ali-yasar-sarisaltikoglu8997
Gerçek Nedir?Kavram Kargaşası Nedir? İyi Kötü,Doğru Yanlış,Güzel Çirkin Tanımlaması Gerçekmidir? Mutlak Varlık Nedir? Gerçek Olan Mutlak Varlıkmıdır?
kemal-bay-hickimse7261
Bir canlı olan insan için gerçek demek; 5 duyu organı aracılığı ile algılanan sinyallerin ( atom ve parçacıklar aracılığı ile ) beyinde yorumlanması demektir. Bu yorum sonucu " gerçeklik " oluşur. Gerçeklik, gerçeğin bir sıfatıdır. Gerçeğin göreceliği olup olmadığından önce gerçeğin, farklı canlı-cansız şeyler tarafından " farklı " algılanıp algılanmadığı sorgulanmalıdır. Sonuçta bir arının ya da yılanın gerçekliği ile bir insanın gerçekliğinin farklı oluşu, gerçeğin tamamen göreceliği olduğu ile alakalı değil gerçeğin ne tarafında işlendiği ya da yorumlandığı ile ilgilidir. Gerçeği yorumlama farklılıklarına ya da kapasitesine " umwelt " denir. Bu bir canlının gerçeği algılama ve yorumlama çeşitliliğini ifade eder.
Tüm bunlardan önce ise gerçekliğin gerçek doğasını sorgulamak gerekir.
kemal-bay-hickimse7261
Bir canlı olan insan için gerçek demek; 5 duyu organı aracılığı ile algılanan sinyallerin ( atom ve parçacıklar aracılığı ile ) beyinde yorumlanması demektir. Bu yorum sonucu " gerçeklik " oluşur. Gerçeklik, gerçeğin bir sıfatıdır. Gerçeğin göreceliği olup olmadığından önce gerçeğin, farklı canlı-cansız şeyler tarafından " farklı " algılanıp algılanmadığı sorgulanmalıdır. Sonuçta bir arının ya da yılanın gerçekliği ile bir insanın gerçekliğinin farklı oluşu, gerçeğin tamamen göreceliği olduğu ile alakalı değil gerçeğin ne ve kim tarafından işlendiği ya da yorumlandığı ile ilgilidir. Gerçeği yorumlama farklılıklarına ya da kapasitesine " umwelt " denir. Bu bir canlının gerçeği algılama ve yorumlama çeşitliliğini ifade eder.
Tüm bunlardan önce ise gerçekliğin gerçek doğasını sorgulamak gerekir.
kemal-bay-hickimse7261
Bir canlı olan insan için gerçek demek; 5 duyu organı aracılığı ile algılanan sinyallerin ( atom ve parçacıklar aracılığı ile ) beyinde yorumlanması demektir. Bu yorum sonucu " gerçeklik " oluşur. Gerçeklik, gerçeğin bir sıfatıdır. Gerçeğin göreceliği olup olmadığından önce gerçeğin, farklı canlı-cansız şeyler tarafından " farklı " algılanıp algılanmadığı sorgulanmalıdır. Sonuçta bir arının ya da yılanın gerçekliği ile bir insanın gerçekliğinin farklı oluşu, gerçeğin tamamen göreceliği olduğu ile alakalı değil gerçeğin ne ve kim tarafından işlendiği ya da yorumlandığı ile ilgilidir. Gerçeği yorumlama farklılıklarına ya da kapasitesine " umwelt " denir. Bu bir canlının gerçeği algılama ve yorumlama çeşitliliğini ifade eder.
Tüm bunlardan önce ise gerçekliğin gerçek doğasını sorgulamak gerekir.
hakan-k9304
Güzel-Çirkin tanımı evrensel değildir.
Kişinin hormonlarını tetikliyorsa, yada tahrik ediyorsa güzel denilebilir.
İnsanda rahatsız edici etkiler yapan şeylerde çirkin sayılabilir.
Bölgeden bölgeye, ırktan ırka, kişiden kişiye değişmesinin sebebi herkesin farklı olmasıdır.
İyi-Kötü, Doğru-Yanlışta aynı şekilde biz insanların çıkarları ile alakaladır.
İnsanların fazla sosyal ve duygusal canlılar olmaları insanlara bazı özellikler kazandırıyor.
Mesela masum birinin sebepsiz yere öldürülmesini izlemek gibi.
Bu bizde kötü duygular oluşturduğu için bunu kötü olarak tanımlıyıp toplumda yasaklıyoruz.
Bazı kişilerin iddia ettiği gibi ilahi bir adamın koyduğu sabit ahlak kuralları yok.
Zaten tarihte sabit bir inancı olmayan toplumların zamanla hereksin* çıkarları doğrultusunda ahlak kuralları koyduğu gözlemlenebilir.
Herkesin'i yıldızladım çünkü bazen toplum kuralları 1 kişinin çıkarları üzerine düzenlenebiliyor. örn Diktatörlük vb
hakan-k9304
Güzel-Çirkin tanımı evrensel değildir.
Kişinin hormonlarını tetikliyorsa, yada tahrik ediyorsa güzel denilebilir.
İnsanda rahatsız edici etkiler yapan şeylerde çirkin sayılabilir.
Bölgeden bölgeye, ırktan ırka, kişiden kişiye değişmesinin sebebi herkesin farklı olmasıdır.
İyi-Kötü, Doğru-Yanlışta aynı şekilde biz insanların çıkarları ile alakaladır.
İnsanların fazla sosyal ve duygusal canlılar olmaları insanlara bazı özellikler kazandırıyor.
Mesela masum birinin sebepsiz yere öldürülmesini izlemek gibi.
Bu bizde kötü duygular oluşturduğu için bunu kötü olarak tanımlıyıp toplumda yasaklıyoruz.
Bazı kişilerin iddia ettiği gibi ilahi bir adamın koyduğu sabit ahlak kuralları yok.
Zaten tarihte sabit bir inancı olmayan toplumların zamanla hereksin* çıkarları doğrultusunda ahlak kuralları koyduğu gözlemlenebilir.
Herkesin'i yıldızladım çünkü bazen toplum kuralları 1 kişinin çıkarları üzerine düzenlenebiliyor. örn Diktatörlük vb
venividi7017
Zihnin düşünce sürecine tabi olan görünür, temel duyu izlenimlerinin ötesinde fiziksel bir dünya mevcut değildir.
George Berkeley
necmi-tufek7866
Gerçek, ölçeklere göre farklı algılanan bir olgudur.
İnsan ölçeğinde algılanan gerçek, insanın duyu organları vasıtasıyla farkına vardığı şeylerdir. Yani maddenin belli bir ölçekten sonraki görünümüdür.
Daha küçük, kuantum ölçeğindeki gerçek anlayışı çok farklıdır. Orada kesin olarak algılanabilen bir gerçeklik yoktur. Maddenin bileşenleri kesin olarak tespit edilemez, belirsizlik vardır, netlik yoktur. İşte kavram kargaşası; "ölçekleri göz önüne almadan varılan yargılardır." Bir ölçekteki davranışı diğer ölçekle kıyaslamak kargaşaya yol açar. Bu yüzden klasik fizik ve kuantum fiziği farklı hesaplama yöntemleri kullanır. Bu farklı hesaplama yöntemlerini tek bir denklemde birleştirmek henüz mümkün olmamıştır. Yani, "her şeyin teorisi" hala bulunamamıştır.
İyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin tanımlamaları gerçek değil görelidir. Birbirlerine göre ölçülürler. Bir olmazsa diğerinin anlamı olmaz.
Mutlak varlık kavramı insan algılarının ötesinde bir kavramdır. Çünkü evrende mutlak olan hiç bir şey yoktur. Evrenin kendisi bile mutlak değildir. "Mutlak Varlık" evrenin ve maddenin dışında başka bir kavram olmalıdır ve bu yüzden de fiziksel olarak tanımlanamaz.