galiba3634
Denklemleri paylaşır mısınız? İnceleyelim
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
@canket attila atahan; "ben buraya ürettiğim fikirlerin istediğim yönden tartışılmasını yapmaya geldim. " Bu ne yazık ki mümkün değil.
Herkesin düşüncesi kendi kafasında net ve doğru gibi gözüküyor ama birbirimizi anlamakta ve söylediklerimizi kavramakta çok zorlanıyoruz.
Çünkü herkesi, dünyayı ve fiziği bizim algıladığımız gibi algıladığını (üç aşağı beş yukarı farklara rağmen) sanıyoruz. Ama durum öyle değil.
Öncelikle aramızdaki yaş farkından kaynaklanan, sosyolojik bir sorun var.
Sizler (genç nesiller), bizlerin (dinazorların) hataları ile yoğruldunuz: Sizleri aşırı derecede rekabetçi ve sert bir okul sonra da iş hayatına yetiştirmekten, arada bir de kendi yapamadıklarımızı da yapmaya zorlamaktan, ebeveynler olarak bize oranla daha sert insanlar yetiştirdik, yetiştiriyoruz.
Belki zamanın, şartların gereği bu, bilemiyorum. Ama çoğunluklar korku ve endişelerimizin ürünü gibi...
Ama Necmi bey olsun, ben olayım ana amacımız; "işbirliği ortamı"...
Elbette bazıları, işbirliği ortamını oluşturup, yönlendiren "liderler" olarak, genel yarışta rol almak isteyebilir. Ama bu tür bir kariyer umurumuzda değil.
Eğer işbirliği için, kimseyi herhangi bir kıstasa veya zorunluluğa sokmadan böyle bir ortam oluşturulacaksa, bu duruma avantajlıyız. Çünkü bizim yetişme dönemimizde işbirliği, çok daha ön planda ve değerliydi.
Bu nedenle, yaklaşımınızda biraz sert olduğunuzu ve yazdıklarınızı bir daha gözden geçirmenizin buradaki topluluğa faydası olacağına inanıyorum.
Kelimeleri kullanırken bizde hata yapabiliriz. Ama ileriye bakmak için, bunları görmezlikten geliriz.
(Sonuçta bir ekip çalışmasında, ekip içi sürtüşmeleri gözardı edip, işini ve işbirliğini yapmaya devam etme profesyonelliğine de sahibiz.)
Şimdi diğer konuya dönersek;
Entropi'yi nasıl tanımlıyorsunuz?
Çünkü entropi ile kütleçekim arasındaki bağlantıyı nasıl kurduğunuz çok önemli.
Kendi açımdan entropiyi, zaman dalgalarının dağıtma, değiştirme etkisine bağlıyorum. Yani "zaman" adını verdiğimiz kavrama yol açan dalgaların taşıdığı enerji, maddenin sürekli bir sabit duruş almasına (spin) neden olurken, aynı zamanda onu pozisyon değiştirmeye de zorluyor.
Kütle çekimi ise, bu duruş alarak ve evrenin genişlemesi ile hareket ederken kazandığı momentum sonucu, kütle kazanmış parçacıkların hareketinin uzay-zaman dokusunda oluşturduğu düşük basınç alanları.
Bunu matematikleştirecek bir dehaya'da selam dururum.
Not: Fikirlerimi, detayına kadar yayınladım. Ekleme oldukça da yapıyorum. Her gün en azından 2 ülkeden, toplamda 6 ülkeden düzenli takipçilerim var. 2 yıldır 30-40 sayfa yazıyı defalarca, toplamda binlerce kez okudular, okuyorlar. Bir şeyleri araştırıyorlar, kıyaslıyorlar ve kendileri bir şeyler üretiyorlar. Kim olduklarını ve ne yaptıkları hakkında, hiç bir bilgim ve fikrim yok.
Ümidim yarın öbür gün, onlara ilham kaynağı olanlardan olmak. Bunun onuru bile yeterli bence...
Bu nedenle fikrinizi paylaşmaktan bu kadar çekinmenizi ve sert tepki vermenizi sağlıklı bulmuyorum.
Not 2: Yazı diliniz ve cümleleriniz, imlanız hiç de 20'li yaşlardaki bir gencin diline benzemiyor.
necmi-tufek7866
canket attila atahan,
Ben yazdıklarıma bakıyorum acaba bu kadar öfkelendirecek ne yazdım diye, böyle kullandığınız kaba sözleri hakedecek bir şey bulamıyorum. Araya giren diğer paylaşımcılarla benim bir ilişkim yok. Onların söylediği onları bağlar. Benim söylediklerim beni bağlar.
Ben matematiği sevmiyorum dedim, bilmiyorum demedim. Fizik öğrenen bir insan sizin de söylediğiniz gibi matematiğini de öğrenecektir elbette. Siz matematiksel bir girişim yapıyorum dediğiniz için hiç bir karşılık beklemeden yardım teklif ettim çünkü teori yönüm daha kuvvetlidir.
Şimdi kendime bakıyorum, ben sizin üç katınızdan fazla yani 62 yaşındayım. Hayattan beklediğim gerçekten hiç bir şey yok. Sadece insanlara bir faydam olsun istiyorum. Ama bunu yaparken demek ki antipati yaratıyorum. Bundan sonra buna da dikkat etmeye çalışırım.
Ben kendi adıma size karşı bir kusur işlediysem beni affedin. Gönül kırmak değil, gönülleri hoş etmek için buradayız. Fiziği seviyoruz, saçma sapan şeylerle de uğraşsak kafe köşelerinde boş vakit geçirmekten iyidir diye düşünüyorum. Hani insan sevdiği bir şeyi yapmak ister ya, ben de çok sevdiğim fiziği konuşabilecek, tartışabilecek bir ortam olduğu için buradayım. İnsan her istediği zaman fizik hakkında konuşabileceği birilerini bulamıyor ne yazık ki. Bu platform benim yaşımda biri için hayatına bir renk katmak için o kadar güzel bir ortam ki, anlatılmaz...
Bilmem kendimi anlatabildim mi? Yani size karşı kişisel hiç bir takıntım yok. Yaş itibarıyla da düello yapmak için size uygun değilim. Bizim tek konuşacağımız fizik... Onu da bırakmadınız ki konuşalım. Öyle küsmek, darılmak, çekip gitmek, bağırıp çağırmak işin kolay tarafı. Daha çok gençsiniz. Böyle her seferinde gemileri yakıp giderseniz dünyanızı çok küçültürsünüz.
Siz de bizim gibi fiziği seviyorsanız bu aramızda geçenleri hemen unutalım ve fizik konuşalım.
canket-attila-atahan6017
Necmi bey, dediğim dedik çaldığım düdük tarzı tartışma üslubunuzu yaşınızın büyüklüğüyle kurtaramazsınız. Eğer bu platform sizi mutlu ediyorsa sıkıntı yok demektir. Sıkıntı şurda beni mutlu edemedi. Ayrıca düello çağrısına gelince, bana kurnaz diyerek cin olmadan adam mı çarpacaksın safsatasını montelemek isteyenleri, gençliğimin ateşini taşıyan nöronlarımla ağırlamak isterim. Maalesef otorite kaldıramayan bir karaktere sahibim,yaşlarınızın benden büyük olması, fikren büyük olduğunu kanıtlamaz ki ben bunu ispatlamak için onlu sayılardan geçen sene çıkmış yirmilik bir genç olarak düello daveti yaptım.Kusura bakmayın size iyi eğlenceler, iyi öğrenmeler, ben gerçeklerin dünyasına gidiyorum. Hoşçakalın
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Ben meydan okuyorum.
Tek başıma baş edemediğim noktalarda, destek vermek isteyenlere de açığım... :-)
Tabii, kendi teorim açısından meydan okuyorum.
Ve diyorunm ki, entropi ile kütle çekimi arasında doğrudan hiç bir ilişki yok. Dolaylı olarak ise, entropi de, kütleçekimi de aynı etkinin farklı sonuçlarıdır. Aralarındaki ortan nokta ve etkileşim sadece, ortak sebelere dayanmalarıdır.
Ve bu da matematiksel olarak aralarında bir sebep-sonuç ilişkisi olmadığını iddia etmemdir.
Ne dersiniz?
Haklı veya haksızı bir kenara bırakırsak, çok zengin bir tartışma olabilir...
Siz kendi bakış açınızla anlatın, ben kendi bakışımla ... Siz benimkileri, kendi bakışınızla yanlışlayın, ben de sizinkileri...
Sonuçta, herkes kazanır... :-) Di mi?
necmi-tufek7866
Üslubum için gerçekten özür dilerim. Ben bazen farkında olmadan öyle davranıyorum demek ki. Belki haklı olabilirsiniz çünkü mesleğim icabı otoriter olmak zorundaydım. Bunu söylediğiniz iyi oldu genç arkadaşım. Demek alışkanlık bazen kontrolden çıkıyor. Bundan sonra daha dikkatli olurum. Yaşımın büyüklüğüne hiç sığınmadım hatta şimdiye kadar hiç açıklamamıştım. Bilgi karşısında saygıyla eğilirim. Muhatabım on beş yaşında bile olsa.
Ben bir şey söyleyeceksem gizlemem. Siz gençler demek böyle bir şey söylemeden de anlamlar çıkarıp farklı yorumlar yapıyorsunuz. Ben ne söylüyorsam gerçek anlamında söylerim. Kimseden korkum yok. Yani dolambaçlı kinayelerle uğraşmak için nedenim yok.
En istemediğim şey bir genç insanın kalbini kırmaktır. Gerçekler dünyasına giderken size bundan sonraki yaşamınızda mutluluklar ve başarılar dilerim.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Ben meydan okuyorum.
Tek başıma baş edemediğim noktalarda, destek vermek isteyenlere de açığım... :-)
Tabii, kendi teorim açısından meydan okuyorum.
Ve diyorum ki, entropi ile kütle çekimi arasında doğrudan, hiç bir ilişki yok. Dolaylı olarak ise, entropi de, kütleçekimi de aynı etkinin farklı sonuçlarıdır. Aralarındaki ortak nokta ve etkileşim sadece, "ortak sebeplere dayanmalarıdır".
Ve bu da matematiksel olarak aralarında bir sebep-sonuç ilişkisi olmadığını iddia etmemdir.
Ne dersiniz?
Haklı veya haksızı bir kenara bırakırsak, çok zengin bir tartışma olabilir...
Siz kendi bakış açınızla anlatın, ben kendi bakışımla ... Siz benimkileri, kendi bakışınızla yanlışlayın, ben de sizinkileri...
Sonuçta, herkes kazanır... :-) Di mi?
canket-attila-atahan6017
Ağabeyler ağzımdan laf almaya mı çalışıyorsunuz :) tamam o zaman şu kadar çıtlatayım, ben kütle çekimi ile entropinin şöyle bağlanabileceğini düşünüyorum. Öyle birşey hayal edin ki gerçekleştiği zaman iki kütle birbirine sürüklensin ve aynı zamanda düzensizliğe eğilim ortaya çıksın. Madem matematiksel bir yaklaşım sergilememi istiyorsunuz şöyle bir ipucu verip hem fikrimi ifşa etmeyeyim hem de sizin merak duygunuzu bir nebze olsun doyurayım. Kütle çekim sabiti ve entropi sabitini bağlamaya çalışıyorum. Yakın değerler buldum fakat inanılmaz bir zaman mekan kavrayışı gerektiren bir durum olduğunu farkettim. Yani zamanı da işin içine katacağız mekanı da enerji miktarını da. Benden bu kadar :) Ayrıca düello davetim kendi alanım olan konulardaydı hatırlatırım ve hayat görüşümü laf geldiği için demek ki o alanda da kendimize güveniyoruz. Tıp olur, geleceğin felsefesi olur, psikoloji olur, beyin olur (anatomisi dahil, her türlü fizyoloji olur) hiç farketmez.Bunları niye yazdım peki? Benim tartışmaktan korkum yok kendime güvenim tam. İsteyen olursa hay hay yalnız prensip gereği bildiğim konularda :) Normalde entropi kütle çekimi hakkındaki görüşümü yazmazdım, alicengize tokum, nokta koymak için temkinli bir cevap arkadaşlar. Hayırlı günler
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
:) :-) Eh... Ne yapalım...Bu kadar yaklaşımla idare edeceğiz şimdilik... Gelişmeleri merakla ve heyecanla bekliyoruz. Bu arada biz de elimizdekilerle idare edeceğiz :-(.
4 verimiz var.
1) "Öyle birşey hayal edin ki gerçekleştiği zaman iki kütle birbirine sürüklensin ve aynı zamanda düzensizliğe eğilim ortaya çıksın.
2) " Kütle çekim sabiti ve entropi sabitini bağlamaya çalışıyorum. "
3) "Yakın değerler buldum fakat inanılmaz bir zaman mekan kavrayışı gerektiren bir durum olduğunu farkettim. "
4) " Yani zamanı da işin içine katacağız mekanı da, enerji miktarını da. "
venividi7017
''fakat inanılmaz bir zaman mekan kavrayışı gerektiren bir durum'' genel görelilik olsa gerek ?
venividi7017
''inanılmaz bir zaman mekan kavrayışı gerektiren bir durum'' genel görelilik olsa gerek ?
kemal-bay-hickimse7261
Bir zamanlar entropik kütleçekimi ile ilgili biraz düşünmüştüm , sonra biraz daha düşündüm ve biraz daha ... Daha sonra üniversitede fiziğimin BB düştüğünü hatırlayıp düşünmeyi bıraktım .
Evrenin dili matematik yada fizik olmayabilir hatta evrenin konuşması gereken bir dili bile olmayabilir .
Matematik evrenin programlama dilleri olabilir belkide fizik bu ana programın alt programı olabilir fakat işin güzel yani hiçbir fikrimiz yok . O yüzden fizik bilmeden , matematik bilmeden tartışması gerçek anlamda kategori hatasına giriyor . Herkes dayanak notası X olan bir gerçeklik yaratıyor , sorun ; biz o gerçekliğe kendi gerçekliğimizin içinde kalıyor oluşumuz . Çünkü bilinen zihin böyle işler .
kemal-bay-hickimse7261
Bir zamanlar entropik kütleçekimi ile ilgili biraz düşünmüştüm , sonra biraz daha düşündüm ve biraz daha ... Daha sonra üniversitede fiziğimin BB düştüğünü hatırlayıp düşünmeyi bıraktım .
Evrenin dili matematik yada fizik olmayabilir hatta evrenin konuşması gereken bir dili bile olmayabilir .
Matematik evrenin programlama dilleri olabilir belkide fizik bu ana programın alt programı olabilir fakat işin güzel yani hiçbir fikrimiz yok . O yüzden fizik bilmeden , matematik bilmeden tartışması gerçek anlamda kategori hatasına giriyor . Herkes dayanak notası X olan bir gerçeklik yaratıyor , sorun ; biz o gerçekliğe bakarken,yorumlarken kendi gerçekliğimizin içinde kalıyor oluşumuz . Çünkü bilinen zihin böyle işler .
canket-attila-atahan6017
Zihin her nasıl işlerse işlesin kendisine gelen bilgi akışının arasındaki ahengi kendi yaratmış olamaz. Matematiği fiziği yaratabilirsem herşeyi yaratırım tanrı benim :) matematik evrenin dilinin keşfidir ve evreni inceleyip farklı yorumlar getirmek istiyorsak bu dile ihtiyacımız var kanıt sunmak için. Evet cümlelerine katılıyorum, yorumlarken kendi gerçekliğimiz içinde kalıyoruz ama dikkat ettiysen bu gerçeklerin pratikte işler olduğunu görüyoruz. Yani aslında beyin dışarıdan gelen bilgiyi pratikte çok faydalı şekilde işlemeyi öğrenmiş, zihinsel evrimimizin en üst noktası olarak hayal gücü, mantık, zekayı alırsak keşiflerimiz artacaktır fakat gerçeklerimizin değişmesi pek muhtemel durmuyor. İnsan bu gezegende bin yıl daha yaşarsa öyle zannediyorum ki gözleriyle (teknolojiyi muaf tutuyorum) kırmızıyı yine kırmızı olarak görecektir. Bizim gerçekliğimiz budur, matematik fizik değildir diye düşünüyorum. Yani bana göre bizim gerçeklerimiz ki bundan kastımızda dış kozmozun iç kozmozda yaratılması yani simülasyonudur,renkler, hisler, tatlar, sesler, kokular ve benzerleridir. Simüle ettiğimiz şeyler duyu organlarımızdan aldığımız verilerdir. Biz bu verilerden yola çıkarak tutarlı sistematik kurallar oluşturup bilimi yaratmayız "keşfederiz".Eğer evren bir yaratıcının kodu üzerine inşa edilmişse ki öyle olduğunu düşünüyorum, zihnimizdeki gerçek diye adlandırdığımız şey bu kodlardan asla bağımsız olamaz. Bundan dolayı yasalar keşfederiz, matematiği fiziği keşfederiz. Sonuç olarak böyle bir kategorilendirme yapmamın kendimce haklı sebepleri var. Eğer evreni kodlayan ben olsaydım, koskoca evreni bir zihne indirgeyecek kadar israfkar olmazdım ama bir zihne koskoca evreni sokabilecek kadar da cömert olabilirdim :)
necmi-tufek7866
Burtay Bey,
canket attila atahan'ın ipuçlarını verdiği teori hakkında genel bir veri analizi yaptım. Bahsettiği iki kütle, fiziksel anlamda galaksi gibi kütleler olmasa gerek. Daha çok bizim evrenimiz ile dışarıdaki bir gücün yakınlaşması gibi anlaşılan bir durum. (Dış kozmosun iç kozmosta yaratılması yani simulasyonudur) gibi bir çıkarım, teorisini bu bağlamda düşündüğünü gösteriyor. Entropik ilke bu şekilde çalışır mı? Çalışması için bağlantılı olmaları gerekir.
Bu bağlantı daha çok beyinsel bir aktivite olarak da düşünülmüş olabilir. Çünkü kendisi beyinle ilgileniyor. Fiziksel sistemler hakkında çok genel konuşması ve hemen öfkelenmesi, çalışmasının bizim gibi büyük fiziksel sistemlerle değil, yukarıda bahsettiğim şekilde bir çalışma olduğunu gösteriyor.
Kendisi teorisinin açıklanmasını istemediği için daha fazla ayrıntıya girmeyeyim. Yani sizin sandığınız gibi bir fiziksel teori olmadığını düşünüyorum. Adil bir düello olmayacak gibi...
Saçmalıyorsam da fark etmez. Hikayeleri severim. Buradan da böyle bir hikaye çıktı.
necmi-tufek7866
0Entropi eğiliminin sebebi hakkında ve kütle çekiminin de bunun sonucu olduğu yönünde matematiksel giriştiğim bir fikrim var.Eğer ispatlayabilirsem bilim dünyasına etkisi ne olur? #entropi #kütle çekim canket attila atahan 05 Mart 2017
0Burtay Bey,
canket attila atahan'ın ipuçlarını verdiği teori hakkında genel bir veri analizi yaptım. Bahsettiği iki kütle, fiziksel anlamda galaksi gibi kütleler olmasa gerek. Daha çok bizim evrenimiz ile dışarıdaki bir gücün yakınlaşması gibi anlaşılan bir durum. (Dış kozmosun iç kozmosta yaratılması yani simulasyonudur) gibi bir çıkarım, teorisini bu bağlamda düşündüğünü gösteriyor. Entropik ilke bu şekilde çalışır mı? Çalışması için bağlantılı olmaları gerekir.
Bu bağlantı daha çok beyinsel bir aktivite olarak da düşünülmüş olabilir. Çünkü kendisi beyinle ilgileniyor. Fiziksel sistemler hakkında çok genel konuşması ve hemen öfkelenmesi, çalışmasının bizim gibi büyük fiziksel sistemlerle değil, yukarıda bahsettiğim şekilde bir çalışma olduğunu gösteriyor.
Kendisi teorisinin açıklanmasını istemediği için daha fazla ayrıntıya girmeyeyim. Yani sizin sandığınız gibi bir fiziksel teori olmadığını düşünüyorum. Adil bir düello olmayacak gibi...
Saçmalıyorsam da fark etmez. Hikayeleri severim. Buradan da böyle bir hikaye çıktı.
necmi-tufek7866
Burtay Bey,
canket attila atahan'ın ipuçlarını verdiği teori hakkında genel bir veri analizi yaptım. Bahsettiği iki kütle, fiziksel anlamda galaksi gibi kütleler olmasa gerek. Daha çok bizim evrenimiz ile dışarıdaki bir gücün yakınlaşması gibi anlaşılan bir durum. (Dış kozmosun iç kozmosta yaratılması yani simulasyonudur) gibi bir çıkarım, teorisini bu bağlamda düşündüğünü gösteriyor. Entropik ilke bu şekilde çalışır mı? Çalışması için bağlantılı olmaları gerekir.
Bu bağlantı daha çok beyinsel bir aktivite olarak da düşünülmüş olabilir. Çünkü kendisi beyinle ilgileniyor. Fiziksel sistemler hakkında çok genel konuşması ve hemen öfkelenmesi, çalışmasının bizim gibi büyük fiziksel sistemlerle değil, yukarıda bahsettiğim şekilde bir çalışma olduğunu gösteriyor.
Kendisi teorisinin açıklanmasını istemediği için daha fazla ayrıntıya girmeyeyim. Yani sizin sandığınız gibi bir fiziksel teori olmadığını düşünüyorum. Adil bir düello olmayacak gibi...
Saçmalıyorsam da fark etmez. Hikayeleri severim. Buradan da böyle bir hikaye çıktı.
canket-attila-atahan6017
Necmicim sen yine uçmuşsun :) bakıyorum da dediklerinin nasıl bir manası var diye, çaresiz kalıyorum. Kütle çekiminin bir zihinsel simülasyon olmadığını yazdıklarımdan çıkaramadıysanız bu hikayenin başrolü ben değilim :) bir de şunu ısrarla belirtmek isterim, bakınız sizin açınızdan düşünüyorum, ya buraya işletmeye gelmişimdir yani işkembeden sallıyorumdur yada gerçekten uğraşıyorumdur fakat nihayete ermeden emin olmadan ifşa etmek istemiyorumdur. Eğer ilk ihtimalin doğru olduğuna inanıyorsanız niye kasıyorsunuz, başka sorulara yönelebilirsiniz, eğer ikinci ihtimalin doğru olduğuna inanıyorsanız da prensibimi kabul etmelisiniz. Buna binaen yine kasmamalısınız. Yani sizin her ihtimalde kasmanız masum bilim yapma nutuklarınızı çürütüyor, yada iki olasılık yaratamayacak kadar bilimsel düşünmeden uzaksınız. Bunları iğneleme olarak kabul etmenizi istemem, gerçek görüşlerimdir. Sizin şekillendirdiğiniz...
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
Necmi Bey,
Merhaba...
Sanırım bir sonuç alamayacağız. Ama gereksiz hatalara sapabiliriz...
Enerji'yi temel alan bir yaklaşım üreteceğini düşündüğüm için heyecanlandım. Ama daha henüz net ve olgun bir fikir olmadığını düşünüyorum. Zamanla olgunlaştıracaktır fikri, o zaman bizimle paylaşır ya da paylaşmaz...
Acelemiz yok. Tartışılacak konu da çok.
Siz burayı bırakın, son sorduğum kütleçekimi sorusuna bakın...
Aslında sorunun doğuş fikri şu; Dünya da bir cisim düşerken, uzaydaki bir cisime bu durumun kütle çekimi açısından etkisi nasıl olur, olmalı?
Yaklaşımım açısından ele alınca, dış nesnenin, düşen ve düşüren nesnelerin toplam kütlesine göre bir etkide kalması gerekiyor. Yani Sistem açısından etki var.
Burada sorunun devamı şu olacak, Tüm bu nesnelerden oluşan sistemin kütle çekim kuvveti, bu sistemdeki nesnelerin kütlelerinin toplamına mı eşit olacak?
(Ama daha soruyu olgunlaştıramadım...)
canket-attila-atahan6017
"Fizikten genel bahsetmesi" :) abicim siz mi beni anlamak istemiyorsunuz ben mi anlatamıyorum! Gluonların vakum etkisiydi kuark renk teorisiydi, bozonların bilmem nesi, heisenbergin belirsizlik ilkeseydi, sicim teorisiydi vs. Bunları kullanmayınca fizikten genel bahsettiğim doğrudur, açıkçası fizik bilmediğim de doğrudur ama sıkı dur bomba geliyor, sizin sandığınız gibi fizik bilmek matematik bilmeden mümkün oluyorsa ben de fizik biliyorum :) hani bu şunu benzer, bir cahilin kutsal kitapları orjinal dilinden okumadan çevirisinden alimlik taslaması(bu bile daha masum inan), kör birinin yanındakilerden duyduklarına dayanarak uzaktaki bir tepenin güzel manzarasını anlatması, bilgisayarda age of empires oynamaktan başka stratejiyle uzaktan yakından alakası olmayan boş beleş bir ergenin ülkenin askeri politikasını eleştirmesi ve daha nice benzer örnekleri..İnanın bana bunların hiçbirini yapmadım.Şimdi burada gelip, sağdan soldan duyduğum aslını astarını bilmediğim bilgileri kafaya atıp, popüler bilim sitelerinde söylev çekmek benim üsturubum değil.Burada ancak ve ancak felsefe yapılabilir ki yapmaya çalıştığım şey de o. Tıp alanında net bilgiler verebilirim çünkü teorik kısımlarındaki patolojilerin etken maddesine göre yazılan ilaçlarla tedavi edilebildiğine hergün şahit oluyorum.Bu da teorik kitaplarımızda yazan bilgilerin boş beleş olmadığını gösterir. En azından günlük hayatta pratik fayda gibi güçlü bir kozum var. Buna ithafen alanımda bilim yapabilirim. Bilmem anlatabildim mi saygı değer fizik profesörlerimiz! Sizi de anlamaya çalışıyorum bana haksızlık etmeyin, matematik bilmeden fizikçi olmak, dil bilmeden filolog olmak gibi birşey olsa gerek :) yada hastanenin sekizinci katındaki klinikte, demir parmakların ardından dışarıyı süzüp hayali arkadaşı Mükerrem ile dünyayı kurtarma peşinde olan bir kahraman gibi birşey olsa gerek:) olsun kahraman lazım bu memlekete durum kötü, yalnız "gaz"man yerine süpermanler öncelikli tercihimiz. Diğerinden bolca var,iy günler :))