayrıca bilimden zevk alan insanlar sanat veya sözel bağlamlarda kendilerini yatıştıramayacak kadar hareketli kişiliklere sahiptirler.Velhasıl, onlara da yazık :)
necmi-tufek7866
Evrenin bir işleyiş düzeni vardır. Fizik bu düzeni açıklamaya, anlamaya çalışır. Matematik "fark edilen" bu düzenin belirli sabitlerle hesaplanabilir olması sonucu ortaya çıkmıştır.
Sanat, bir açıdan evrenin davranışlarını değişik bakış açısıyla yansıtmaktır. Resim yaparsınız, müzikle ilgilenirsiniz, tiyatro, sinema yaparsınız. Bunların hepsi evrenin veya evreni meydana getiren maddenin davranışlarının çeşitli yansımalarını gösteren şeylerdir. Ve elbette ki gerçekten sanat sayılabilecek bir eser yaratmak için "izleyende anlamlı çağrışımlar uyandırmak" gerekir.
İşte bu anlamlı çağrışımları uyandırmak hiç kolay değildir. Temel bilimler mutlaka gereklidir. En azından ortaya koyduğunuz eserin ne anlama geldiğini açıklayabilecek şekilde bilimsel bir alt yapı "temel" olmazsa, izleyenlerde aynı çağrışımları ve hayranlığı nasıl uyandıracaksınız?