dincer-aydin1008
evrendeki konumumuzu nasıl hesaplarız?
Eğer ki solucan deliklerinin bir ucundan girip diğer ucundan başka bir yere varıyorsak vardığımız yerin neresi ve dünyaya ne kadar uzak olduğunu nasıl hesaplarız
dincer-aydin1008
Eğer ki solucan deliklerinin bir ucundan girip diğer ucundan başka bir yere varıyorsak vardığımız yerin neresi ve dünyaya ne kadar uzak olduğunu nasıl hesaplarız?
necmi-tufek7866
Evrendeki konumumuzu hesaplamak için, çok iyi bir bilgisayara ve görülebilen tüm galaksilerin hareket yönleri ve hızlarının kesinlikle bilindiği bir evren haritasına ihtiyacınız olacaktır. Zaman faktörü ile hangisinin birbirlerine göre nerede olabileceğini hesaplayabilen bir bilgisayarınız olmalı. Böylece kaybolma ihtimalini oldukça azaltmış, hangi zamanda olduğunuzu bile hesaplayabilir olursunuz.
Yalnız, solucan deliği konusunda ben sizin kadar iyimser değilim. Filmlerde oldukça benimsenmiş, sanki yapılabilirmiş gibi görünüyor ama gerçekte bunu yapabilmek ne yakın ne de uzak gelecekte mümkün olmayacak sanırım.
dincer-aydin1008
peki neden? einstein başta olmak üzere çoğu fizikçi bu olabilir diyor diye biliyorum.
necmi-tufek7866
Evrende hiç bir şeyin "olmama" olasılığı sıfır değildir. Yani her şey olabilir. Ama bu biraz zaman alır.
Bu konu benim de çok ilgilendiğim bir konudur. İsterseniz şöyle genişçe anlatayım...
Öncelikle, solucan deliği neden gerekiyor?
Bizim evrenimizin uzay dokusu pozitif (+) basınç altındadır. Yani bir miktar enerji içerir.(Higgs alanı) Bu doku kütlesiz enerjiyi ışık hızında tutar, kütleli cisimlere ise ışık hızını yasaklar. Yani bizim evrenimizin uzay dokusunda hiç bir cisim ışık hızına ulaşamaz ve aşamaz. Biz ise ışık hızını aşmak istiyoruz. Peki ne yapacağız?
Yapmamız gereken, uzay dokusunu yırtmak veya yok etmektir. Bunu yapabilirsek negatif (-) basınç alanı yaratırız. Negatif basınç alanında hiç bir enerji veya engelle karşılaşmadan bir anda çok uzaklara atlayabiliriz. (Işınlanmak gibi)
İşte, solucan deliği bunu yapabilir.
Peki, solucan deliğini nasıl yapacağız?
Bir karadelik uzay-zaman dokusunu tamamen büküp kendi üzerine kapanmasını sağlar. Ama madde çökmesi sonucu oluştuğu için onun içinden geçemeyiz. Öyleyse, madde içermeyen, salt enerjiden oluşan bir karadelik kullanacağız mecburen. Yani ışığı öylesine güçlendireceğiz ki taşıdığı kütle potansiyeli karadelik kütlesine eşdeğer olacak ve kendi üzerine kapanacak, dairesel bir döngü sağlayacak. İşte bu dairenin ortası açık olacaktır. Hem açık, hem de negatif basınç altında olacaktır. Yani uzay-zaman dokusunda bir delik açmış olacağız.
Teknoloji bu... Ama gereken enerji hayal ötesi. Kısaca, samanyolu gökadasının yarıya yakın enerjisini kullanmamız gerekecektir. Yani, bir insan veya bir araç geçecek kadar büyük bir delik için...
Üstelik, bu enerji öylesine büyük ve kontrol etmesi öyle zor olacaktır ki, bir an bile denetimden kaçırsanız dünyayı anında parçalayabilir. Güneş sistemini dağıtabilir. Üstelik de bu enerjiyi kesintisiz olarak devamlı beslemeniz gerekir.İşte bu teknolojiye erişmenin olasılığı nedir? Ona siz karar verin artık.
Biraz uzun oldu ama sanırım daha kısa anlatılamazdı.
dincer-aydin1008
bence çok güzel açıkladınız. zaten dikkat ederseniz ben yakın bir gelecekte bunun olacağının kanısına varmadım. ama tabi ki bilim bu güce de erişecektir. Yani bilinen (en azından benim) ışık yılı uzaklığa ulaşma yöntemi başka yok.
necmi-tufek7866
Elbette erişecektir. Bundan şüphemiz yok zaten. Sadece zaman meselesidir. Tabii bir de o güce erişmeye çalışırken yok olma tehlikesini de birlikte taşıyacaklar. Yani bence bu ihtimal biraz daha olasılık dahilinde gibi...
necmi-tufek7866
Aslında teknoloji böyle sıçramalar yapmaz bence. Solucan deliği yapmaya çalışmadan önce yakın yıldızlara gidebilmeleri gerekir. Ve hatta daha uzaklarına da. Bunun yöntemlerini bulacaklardır önce. Enerjiyi toplayabilmek için bir takım sistemler, düzenekler kurmaları gerekir. Hatta dünyada bile kullanmak için daha fazla enerjiye ihtiyaç olacaktır ileride. Bu ihtiyaç sürekli artacak bir ihtiyaçtır. Teknoloji ilerledikçe daha fazla enerji gerekecektir. Yakın yıldızlarda koloniler kuracak uygun vasıflı gezegenler bulacaklar, oralara yerleşeceklerdir.
"Işık yılı uzaklığa erişmek" dediniz ya, bunun başka yöntemleri de var elbette. Zaman unsurunu bir şekilde aşabilirlerse ışık yılları uzaklıklara gitmek mümkün olacaktır bence. Ama bunun için insan ömrünü bin yıllara, on bin yıllara kadar uzatmaları gerekir. Belki de artık insan vücudunu kullanmaktan bile vaz geçip başka bir format, başka bir konak-taşıyıcı, zamanla yıpranmayan, eskimeyen bir sistemle varlıklarını ölümsüz hale bile getirebilirler. O zaman mesafelerin, ışık yıllarının hiç önemi kalmayabilir.
Görüyorsunuz ya, insan neler düşünebiliyor...