kemal-bay-hickimse7261
Evrenin başlangıcına sebep olan büyük batlamaya ne sebep olmuştur ? Büyük patlamadan öncesine ve enerjinin kökenine dair teorileriniz nedir ?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Aklımın ve hayalgücümün ötesinde bir cevap içeriyor. Soru iyi olduğu için yazıyorum.
Uzun zaman önce, bu soruya net ve kesin cevap bulamayacağım için, "Ol" emri ile yetinmeye karar verdim. Çünkü harcayacağım zihinsel çaba ve enerji boşunaydı.
necmi-tufek7866
Elimizde oldukça sağlam bilgiler var. Onları izlersek en azından mantıklı bir öneri yapabiliriz.
1-Bir evren meydana gelmesi için büyük bir enerji patlaması gerekiyor. Bu patlama bizimki gibi pozitif basınç alanında mümkün görünmüyor. Çünkü pozitif basınç alanında enerji maddeleşiyor ve çok biriktiği zaman da karadelik olup çöküyor. Çöken maddenin tekrar saçılması bu basınç altında mümkün değil. Yani bunun aksini kanıtlayacak bir yöntem bilmiyoruz.
2-Eğer bizimki gibi başka evrenler de var olabilir diyorsak, o zaman bu evrenlerin meydana gelmesi için evren dışının negatif basınç alanı olması gerekiyor. O zaman enerji çok biriktiğinde "akdelik" gibi saçılabilir. Yani negatif basınç alanında enerji maddeleşmez ve de çökmez. Bir enerji alanı olarak birikir ve olgunluğa eriştiğinde de patlar.
3-Pozitif basınç alanında karadelik limiti varsa, negatif basınç alanında da akdelik limiti olmalıdır. Ve nasıl bizim karadelik çöküyorsa, akdelik de saçılmalıdır.
4-Tabii tüm bu enerji birikimi için evren dışının negatif enerji barındırması gerekiyor. Bu da zaten bizim termodinamiğin birinci yasasıyla çok önceden saptanmış. "Enerji yok olmaz." Bu da negatif basınç alanında negatif enerji bulunduğu var sayımını güçlendiriyor.
Yani, enerjinin bir kökeni yok bence. O hep var. her düzeyde, her durumda hep enerji var. Daha da kökeni (öncesi) "Ol" emrine dayanıyor olabilir elbette. Yani enerjiyi "yaratıcı" olarak kabul edersek aslında iyi bir tespit olur. Çünkü "hayır ve şer" O'ndan geliyorsa, enerjinin pozitifi de negatifi de yine O'ndan geliyordur. Birini var sayıp diğerini reddetmek pek doğru olmaz gibi geliyor bana...
kemal-bay-hickimse7261
Necmi bey sizin teorininiz büyük patlamanın öncesine dair bir teori, kökenine değil. Bu yüzdende TUT'un enerjinin kökenine dair bir bilimsel açıklama yapma gereksinimi yok. Aslında soruyu tam detaylı soramadım. Elbette sizlerin büyük patlama ve sonrası için sonuna kadar saygı duyduğum özgün fikirleriniz var fakat benim gayem enerjinin kökenine ve ne olduğuna dair akılcı ya da tinsel açıklamalar.
emir1480
Çoğunlukla şu kaçamak bir cevap olur:"Evren sadece vardır, başlangıcı da vardır"
İnsanların hayal güçlerinin bir sınırı vardır. Etrafımızdan ne gördüysek farklı kombinasyonlarla bunlara daha farklı formlar vererek bir şeyler üretebiliriz. Matematik ve fizik bize sadece hayal gücümüzle ulaşamayacağımız sonuçları verir. Mantığımızı kullanmaya başlarız. Daha büyük sorulara cevap aramaya başlarız. Bu bizim hayal gücümüzün ve düşünme becerimizin arttığını gösterir. Ama bizim de bir sınırımız var nihayetinde. Sorduğunuz bu soruya tanrı, tesadüf vs. kaçamak cevaplar veriyorsak, daha 1000 yıl öncesinde kuyruklu yıldızlara verdiğimiz kaçamak cevaplar gibi, mantığımızı ve hayal gücümüzü daha da geliştirmemiz gerektiği sonucuna varmalıyız. Bunu da ancak matematik ve fizikle yapabiliriz.
Benim kendimce bazı kuşkularım var hayal gücümüze ve mantığımıza dair. Evrendeki varlıkları her zaman sınıflandırdık kütle, enerji gibi. Çünkü buna alışmıştık. Her şeyi sınıflandırıyorduk. Bu atalarımızdan kalmış bir miras belki de. Biz etrafımızda gördüklerimize, işittiklerimize ya da var olduğu kanaatine vardıklarımıza kendimizin anlayabileceği düzeyde tanımlar verdik. Matematiğin ve fiziğin yanıtları bizi o kadar şaşırttı ki çoğu yanıtları yoksaymaya başladık.
Bence insanlar evrenin başlangıç nedeni gibi konuları matematik ve fizik yoluyla açıklamaya çalışmaları lazım, çünkü bizim kendi yalın zekamızla ulaşamadığımız sonuçlara matematik ve fizik gibi insanların daha mantıklı cevaplara ulaştığı araçları kullanmalıyız.
necmi-tufek7866
Kemal Bey,
Enerjinin kökenini soruyorsanız elimizdeki her türlü veriyi değerlendirmek zorundayız. Çünkü yanıtı mümkün olmayan bir soru sordunuz. Benim yanıtım da kendi kafamdaki düşüncelerden ibaret sonuçta. Bazılarının yaptığı gibi teori reklamı yapmak için çalışmıyorum.
Ben sorunuzun yanıtını evren dışının daha da dışına ötelemiş, yani biraz daha uzaklaştırmış oldum sadece. Tıpkı daha önce büyük patlamaya kadar ötelendiği gibi. Ama biz ne yaparsak yapalım benim yaptığım gibi sadece ötelemek zorunda kalacağız. Çünkü enerjinin kökenini biz insanlar bulamayız. Nasıl ki bir bilgisayar oyunundaki karakterler oyunun dışına çıkamazlar, işte biz de enerjiye başka bir formattan bakamadıkça ne olduğunu, nereden geldiğini bulamayız, bilemeyiz.
Daha önce de neler olup bittiğini bilmeden, anlayıp dinlemeden bana karşı haddinizi aşan laflar ettiniz. Konu daha da uzamasın diye bir şey söylemedim. Sonuçta ben de hiç istemediğim sözler sarf ettiğimi biliyorum. Ben ortadaki veriler ne gösteriyorsa ona bakarım. Yani nedensiz hiç bir eylemde bulunmam. Yanlış değerlendirme olabilir elbette. Ama bunu da muhatap kimse onunla bir şekilde çözmeye çalışırım. Şimdi de bakıyorum inceden ayar vermişsiniz. Artık ben bunu şahsi hoşnutsuzluk olarak değerlendiririm. Çünkü teoriyi anlamamış olduğunuz belli oluyor. Anlasaydınız bizzat enerjinin kökenini araştırdığını anlardınız. Böyle yorum yapıp hüküm vermezdiniz.Üstelik de sorunuzda teoriniz nedir diye sorduğunuz halde... Daha önce söylemiştim. Sadece kayıt altında olsun diye burada yazdım. Başka bir beklentim yok ve bir daha da sözünü etmeyeceğim.
Burada sitenin görevlisi olarak bulunuyorsanız taraf tutmayınız. (Keşke fizik bölümü mezunu birini bulsalardı.) Yok, bu misyonu kendiliğinizden üstlenmiş iseniz, kendinizi biraz fazla kaptırmış gibi görünüyorsunuz. Haddinizi aşmayın lütfen. İyice bir inceleyin bakalım. Sorduğunuz soru nedir ve ben ne yazmışım? Ayrıca farkında değilseniz "saygı duyduğum özgün fikirler" sözü "akılcı ya da tinsel" nitelemesiyle alaycı bir ifade haline gelmiş. Ya da ben yanlış anlıyorum, çok alınganım?...Bunlara neden olacak şeyler yazmaya niye gereksinim duyduğunuzu bana açıklayabilir misiniz? Gördünüz mü neler düşündürüyorsunuz insana?
Böyle yorumlar yaptığınıza göre sorunuzun akılcı yanıtını da biliyor olmalısınız. Beni bu kadar uzun ve duygusal yazı yazmaya yönlendirdiğiniz için siz de şimdi kendi akılcı yanıtınızı yazın. Hiç olmazsa neyi sorup aradığınızı anlamış olayım.
kemal-bay-hickimse7261
Necmi bey, ne yapmanız gerektiğini size soyleyebilirim ama nasıl düşünmeniz gerektiğinizi söyleyecek konumda değilim. İstedğiniz kelimeden istediğiniz anlamı çıkarmakta özgürsünüz. TUT'dan bahsettiğinizde tek sıcak yaklaşan bendim. Fizik bilgim ve genel olarak bir şeyler hakkında bilgim çok az bu yüzden teoriniz ile ilgili anlamadığım bir nokta olunca ve sorduğumda bunu flame olarak algılıyorsunuz. Tamamen benim cehaletim sonucu ortaya çıkmış bir yanlış anlaşılma. Çok özür diliyorum benim aptallığım.
necmi-tufek7866
Kemal Bey,
Tüm bu durumlara hiç gerek yok. Kimse kimseye ne yapması veya nasıl düşünmesi gerektiğini söyleme yetkisinde değil. Bizler işte böyle yazışarak, bazen yanlış bazen doğru yaparak öğreneceğiz medeni olmayı, dürüst olmayı. Zaten sistem sakıncalı kelimeleri ayıklayarak bize nasıl konuşmamız gerektiğini söylemiş oluyor bence.
TUT konusunu ben kayıtlı olması için buraya yazdım. Daha sonra siz ismen bana sorup açıklama istediniz. Yani ben TUT konusunu kendim gündeme getirmiyorum ve bunu istemiyorum. Bizim ülkemizin genel kültürü açısından çok devrimci bir anlayış barındırıyor ve şimdi zamanı değil.
Sadece daha önce sizi uyardığım konuya dikkat edilmesini isterim. O da, bir soruya yanıt verilirken genel ve güncel fizik anlayışı neyse o şekilde yanıt verilmeli. Yani fizik biliminde hiç bir kaynağı olmayan özel teoriler genel fizik anlayışı budur diye gençlere, öğrencilere empoze edilmemeli. Ben bunun için daha önce sizi uyarmıştım. "EGD" evren dalgalarla genişliyor, foton bu dalgalar tarafından taşınan bir sörfçüdür, zaman da aynı dalgalardır" gibi söylemler doğru şeyler değil. Biz kendi aramızda teorilerimizden bahsedebiliriz ama bunu diğer insanlara fizik yasasıymış gibi anlatamayız.
İnternette binlerce blok var. Yanlış bir şeyi alıp yayarsanız ona ortak olmuş olursunuz. Bunu gördüğüm için sizi uyarmıştım. "Buna da sizin hakkınız yok, İstediğimiz şeyi yazarız" derseniz o zaman özür diler kenara çekilirim tabii...
origin1690
Sorunuz aklıma ''All action is reaction'' cümlesini getirdi. Bence varlık ezelden beridir rakamlarla telaffuz edemeyeceğimiz şekle bürünmüş olmalı. Evrenimiz bunlardan sadece birisi ve sayısız kombinasyon içinde -yaşama elverişli olanında var olmamız- burayı büyülü yada özel kılmaz sanırım. Büyüt patlama bizim tecrübe ettiğimiz uzay-zamanla ilgili bir olay ufku olmalı.
Enerji denilen şey ise bence varlığın ta kendisidir ki etrafa baktığımızda hiçlik dışında her şeyin enerjiden meydana geldiğini görebiliriz. Silinmiş olsa da geçen konuşmada değinmiş olduğumuz negatif kütle çekimi enerjisinin ve pozitif enerjinin toplamda birbirini dengeliyor(nötrlüyor) oluşu var dediğimiz şeylerin ne kadar var olduğunu da sorgulatmıyor değil. Yine evrenin hiç bir bedeli olmaksızın var oluşu gayet akılcı geliyor.
Daha çok merakımı çeken konu neden ya da nasıl bir şeyin var olduğu. Bir şekilde hiçliğin bir kısmı + bir kısmı – tarafa geçiyor ve aralarındaki ilişki bizim uzay-zaman dediğimiz tarzdan dinamikler meydana getiriyor. Yaygın bir görüşe göre bunun sebebi kuantum dalgalanmaları ama kuantum dalgalanmalarının sebebi ne ? Varlık ve yokluk arasında felsefi bir tartışma mı ?
origin1690
qwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwww
origin1690
Sorunuz aklıma ''All action is reaction'' cümlesini getirdi. Bence varlık ezelden beridir rakamlarla telaffuz edemeyeceğimiz şekle bürünmüş olmalı. Evrenimiz bunlardan sadece birisi ve sayısız kombinasyon içinde -yaşama elverişli olanında var olmamız- burayı büyülü yada özel kılmaz sanırım. Büyüt patlama bizim tecrübe ettiğimiz uzay-zamanla ilgili bir olay ufku olmalı.
Enerji denilen şey ise bence varlığın ta kendisidir ki etrafa baktığımızda hiçlik dışında her şeyin enerjiden meydana geldiğini görebiliriz. Silinmiş olsa da geçen konuşmada değinmiş olduğumuz negatif kütle çekimi enerjisinin ve pozitif enerjinin toplamda birbirini dengeliyor(nötrlüyor) oluşu var dediğimiz şeylerin ne kadar var olduğunu da sorgulatmıyor değil. Yine evrenin hiç bir bedeli olmaksızın var oluşu gayet akılcı geliyor.
Daha çok merakımı çeken konu neden ya da nasıl bir şeyin var olduğu. Nasıl oluyor da hiçliğin bir kısmı + bir kısmı – tarafa geçiyor ve aralarındaki ilişki bizim uzay-zaman dediğimiz tarzdan dinamikler meydana getiriyor?? Yaygın bir görüşe göre bunun sebebi kuantum dalgalanmaları ama kuantum dalgalanmalarının sebebi ne ? Varlık ve yokluk arasında felsefi bir tartışma mı ?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
@Origin, evrende kütle de dahil, katı tutulur olan her şey bir kuvvet alanından ibaret.
Emin olduğumuz ve maddesel olarak varolduğunu sandığımız herşey bir yanılsama. Bu işin felsefi kısmı...
Kuantum dalgalanmaları, EGD adını verdiğim Evrensel Genişleme Dalgalarının sonuçlarından biri... Bu da teori kısmı.... Bu konudaki ayrıntılı yaklaşımımı, eski paylaşımlara ya da blog sayfama bakabilirsiniz.
Bilimsel kısmını ise, bilen kim ise açıklasın.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
@Origin, evrende kütle de dahil, katı tutulur olan her şey bir kuvvet alanından ibaret.
Emin olduğumuz ve maddesel olarak varolduğunu sandığımız herşey bir yanılsama. Bu işin felsefi kısmı...
Kuantum dalgalanmaları, EGD adını verdiğim Evrensel Genişleme Dalgalarının sonuçlarından biri... Bu da teori kısmı.... Bu konudaki ayrıntılı yaklaşımımı, eski paylaşımlara ya da blog sayfama bakabilirsiniz.
Bilimsel kısmını ise, bilen kim ise açıklasın.
@Kemal ( Bay Hiçkimse ) Sorunuza istinaden aklıma gelen düşünceleri derlediğim fikirlerim aşağıdaki link sayfadadır. Gene ana sorunuza cevap veremiyor olsam da, mevcut durumu nasıl algıladığımı anlaşılabilir şekilde anlatmaya çalıştım. http://bit.ly/2jBOlqT
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Daha önce yediğim bir fırçadan dolayı :-) konuyu burada ilerletmek istemedim ama bu sayfada paylaşılmasının doğru olduğunu düşündüğüm bir saptamam daha var:
Eğer EGD veya benzeri bir biçimlendirici temel dalga varlığı saptanınca, şu sorular karşımıza çıkacak... Evrenin yaşı ne? Ve ne kadar büyük ?
Çünkü bu dalgalar kaynaktan uzaklaştıkça yoğunlaşıyorlar. Bu da Doppler etkisine benzer bir sonuç doğuruyor.
Bunun anlamı şu, bizler için görülebilir ışık ve duyulabilir ses aralığı gibi, evrende ancak belli yoğunlukta dalga boyu olan bölgelerde kütleleşme mümkün gözükecek.
Bu sınırların dışında kütle formu olamayacağı için, bildiğimiz evren, gerçek evrenin çok sınırlı bir aralığında olabilir.
Yani evrenimizde kütle görünümlü kuvvet alanları oluşumu için bir alt ve üst limit aralığı olabilir.
kemal-bay-hickimse7261
@Burtay Bey
Evime dönünce sakin kafa ve sessiz ortam ile inceleyeceğim. (:
@Necmi Bey
Bundan sonra bilmediğim ya da kesinliğinden emin olmadığım bilgileri aktarırken üslubumda " bu bilgileri gerçek gibi " empoze etmemeye dikkat edeceğim.
origin1690
Nasıl yani kuantum dalgalanmalarına sebep olan şey EGM ? Kuantum dalgalanmalarının EGM'ye sebep olması daha akla yatkın geliyor burayı biraz açabilir misiniz?
origin1690
@Burtay Mutlu (shibumi_tr);
Nasıl yani kuantum dalgalanmalarına sebep olan şey EGM ? Kuantum dalgalanmalarının EGM'ye sebep olması daha akla yatkın geliyor burayı biraz açabilir misiniz?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
@Origin, bunu ayrıntıları ile ayrı bir sayfada ele almak daha sonra daha iyi olur.
necmi-tufek7866
Kavramları birbirlerine karıştırınca alakasız sonuçlar ortaya çıkar.
Evren genişliyorsa bunu iç basıncı yüzünden yapar. Bu iç basınç da sonradan biriken ve dalgalanan bir basınç değildir. Büyük patlama yüzünden üretilen basınçtır. Bu yüzden her odaktan her yöne doğru bir basınç anlayışı vardır. Ve üstelik genişlemenin ilk beş milyar yılında kütleçekimle çatışıp durma noktasına gelmiştir. Sonra yine ve daha hızlı genişleme meydana geldiğine göre artık genişleme nedeni basınç olmaktan çıkmış olmalıdır. Bunu da "kara enerji" olarak tanımladılar ve değerini, hesabını yaptılar. Yani evrenin genişlemesinin nedeni EGD gibi bir şey değildir.
Evrenin içi akışkan bir malzemeyle dolu değildir. Eğer uzay "eter" akışkan olsaydı karadeliklerin üzerine çökerdi. Peki o zaman karadelik çevresinde bükülen uzayı neyle açıklayacağız? Tekrar bir başka uzay tanımlaması gerekmez mi? Yani, akışkan uzay anlayışı sadece fazladan bir yüktür. Hiç bir işleve bir çözüm getirmez.
"Kuantum dalgalanmaları" denildiğinde bunu sıvı dalgalanması gibi algılıyorsanız yanılırsınız. Burada "dalgalanma" terimi "parçacıkların gelişi güzel hareketleri" olarak anlaşılır. "Dalgalanma" deyince bunu sağlayan akışkan bir zemin olması ve parçacıkların dalga düzeniyle birlikte hareket etmeleri anlamı çıkar. Peki o zaman enerji nereden, hangi çarpışmadan elde edilip birikecek? Parçacıklar belli bir etki olmasa da yine gelişi güzel hareket ederler, çarpışırlar, enerji üretirler. "Dalgalanma" "belirli bir neden olmadan yapılan gelişi güzel hareket anlamındadır."
"Evrendeki hiç bir temel zemin yapısı hareket etmez. Hareket eden maddedir, parçacıklardır." Bunun da nedeni, ısının sıcaktan soğuğa doğru gitmek zorunda olmasıdır. Isı her yerde aynı olsa hiç bir hareket olmaz. Isı eşitsizliği hareketi sağlar zaten. Ayrıca bir dalgayla taşınmaya gerek yoktur."
Fizikte çoğu zaman bazı terimler gerçek anlamları dışında kullanılırlar. O yüzden kavramlara dikkat etmek gerekir.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Understanding Einstein: The Special Theory of Relativity
by Stanford University
https://www.coursera.org/learn/einstein-relativity/home/week/3
Ethereal Problems and Solutions
From Larry Randles Lagerstrom
Week 3: Ethereal Problems and Solutions
Week 3 Introduction: Ethereal Problems and Solutions
Week 3 introduction (outline)2 min
A note on "Einstein and God"5 min
A note on wave-particle duality and the nature of light5 min
Week 3 introduction11 min
Einstein's Starting Point: The Two Postulates
Einstein's starting point: the two postulates (outline)2 min
Einstein's starting point: the two postulates22 min
Practice Quiz:
Einstein's starting point: the two postulates6 questions
A Few Words About Waves
A few words about waves (part 1) (outline)2 min
A few words about waves (part 1)18 min
A few words about waves (part 2) (outline)2 min
A few words about waves (part 2)7 min
A few words about waves (part 3) (outline)2 min
A few words about waves (part 3)17 min
Practice Quiz:
A few words about waves (parts 1, 2, and 3)6 questions
The Michelson-Morley Experiment
The Michelson-Morley experiment (part 1) (outline)2 min
The Michelson-Morley experiment (part 1)15 min
The Michelson-Morley experiment (part 2) (outline)2 min
The Michelson-Morley experiment (part 2)19 min
The Michelson-Morley experiment (part 3) (outline)2 min
The Michelson-Morley experiment (part 3)11 min
The Michelson-Morley experiment (part 4) (outline)2 min
The Michelson-Morley experiment (part 4)24 min
Practice Quiz:
The Michelson-Morley experiment (all parts)5 questions
Stellar Aberration
Stellar aberration (outline)2 min
Stellar aberration9 min
Practice Quiz:
Stellar aberration2 questions
Ethereal Solutions
Ethereal solutions (outline)2 min
Ethereal solutions18 min
Practice Quiz:
Ethereal solutions6 questions
Week 3 Summary and Final Quiz
Week 3 summary25 min
Quiz:
Week 3 final quiz12 questions
Overdue
Optional: Week 3 Problem Set
Week 3 problem set (optional)3h
Week 3 problem