kemal-bay-hickimse7261
Bilinen evren bir enerji havuzu ise ; havuza şekil veren maddenin hali midir yoksa maddeyi oluşturan atom-altı parçacıkların nasıl titreştiği mi ?
kemal-bay-hickimse7261
Karanlık madde ve enerjiyi anlayamıyor oluşumuzun sebebi , eksik olan veyahut tanımlanmamış uzay-zaman parçacıkları mı yoksa yetersiz matematiksel anlayış yüzünden , aslında var olmayan '' uzay-zaman '' faktörüne yönelme eğilimi mi ?
Ve son olarak karanlık enerji yada karanlık madde başlı başına bir '' OLAY '' mıdır yoksa bu terimler bir döngünün , reaksiyonun , etki-tepkinin , atom-altı düzeydeki değişimlerin bir sonucu / nedeni midir ?
necmi-tufek7866
Perfection,
Gerçekten çok güzel bir soru açmışsınız. Bizi takip ettiğiniz ve olayı da çok güzel analiz ettiğiniz hemen anlaşılıyor.
Benim ortaya sürdüğüm teorinin pek çok çıkarımları var. O çıkarımlardan biri de evrenin ve dış evrenin bir döngünün, reaksiyonun, etki-tepkinin ve enerjinin her düzeydeki değişimlerinden meydana gelmiş olduğudur.
Ama önce sorunuzla ilgili bir veri analizi yapmak gerekir.
"bilinen evren bir enerji havuzu ise" şeklinde bir önerme yapıyorsunuz. Zaten enerjiden başka "iş" yapacak bir kavram bilmiyoruz. Ya da henüz bulamadık. Tüm bildiğimiz enerji ise; o zaman havuzun şekli de enerjinin davranışına endekslidir. Maddenin hali veya parçacıkların nasıl titreştiği burada ikincil etkiler olur diye düşünüyorum. Çünkü zaten hepsi de enerjinin davranışı olarak tanımlanıyor.
Yani biz enerjinin davranışlarını tam kavramadıkça havuza neyin şekil verdiğini de tam olarak anlayamayacağız. Tüm çaba enerjiyi anlamaya çalışmak üzerinedir...
Bu yüzden "enerjinin yok edilemeyeceği" kavramını anlamaya çalışırken onun nasıl yok edilemeyeceği sorusu beni eksi enerji düzeyi olması gerektiği düşüncesine götürdü. Eğer tespitim doğruysa o zaman evrenin varlığı özel bir durum olmaktan çıkıyor. Enerjinin bir davranışı olarak basit bir tanımlamayla açıklanabiliyor.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
(Değerli Perfection, Kemal... Sessizce izlemenizden, bomba soruyu-görüşü patlatacak diye bekliyordum. :-)
ÖZETLE:
Ana fikir olarak, evrenin bir enerji havuzu olduğunu düşünüyorum. Bu enerji havuzunun "gerçek boşluk+enerji paketçikleri"nden oluştuğunu... (Yani benzetme ile "su molekülleri ve aralarındaki uzay boşluğu...")
Enerji paketçikleri çok küçük, bildiğimiz tüm değerlerden küçük. Ve aralarında onları sabit tutan bir bağ yok. Bu nedenle akışkan bir doku.
Bu akışkanlığı sayesinde, "çok yoğun ortamdan, az yoğun ortama akma" eğilimi üretiyor. Biz de bu akıştan iş üretiyoruz. (Daha doğrusu, çok yoğun ortamın basıncından kaynaklanan kuvveti...)
Ancak bu ikisi (boşluk ve enerji) evreni oluşturmuyor. Bir de bu yapıya dinamizim verecek bir unsur gerekiyor. Bu yapının; bu enerji topluluğunun genişlemesi. Akışkanlığı ve esnekliği nedeniyle, homojen yapıya ulaşma eğiliminden dolayı, sahip olduğu basınçtan daha düşük olan alanlara doğru genişliyor.
Bu genişleme esnasında da, genişleyen kuvvetin bir kısmı, aynı doku içinde kıyılardan içe doğru, dalga sıraları halinde yayılıyor-nüfuz ediyor.
İşte bu şekilde de "zaman" doğuyor. Zaman buradaki dalgaların hareketinin bir ölçüsü, zaman algısı da kaç tane zaman dalgası geçtiğimizin ölçüsü oluyor.
Bu dalgaların taşıdığı-aktardığı enerjinin bir kısmı, ancak çok özel koşullardaki ve çok cüzi bir miktar (binde on altı civarı) enerji paketçiğini titreştiriyor. Ve bildiğimiz parçacık, madde olarak tanımlanmasını sağlıyor.
Bu havuza şekil veren şey (ler) bu durumların bileşkesi ... (Enerji, dalga, boşluk, titreşim...) (Ki şeklin ne olduğunu aslında bilmiyoruz . Bence bir tür torus. Çünkü akışkan bir yapının enerjisini korurken, genişlemesi ve büyümesi -hacim/yüzey oranı- için en uygun "doğal yapı"...)
kemal-bay-hickimse7261
Bilinen dememin sebebi karanlık enerjiyi de bu tarz ele alıp alamayacağımız hakkında bir fikrimin olmayışı . @Necmi Tüfek .
Siz üçünüzün yazdıklarını sadece gözlemleyebilirim , bunun sebebi gün içinde zihnimi yoran onlarca şey yapmam . ( Makale yazmak ve okumak , Bilimsel makale , DGS , Okuma kitapları okumak , blog yazmak , Keman kursuna gitmek ) Ve bunlara ek olarak fizik konuşmak benim kapasitemi aşar .
Ama son 1 haftada üçünüzün yazdıklarınızda şu potansiyel var ; '' evreka '' (: Abartmıyorum tamamen tarafsızım . İçinde narsisizmin , önyargıların , her şeyi bilme tavrının olmadığı tartışmaları gördüm son 1 hafta içerisinde . Hatalarınızı her zaman görmeye çalışmanızın sebebi bilimin ancak böyle ilerliyor oluşu , sanırsam bunu da biliyorsunuz .
Ülkemiz deneysel fizikten mahrum fakat bu teorik fizikte devrim yaratamayacaksınız demek değil . Bazen gözlem teoriyi doğrular bazen ise tam tersi . (: