mimiuzay7956
kromozomların uc kisimdaki telomerin ömür ile iliskisi oldugu biliniyor ve kadinda (xx) erkekte (xy)olduguna gore erkegin × kromozomunun bir bacagi yok yani (y ) kromozomu.erkeklerin omru daha mi kisa
mimiuzay7956
hatta bir yazida abartilarak erkegin populasyonun azalaip yok olacagina deginilmisti ve aslinda kadinlarin kendi kok hucrelerinden erkeksiz dunyaya kiz bebek getirebildiklerini bildigimden cokta mantiksiz gelmemisti ihtimal dahilinde benim icin.
mimiuzay7956
hatta şöyle bir soru daha sorayim.erkek egemen dunyanin tam tersi kadin egemen bir dunyaya donusecegi kehanetine inanir misiniz?
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Dünya'ya kim hakim? Kadınlar mı, Erkekler mi? Eşitler mi?
Konulu "uzun yazıyı" sorunuz üzerine yazdım. Yazı uzun olduğu için, kendime de saklamak amacıyla aşağıdaki linke yükledim.
Dilerim faydalanırsınız.
http://gunumuz-gelecegimiz.blogspot.com.tr/2017/12/kadinlar-erkekler-dunya-egemenligi.html
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Gördüğüm kadarıyla yazıyı okuyan yok. Ne yapalım...
Özetle; Erkeğin genleri, kadının aksine clon türler üretmekten ziyade, her iki cinsiyeti de geliştirmek ve türleştirmek için yeterli geni de taşır.
Y kromozomunun boyu erkek yaşamını etkilemez. Eğer kadınlar kadar çok kendilerini dinleyip, doktora gitseler, sağlık önlemleri alsalar, onlarda uzun yaşayabilirler. Tabii bir de psikolojik huzur ortamı önemli.
Kadın-Erkek oranı, tamamen doğanın belirlediği, bir türün tehdit altında olma koşullarına göre belirlenir. Önemli olan Türün ve genetik çeşitliliğinin devamını sağlayacak bilgiyi aktarmaktır.
Birey ve cinsiyet sayısını da, mevcut ve olası doğal imkanlara ve kaynaklara göre saptanmaktadır.
Eğer türün devamı risk altında ise, dişi sayısı artar. Çünkü belli bir dönem içinde bir dişinin sahip olabileceği ve bakımını yapabileceği birey sayısı, erkeğe oranla çok kısıtlıdır.
Kadınlar aksini düşünse de, gerçekte dünya ya kadınlar hakimdir. Onların tutku-arzuları toplumları şekillendirmiştir.
Medeniyeti geliştirmek erkeğe kalsaydı. (Fred Çakmak) taş devri koşulları erkeğe yeterli gelebilirdi.
kemal-bay-hickimse7261
X kromozomunun nasıl bir bacağı yok anlamadım ? Telomerin kısalığının insan ömrü ile bir bağlantısı var evet. Hatta telomer kısaldıkça, bölünme geçiren hücre çekirdeği bazen tam işlevsel görevlerini yerine getiremez. Bu yüzden yaşımız ilerledikçe vücudumuz %100'den daha aşağı doğru çekilir. Doku hücrelerimiz, kan hücrelerimiz, sinir hücrelerimiz hepsi telomer kısalığı yüzünden yaş ilerledikçe %100 bir işlevsellik gösteremez fakat bunun X-Y cinsiyet kromozomu ile ilgili olan bağlantısını göremedim. Bir link ya da makale varsa okuyabilirim. İyi günler.
mimiuzay7956
Burtay bey kusura bakmayın ancak okumaya vakit bulabildim .yazinizda bazi noktolar bana gore olumsuz ama genel anlamda cok dogru tespitleri barindiriyor zihninize saglik..
mimiuzay7956
kemal bey telomerin x y kromozom uc kisimlarinda bulundugunu saniyorum. bir bacagi yoktan kastim.kadinlarda xx erkekte xy yani y kromozumuna bir bacak eklersek oda x olurdu bunu demek istedim.bir link atayim hemen yanlisim varsa duzeltelim
mimiuzay7956
ama istersen sana yazarak anltayim.kadinlarda xx yani 8 ucu olan iki x var. erkeklerde ise xy yani 7 ucu olan xy cinsiyet kromozomu cinsiyete bagli olarak omur hesaplamasina yardimci oluyo yani. erkeklerin omru kadinlardan kisa demek oluyor bu.cinsiyetle telomer baglantisini buradan yapabilirsin
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
Sayın mimiuzay, bazı konularda farklı düşünmeniz, haklı ve doğal. (Bir erkek gözüyle değerlendirme içerdiği için)...
Y kromozomunda ise 58 milyon baz çifti ve 86 gen bulunmaktadır. 23 tanesi protein kodlamaktadır. Kalanında anahtar kodlar olduğu tahmin ediliyor.
Telomerler direk insan ömrünü uzatmaz. Uzattıkları, hücre ömrüdür. Bildiğim kadarıya 65 yaşındaki ortalama bir insanın hücre yaşları ortalama 12 yaş civarında. sinir hücrelerini bilemiyorum ama diğer hücreler sürekli kendini yeniliyor. Her yenileme de bu telomerler bir miktar kısalıyor. Belli bir boya düşüncede , hücre ölümü gerçekleşiyor.
Aksi halde, hücrenin kansere dönüşme ihtimali ve tüm doku işlevini bozma olasılığı artıyor.
İnsan ömrünü uzatan şey, bu hücre yenilenme sürecini yavaşlatabilmektir.
Hücre yenilenmesi ise hücre bir şekilde işlevsizleşince veya bağışıklık sistemince öldürülünce gerçekleşir. Bu hücrenin görevini yüklenecek yeni hücreye gerek olunca, komşu hücre bölünür.
Hücreleri işlevsiz kılan etkenlerin başında, yaşam koşulları geliyor. Kirli bir ortamda hücrelerde biriken atıklar yüzünden, zamanla hücre işlevleri bozulabilir. Ya da bir virüs hücreye girip, kendi genetik materyalini hücre DNa'sına aşıladığı zamanhücre işlevini kaybedebilir. Radyasyon, ışınlar, kimyasallar mevcut genetik materyal bağlarını bozabilir. .. Bunlara göre hücre işlevsiz kalınca, ölümü gerçekleşir.
Y kromozomunu küçülme nedeni, işlev olarak anahtar nükleotidleri tutması diye düşünülüyor. Doğa kaynak israfından hoşlanmaz. Eğer aynı işlevi, aynı verimlilikle daha az kaynak kullanarak yapabiliyorsa, daha az kaynak kullanımını tercih eder.
eğer vücut olarak yıkıma neden olan hormonlar salgılamazsanız, temiz have ve su ortamında, dengeli ve sağlıklı besinlerle beslenirseniz, o zaman belki telomerlerin yaşam süresine etkisi ciddi olarak tartışılabilinir.
Şu anki durumda, telomer aşıları, iğneleri, tedavileri ile gelir seviyesi yükseklere yönelik yeni bir pazarın öncüsü gibi gözüküyor bana...
Şöyle bir düşünün... Ortaçağ Avrupasında ortalama yaş, 28-30 aralığında... Dünya ortalaması 1950'li yıllara kadar 45-50'li li aralıklarda...
Antibiyotik kullanımı, yeşil devrim (DDT kullanımı ile artan tarım üretimi), daha yüksek sosyal refah ve insanın kendisine zaman ayrıması ile ortalam yaş arttı. Yaşlılıktaki imkanların da artması ile Avrupa'da 1930'ların iki katına ulaştı. Ülkemizde de neredeyse 76-78 aralığına geldi.
Atalarımızdan daha doğal ve stressiz yaşadığımızı iddia edemeyiz ama sosyal refah ve güvenlik sistemleri imkanları ve gıdaya ulaşım kolaylığı nedeniyle ömrümüzün uzadığı kesin. Telomerlerin boyu ise neredeyse hiç değişmedi bu 80 yılda.
Bir diğer ilginç nokta ise, insanlar yapacak işleri kalmayınca çöküyorlar. Her gün şikayet ettikleri uğraşlardan kurtulduktan bir süre sonra, vücutları hızla yaşlanıyor. (Başka bir gün ve başka bir başlıkta konuyu değerlendirebiliriz )
mimiuzay7956
"erkek gözüyle degerlendirme" derken bu tarafli bakis acisiyla degerlendirdiniz demek mi oluyor Burtay bey :)
burtay-mutlu-shibumi-tr6061
;-) Bilimsel verilerde ve onları yorumlamada tarafsız olmaya çalıştım. (Sosyolojik, antropolojik ve biyolojik verilerde)
Ancak iş ve kadın-erkek ortak yaşamına (evlilik kurumuna) dair olanlarda (psikolojik); deneyim ve çevremden edindiğim güçlü izlenimlerimin etkisinde kaldığım da doğrudur.