heavyciva7348
Zaman vektörel olabilir mi?
kemal-bay-hickimse7261
Bence olamaz . Çünkü zamanın başlangıcı , yönü ve doğrultusu belirsizdir . Zaman belirli bir yönde yada belirli biz hızda akmaz . Bu yüzden zamanı vektörel olarak ifade edemeyiz .
heavyciva7348
Şimdi şöyle, zaman tamamen göreceli fakat ölçülebilir, bu da bize kontrol edilebileceğini gösteriyor. Hatta büyüklük ve hızdan etkilendiğini söyleyebiliriz. Yani diğer vektörel terimler gibi zamanın da yönünü ileriki düzeylerde kontrol edebiliriz gibime geliyor
yinyang7900
Olamaz vektörel olabilmesi için başlangıcı , bitişi ve doğrultusunun olması lazım buda nobody'in dediği gibi belirsizdir
yinyang7900
Olamaz vektörel olabilmesi için başlangıcı , bitişi ve doğrultusunun olması lazım buda nobody'in dediği gibi belirsizdir
yinyang7900
Olamaz vektörel olabilmesi için başlangıcı , bitişi ve doğrultusunun olması lazım buda nobody'in dediği gibi belirsizdir
kemal-bay-hickimse7261
Zamanı kontrol edebilmek için ;
- Kütle çekimini kontrol edebilmek gerekir
- Göreli hızları kontrol etmemiz gerekir
- Maddenin mutlak sıfır altında ki davranışlarını çok iyi anlamak gerekir .
hamza-bayram2629
Zaman vektörel diyebilirim. Başı veya sonu belli değil sadece yaptığı oluşumu inceleyebiliyoruz, aynı akıl gibi akıl varlığının ispatı da yaptıklarının ispatından geçer, başı ve sonu olmayan bir şeyin parçasını alarak benzetmedeki gibi zaman varlığını anlatıyoruz. Vektörel derken yönü ve büyüklüğü belli olan bir şey aklımıza gelir. Coğrafik koordinatlarda da kullanılan dereceler aslında birer zaman ibaresidir, bir yerin bir yerden uzaklığı gibi. O hâlde yönü akılan zaman zonu desek, aradaki fark da ( büyüklük atıyorum 10 dk geçti ) bize kuvvetini verecek. Ne kadar zaman geçmişse o kadar büyük kuvvet olacak. Ne kadar yol alırsa da o kadar kuvvetli olcak. Aynı mantık ve böylece "ZAMANAL-ZAMANSAL KUVVET" türettim. Hepsinden farklı :D :D
hamza-bayram2629
Zaman vektörel diyebilirim. Başı veya sonu belli değil sadece yaptığı oluşumu inceleyebiliyoruz, aynı akıl gibi akıl varlığının ispatı da yaptıklarının ispatından geçer, başı ve sonu olmayan bir şeyin parçasını alarak benzetmedeki gibi zaman varlığını anlatıyoruz. Vektörel derken yönü ve büyüklüğü belli olan bir şey aklımıza gelir. Coğrafik koordinatlarda da kullanılan dereceler aslında birer zaman ibaresidir, bir yerin bir yerden uzaklığı gibi. O hâlde yönü akılan zaman zonu desek, aradaki fark da ( büyüklük atıyorum 10 dk geçti ) bize kuvvetini verecek. Ne kadar zaman geçmişse o kadar büyük kuvvet olacak. Ne kadar yol alırsa da o kadar kuvvetli olcak. Aynı mantık ve böylece "ZAMANAL-ZAMANSAL KUVVET" türettim. Hepsinden farklı :D :D
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
BENCE;
a) Her ne kadar genel kanı zamanın skalar bir büyüklük olduğu yönünde olsa da,
b) Her ne kadar nobody'ninileri sürdüğü kanıtlar tutarlı, mantıklı ve (şimdilik) geçerli olsa da
Zaman'ın vektörel olabileceğini düşünüyorum.
Aslında vektörel olan zaman kavramı değil, "zaman"ın, süre (duration) olarak algılanmasına neden olan kuvvet.
Bu kuvvetin bir doğrultusu vardır. Evrenin genişleme doğrultusu ile aynıdır.
Bir başlangıcı vardır. (Bana göre) Evrenin genişleme sınırlarından ...
Yönü vardır, dışarıdan içeriye, (gelecekten geçmişe)...
Bu kuvvet, evrenin genişlemesinden kaynaklanan dalgalanmalarla içeriye taşınan bir kuvvettir. Bu dalgaların aralığı ise bize zaman kavramımızın en küçük birimini veriyor.
10 dakikalık bir süre, hangi hızda olursak olalım, geçtiğimiz (passed) dalgaların sayısı aynıdır. (Frekans aynı, genişlik farklı)...(Özel görelilik)
(Önceki yazışmalara devam niteliğinde yazıyorum bu nedenle tekrarlardan kaçınmaya çalışıyorum)
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
BENCE;
a) Her ne kadar genel kanı zamanın skalar bir büyüklük olduğu yönünde olsa da,
b) Her ne kadar nobody'nin sürdüğü kanıtlar tutarlı, mantıklı ve (şimdilik) geçerli olsa da
Zaman'ın vektörel olabileceğini düşünüyorum.
Aslında vektörel olan zaman kavramı değil, "zaman"ın, süre (duration) olarak algılanmasına neden olan kuvvet.
Bu kuvvetin bir doğrultusu vardır. Evrenin genişleme doğrultusu ile aynıdır.
Bir başlangıcı vardır. (Bana göre) Evrenin genişleme sınırlarından ...
Yönü vardır, dışarıdan içeriye, (gelecekten geçmişe)...
Bu kuvvet, evrenin genişlemesinden kaynaklanan dalgalanmalarla içeriye taşınan bir kuvvettir. Bu dalgaların aralığı ise bize zaman kavramımızın en küçük birimini veriyor.
10 dakikalık bir süre, hangi hızda olursak olalım, geçtiğimiz (passed) dalgaların sayısı aynıdır. (Frekans aynı, genişlik farklı)...(Özel görelilik)
(Önceki yazışmalara devam niteliğinde yazıyorum bu nedenle tekrarlardan kaçınmaya çalışıyorum)
kabuto6141
Zamanın göreceli olmasının nedeni sizce ne olabilir? Benim düşüncelerim ve teorim şöyle: Büyük patlama oldu ve evren müthiş bir hız da genişleyip homojenleşmeye çalıştı ve çalışıyor. Bu süreçte bir sürü yıldızlar gezegenler oluşuyor. Evren deki bu patlamanın enerjisi sebebi ile de yıldızlar ve gezegenler sağdan sola veya soldan sağa dönmeye başladı ve bunu insanlar rahat bir şekilde algılaya bildi. Peki yukarıya veya aşşağıya doğru büyük patlamanın gereği bir yükselme ve ya aşşağıya düşme oluyor mu? (Benim bilgim bu konu da eksik.) Eğer yukarıya doğru sağdan sola ya da soldan sağa dönerek gidiyorsa yukarı doğru naısl bir hız da ilerliyor veya tamtersi aşşağı doğru nasıl bir hız da düşüyor. Işık hızı bu durum da gezegenlere göre onların ağırlıklarına göre değişmez mi kütle çekimi bu yüzden mi önemli oluyor ? Zaman da görecilik bu sebepten mi oluyor acaba ? Yani: Gezegenin biri yukarı gidiş hızı diğer gezegen ve ya yıldızlara göre farklı hacmi ve kütlesi de farklı gezegenin o zaman o gezegen farklı hacim de ki ve kütlede ki gezegnin ışık hızı ile aynı bir hesaba sokulabilir mi ? (Durum kafamda biraz karışık bir hal aldığı için tam net açıklıyamamış olabilirim ama sanırım sizlere durumu hissettirdim ) Bir gezegen var. ikinci bir gezegen var. 1. gezegen 2. gezegenin hacimce ve kütlece büyük. ikisi de saat yönünün tersine dönüyor.Bunu algılayabiliriz bu gözlemlenebilir. Ancak Yukarı veya aşşağıya gittiği gözlemlenebilir mi? Yukarı gidiyor ise nasıl bir hızla gittiği veya aşşağıya gidiyor ise nasıl bir hızla dönerek aşşağıya indiği anlaşılır olmadığı için ışık hızı da buralarda bu yukarı aşşa inme hızına ve gezegenin hacim ve kütlesine göre sabit olan ışık hızının tanımı yanlış olabilir mi? Işık hızını etkileyebilir mi? yükselt me veya yavaşlat ma bakımından. Zamanın göreceliği acaba bu sebepten mi var ?
kabuto6141
Bu hızlara göre ışık hızı etkilendiği için mi acaba ya da gezegenler arası hız farkları olduğu için mi etkileniyor olabilir ? ( Kafam gerçekten karışık :D )
kabuto6141
1. gezegen 2.gezegene göre daha hızlı döndüğü için mi zaman yavaş ya da daha ağır ve hacimde olduğu için mi yava ya da hızlı geçiyor zaman.
kabuto6141
Gezegenler beli bir hızda dönüyor. Farklı yönlerde. Mesela bir gezegen var buna A diyelim. A gezegeni atıyorum 10 hızında dönüyor. ışık hızı sabir bir hız ise ve ona ulaşmak istiyorsak A gezegenin de 0 dan ışık hızına yükselmek gibi bir durum olamaz. Gezegenin döndüğü ve herhangib bir yönde ilerlediği hızdan yani 10 dan başlayarak ulaşabiliriz. Aynı durum B gezegenin de 20 olsun hızı. ışık hızı orada A gezegenine göre 10 sayı farkla önde başlayabiliriz ulaşmaya. Zaman da ki görecelilik acaba bu farktan dolayı mı oluşuyor olabilir ? ( Umarım anlatabilmişimdir karışık oldu çünkü ama bu sefer biraz daha net olabildim sanırım.)
kabuto6141
Bir yan dan da kütle çekim hızı yüksek olduğu yerde zaman yavaş mı olur? Yok sa ışık hızı mı bu durumu belirler.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
@Kabuto, İlk olarak, yukarı- aşağı, sağ-sol, ileri-geri gibi yön bildiren kavramların hepsi 3 uzamsal boyuta göre konum tanımlamayla alakalı.
Yani bize göre tanımlar.
İkincisi; gezegenlerin dönme ekseni doğal şartlarda (bazen çarpışmalar nedeniyle farklı momentum yüklenenler oluyor ama) , çevresinde döndükleri güneşin dönme eksenine göre oluşuyor. Yıldızların dönme ekseni ise dahil oldukları galaksi merkezinin dönme eksenine göre...
Yani bir bakıma galaksinin merkezindeki dev karadeliklere göre....
Zamanın göreceli olmasının nedeni, hız ile olan ilişkisidir. Hız değiştikçe zaman değeri de, hızlanan nesneye göre değişir. Görelilik bunu en basit ve muhteşem şekli ile tanımlıyor zaten.
Bana göre sebebi, zaman sürekliliğini sağlayan düzenli ve peşisıra hareket eden bir dalgalanmadır. Frekansı o kadar yüksektir ki, sinema flilerindeki gibi biz onu sürekli olarak tanımlıyoruz.
Nesnenin hızlanması demek, nesne üzerindeki enerji yoğunluğunun artması demektir.
Bu nedenle kütle ve ivme arasındaki ortak özelliklerin kökeninde de bu var.
Sabit kütle dediğimiz şey bu durumda, belli bir enerji yoğunluğunun hareketinden kaynaklanıyor. ancak gözlemlediğimiz uzaydaki 3 boyutlu hareketi, etkiliyor olsa da ana belirleyici olamaz. Çünkü bu tür nesnelerin 3 boyutlu ortamdaki tüm hareketlerinin durması durumunda (aslında bu galaksilerin hareketinden dolayı imkansız gibi bir şey, dursa bile göreceli bir sabitlenme olabilir ama )tüm kütle özelliklerini kaybetmeleri gerekir.
Bu durumda bu tür enerji yoğunluklarını etkileyecek diğer olası ivme kaynağı, bu enerji yoğunluklarının evrenin genişlemesinden kaynaklanan hareketleri oluyor.
Evrenin genişlemesine bağlı bir ivmelenmeyi sabit olarak tanımlıyor olabiliriz.
Şimdi başa dönersek, sabit kütleli bir nesneye ivme verdiğimizde, enerji yoğunluğu artıyor.
Dalgalar içinde bulundukları ortamdan, daha yoğun bir ortama girdiklerinde kırılırlar, dalga genişliği değişir.
Bu durumda herhangi bir nesneyi sabit durumda iken geçen dalgaların genişliği ile aynı nesnenin ivmeden dolayı artan yoğunluklu durumunda geçen aynı dalgaların tepkisi , aynı olmaz. Dalga genişliği artar.
Eğer biz zamanı, bu dalgaların sayısına göre tanımlıyor olsaydık, artan bir kütleden geçen dalga sayısı, dış bir gözlemciye göre daha az olacaktı. Yani zaman yavaşlayacaktı.
Kütle çekim hızı, her durumda sabittir. Işık hızındadır.
kabuto6141
Yani artan kütleden geçen dalga sayısı kadar zaman hızlı veya yavaş olacaktır diyorsunuz bu durumda.
pyskophat2791
Zamanın belli bir başlangıcı olmadığından dolayı vektörel olamaz.
burtay-mutlu-shibumi-tr1695
@kabuto, Evet...Dalga sayısı az ise zaman yavaş olacaktır. Tabii göreceli olarak, dışarıdaki gözlemciye göre geçerli. Çünkü kıyaslamayı kendi ortamındaki dalga geçiş miktarıyla kıyaslayarak yapacak.