morgan-frei5424
Daha once yazdiginiz "Benim açımdan, sözünü ettiğim dalgaların taşıdığı enerjinin 1 Planck uzunluğunda iken, 1 Planck kütlesine eşdeğer olması halinde kütleleşme başlıyor-varlığı korunuyor, olması önemli.". Ama 1 plank kutleye esdeger enerji ile kutlelesme baslamiyor, bu en fazla verilebilecek enerji.Daha sonra ise tekillik basliyor.
Sizin minimum enerji icin baska bir yola basvurmaniz gerekmez mi ?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Çok güzel... Harika... Sanırım fark etmediğim bir eksiğim üzerindeyiz. Teşekkür ederim.
Size net cevap verebilecek kadar ayrıntılı olgunlaşmış bir bakışım yok. Varolanı kısaca özetleyeceğim. Buradan cevap çıkar mı size ve bana bilemiyorum.
Varsayımsal EGD dalgalarım, evrenin genişlemesinden kaynaklanıyor. Yani dıştan içe doğru ki, bu tür dalgalar bizim doğamızda yok.
Her dalganın taşıdığı aktardığı bir enerji miktarı var.
Normalde dalgaların, yapılarına göre bu katarılan enerjinin birim başına yoğunluğu değişiyor.
Mesela bildiğimiz elektromanyetik dalgalar alana yayıldığı için, taşıdığı enerji merkezden olan uzaklığını karesi ile ters orantılı olarak, oranlı azalıyor. Buna alışığız. Dalga deyince bu yapıyı canlandırırız gözümüzde..
Bir diğer dalga tipi ise mesela bir merkezden değilde, 2 boyutlu bir nesneden -çubuk gibi- yayılan birbirine paralel dalgalar. Ya da bir merkezden yayılmış dalga sıralarının, merkezden epey uzak iken ki durumları, Bu durumda aktarılan enerji miktarı daha az düşüyor. Bu tamamen dalga yayının açısı ile alakalı.
Çünkü dalga bu açıya göre yayılıyor ve aktardığı enerji de bu yayılıma göre paylaşılıyor....
Önerdiğim dalgalar ise tam tersi. Yani mesafe aldıkça, aktardığı enerji yoğunlaşıyor.
Bu dalgaların taşıdığı enerjinin belirli bir yoğunluğa ulaşması ile kütle üzerinde ancak etkin bir role kavuştuğunu düşünüyorum.
Bu yoğunluğun altında iken ya da çok üstünde iken kütle üzerindeki etkisini değerlendiremiyorum.
Yukarıda tekrarladığınız kast ettiğim yoğunluk bu enerji yoğunluğunu kast ediyor.
Ama bu minimum mu yoksa maksimum mu net bilemiyorum.
Bence minimum olmalı, çünkü karadeliktekinin tersine, burada gelen enerjinin bir kısmı 3 uzamsal boyutun açıklığını besliyor. Kalanı ise yoluna devam ediyor. Yani kütle üzerinde kalan miktarı düşük. Bir sonraki dalga da aynı şekilde devam ediyor. Bu şekilde 3 uzamsal boyutun açıklığının sürekliliği korunuyor.
Bu varsayımsal dalgalarla aktarılan enerjinin miktarı hakkında bir bilgim yok. Dalgaların planck ölçeklerine sahip olması gerektiği için, aktardığı enerji miktarının da Planck kütlesi ile bir bağlantısı olması gerektiğini düşünüyorum. Ama en baştan planck uzunluğunda genişliğe sahip dalga , Planck kütlesi eşdeğer enerji ile işe başlarsa, ilerledikçe toplanan enerji miktarı çok artacak.
Bu nedenle bir aşamadan sonra, toplanıpta bir planck kütlesi eşdeğeri enerji yoğunlaşması ile kütleleşmenin başladığını varsaydım
Karadelik içinde ele aldığımız bir Planck kütlesi ise, olduğu yerde. Sabit. Ve boyutsuz. O yüzden etkileri ve sonuçları ile aynı değiller gibi geliyor.
Ve evet 1 plank ağırlığındaki kütle eşdeğeri enerji, karadelikteki maksimum enerji yoğunluğuna bu noktadan sonra enerji verirseniz, tekilleşme oluyor. Çünkü olabilecek en yüksek enerji yoğunluğu.
(Sıfır derecedeki su ile buz arasındaki noktada gibi)
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Çok güzel... Harika... Sanırım fark etmediğim bir eksiğim üzerindeyiz. Teşekkür ederim.
Size net cevap verebilecek kadar ayrıntılı olgunlaşmış bir bakışım yok. Varolanı kısaca özetleyeceğim. Buradan cevap çıkar mı size ve bana bilemiyorum.
Varsayımsal EGD dalgalarım, evrenin genişlemesinden kaynaklanıyor. Yani dıştan içe doğru ki, bu tür dalgalar bizim doğamızda yok.
Her dalganın taşıdığı aktardığı bir enerji miktarı var.
Normalde dalgaların, yapılarına göre bu katarılan enerjinin birim başına yoğunluğu değişiyor.
Mesela bildiğimiz elektromanyetik dalgalar alana yayıldığı için, taşıdığı enerji merkezden olan uzaklığını karesi ile ters orantılı olarak, oranlı azalıyor. Buna alışığız. Dalga deyince bu yapıyı canlandırırız gözümüzde..
Bir diğer dalga tipi ise mesela bir merkezden değilde, 2 boyutlu bir nesneden -çubuk gibi- yayılan birbirine paralel dalgalar. Ya da bir merkezden yayılmış dalga sıralarının, merkezden epey uzak iken ki durumları, Bu durumda aktarılan enerji miktarı daha az düşüyor. Bu tamamen dalga yayının açısı ile alakalı.
Çünkü dalga bu açıya göre yayılıyor ve aktardığı enerji de bu yayılıma göre paylaşılıyor....
Önerdiğim dalgalar ise tam tersi. Yani mesafe aldıkça, aktardığı enerji yoğunlaşıyor.
Bu dalgaların taşıdığı enerjinin belirli bir yoğunluğa ulaşması ile kütle üzerinde ancak etkin bir role kavuştuğunu düşünüyorum.
Bu yoğunluğun altında iken ya da çok üstünde iken kütle üzerindeki etkisini değerlendiremiyorum.
Yukarıda tekrarladığınız kast ettiğim yoğunluk bu enerji yoğunluğunu kast ediyor.
Ama bu minimum mu yoksa maksimum mu net bilemiyorum.
Bence minimum olmalı, çünkü karadeliktekinin tersine, burada gelen enerjinin bir kısmı 3 uzamsal boyutun açıklığını besliyor. Kalanı ise yoluna devam ediyor. Yani kütle üzerinde kalan miktarı düşük. Bir sonraki dalga da aynı şekilde devam ediyor. Bu şekilde 3 uzamsal boyutun açıklığının sürekliliği korunuyor.
Bu varsayımsal dalgalarla aktarılan enerjinin miktarı hakkında bir bilgim yok. Dalgaların planck ölçeklerine sahip olması gerektiği için, aktardığı enerji miktarının da Planck kütlesi ile bir bağlantısı olması gerektiğini düşünüyorum. Ama en baştan planck uzunluğunda genişliğe sahip dalga , Planck kütlesi eşdeğer enerji ile işe başlarsa, ilerledikçe toplanan enerji miktarı çok artacak.
Bu nedenle bir aşamadan sonra, toplanıpta bir planck kütlesi eşdeğeri enerji yoğunlaşması ile kütleyi desteklemeye başladığını varsaydım
Karadelik içinde ele aldığımız bir Planck kütlesi ise, olduğu yerde. Sabit. Ve boyutsuz. O yüzden etkileri ve sonuçları ile aynı değiller gibi geliyor.
Ve evet 1 plank ağırlığındaki kütle eşdeğeri enerji, karadelikteki maksimum enerji yoğunluğuna bu noktadan sonra enerji verirseniz, tekilleşme oluyor. Çünkü olabilecek en yüksek enerji yoğunluğu.
(Sıfır derecedeki su ile buz arasındaki noktada gibi)
morgan-frei5424
"Önerdiğim dalgalar ise tam tersi. Yani mesafe aldıkça, aktardığı enerji yoğunlaşıyor.
Bu dalgaların taşıdığı enerjinin belirli bir yoğunluğa ulaşması ile kütle üzerinde ancak etkin bir role kavuştuğunu düşünüyorum."
Bu yoğunluğun altında iken ya da çok üstünde iken kütle üzerindeki etkisini değerlendiremiyorum."
ve
"Bence minimum olmalı, çünkü karadeliktekinin tersine, burada gelen enerjinin bir kısmı 3 uzamsal boyutun açıklığını besliyor. Kalanı ise yoluna devam ediyor."
Burtay Bey,
Sanirim aslinda biraz formule edebilseydiniz, isiniz cok kolaylasirdi.
Nacizane fikrim:
simdi kutle icin ( fotonu da hesaba katarsak, en azindan madde davranisi gostermesi acisindan,ama isterseniz onu da eleyebilirsiniz,ama bence tutun), ,sizin en az ikinci dereceden bir denklemi >=0 (eger fotonu istemezseniz eesit degil sadece buyuk kismi hesaplarsiniz) olarak yazmak ve resmen koklerini bulmaniz gerekir.
En az 3 )veya fazla) kok araligi cikmali.
Bunu simdilik rafa kaldirin, yazimin sonunda kullanacagiz.
Ancak bu durumda bir durum daha ortaya cikar.Kutle icin gereken enerji , kutleyi olusturdugu andan sonra "yoluna" devam etmeyebilir,yani hala ise yarayabilir.Nasil mi?
Su "koklerini" buldugumuz esitligi hatirlayin.Eger kokler 3den fazla ise, bu durumda buldugunuz degerler, uzaklik veya enerjiye ( artik nasil formule edebilirseniz) azalmasi veya artmasina bakmadan, o degerler icinde madde olusturabilir,degerlerin disinda gecersiz olur, yine baska deger araliginda etkisini gosterir. Yani arada "bosluklar" dahi olusur.
Yani siz, resmen sayi dogrusunda pozitif yerleri arayacaksiniz
Bir kere olusturmadi ise sonra da olusturabilir(enerjisi artsa/azalsa bile), hatta bunlari fonksiyon haline getirip cakisanlari bulmaniz dahi mumkun ( grafik acisindan oldukca basit hale gelir)
Bu en basit anlatimi, cunku iki boyuttan bahsediyoruz.Simdilik.Eger sonuclar sonsuz cikarsa, demek ki farkli yol denemelisiniz.
(ic bunaltan fizik)
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Nacizane fikriniz karşısında aciz kaldım :-) Bravo ve teşekkürler. En azından birilerinin işine yaradığını hissettim. :-)
Kütlenin oluşması kısımında; sanal parçacık kütleleri haricinde, bildiğimiz kütle tek bir seferde oluşmuş. Evrenin ilk dönemlerinde...
Varsayımsal dalgaların, kütleyi oluşturmaktan ziyade onun varlığının sürekliliğinde etkin olduğunu düşünüyorum. En azından şu anki son durumda.
Eğer yanlış anlamadıysam, 2nci dereden bir denklem için, "anti-madde nerede ?" konulu yazıda gündeme getirdiğim 2nci bir dik varsayımsal dalga yönü daha gerekiyor.
Eğer öyle olursa, bu ikisinin etkin olduğu noktalardan kökleri çıkartıyoruz sanırım. Bunlardan negatif işaretli olanlar, bizim açımızdan etkin olmadığı için, sadece pozitif olanları ele alıyoruz ki bu durumda bu iki (en üst- en alt) kök arasında kalan aralık değerlerin, maddenin sürekliliğini koruması için gerekli enerjiyi verdiğini düşünüyoruz. Sanırım bulunması gereken 3 kökte , 3 uzamsal boyutun durumu ile bağlantılı.
Fotonun rolünü ise "eşitlikle" vermişsiniz ama bunu bağlantılandıramadım.
Kast ettiğiniz (dalga-lar) fonksiyonunu yazabilmeyi çok isterdim ama nereden ve nasıl başlayacağımı bile bilmiyorum... En azından şimdilik. (Teşekkürler...)
(Fizik hiçte bunaltıcı değildir, özellikle hobi olduğunda...)
morgan-frei5424
ne kadar kok cikarsa o kadar kesinlige ulasirsiniz.hatta hatta belirsiz olmadigi surece, kokler veya ters isaretli alanlar anti maddeyi(belki de negatif kutleyi dahi) verir.
Her boyut icin ayri formul, ayri olasiliklarla giderseniz, en az bir ama ayni degisken her formulde mevcutsa ve sansli iseniz birlestirmeniz de sozkonusu.
Sifirlarkenki kastim fotonun iki boyutun siniri olarak dusunmemden kaynaklaniyor.cok onemli de degil.
hic-kimseyle-tartismaz9132
Çok kafa karışıklığı var. Bulduğunuz bir şeyler mi var? Var ise paylaşın, "varmış gibi" yapmayın.
yasin-yasin9016
eğer evren ışık hızında akıp genişliyorsa her nesne her cisim evrenle birlikte o hız içerisinde hareket ediyor uçağa binen uçağın hızından nasibini alır gideceği yere hızlı varır her parçacık her kütle kaçınılmaz şekilde genel uzay zamanı içersinde ışık hızıyla hareket ediyor. kendi özel alanları içersinde uzayı ve zamanı büken karadelikler bile bu genel uzay zamanının hızı ve döngüsü içerisinde