emir1480
Tekilliklerin içinde neden fizik yasaları son bulur?
kemal-bay-hickimse7261
Büyük patlamayı günümüz fiziği ile açıklayamadığımız ile aynı sebepten dolayı tekillikleri açıklayamayız.
emir1480
Açıklayamadığımız için mi fizik yasaları son buluyor diyoruz?
emir1480
Aslında farklı görüşler de var ama kabul edilen görüş bu, tekilliklerin içinde fizik yasalarının son bulması.
kemal-bay-hickimse7261
Tekillikler boyutsuzdur bu yüzden işin içine kuantum mekaniği girer. Diğer yandan sonsuz yoğunluğa ve sonsuz uzay-zaman bükülmesine sebep oldukları için işin içine birazda genel görelilik girer. Çünkü tekillikler hem makro hem de mikro anlamda incelenmesi gereken yapılardır. Genel görelilik yasaları parçacık boyutlarında saçmaladığı için ve kuantum mekaniğİ galaksilerin ve yıldızların hareketini açıklamadığı için ya da bu iki teoremin tekilliklerde çok uçuk ve saçma sonuçlar vermesinden dolayı tekillikleri " bildiğimiz fizik " ile açıklayamayız. Bu tekilliklerin fiziken açıklanamaz olduğunu değil bizim, tekillikleri açıklayacak kadar ileri ve gelişmiş bir fiziğimizin olmadığını gösterir.
necmi-tufek7866
"Tekillik" denilen yerlerdeki her hangi bir niceliğe her hangi bir rakam veremiyorsak;
Yani, "sonsuz" anlamına geliyorsa;
Ya da "sıfır" anlamına geliyorsa;
O zaman hiç bir matematik sonuç vermez. Tekillik denilen yerden ne çıkacağı bilinemez olur.
Tekillik deyimi karadelikler için söylenmiştir aslında. Ve artık tamamen "tekil" değildirler. Kütleleri ölçülebiliyor. Varlıklarının çevreyi nasıl etkilediği ölçülebiliyor. Yani kuantum fiziğinin denklemleri artık oralarda çalışabiliyor. Sanırım artık tekillik kavramını kullanmayacağız. Fizik yasaları oralar için de çözümler üretiyor.
Yani artık fizik yasaları tekilliklerde son bulmuyor.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Bu bir felsefe konusuda oluyor ayrıca... Bir fikir edinmek için önce biraz mantık yürütelim. Tahminimize göre tekillik dediğimiz ortam; Boyutsuz, yoğun, tek tip yapıda malzemeden oluşuyor.
Tek tip malzeme yoğun ise, düzenli ve homojen bir yapısıda olması gerekiyor.
elimizde tek tip (enerji birimlerinden oluşmuş), boyutsuz, yoğun homojen ve düzenli bir malzeme var.
Şimdi fizik kurallarına bakarsak, maddenin ve enerjinin çeşitli yoğunlukları ve bunların oluşturduğu çeşitli yapıları incelediğiniz, bunlar arasındaki ilişkileri ve dengeleri de fizik kuralları halinde ele aldığını görüyoruz.
Fizik kuralları, matematiksel ifadeden çıkıp, gerçeklik bulmaları için, ortada bir karşılıklı denge ve ilişkiler ağı gerekiyor.
Tekillik ortamında ise bu tür farklılaşmalar, hareketler, değişimler yok. Bu durumda fizik kurallarının olması da mümkün değil. Neye göre, neyin , neyle ilişkisini inceleyeceğiz?
Benzetme olursa, bir saf demir parçasındaki bir demir atomundan, diğer demir atomlarına bakıp ve onlara göre, demirle ve hatta evrenle ilgili kurallar üretmeye benzeyecek.
Dışarıdan bir etki, kıyaslama yapabileceğimiz bir şey olmadığı sürece, içerdekini bilemeyiz. Ne erime sıcaklığını, ne esneme katsayısını, ne genleşme katsayısını, ne elektrik direncini, vs.vs.
Tekillikler içinde aynı şey geçerli. Bu yüzden evrenimize ait fizik kuralları orada anlamlarını yitiriyor. ( Bence sadece temel matematik kuralları ve belki geometrik ilişkiler geçerli olabilir aralarında, o kadar. Ama bu farklı bir konu...)
Kütle yok. Çünkü "kütle değeri", enerjinin evrenimizle olan etkileşiminin bir sonucu. Elektrik yükü yok. O da birbirleri ile olan "kuvvet dengelerinin" bir ürünü. Sistem yok. Herşey homojen. Hareket yok. Aşırı yoğun=sıkışık. Titreşim bile yok. Büyük bir titreşme potansiyeli var.
kadir7171
daha önce gitmediğimiz bir yeri tarif etmeye benziyor bence bir bilsek zaten tarif edicez de
hic-kimseyle-tartismaz9132
@kadir, aynen öyle...
emir1480
Necmi Tüfek aslında tekillik kavramı direkt ve yalın olarak kara delikler için kullanıldığı söylenemez, olay ufkunun içerisinde yer aldığını kaba bir şekilde söyleyebiliriz, kütlesi ölçülen kara deliktir ve entropi sebebiyle ışınım yayan da kara deliktir.
necmi-tufek7866
Önceleri önemli olan karadeliğin hiç bir şeyini bilememekti. Hatta tekillik deyimi kullanıldığı zamanlar bir karadeliğin gerçekten var olup olmadığı bile bilinmiyordu. Daha sonraları yapılan gözlemler sayesinde karadelikler tespit edildi. Hatta çarpışanları bile tespit edildi ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde çarpışmanın şok dalgaları dünyamızda bile hissedilebildi.
Yani "tekillik" deyimi tüm bunlardan önce kullanılırdı. Artık bir anlamı kalmadı. Çünkü kütlesi ölçülebiliyor. Bilinen bir nicelik olduğunda artık her türlü hesaplama yapılabilir.
Olay ufkunun içinde, tüm karadelik kütle ve momentum potansiyelini barındıran iki boyutlu enerji bulunuyor. Bu enerji önceleri sonsuz küçük bir noktaya çökmüş, yani tekil nokta olmuş olarak kabul edilirdi. Ama şimdi iki karadelik çarpıştığında olay ufkunun aynı oranda genişlediği anlaşıldı. Yani madde yuttukça büyüyor. Bu da artık tekillik olarak tanımlanamayacağının kanıtıdır.
Ayrıca, "entropi nedeniyle ışınım yapar" diyorsunuz ama ben hiç böyle bir tanıma rastlamadım. Benim bildiğim kadarıyla karadelik "Hawking ışıması" yapar.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Konuyu biraz daha derinleştirmekte fayda var sanırım. Karadelik 2 boyutlu bir alandır. Benzetme olursa aşırı elastik kauçuk balon zarına, kurşun ağırlık koyduğumuz zaman oluşan sistem şekli hali gibidir. Zar eğimden önce de 2 boyutluydu, büküldüğü zaman bile 2 boyutludur.
Ayrıca büküldüğü zaman, bükülen kısım evrenimizde tanımlanamıyor. Saptanamıyor. Bu yüzden, oluşan sistem 3 boyutlu bir yapı tasavvur edilsede, evrenimize yansıması 2 boyutlu bir alan şeklinde. (Benzetme ile karadeliğe hangi yönden yaklaşırsanız yaklaşın, karşısınıza hep aynı görüntü çıkacak.)
Bu sistem iki parçadan oluşuyor. Momentuma sahip bir zar-alan (balon zarı), ve tekilleşmiş kütle=enerji (kurşun ağırlık), enerji ve/veya madde girişi ile bu ağırlık artıyor.
Bilgi burada üç boyutlu yapıdan çıkarken, 2 boyutlu olarak bu alana (balon zarına) dahil oluyor.
Ki bu da çok normal aslında. (Çünkü bildiğimiz kütlede, 2 boyutlu alanlardan türeme gibi gözüküyor.)
Her hangi 3 boyutlu bir nesnenin noktasal izdüşümlerini alıp, 2 boyutlu hale getirebilirsiniz. Mesela, "küp" çiziniz kağıda... Çizdiğiniz şekil 3 boyutlu mu, 2 boyutlu mu?
Bu çizdiğiniz şekil, birebir örnek ise, size küp ile ilgili alan, hacim bilgilerini verir mi, vermez mi?
Ve bu çizimi sayısallaştırabilir misiniz, bilemez misiniz?
Karadeliklerin kütle etkisi, sistemlerinin momentumundan kaynaklanıyor. Ancak 3 boyutlu olmadıkları için bir kütleleri yok.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Konuyu biraz daha derinleştirmekte fayda var sanırım. Karadelik 2 boyutlu bir alandır. Benzetme olursa aşırı elastik kauçuk balon zarına, kurşun ağırlık koyduğumuz zaman oluşan sistem şekli hali gibidir. Zar eğimden önce de 2 boyutluydu, büküldüğü zaman bile 2 boyutludur.
Ayrıca büküldüğü zaman, bükülen kısım evrenimizde tanımlanamıyor. Saptanamıyor. Bu yüzden, oluşan sistem 3 boyutlu bir yapı tasavvur edilsede, evrenimize yansıması 2 boyutlu bir alan şeklinde. (Benzetme ile karadeliğe hangi yönden yaklaşırsanız yaklaşın, karşısınıza hep aynı görüntü çıkacak.)
Bu sistem iki parçadan oluşuyor. Momentuma sahip bir zar-alan (balon zarı), ve tekilleşmiş kütle=enerji (kurşun ağırlık), enerji ve/veya madde girişi ile bu ağırlık artıyor.
Karadeliklerin kütle etkisi, sistemlerinin momentumundan kaynaklanıyor. Ancak 3 boyutlu olmadıkları için bir kütleleri yok.
emir1480
Kara deliğin yuttuğu maddelerin birer entropisi vardır, bu sebeple kara deliğinde bir entropisi olması gerekiyor buradan yola çıkarak kara deliklerin de bir sıcaklığı vardır ve ışıma gerçekleştirirler(ne kadar az olsa da). Size bir örnek vereyim:
"Kütlesi güneşten birkaç kat daha büyük olan kara delik, mutlak sıfırın sadece bir derecenin on milyonda biri kadar üstünde bir sıcaklığa sahip olur. Bu evreni dolduran mikrodalga ışınımının sıcaklığından çok daha azdır."
Fark ederseniz burada tekillik hakkında bir kelime geçmiyor, kara delik kullanılıyor. (Örnek alıntıdır) Burada dikkat çeken bir şey daha var sonraları şu cümleler geçiyor:
"Dolaysıyla bu tip kara delikler soğurduklarından bile daha az ışınım yayarlar."