emir1480
Evrenin genişlemesinin ya da patlamasının nedeni entropi veya zaman oku olabilir mi?
Evren termodinamiğin ikinci yasası gereği mi büyük patlamayla başladı?
emir1480
Fizik yasaları oluştuğu anda evren oluşmaya başlamış olabilir mi?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Sorunuz, genel kabulun tam tersi bir (neden-sonuç) durumu sorguluyor. Cevaplar bakış açımızı genişletecek.
emir1480
Genel kabul derken ne demek istediniz tam olarak anlayamadım?
necmi-tufek7866
Entropi ve dolayısıyla zaman oku büyük patlamadan sonra ortaya çıkan şeylerdir. Çünkü boyutlar ortaya çıkmadan önce enerjinin zaman anlayışı yoktur. Yani, genel anlayış bu yöndedir.
Termodinamik bizim evrenimizin davranışı dolayısıyla ortaya çıkmıştır. Büyük patlama olayı daha öncesine dair her hangi bir bilgi barındırmadığı için, enerjiyi yalın halde düşünmek gerekir. Bu da boyutsuz ve zamansız bir kavramdır.
Entropi, zaman olmadan ya da zamanın ters anlayışta olduğu bir ortamda yine varlığını koruyabilir. Zaman oku nereyi gösteriyorsa entropi o yönde çalışır diyebiliriz.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Genel de önce büyük patlama ardından zaman ve entropi oluşumu kabul ediliyor. Hepsi bu.
emir1480
Termodinamiğin evrenin davranışı üzerine çıkmadığını varsayarsak tam tersi de termodinamik sebebiyle evrenin genişlediğini söyleyebilir miyiz?
Belki de önce fizik yasaları sonra da evren oluşmuştur. Evrenin bir sebep olmadan sadece büyük patlamayla oluşması ve bunun yüzünden de termodinamiğin oluşması biraz garip geliyor. Evren fizik yasalarınca kendi varlığını sürdürüyorsa neden fizik yasaları onun zorunluluğundan ortaya çıksın ki?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Bu konu fizik felsefesine yaklaştı ama güzel...
Herhangi bir fizik yasasını ele alın. Farketmez. İstediğiniz kadar basit veya karmaşık olması da önemli değil...
Ele aldığınız yasa neyi inceliyor? Neyin kurallarını ve şartlarını bağlamları ile ortaya koyuyor?
Evrende var olan iki nesne veya durum veya bunlardan birinin, bir diğeri ile olna ilişkisini...
Nasıl olacağını ve hangi şartlarda nasıl değişeceğini (?)
Peki evren oluşmadan önce, bu ilişkilerini incelediğimiz nesneler ve/veya olgular var mıydı?
Eğer evrenin enerjisi saf ve homojen bir yapıdaysa ,Yoktu!
O zaman fizik yasaları neye göre var olacaklardı ki? Neyi inceleyip, koşullarını tanımlayacaklardı?
(Fizik ile Matematiği karıştırıyorsunuz gibi geliyor bana...
Evrenin varoluşundan önce, matematik kuralları olmuş olabilir mi? diye sorsaydınız, kesinlikle bu kadar emin cevap veremezdim. Bilemiyorum.)
emir1480
Gözlemlenen bir olayı düşünelim. Cisimlerin dünyada yere düşmesi olsun konumuz. Şimdi cisimlerin düşmesinin sebebinin kütleçekim olduğunu söyledik. Buna bu ismi verdik. Fizik yasaları matematikle ifade edilirler çünkü insanlar olarak doğayı matematikle tanımlamaya alıştık ve matematik doğadaki bilgileri insan beynine tercüme edebiliyor ve bunun sayesinde çıkarımlarda bulunabiliyorduk.
Evet artık anladığınız üzere fizik yasalarından kastım gerçekten olan ve bizim beynimize matematik sayesinde kodladığımız gerçekliklerdir. Fizik yasalarını inceleriz. Adı üstünde doğanın doğasını inceleriz. Fizik yasalarının matematiksel denklemleri tercümeden ibarettir.
Fizik yasaları insanın incelemeleri tarafından ortaya çıkmamıştır ve gerçekten var olan gerçekliğin tercümesidir. Fizik yasalarını böyle algıladığımıza göre şimdi gözlemimize dönelim:
Cisim düştüğü için yasa oluşmaz. Yasa zaten vardır. Yani biz cisim yere düşüyor öyleyse kütleçekim vardır demekle şunu kastetmeyiz:"Cisim yere düştüğü için kütleçekim vardır". Bunu söyleyemeyiz. Fizik yasaları evrenin gerçekliğinin birer tercümesi olarak düşünülebilir. Matematik dili ile tercüme edilir o kadar. Yani sırf insanlar incelediği için fizik yasaları oluşmaz. Zaten vardır ama biz keşfetmemişizdir.
Matematik evreni tanımlayan en geniş(bildiğimiz) koddur. Matematiğin yasaları ya da kuralları fiziğin tanımı ve çıkarımı nasıl yapması gerektiğini söyler. Yani matematik evrenin insan için tercüme dilidir. Matematiğin yasaları evreni etkilemez insanın evreni nasıl tanımlaması gerektiğinin koşullarını değiştirir.
"Matematik bir dildir ve bu dilde şairlere fizikçi denir"
Richard Feynman
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
:-) Anlatımınız çok güzel ve etkileyici. Neredeyse ikna edici...:-)
Yine de, evrenin şiirsel dilinin Matematik olduğunu düşünenlerdenim...
Konuya dönersek; "Cisim düştüğü için yasa oluşmaz. Yasa zaten vardır. "
Bunun üzerinden gidersek, yazdığım şudur ki; Elma yok! Dünya yok! Kaşık yok!
Ne? Neye? Ne yaptı?
Doğal olarak, "olmayan olguların, yasaları da olmaz".
emir1480
Ben de diyorum ki olgular yasalar çerçevesinde vardır.
Bu arada matematikten daha geniş bir dil bulduğumuz zaman bakış açılarımız da değişir. Belki de matematikten daha gelişmiş bir tercümeyi dünya dışı akıllı yaşam formları bulmuştur zaten ve bu tercüme sayesinde medeniyetleri daha hızlı gelişmiştir. Bilemeyiz.
Benim demek istediğim madde ve enerji arası etkileşimler bir kurala göre olur. Nasıl bir simülasyon yazılımını çalıştırdığınızda bir kodlama dili ve sistemi varsa simülasyon ona göre çalışır.
Simülasyon olduğu için kodlama dili olmaz.
Şimdi eğer bir şey bir şeye başka bir şey yapıyorsa bunlar kuralların varlığını gösterir.
Eğer evrendeki yasalar olmasaydı bir şey bir şeye başka bir şey yapamazdı zaten. Her etkinin bir kuralı vardır ve etki de bir kuraldır. Evrenin dışına çıktığınız zaman ne yasa olur ne uzayzaman olur ne boyut olur boyutsuzluk bile olamaz. Ve hiçbir şey bile olamaz. Evren yasalar topluluğudur. Madde ve enerji bu kurallara bağlı olarak etkileşim içindedir.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Aramızda yaklaşım farkı var. Anladığıma göre, siz "önce tasarım, sonra bu tasarıma göre bir yapı" öngörüyorsunuz. Belki de bir simülasyon evren.
Bana göre ise, önce tasarım yoktu. Sadece en fazla, bir kaç temel matematik kuralı kuralı vardı. Çünkü söz konusu olan sistem, çok basit ve sadeydi. Fazla bir kurala ihtiyacı yoktu.
Sonra değişim ile kurallar başlar.
Ondan sonra dediğiniz gibi, madde ve enerji arası etkileşimler olur. Hepsi temelde matematiğe dayanır. Ve iş en basitinden başlar. Mesela Lorentz denklemini ele alırsanız, o "kök içindeki 1- (v/c)" ifadesi, bir nesnenin iki farklı durumdaki hız farkından doğuyor. Başka bir şey değil. (Bir başka kuvvet etkisi altında, bu kuvvete doğrusal ve dik hareket eden nesnenin aldığı yol farkı)
Kısaca evren var olduğu için, onu açıklayan yasalar var bence. Aksini düşünemiyorum.
Ve bence de; "Evrenin dışına çıktığınız zaman ne yasa olur ne uzayzaman olur ne boyut olur boyutsuzluk bile olamaz. "
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Düzeltme: (Bir başka kuvvet etkisi altında, nesnenin bu kuvvete karşı, dik ve yatay hareketleri sırasında aldığı yol farkı.)
necmi-tufek7866
Emir,
Yasa dediğiniz şey enerjinin davranış biçimidir. Enerji belli sıcaklıklarda belli davranışlar sergiler ve bunun istisnası yoktur. Mutlaktır. İşte o yüzden bizce "yasa" olarak değerlendirilir. Bu davranış enerjinin karakteridir. Tasarımlanmış olup olmadığını düşünmek bizi yorar ve de aşar.İnsanlar bu mutlak davranışları tespit ederler ve "yasa" olarak kabul ederler.
Eğer büyük patlama teorisini gerçek olarak kabul edersek; o zaman enerjinin patlamadan önce, yani evreni meydana getirmeden önce çok yüksek sıcaklıkta ve çok küçük bir hacimde olduğunu kabul etmemiz gerekir. İşte bu sıcaklığın düşmesi için genleşme gerekir ve genleşme sürüyorken sıcaklık düştüğü için enerjinin de davranışı değişir. "Faz" denilen aşamalar geçirir. Bunlar da mecburi ve mutlak davranışlardır.
Yani, enerjinin davranış yasaları onun karakterindedir. Bunu "yasalar daha önceden tasarımlanıp enerjiye nakşedilmiştir" diye değerlendirebilirsiniz elbette. Buna bir engel yok. Ama ispatı da yok. Bu yüzden tartışma konusu olmasına da gerek yok. Çünkü bizi bir yere götürmez.
Ama bizim bir yasamız daha var. "Enerji yok edilemez veya var edilemez." Bu açıdan bakarsak, enerjinin en önceki en saf halinin, hem tasarımı hem de tasarımcıyı kapsaması gerektiği sonucuna varmamız gerekir. Belki bu daha iyi bir düşünce olabilir sanki? Yani nasıl düşüneceğiniz size kalmış olur.