morgan-frei5424
Evrenimiz disindan, evrenimize buyuk enerji enjekte edilse ( buyuk miktarda kutle olarak da algilanabilir) , bu durum nelere yol acabilir ? Yani evrene disaridan mudahale ne sonuc dogurur ?
mustafa-pakkan5913
Çalışan evrende fizik kurallarının denge unsuruna göre yapılandığını söyleyen teori eğer doğruysa,evrene yapılan büyük enerji nakli bir felakete neden olabilir.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Evrenimizdeki tek kapalı ( ya da yarı kapalı) sistem, evrenin kendisidir. Bu durumda o da açık bir sisteme dönüşeceğinden, sistem dengeleri bozulur. Bu zincirleme yaşanan bir kaos ortamı demektir. (Yeni dengeleri oluşturmak için...)
Kısaca @mustafa pakkan'ın ifade ettiği gibi; evrensel "felaket" olur.
morgan-frei5424
Burkay Bey, tesekkur ederim .Aslinda konuyu daha bir simule sekilde dusunmek istemistim.Evrenin dokusunda veya izolesinde bir degisim olmadan , bir anomali ile bir artisi dusunmustum, homojen bir artis.Temel kuvvetlerden baslayarak felaketin ne olacagi gibi.Genislemenin ne sekilde olacagi, bunu uzay zamanin kaldirip kaldiramayacagi, veyahut madde-enerji dengesindeki sonuclar gibi.
Bana kalirsa enerjinin turune gore belki de evren dokusunun bir anlamda yogunlugu/akiskanligi artabilir, belki de isik hizi limiti azalabilir/artabilir.artan yogunlukla, kutlecekimlerinin de etkisini dusunmeye calisiyorum.Bu anlamda bosluga yakin dokunun agirlasmasi, kutlecekimlerininnasil etkiler? Formule birsey eklenebilir mi, yogunluk sabiti gibi? Yoksa bunlari hic hesaba katmaya gerek kalmadan evren patlar mi? Son olarak, boylesi bir enerji transferinin bir kereye mahsus olusunu hayal eder ve evren disini sadece evrenin genislemesine musait bir yokluk kabul edersek, kapali sistemin korunmasi soz konusu da olabilir diye dusunuyorum.
hakan-k9304
Bence Evrime İnanmayanlara Sor
Atomlardan Oluşan Cennette Olan Adem Gelmiş Ya Dünyaya
hakan-k9304
Eğer Evren,
Evrenin Dışında Olan Kısımda Olan Bir Enerjiye Evren Genişlediğinde Ulaşırsa
Felaket Olşucağını Düşünmüyorum
Evrene Enerji Eklenir
Bize Oluşmadan Ölürüz Zaten
necmi-tufek7866
Morgan Frei,
Bir fizikçinin kitabında şöyle bir şey okumuştum; "Eğer evrende bir tek elektron bile fazla olsaydı, zaman içinde evreni defalarca sarar, elektromanyetik etkileşimlerde değişimlere yol açardı."
Belki bu biraz abartılı gibi gelebilir. Bana da öyle gelmişti. Ama asıl düşünülmesi gereken, evrene dışarıdan gelecek fazladan enerjinin ne şekilde gelebileceğidir. Evrenin tüm etkileşimlerde "sıfır" sonucu verecek bir denge durumu var. Enerji bakımından da (şimdilik bilemiyoruz ama) yine bir denge durumu olması gerekir diye düşünüyorum. Bu dengeler bozulmadan eğer, yani toplamda "sıfır" sonucu verecek eklemeler veya çıkarmalar evrenin dengesini bozmaz gibi geliyor. Ama ilave edeceğiniz malzeme evrenle uyum sağlayabilecek bir malzeme değilse, o zaman felaketin gelmesi (zaman içinde) beklenebilir.
Hakan K'nin dediği gibi bize ulaşması zaman alır. Belki de değişen etkileşimlere uygun başka canlı türleri ortaya çıkabilir. Yani sizin sorunuzun düşünsel etkileri çok geniş açılıdır bence.
Ama yine de şöyle bir şey söyleyebiliriz; Evren kendisini korumayı bilen, kapalı bir sistemdir. Ona müdahale edebilecek şey, ancak başka bir evren olabilir...
morgan-frei5424
Necmi Bey, belli olmaz, tek bit elektronun ahengi bozma ihtimali olabilir, bu anlik da, uzun surede de etkisini gosterebilir, size katiliyorum.
Dis bir evrenin bizim evrenimize bir defa girmesi, ve bu evrenin yapisinin her yonuyle bizimkiyle ayni olmasi durumunda ise belki de matematikteki bir birlesik kume durumuna gelebilir, ama sadece enerji enjektesi bence de felaket olur, ama sizce nasil bir olay silsilesi gelir? ilk basta hangi kuvvet etkilenir?BBdeki gibi kutlecekim mi?
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
@Morgan Frei, Aslında çok güzel bir düşünce deneyi... :-) Bu açıdan ele almamıştım ilk okuduğumda...
Eğer " Dengeli ve homojen bir enerji aktarımı ile evrenin enerji miktarını artırırsak ?" şeklinde soruyu ele alıyorum. Çünkü diğer şekilde Necmi Bey'in cevabı yeterli bence de...
(Kütle olarak eklenmesi, homojen olmadığı için sistem dinamiklerini ve dengesini bozacaktır.)
Ama enerji yoğunluğu, düzgün ve her yönden artırılabilinirse, BENCE biz hiç bir şey farketmeyiz.
Değerlerimizde ve ölçümlerimizde hiç bir şey değişmez.
Oysa eskiye kıyasla evrenimizdeki zaman daha yavaştır. kütlelerde daha yoğundur.
Bunu benzetme olarak, hızlanarak artan momentum ile ek enerji kazanan uzay gemisindeki yolcuların durumuna benzetebiliriz.
Bu arada genişleme de, bence, daha hızlanır çünkü genişlemeyi destekleyen "toplam iç basınç" artmıştır.
Büyük ihtimalle parçacıklar üzerindeki temel kuvvetlerde artacaktır. Bu ise öncekine oranla, daha az boşluklu parçacıklar demek olacağından, fiziksel 3 uzamlı boyutlarda da bir sıkışma -daralma olabilir.
Sonuçta , homojen bir aktarım olabilirse, farketmeyiz...
Ama heterojen bir giriş olursa, evrenin bir bölgesinden diğerine şeklinde, bu durumda iç dengeler zincirleme bozulur.
( Geçenlerde Planck kütlesinin işlevi hakkında sorgulama yapıyordum. O sırada aklıma geldi.
Belki evrende enerji için kütle sahibi olma sadece planck ölçeğindeki enerji paketçiklerine (KEP), dalgalarla (EGD) Planck kütlesi eşdeğeri momentum aktarıldığı zaman mümkün oluyordur. ?
Eğer öyle ise evrenimizde sadece belli bir aralıkta sadece kütle var olabiliyor olabilir. Öncesinde ve sonrasında tekrar enerji formuna dönüşüyor olmalı.
Bu tür homojen bir enerji enjektesi, bu aralığı etkileyebilir. Yani görünebilir evren 14.5 milyar ışık yılından daha farklı (bu koşullarda daha az olmalı) olabilir. Ama bu fantastik ve temelsiz bir bakışım. İlham verici olduğu için paylaşıyorum.)
necmi-tufek7866
Morgan Frei,
Elbette ilk etki eden kuvvetler en hızlı olan kuvvetler olur. Onlar da elektromanyetik ve kütleçekim kuvvetleridir. Ama uygulamada görülecek etkiler çok farklı olabilir.
Yanlız, bence hayali bir kuvvet aktarımı düşünmek, "yani homojen, çaktırmadan ve bir sihir yapmış gibi enjekte durumunu kabul etmek ve düşünmek beni aşar.
Ben şöyle düşünebilirim;
Evrenimize dışarıdan bir etki ancak başka bir evrenle çarpışmak gibi bir şey olabilir. Çünkü benim düşüncemde dış evren negatif enerji düzeyinde bir kuantum denizidir. Orada sadece "evren" boyutunda maddi yapılanmalar olabilir. Daha küçük maddi yapılanma veya yüzer gezer başıboş maddeler yoktur. Negatif deniz hemen yok eder. Sadece basınç alanları şeklinde enerji yoğunlaşmaları olabilir. Onlar da zamanla büyüyecek, ters entropi sayesinde yeni bir evren yaratacak düzeye geleceklerdir. (Buraları göz ardı edebilirsiniz, düşünce bana ait.)
Evrenimizde, kesin yasa olmasa bile, maddi yapılar arasında 1/10 oranı var gibi... Yani, bir galaksinin çapı 100 bin ışık yılıysa, en yakın galaksi on kat uzakta, 1 milyon ışık yılı veya daha uzakta bulunur.
Evrenlerin yapılanmalarında da aynı orantı olabilir, hatta kuvvetle muhtemeldir, O zaman iki evrenin çarpışmaları için çok uzun zamanlar gerekir. Ayrıca, eğer bu evrenler dönüyorlarsa, o zaman birer fermiyon parçacık gibi aynı enerji düzeyi ve aynı yörüngeyi paylaşmazlar. Hatta çok yakından geçseler bile birbirlerini iterler diye düşünüyorum. Çarpışmaları için çok hızlı hareket halinde olmaları gerekir. Yani en küçük ve en büyükler aynı davranışı gösteriyorsa, daha büyükler de aynı davranışı gösterirler diye düşünürüm...
hakan-k9304
Bence 2 Evren ;
Büyük İhtimalle
Birbirinin Yakınından Geçerse Birbirlerini İtmez.
Çünkü Kütleçekim Dalgalarının Gidebileceği Bir Yol/Yer Yoktur.
Mekan Yoktur.
Eğerki İki Evren Çarpışırsa Ve Kütleçekim Kuvveti Evrende Üstünlük Gösterirse;
2 Evren 2 Galaksi Gibi Karışıp Tek 1 Evren Oluşturabilir.
morgan-frei5424
@Necmi Bey,
Fermiyon parcacik benzetmesini mukemmel dusunmussunuz.
Bir de su aklima takildi ( Hakan Bey'in sizden sonraki fikrine nazaran ) , sizin dusundugunuz bir dis evren degil de, yine ayni yapiya sahip ( karanlik madde+enerji+bildigimiz madde , ayni oranlarda olmak zorunda da degil ) , carpissa/kavussalar, bu etapta iki evren merkezlerinde maddeleri toparlamaya meyilli olabilir mi ?
morgan-frei5424
Son yazdiginizi sonra godrum :( . Ozellikle "Eğer öyle ise evrenimizde sadece belli bir aralıkta sadece kütle var olabiliyor olabilir. " kismini uzun suredir dusunuyorum.Bizlerin farketmedigi, dis evrenden gelen , uzun sureli ve dusuk bir enerji var ise(homojen olma ve tek yonlu olmasi sartiyla) , bu bizim hesaplarimizin belki de uzun surelerde de degismesi gerekliligini getirir.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Şöyle düşünüyorum bu fantazi de... Eğer evrende dokusunu sürekli ve düzenli enerji ile besleyip, bir titreşim varsa (ki varsayımım bu temele dayanıyor), bu titreşim dalgaları evrenin içine ilerlerken birim başına hep aynı miktarda enerji taşımıyorlar. Bildiğimiz dalgaların tersi işaret taşıyan açıya sahip oldukları için, ilerledikçe taşıdıkları enerji miktarı artmalı... (Dağılma değil, odaklanma...)
Bu durumda, kütle oluşumu için, ancak enerji paketçiklerini sıkıştırdıkları belli bir aralıkta kütleli yapılarını sabit tutuyor olabilirler.
Çünkü bu alanın bir tarafında gelen dalgaların taşıdığı-aktardığı enerji, enerji paketçiğini sabitlemek için çok zayıf, diğer tarafında ise onu tekilleştirecek kadar güçlü olmalı.
Sadece aradaki dar bir aralıkta, enerji kütle varlığını sabitliyor olmalı. Tabii tam bir sabitleme de değil, bu aralık evrenin genişlemesi ile konum ve genlikte değiştiriyor olmalı. Sanırım bunu olası bir entropi sebebi olarakta tanımlayabilirim...
Bu konuda daha önce aklıma bir kaç düşünce gelmiştir ama Necmi Bey'in negatif dış evren varsayımını, varsayımıma uygulamaya çalışırken daha belirginleşti.
morgan-frei5424
Iki kere okuyunca ancak anladim, daha dogrusu "evren nasil bir yapidir" konusunda sizin ve Necmi Bey'in sistemlerinizi hatirlamam gerektigini farkettim. Sizleri izlemeye devam edersem olacak gibi :)