wolf-larsen7466
Görünür ışık aralığı radyo dalgaları olan bir uygarlık için dünya rengarenk ışıldayan uzak bir gök cismi olabilir mi?
kemal-bay-hickimse7261
Soru yanlış olmuş. " Elektromanyetik spektrum algı aralığı radyo dalgaları olan " şeklinde olmalı idi. Çünkü visible lights dediğimiz görünür ışık elektromanyetik tayftaın 1000 de 1'ni oluşturan çok küçük bir kısım.
Ve evet neden olmasın. Diğer yandan kızılötesi ( ısı ) için düşündüğümüzde ya da gama ışınları için de düşündüğümüzde çok farklı olurdu sanırsam. Ama hepsini birden algılayan bir uygarlık,ırk yoktur.
yelkan-kafkas8785
"Görünür ışık aralığı radyo dalgaları olan bir uygarlık için dünya rengarenk ışıldayan uzak bir gök cismi olabilir mi?"
Görmez tabi söz konusu uygarlı Ayda veya Marsta yaşamıyorsa.
Çünkü dalganın boyu kadar, radyo dalgasını gönderen kaynağın gücüde önemlidir. Eğer radyo dalgasını gönderdiğiniz kaynak yeterince güçlü değilse uzaktaki bir alıcı tarafından gönderdiğiniz dalgalar alınmayacaktır(fark edilmeyecektir). İşte arecibo mesajı gibi mesajların yüksek enerjiler kullanılarak dev radyo teleskoplarıyla gönderilmesinin sebebi de budur.
Aslında doğrudan olmasada insanoğlu geliştirdiği cihazlarda gama ışınlarından radyo frekanslarına kadar spektrumun büyük bölümünü gözlemleyebilir. Buna rağmen hiç bir yıldız sistemini yada hiçbir gezegeni radyo dalgalarıyla ışıldayan bir gök cismi olarak görünmez. Ki zaten hiç bir radyo teleskopu da bu tarz bir beklentiyle gözlem yapmaz. Genelde doğrudan bize dönük (en azından istikamet olarak) güçlü bir radyo dalgası aranır.
yelkan-kafkas8785
"Görünür ışık aralığı radyo dalgaları olan bir uygarlık için dünya rengarenk ışıldayan uzak bir gök cismi olabilir mi?"
Olamaz tabi söz konusu uygarlık Ayda veya Marsta yaşamıyorsa.
Çünkü dalganın boyu kadar, radyo dalgasını gönderen kaynağın gücüde önemlidir. Eğer radyo dalgasını gönderdiğiniz kaynak yeterince güçlü değilse uzaktaki bir alıcı tarafından gönderdiğiniz dalgalar alınmayacaktır(fark edilmeyecektir). İşte arecibo mesajı gibi mesajların yüksek enerjiler kullanılarak dev radyo teleskoplarıyla gönderilmesinin sebebi de budur.
Aslında doğrudan olmasada insanoğlu geliştirdiği cihazlarda gama ışınlarından radyo frekanslarına kadar spektrumun büyük bölümünü gözlemleyebilir. Buna rağmen hiç bir yıldız sistemini yada hiçbir gezegeni radyo dalgalarıyla ışıldayan bir gök cismi olarak görünmez. Ki zaten hiç bir radyo teleskopu da bu tarz bir beklentiyle gözlem yapmaz. Genelde doğrudan bize dönük (en azından istikamet olarak) güçlü bir radyo dalgası aranır.
vide-supra1191
Evet ya da hayır demeden önce evrimsel sürece yön veren çevre koşullarını düşünmek gerek. Görünür ışık dalga boyu, çevre ile etkileşiminin oldukça yüksek olmasından dolayı bizim için kaçınılmaz bir bilgi kaynağı aslında. Gama ışınları günlük hayatta karşılaşılan objeler için fazla küçük ve hızlı iken radyo dalgaları ise gerekli bilginin alınmasına olanak sağlamayacak derecede büyük dalga boyuna sahipler. Hal böyle olunca evrimsel süreç içerisinde neden tercih edilmediği görülebiliyor. Kızıl ötesini algılayan canlıların başında çeşitli yılan türleri bulunmakta aslında. Fakat radyo dalgaları için canlının çok özelleşmiş bir çevrede evrim geçirmiş olması gerekli.
yelkan-kafkas8785
Dünyamız görünür tayfta (yani bizim görebileceğimiz aralıkta) pek çok renkte ve tonda ışık saçar (şehir aydınlatmaları vs.) fakat bu ışıklar bırakın başka gezegenlerden görünmeyi ay yörüngesinden bile bakınca kolay kolay seçilmez(?)
İşte bu durum kaynağın gücüyle alakalıdır. Yani kullandığınız kaynak ne kadar güçlüyse oluşturduğunuz dalgalar o kadar uzaktan fark edilir.
kutsal-bilge1490
Mesela yılan adamlar, mağaralarda yaşadıkları için kızılötesi ışınları daha iyi görürler. (Kanama Ka Lajerama)