huseyin-can6867
kütleçekim kuvvetini ortadan kaldırabilir miyiz ?
huseyin-can6867
kütleçekim kuvvetini kuantum kütleçekim teorisi nin farklı bir versiyonu ile ortadan kaldırabilmek mümkün müdür ? çarşaf gibi bükülen uzayzaman düzlemini kütle olmasına rağmen tamamen düzlem hlaine geri getirmek mümkün olabilir mi ?
muzaffer-erdem5978
Sn . hüseyin can ;
Ortada bahsettiğiniz bir "KÜTLE ÇEKİMİ" diye bir şey olmadığı için ortadan kaldırmak gibi bir eziyete de girmenize gerek yok.
Kütle çekimi kanıtlanmış bir teori değil.
Saygılarımla.
,Muzaffer Erdem
kemal-bay-hickimse7261
Evrim teorisi de kanıtlanmış bir teori değil o zaman o mantıkla ?
Kütle çekiminin uzaya " geometrik " bir etkisi olduğunu biliyoruz. Bu temel kuvvet, uzayı-zaman da geometrik eğrilik ya da düzlemsel olmayan bir yapı ortaya çıkarıyor. Siz sanırsam bu " çarşafı " germekten bahsediyorsunuz. Fakat nasıl olacağına dair bir ipucu göremedim.
muzaffer-erdem5978
Kütle çekimi sadece iç manyetik alanı olan "SOĞUK GÜNEŞ" li sistemlerde olur.
Bu Soğuk Güneş tabirinide KaraDelik olarak adlandırdığınız , fakat ne olduğu hakkında bir türlü karar verilemeyen içe dönüşlü sarmalları olan sistemlere diyorum.
Kütle Çekim teorisi sadece o şekilde ki sistemlerde mümkündür.
Sıcak Güneşlerin sistemin ortasında olduğu tüm sistemler "KÜTLE İTİM " gücüne sahiptir, o sebeble Kütle çekimi deyimini doğru bulmuyorum.
Saygılarımla.
Muzaffer Erdem
kemal-bay-hickimse7261
Normal de açık fikirli bir insanım fakat görüşlerinizi gerçeğe, fiziğe ve var olana dayandırmadıkça yazdıklarınızı hayali, bilim kurgu tarzında algılıyorum ve o yüzden çok saçma geliyor. Ama kendinize ait bir fikrinizin olması güzel bir şey, belkide haklısınızdır.
necmi-tufek7866
hüseyin can,
Kütleçekim kuvveti ortada kütle olarak var olan cisimler oldukça ortadan kalkmaz. Çünkü zaten kütlenin kendisinden kaynaklanmaktadır.
Ama aslında çok zayıf bir kuvvettir. (Diğer kuvvetlere nazaran.) Bu yüzden çok küçük parçacıklar neredeyse hiç etkilenmeden normal işlevlerini sürdürürler. Kuantum düzeyinde kütleçekim etkisi hemen hiç hesaba katılmaz. Çünkü o düzeydeki parçacıkları etkileyecek kütleçekim kuvveti karadelik gibi çok güçlü olanlar hariç tutulursa (zaten laboratuvar ortamlarında söz konusu olmaz) rastlanacak bir şey değildir.
(Siz şimdi Ay'ın üzerinde olsanız Ay'ın kütleçekimi sizi dünyaya nazaran altı kat daha az etkiler. Bir de çok küçük bir taş parçasını fırlattığınızı düşünün. Çok uzaklara gidebilir. İşte bir parçacık için de bizim ortamlarımız bundan çok daha güçsüzdür. Dünyanın çekim gücü o parçacıklar üzerinde hesaba katılacak kadar bile etki yapmaz.)
Kuantum kütleçekimi konusu çok ağır, çok fazla yüklenmiş parçacıklar söz konusu olduğunda önem kazanır sanırım. Onların birbirleriyle olan etkileşmelerinde hesaba katılacak bir konudur. Yani kütleçekimini ortadan kaldırmak gibi bir konuya yararı olmaz.
"Çarşaf gibi bükülen" uzay dokusu, eğer ona etkiyen kuvvet varlığını sürdürüyorsa düzleştirilemez. Ama, örneğin; Ay'ın çok az bükebildiği uzay dokusunundan hızlı ve enerjik bir cisim hiç yokmuş gibi geçip gidebilir. Bizim dünya dışına çıkan araçlarımız da bir bakıma dünyanın çekim gücünü yenebiliyorlar. Yani dünyanın bükmüş olduğu uzayı güç kullanarak aşabiliyorlar. (Eğer sorunuzun başkaca bir amacı yoksa?)
vide-supra1191
Kuvveti ortadan kaldırmak yerine etkisinin ortadan kaldırılmasını ele alırsak evet, aslında mümkün. Hala tam olarak neden olduğu bilinmese de ivme ya da neticesindeki eylemsizlik kütlesi temel olarak kütle çekiminin etkisi ile aynıdır. Einsteinın denklik ilkesi tamamen bu fikir üzerine kuruludur mesela. Bir asansörde ivmeli hareket yaptığın durumda hissettiğin eylemsizlik ile kütleçekim alanında hissettiğin (yerçekimi ivmesi) tamamen aynı fizik kurallarına dayanmaktadır.
Bu da serbest düşme esnasında uzayın geometrik şeklinin, sabit ve kütleçekim alanı olmayan uzayın şekli ile aynı olması gerektiği anlamına gelebilir.
Herhangi bir kuvveti istesek de ortadan kaldırabileceğimizi düşünmüyorum. Evrenin işleyişinden dolayı ortaya çıkan fizik kurallarının bu evrenin içerisindeki bir nesne tarafından ortadan kaldırılabilmesi fikri bile başlı başına mantıklı değil gibi görünüyor. Şayet mümkün olduğunu varsayarsak ve belirli bir miktar enerji ile bunu gerçekleştirebileceğimizi düşünsek bile gerekli olan 'işe yarar enerji' belki de en az evrenin kendi enerji içeriği kadar olacaktır.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Kütle çekim kuvveti, tanımlama da sandığımız ya da gözlemlediğimizi sandığımız şey olmayabilir.
Ama şu anki durumda ne veya neyin eşdeğerlisi olursa olsun, elimizdeki bakış açısından türetilmiş matematiksel yöntemlerle bu nesenler arası çekim ilişkisinin hesaplanması tam ve noksansız doğru yapılabiliyor. Öngörülen hesaplama sonuçları ile gözlemlenen sonuçlar birebir uyuşuyor...
Bu nedenle kütleçekim diye bir şey olmadığını düşünmek çok da doğru bir yaklaşım değil.
Şu an, bu şekilde tanımladığımız, hesaplarımıza da tam uyan bir kuvvet var. Bu kuvvetin varlığını inkar etmemize imkan yok.
Yani kanıtlanmamış kalan bir kısmı yok gibi. Bu kuvvetin varlığı ve etkileride, kesin ve kanıtlı.
Emin olmadığımız nokta ise; bu kuvvetin (kütle çekiminin) yapısının ve mekanizmasının hala net olmayışı bence... Niye tek yönlü; sadece çeken kuvvet? Bunun açıklamasında eksiklikler var.
Bence "düşük basınç alanı" fikri de benzer şekilde uyuşan sonuçlar verir. Ama bunu formüle döküp hesaplamadığım için bu sadece bir varsayım.
Eğer hala kanıtlanmamış bir teori isterseniz, benimki buna güzel bir örnek.
Ortadan kaldırabilir miyiz? Hayır? Serbest düşme esnasında ağırlığımızın , düştüğümüz nesneye göre, olmaması (sıfır olması), kütlemizin olmadığı anlamına gelmiyor.
Sadece Vide Supra'nın belirttiği gibi onu dengeleyecek ters yönlü bir kuvvet belki üretebiliriz.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Kütle çekim kuvveti, belki de tanımladığımızı ya da gözlemlediğimizi sandığımız şey olmayabilir.
Ama şu anki durumda, Ne? veya Neyin eşdeğerlisi? olursa olsun, elimizdeki bakış açısından türetilmiş matematiksel yöntemlerle; bu "nesneler arası çekim ilişkisinin" hesaplanması tam ve noksansız olarak doğru yapılabiliyor.
Öngörülen hesaplama sonuçları ile gözlemlenen sonuçlar bire bir örtüşüyor...
Bu nedenle kütleçekim diye bir kuvvet olmadığını düşünmek, pek de doğru bir yaklaşım değil.
Şu an, bu şekilde tanımladığımız, hesaplarımıza da tam uyan, bir kuvvet var. Bu kuvvetin varlığını inkar etmemize imkan yok.
Yani, kanıtlanmamış kalan bir kısmı yok gibi. Varlığı da, etkileride, kesin ve kanıtlı.
Emin olmadığımız nokta ise; bu kuvvetin (kütle çekiminin) yapısının ve mekanizmasının hala net olmayışı bence... Niye tek yönlü ve sadece çeken kuvvet? Bunun açıklamasında eksiklikler var gibi...
Bence "düşük basınç alanı" fikri de benzer şekilde uyuşan sonuçlar verir. Ama bunu formüle döküp hesaplamadığım için bu sadece bir varsayım. Eğer hala kanıtlanmamış bir teori isterseniz, buna güzel bir örnek.
Ortadan kaldırabilir miyiz? Hayır? Serbest düşme esnasında ağırlığımızın, düştüğümüz nesneye göre, olmaması (sıfır olması), kütlemizin olmadığı anlamına gelmiyor.
Sadece Vide Supra'nın belirttiği gibi onu dengeleyecek ters yönlü bir kuvvet belki üretebiliriz.