ramazan-tayyip-kizilarslan8503
Sonsuzluk her kavram için aynı mıdır?
ramazan-tayyip-kizilarslan8503
Mesela matematiğin sonsuzluğu ve Uzay'ın sonsuzluğu?
hasan-er5197
Ben olmadığı kanaatindeyim. Örnek verecek olursam;
hasan-er5197
Ben aynı olmadığı kanaatindeyim. Örnek verecek olursam;
En yüksek hız kelimesi matematikte sonsuza kadar gider çünkü evrensel etmenler işin içine katılmaz. Fakat fizikte bu hız yaklaşık saniyede 300.000 km'dir. Çünkü evren bu hızdan daha fazlasına izin veremez.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Matematikteki sonsuzluk, sınırsızdır. Tek yönlüdür. Hangi işlemde olursa olsun, hep bir adım daha ötesi vardır, tanımlıdır.
Fizikteki sonsuzluk ise farklıdır. Çünkü fizik uygulamalıdır ve alt-üst sınırlarla belirlenmiştir.
Mesela en yüksek hız, olabilecek en büyük kütle, en düşük uzunluk, zaman birimleri sınırları belirtir. Yani belli limitler arasındadır.
Bu durumda fizikteki sonsuzlukta, matematikteki gibi aynı yapıda olmaz.
Eğer bir alt üst limit var ise, sonsuzluğu ifade etmek için başka bir kavrama ihtiyaç vardır.
Döngü...
Fizikteki sonsuzluğun nedeni olarak iyi bir adaydır.
Hızlandıkça, kütleniz artar, kütle artıkça, yavaşlarsınız. Bu hızı artırmak için daha çok enerji gerekir. Bu sefer kütle daha çok artar, .....
Bu bir döngüdür.
Sanırım fizikteki sonsuzluk kavramı, daha çok bu "DÖNGÜYE DÜŞEN-ULAŞAN DURUMLAR" için uygun.
Bir topun içinde sonsuza kadar aynı yönde gidebilirsiniz. Ama yine de topun sınırlarından dışarı çıkamazsınız. İşte bunun gibi bir şey...
marcellus7404
Fizik için bir çok sınır çizmişsiniz ama bu sınırların aşılamayacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? Bu alt üst sınırlar bugun için aşamadığımız için bizim koyduğumuz sınırlar değil mi? Gelecekte bu sınırlar aşılamaz mı?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
:-) Ey, Romalılar, vatandaşlar...
Sınırlar, sizi engellemek için değil, varlığınızı ve sürekliliğinizi korumak içindir. Bu sınırlar aşıldığı zaman, varlığınızda şu anki yapısını ve mevcudiyetini kaybedecektir.
Kaldı ki, bu kadar geniş bir mecra sizlere yetmiyor da, bu mecra da bir çok bilinmezi daha tanımıyorken, sınırlar dışındaki "bilinmezlere merak" ne işinize yarayacak?
Sınırlar, matematiksel olarak aşılabiliyor. Bu, bu sınırların dışında da bir gerçeklik olacağını gösteriyor (olabilir).
Ama aynı matematik, bu sınırların dışında maddenin tanımsız-anlamsız (bilinmeyen) olduğunu da gösteriyor. (1/0)
Diğer bir deyişle, bu sınırlar evrenimizin fiziksel özelliklerinden kaynaklanan sınırlardır. Eğer evrenin fiziksel özellikleri (enerji yoğunluğu, madde/enerji oranı, genişliği, genişleme hızı gibi özelliklerini) doğru saptayıp değiştirebilirseniz, sınırlarda değişir.
Sizin sorunuz, "Yüzme havuzundaki yüzücünün, '-Ben niye karada yüzemiyorum?'" diye sorması gibi bir şey.
marcellus7404
Bence sizin düşünceniz yüzme havuzunda ki yüzücünün yüzülebilecek alanın havuzdan ibaret olduğunu sanması. Akvaryumda ki balık misali.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Kütle de, evren adlı akvaryumda zaten...
marcellus7404
Aynı kütlenin eskiden dünya adlı akvaryumda olduğu düşünülüyordu ama meraklı ve daha fazlasını arayan insanlar sayesinde bugün evren adlı akvaryumda diyorsun.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Sayın Marcellus, "bilgi birikimimiz artıkça" zorlayacağımız sınırlar elbette artacak. Bu açıdan haklısınız.
Ama "bilgi birikimi" olmadan zorlayacağımız tek şey; hayal gücümüzdür.
Oysa hayalgücü nadir ve özel insanlara bahşedilmiş bir "hediyedir." HHer ne kadar sınırsız gözükse de, zihinsel ve zaman olarak ciddi bir alt yapı yatırımı ve kullanırken de ciddi bir tüketim ister.
Eğer hayalgücü hediyesini, bilgi alt yapısı ile destekleyerek bir şeyler üretirseniz, insanlar sizi "deli ya da dahi" diye bile tanımlayabilir. Yaptığınız, bilgileri beyin işlemcisinden geçirerek, hayal gücünüzde işlemeniz ve bir senaryo oluşturmanızdır.
Atıfta bulunduğunuz "eskiler" sınırları, "bilgisizliğe karşı bilgi" ile genişlettiler. "Doğru'dan emin olma" cesareti ile adım attılar.
Oysa "evrensel kesin" olan sınırlar, bilgisizlikten değil, bilgiden doğan sonuçlar. Aradaki fark bu.
Daha bilmediğimiz başka ya da yanlış hesapladığımız sınırlar olabilir. Buna lafım yok. (Ya da mesela bir planck ölçeği birazcık daha farklı olabilir.) Ama bu sınırın olmadığını değil, hatalı hesaplandığını gösterir. Bu sınır olmak zorunda.
Siz hayalgücünüzü sınamak istiyorsanız, bunu varsayım bile olsa; tutunacak bir bilgi ile desteklemelisiniz.
Örneğin gelecekte bu sınırların aşılması açısından; en küçük ölçü birimi, (fizik dünyasında) bir Planck Ölçeği, üstelik bu bizim seçtiğimiz değil, evrenin bize matematik ile verdiği bir değer. Yani, başka bir galaksideki akıllı bir canlı içinde aynı öçlek mesafesi (ne isim verirse versin) geçerli olacak.
Bunun daha altını nasıl zorlamayı düşünüyorsunuz? Gerekçe olarak kullandığınız veri nedir?
Aynı şey Plank zamanı içinde geçerli.
Kütle'de özellikleri ile bu evrene ait bir oluşumdur. Başka evrenlerin varlığı sadece tasavvur. Elimizde olan bu net ve kesin olan. Bu koşullarda, kütle ve içerdiği toplam enerji miktarı belli sabitlere bağlı.
Veya en büyük kütle, karadelik haline dönüşme sınırında olan kütle. Daha fazlası kütleli olmakttan çıkacak ve karadelik olacak. Bunu nasıl aşacaksınız? Karadeliğe dönüşmesini nasıl engelleyeceksiniz? Kullandığınız veri nedir?
Bunlar ve benzeri sınırlar, evrenin fiziksel koşullarından kaynaklanan sınırlardır.
( Havuz dışında başka havuzlar olabilir ama yüzücünün oraya ulaşması için , yüzmeyi bırakıp, karada -tamamen farklı bir ortamda- "yürümesi"lazım.
Zaten havuzdan çıktığı anda, havuz için "yok" olacak. (İp ucu) Geriye bilgi yollaması lazım ki, en azından havuzdakiler için bir anı'dan daha fazla anlamı olsun.
Oysa daha havuzu ve özelliklerini bile bilmiyoruz ki, onun sınırlarını zorlayacak derecede bilgi birikimimiz olsun.)
krhn5633
Sonuzluk tanımlıysa sonsuz/sonsuz neden belirsizdir ya da bir elmayı tanımlayabiliriz vardir hacim ve kütle olarak vs. Elmayı ikiye böldüğumuzde yine elma vardir ve tanımlıdır fakat elmayı sıfıra bölersek tanımsızdır.ama elma vardır ve tanımlıdır.bunun nedenini açıklayabilcek olan var mı?(lise öğrencisiyim)