necmi-tufek7866
Evren neden bu kadar büyük? Einstein'ın sorduğu gibi,"Tanrı'nın evreni yaratırken başka bir seçeneği var mıydı?
halil-brain9418
http://www.evrimagaci.org/fotograf/112/7646 sanırım cevabın burda :)
necmi-tufek7866
Yönlendirdiğiniz yazıyı okudum Halil Brain. Kaliforniya Teknik'ten birisinin böyle bir yazıyı daha farklı ele almasını beklerdim doğrusu. Sadece felsefi bir yaklaşım gördüm ben, bir de herkesin bildiği evrendeki parçacıkların adedi ya da evrenin boyutu gibi rakamlar. Potansiyel enerji alanından, İnflaton alanından veya şişme teorisinden bahsetmeliydi bence.
Ayrıca her şeye böyle mi yaklaşacağız? Siz boşuna yorulmayın, daha önce birileri sizin yerinize düşünmüş, alın keyfinize bakın.
Soru aynı ama içerik aynı değil.
zihni-ates5072
Temel fizikten yola çıkıp big bangi kabul edersek sanırım patlama ne kadar şiddetliyse etki alanı da o denli geniş oluyor. Diğer soruya gelince Allah'ın işine akıl sır ermez :))
necmi-tufek7866
Olaya şu açıdan bakmaya ne dersin Zihni Ateş;
Dini inanca göre Allah evreni insanları imtihan etmek için yaratmıştır. İnanç buysa, bu kadar büyük bir evren yaratmaya ne gerek vardı? Bir güneş sistemi veya bir tane galaksi yeterdi. Aynı Allah biz insanlara ziyankar, müsrif olmamayı söylerken, kendisi neden bu kadar büyük bir savurganlık yapıyor?
Yoksa, evreni bu boyutlarda yaratmaktan başka bir şeçeneği yok mudur?
Einstein bunu soruyor.
optical-resonant-cavity3452
Einstein böyle bir soruyu nerede sormuş? Kaynak gösterebilir misiniz?
ahmet-cifci8301
Albert Einstein tanrı zar atmaz derken belirsizliklerin mutlaka düzen içerisinde belirli bir yerleri olduğunu vurgulamıştır. Hatta belirsizlik yoktur demiştir. Önceleri bu düzeni tam anlamıyla çözmeye çalışırken en son bir bilim adamının görüşleriyle birlikte Bohr' a karşı ' her şey tam olarak bilinemez' demiştir.
necmi-tufek7866
Optical,
Zihni Ateş'e verdiğim cevaptaki bakış açısı bana ait. Einstein Tanrı'nın başka bir seçeneği olup olmadığını elbette İslami inanışa göre sormadı. Bu benim onun sorusunu, İslami açıdan ve bize göre uyarladığım bir versiyonu.
Bence iyi bir soru.
optical-resonant-cavity3452
Bence bilimin olduğu yere tanrıyı karıştırmamak lazım.
zihni-ates5072
Katılıyorum
necmi-tufek7866
Optical,
Keşke bunu Einstein'a söyleseydin. İnsanlık şimdi yüz yıl falan geride olurdu. Ayrıca bence her şeyi yanlış anlıyorsunuz. Eğer sorduğum soruyu zamanında ben kendime sorduğumda yanıtını aramış olmasaydım psikoljisi bozuk birisi olacaktım. Çünkü bu açıkça bir çelişki gibi görünüyordu. Zihni'ye önerdiğim bakış açısı iyi araştırılması gereken bir bakış açısıdır.
Belki evreni bu kadar büyük yaratmak daha küçük yaratmaktan daha ucuza mal oluyor?
Belki evren hiç bir fazladan enerji gerektirmeden, enerjinin kendi dengeleri içinde kendiliğinden ve bedavaya var olabiliyor.
Bunları araştırıp sormayalım mı?
Tanrı bu araştırmalara kızmaz, bence bizim adımıza sevinir bile. Üstelik bilimin olduğu yere Tanrı karışırsa doğru olan ortaya çıkmaz mı sanıyorsunuz?
Keşke böyle bir cümle kurmamış olsaydınız.
necmi-tufek7866
Zihni Ateş, bu arada dikkatimi çeken bir cümle kurmuşsun. Big baegden ve patlama şiddetinden bahsediyorsun. "Büyük Patlama" denilen şey bir bomba gibi patlayıp etrafa saçılmak değildir. Eğer öyle olsaydı evren her yöne doğru bir örnek "homojen" olmazdı. Bazı parçalar daha hızlı veya daha yavaş giderlerdi. Bu öyle bir patlama durumu değildir.
Big Bang olayında, şişme durumundan çıkan evrenin telaşsız genişlemeye devam etmesi durumu vardır. Aslında evreni büyüten şey patlama durumu değil, uzayın şişmesidir. Bunu şöyle tasvir ederler; Bir balonun üzerinde bir çok nokta olsa, balonu şişirdiğinizde tüm noktalar birbirlerinden eş yönlü olarak uzaklaşırlar. Yani olay patlama değil uzayın şişmesidir.
hic-kimseyle-tartismaz9132
Sayın Necmi Tüfek, bence sırf insanlık için olsa, bu kadar büyük bir evren fuzuli bir israf olurdu. Zaten kendini yoketme eşiğindeki insanoğlu için, samanyolununyarısı kadar bir alan bile yeterdi. Kalanları sanal vizyonla kapatılırdı. İnsanoğlu büyük ihtimalle güneş sisteminden çıkmadan kendini yokedecek zaten. :-( Dinler, üretim yapısı ve toplum sosyolojisi üzerinde yönlendirici, biçimlendirici olduğundan, hele bir de doğayı tüketimi insana hak olarak gösterdiği için, evreni insan (hatta tek tanrılı olanlar insan olarak, sadece erkeği kabul etmiş) etrafına kurmuş... Einstein bildiğim kadarıyla inançlı birisiydi. Bu nedenle, sorusunun altında başka kasıtlar olabilir.
hic-kimseyle-tartismaz9132
Ama başka seçeneği var mıydı? Şüphesiz iradesi çerçevesinde, sonsuz olasılığa sahipti. Belki de biz onlardan birindeyiz sadece...:-) Belki de bizim için geçerli olan bu büyüklük, onun için zerre bile değildir.Her şey göreceli olduğu için, sorunuza sadece ek sorular katabiliyorum.
necmi-tufek7866
Buradaki ana fikir, "Evrenin varlığı fizik yasalarıyla açıklanırken, insanların binlerce yıllık inanç kökenli kavrayışlarının zarar görmemesidir."
Bilim ve din aslında hiç çatışmaması gereken kavramlardır. Benim amacım da bunu sağlamaktır. Verdiğim savurganlık örneği aslında bir savurganlık olmadığını anlatabilmek içindir. "Hiç yoktan bir evren yaratılabilir." Ama bu da bizi kısır bir döngü içine sokabilir. Eğer hiç yoktan bir evren oluşabiliyorsa o zaman "Tanrı!ya ne gerek var?" diyebilirsiniz. Ama az önce "yaratılabilir" sözcüğünü kullandığım halde şimdi "oluşabilir" kelimesini kullandım. Çünkü yaratmak için bir yaratıcı gerekir. Bir şeyin oluşması da yine durduk yerde, yani hiç bir etki olmadan gerçekleşmeyeceğine göre olay tam bir çıkmaza girmiş durumda.
İşte tam da bu yüzden bilim ve din çatışmamalıdır. Çünkü çıkmaz bir yoldur derim ben...
optical-resonant-cavity3452
Bu tip bir tartışmalara girmeyi sevmiyorum ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim. "Evrenin varlığı fizik yasalarıyla açıklanırken, insanların binlerce yıllık inanç kökenli kavrayışlarının zarar görmemesidir." demişsiniz ki bu oldukça yanlış bir düşünce. Sırf insanlar birşeylere inanıyorlar diye bilim adamları çalışmalarını yapmayacaklar mı? Dinde ne olduğu bilimin umrunda değil ki. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi bilim, çeşitli varsayımlardan yola çıkarak, deney yaparak vs. doğayı açıklamaya çalışır. Bu açıklama da dine ters düşerse o dinin sorunudur. Zaten bilimin din ile bir alıp veremediği yok ama din için aynı şey söz konusu değil. Bruno'yu nasıl yaktıklarını, Takiyüddin'in nasıl topa tuttuklarını düşününce ben sizin kadar ılımlı olamıyorum.
necmi-tufek7866
Benim ılımlılığım konuya bireysel açıdan yaklaştığım içindir. İnanç, insanın kendi psikolojik yapısı içinde ister istemez çok önemli bir denge unsurudur. Yani benim bilim ve din arasında olmaması gerektiğini savunduğum kavga insanın kendi içindeki kavgadır. Bazı çelişkiler insanın psikolojisini bozabilir. Yoksa bilim ve din bir birlerinin umurunda olmuşlar, olmamışlar hiç dert değil. Önemli olan bireysel insanın akıl sağlığıdır bence. O da bilgiyle sağlanır elbette. Yani söylediğiniz gibi bilim adamları çalışmalarını yapmazlarsa bilimi nereden alacağız?
Konuyla ilgilenip fikrinizi belirttiğiniz için teşekkür ederim.
atlas7468
Bende şöyle düşünüyorum. Yüce Allahın evreni bu kadar büyük yaratmasındaki sırlardan biri bana göre şu. The Thirteenth Floor - 13. Kat (1999) tarihli bir bilim-kurgu filmi vardı. Filmde insanların gerçek olduğunu sandıkları evren meğerse simülasyonmuş. İnsanlar bir simülatörün içindeki simülasyondan ibaretmiş. Şimdi bu filmi örnek alırsak çağımızda bilim ve teknolojinin ilerlediği nokta da gözlemleyebildiğimiz evrenin en uzak noktası 13.7 milyar ışık yılı uzaklıktır. Düşünün ki teknoloji gün geçtikçe ilerliyor ileride evrenin bundan daha da uzak noktalarına ulaşacağımız kesin. Şimdi düşününki bazılarının dediği gibi Tanrı sadece samanyolunu yaratsaydı insanlık aynı 13. kat filmindeki gibi bu evrenin belli sınırları olduğu fark edecek. sahidende Tanrı varmış. Bizi sınırları belirli deney/sınav alanı gibi bir yere koymuş davranışlarımızı ölçüyor sınıyor derlerdi ve imtihan sırrı ortadan kalkardı. Adı geçen filmi izlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız arkadaşlar. Bu yüzden bu evren bu kadar büyük yaratıldı. Olası sebeplerden biri bence bu.
necmi-tufek7866
Bir simülasyonun içindeki her hangi bir hologram kendisinin bir simülasyonun içinde olduğunu anlayamaz ve dışarı çıkamaz. Bu yüzden evrenin büyüklüğünü bu mantıkla açıklanamaz. Ayrıca siz yazılanları pek iyi okumamışsınız.
Evrenin bu büyüklükte olması sıfır enerjiyle sağlanabilir. Samanyolu boyutunda bir küçük evren yaratmak çok daha meşakkatli ve pahalı olur. Yani Allah'ın savurgan değil aslında oldukça tutumlu davrandığını söylemiş olduk. Siz sanırım farklı bir görüşün olduğu bölümü okumuşsunuz.
arda-tara7624
Necmi Tüfek, insanın kendi yaşamı bir imtihan içindir, ancak koca evrenin varlığının sadece bu imtihan için yaratıldığından emin miyiz, sadece insanlar için? Veya, evrenin büyüklüğünde, yaratıcının büyüklüğü ve gücü hakkında düşünen insanlar alınacak bir ibret yok mudur ? Doğadaki en küçük canlıların bile varlığının bir sebebi varken evrenin mükemmel düzeninde yaratıcının savurganlığı/tutumluluğu tartışılmalı mıdır?