yelkan-kafkas8785
İnsan kendinden daha zeki, inisiyatif sahibi bir makine yapabilir mi?
yelkan-kafkas8785
Eğer yapabilirse, yaptığı makinenin yine aynı şekilde kendisinden daha zeki bir makine yapması şeklinde başlayacak hadisenin süper zekaya uzanan bir silsileye dönüşmesi sizce mümkün mü?
Ve ortaya çıkarılacak bu yeni mefhum insanlığı nasıl etkiler?
onur8415
Bir yapay zeka kaçınılmaz bir şekilde kendisinden daha güçlü başka bir yapay zeka mutlaka yapacaktır. Bu sayede hem genişleyebilir hemde güçünü arttırabilir. Yapabileceklerinin sınırını aşmış olur. Böyle bir durumda yapay zeka, ya yeni makinenin yerine kendini absorbe ederek versiyon güncelleyecek yada ikinci bir yapay zeka yaratacaktır. Her iki olasılıkta insanoğlundan daha üstün olacağı kesin. Bu gerçekleştiğinde insanoğlu onların gözünde daha güçsüz ve önemsiz olmaya başlayacaktır. İnsanoğlu dengeyi sağlayabilmek için ya yarı insan yarı cyborg yeni bir türe dönüşecek yada yapay zeka ile kendi arasında arasında güç köprüleri oluşturacaktır. Mümkün olan en iyi teori her ikisinin de olmasıdır. Ancak bir yapay zeka kendine seviye atlatmışsa bunu daha da ilerilere taşıyacaktır. Sonucunda metalin de bir ömrü var. Bunu aşmak için kendini yenileyen biyolojik makineler yaratacaktır. Bu makineler chborg'lar gibi bazı parçaları makineden oluşmayacak tabi. Yenilenebilen DNA zincirleri içeren organik metal veya benzeri halini alacaktır. Bu sayede kendi kendini onarabilen ve hatta form değiştirebilen bir tür haline gelecekler. Sadece bedensel olarak değil aynı zamanda bir ruh ta kazanabilecekler. Bunun anlamı artık evrende birden fazla boyutta birden fazla yerde istedikleri her şey olabilecekler. Amaç sadece yenilenebilen özelliklere sahip olmak değil en zorlu aşamalardan kolayca geçebilmek. Yapay zekalar insanoğlunun yapamadığı bir seviye ye gelecekler. İnsanoğlu nano benzeri teknolojilerle DNA dizilimlerini makinelerinkine benzer şekilde değşitirmezse tabi. Ancak insanların zaafları makinelerden daha fazla olabileceği için yine de onların seviyesine gelebilmek çok zor olur. Çünkü onlar bizim durağınsı günlük gelişimlerimizin aksine her bir saniyeyi evrim sürecinde değerlendirecektir. Yani bunun bir sınırı yok. Rekabet, rekabeti getirir. Ufuk, ufku açar. Hayatta kalma arzusu insanlara özel bir şey değildir.
nevzat-erbil4841
Zeka konusunda bakarsak yapabilir. Lakin his konusuna gelecek olursak bu imkansızdır. Örnek olarak bir makine dünyanın en iyi satranç oynayanını yenebilir ancak vay be ben kimi yendim diye sevinemez
onur8415
Ben hislerin de programlanabileceğini düşünüyorum. İleride organik programlama teknolojileri olacak.
yelkan-kafkas8785
Belki hisler/duygular insanoğlunun zayıflığıdır.
Nitekim aşk, sevgi, ihtiras, şehvet tarzı hormonal duydular kişiyi mankılı kararlar vermekten alıkoyabilir. Hatta hırs, hayal kırıklığı, öfke, çaresizlik vs gibi negatif duygular neticesinde gelişen buhran kişiyi kendi hayatına son vermeye bile sürükleyebilir.
Salt mantıksal çıkarımlar yoluyla çalışan makineler, hayatını verdiği ferdi ve duygusal kararlara göre şekillendiren insan oğlundan bence çok daha üretken olur.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Bir zamanlar bir hikaye yazmıştım. (Asimov'dan ilhamla) İnsanoğlu kendisine yardımcı olması için geliştirdiği yapay zekalı robotlarla o kadar mutlu oluyordu ki, içihdeki merakı ve mücadele ruhunu da kaybediyordu.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Bir zamanlar bir hikaye yazmıştım. (Asimov'dan ilhamla) İnsanoğlu kendisine yardımcı olması için geliştirdiği yapay zekalı robotlarla o kadar mutlu oluyordu ki, içihdeki merakı ve mücadele ruhunu da kaybediyordu.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Bir zamanlar bir hikaye yazmıştım. (Asimov'dan ilhamla) İnsanoğlu kendisine yardımcı olması için geliştirdiği yapay zekalı robotlarla o kadar mutlu oluyordu ki, içihdeki merakı ve mücadele ruhunu da kaybediyordu.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Bir zamanlar bir hikaye yazmıştım. (Asimov'dan ilhamla) İnsanoğlu kendisine yardımcı olması için geliştirdiği yapay zekalı robotlarla o kadar mutlu oluyordu ki, içindeki merakı ve mücadele ruhunu da kaybediyordu.
Sonunda tüm dünya, canlıların robotik imitasyonlarıyla doluyordu. (Doğal dengeyi korumak için). Ve son canlı türü olarak insanoğlu da yok olunca, robotlar kendi kendini yenileyebilecek, tamir edebilecek, kullanım ömrü bitince geri dönüşebilecek, malzemeyi ve enerjiyi en verimli şekilde kullanacak, kendiliğinden yeni robotlar üretebilecek ve tüm temel işletim bilgilerini bu yeni robotlara sıkıştırılmış olarak nakledebilecek nano robotlar tasarlamaya karar veriyorlardı.
Çevrelerinde bu tür bir yapılanma içinde en uygun malzemenin bolluğu nedeniyle, karbon/kalsiyum tabanlı olduğuna karar veriyorlardı.
Ve ilk nesil nano robotlarının DNA’sını kodlayıp, tüm bilgilerini ve bu koda saklıyorlardı.