tunahan-teker2574
Görelilik ayrıca hiçbir maddenin ışığın hızına ulaşacak şekilde hızlandırılamayacağını söyler.
Cisimler hızlandıkça kinetik enerjilerinin bir kısmı kütleye dönüşür, durağan kütleye sahip cisimler hiçbir zaman ışık hızına erişemeyecekleri Parçacık hızlandırıcılardaki hızlandırma deneylerinde bugüne kadar kütlesi olan hiçbir cisim, atom veya elektron, ışık hızına çıkarılamamıştır. Hız arttıkça kütlesi de arttığı için ivmelendirilmesi zorlaşmaktadır. kusura bakma optical ben bilgiyi yanlış anlamışım
kivanc2648
zaten parçacık hızlandırıcılarda proton nötron elektron olsun hızlandırılırken ışık hızına yakın hızla giderler ama hiçbir zaman ne geçebilmişlerdir nede ışık hızına ulaşmışlardır günümüze kadar böyle devam etti oda şimdilik ilerde ne olur bilinemez
necmi-tufek7866
Arkadaşlar, olayın özünü kaçırıyorsunuz. Hiç kimse hızlandırılan parçacıkların işık hızına ulaştıklarını söylemedi. Zaten Einstein'ın formülüne göre madde içeren bir cisim ışık hızına ulaşabilse kütlesi sonsuz olur. Burada konu, ışık hızının %99 una ulaşan bir cismin hızından dolayı edineceği kütlesel artışın nasıl bir şey olduğudur? Onu da Cern'den açıkladılar. 7 Tera elektron wolt... Hızlandırılan bir parçacık 7 trilyon wolt enerji gücünde kütle enerjisine erişiyor. İkisi karşılıklı çarpıştıklarında ise 14 Tera elektron wolt enerji açığa çıkıyor. Bu çok büyük bir enerjidir. Enerjiden madde böyle yaratılıyor. Şimdi eğer hızdan dolayı edinilen kütle enerjisi cismin gerçek kütlesinde görünür bir artış meydana getirseydi ışık hızının %99 una ulaşan bir cismin ne kadar büyüyebileceğini daha iyi gözünüzde canlandırabilirsiniz. Herkes aynı şeyi söylüyor ama nedense aynı yerde buluşamıyor.
optical-resonant-cavity3452
Bence soruyu soran kişi göreli enerjiden bahsetmiyor. Onun sorduğu enerjiden parçacık yaratmak (creation) ya da parçacığı yok ederek (annihilation) enerjiye çevirmek. Yani ilk cevap doğru ancak mekanizmasını kimse açıklamamış.
necmi-tufek7866
Herkes konuyu bir tarafından çekiştirince buralara kadar geliyor. Elbette ilk cevap zaten her şeyin anahtarı.
necmi-tufek7866
Optical Resonant Cavity bu arada birlikte çok güzel bir şey yapmışız. Onu paylaşmak isterim. Bu, hızlanmadan dolayı edinilen kütlesel artış için ben "Kütle Enerjisi" dedim. Sizin ne ad vereceğinizi sordum. "Göreli Enerji" denilebilir dediniz. Burada "Göreli" olanın enerji değil, kütle olduğunu düşünürken hiç farkında olmadan olayı anlatabilecek tam terimi birlikte bulmuş olduğumuzu fark ettim. Bu enerjiyi tam olarak "Göreli Kütle Enerjisi" adıyla anlatabiliriz. Bence tam da cuk oturdu tabir edilen şey oldu. Ben çok mutlu oldum. Elbette belki de birileri bu tabiri zaten daha önce kullanmıştır çünkü bizde parçacık hızlandırıcı teknolojisi yok. Ama yine de bağımsız olarak böyle bir terim bulmuş olduk. Bunun için çok teşekkür ederim.
mehmet-ali8832
Necmi Tüfek, yazdıklarımı ben uydurmuyorum. Biraz araştırma yaparsan bu bilgilere erişebilirsin. Enerjiye dönüşen kütle diye bahsettiğimiz kütle zaten enerjidir, parçacıkları bir arada tutan çok güçlü bir enerji. Bu enerjiyi taşıyan parçacıklara gluon deniyor. Bir atom bombası patladığında aslında kütle enerjiye dönüşmüyor, atom çekirdeğindeki parçacıkları bir arada tutan kuvvetler açığa çıkıyor. Güneşte oluşan termonükleer reaksiyonlarda da aynı şekildedir.
necmi-tufek7866
Mehmet Ali, yanlış bir izlenim bıraktıysam beni bağışla. Ben yazdıklarını uyduruyorsun demedim. Kimseyi kırmak gibi bir niyetim de yok. Ben sadece burada doğru şeyler konuşulsun diye çaba göstermeye çalışıyorum. Senin sorunun, konuları bir birine karıştırman. Bu yüzden tutarsız görünüyor.
Enerji konusunda mutabıkız. Evrende ne varsa hepsinin kökeni enerjidir.
Gulonlar, Güçlü nükleer kuvvetin kuantalarıdır. (Taşıyıcı, haberci parçacıklar)
Bir atom bombası patladığında kütle enerjiye dönüşüyor. Sıkılmazsan olayı anlatayım.
Maddenin bir özelliği var. Mümkün olan en küçük kütle ve en az enerji düzeyine yerleşmek ister. Bu yüzden hidrojen atomları bir miktar kütle yitirip Helyum atomu olurlar. Demire ulaşıncaya kadar bu hep böyle devam eder. (Buna yokuş aşağı denir.) Demir atomu maddenin en ideal enerji ve kütle durumudur. Peki neden demirden sonraki atomlar oluşur? Demir aşaması bir süpernovanın ulaştığı en kritik noktadır. Demir oluşması sırasında patlar. Bu patlamanın verdiği çok fazla ısı yüzünden uranyuma kadar diğer elementler oluşur. Ama bunlar enerji fazlalığının zorlaması yüzünden oluştukları için yine ideal konuma yani demire dönüşmek isterler. Burada da yine yokuş aşağı durumu vardır. Doğada hiç bir şey zorlama değildir, kendiliğinden ve basittir. Demirden sonraki elementler radyoaktiftir. Yani çekirdekteki protonların elektrik güçleri fazla geldiği için onu dengelemek amacıyla fazladan nötrona ihtiyaç duyarlar. Radyoaktif çizelgedeki tüm atomlarda fazla nötron bulunur. Nötronlar zayıf kuvvetten etkilenirler. Zaman içinde zayıf nükleer kuvvet yüzünden değişime uğrarlar ve çekirdekten dışarı atılırlar. Dışarıya atılırken bir helyum atomu olarak giderler ve bu arada element proton da kaybettiği için daha alt seviyedeki elemente dönüşür. Bu da yine yokuş aşağı bir durumdur. Yani enerji ve kütle kaybedip demir atomuna ulaşıncaya kadar devam eder.
Bu yüzden radyoaktif elementlerin "yarı ömür" denilen kendiliğinden bozunma süreçleri vardır.
Şimdi Atom bombasının ne olduğu ortaya çıkıyor. Doğanın zaman içinde ve yavaş yavaş yaptığı bu aşağı inişin bir anda olmasını sağlamaktır atom bombası.
Ve maddenin her değişiminde mutlaka kütlede bir parça azalış veya artış olur.Çünkü her element bir diğerinden farklı kütle durumundadır.
Biraz uzun oldu ama sanırım olay böyle daha rahat anlaşılmıştır.
mehmet-ali8832
Neyse yazdıklarımı zaten açık şekilde yazdım, anlayan anlamıştır. Senin için yapabileceğim bir şey yok Necmi:))
necmi-tufek7866
Benim yazdıklarımda yanlış bir şey varsa lütfen eleştiri yap. Bunlar bilimsel şeyler ve politikacılar gibi kamuoyu oluşturmak için yapılmıyor. Zaten ülkemizde fizik fakültelerine talep azalıyor bir de öyle internete bakıp her şeyi yanlış anlayanlar çevreye bunu kafasına göre anlatıyor. Bu siteyi takip eden ve gerçekten bilgi edinmek isteyen insanlara kötülük etmiş oluyorsun Mehmet Ali. Bilimsel bir bilgi vereceksen net ve kesin olmalısın. Eleştiriye açık olmalısın ve savunduğun şeyi açık ve anlaşılır bir dille anlatmalısın. Daha da önemlisi önce kendin anlamalısın.
mehmet-ali8832
Necmi sana ne diyebilirim ki, "arabanın hızı arttığında kütlesi de artar bu yüzden daha hasarlı kaza yapar" demişsin:)) Göreliliği böyle anlayan birisiyle görelilik üzerine bir tartışmaya girmek çok mantıklı gelmedi bana:))
necmi-tufek7866
Sevgili Mehmet Ali, benim kimseyle aşık atmak gibi bir derdim yok. Ama dürüstlük en çok önem verdiğim şeydir. Eğer sen şimdiye kadar olan yazışmalardan hiç bir şey çıkarmadıysan ve bu işi gurur meselesi haline getireceksen, haklısın bizim tartışmaya girmemiz hiç mantıklı olmaz. Sana karşı haksızlık ettiysem özür dilerim.
murat-yuksel1130
comolokkooooo papi papi papiculooo. ce ce okaça attı ve golll
murat-yuksel1130
alayınızla yarışırım. kapışmak isteyen bana ulaşsın
fizikadami9012
Atomların yani parçacıkların yüksek hıza ve parçacık arası yüksek sürtünmeye maruz kalınca faz meydana gelir yani atomların haraket hızı ışık hızının 2 katı olması durumunda oluşan olaydır bu olay kütlenin enerjiye dönüşmesidir bu şekilde eğer yüksek hızda atom altı sürtünmeye maruz kalırsak bir duvarın veya evrendeki her maddenin için geçebiliriz fakat böyle birşey mümkün olamaz eğer vücudumuz herhangi bir özel ekipman olmadan (zaten öyle bir teknolojiye sahip deiliz) yüksek sürtünme medeniyle atomlarımız hatta atom altı parçacıklar bile milyarlarca, trilyonlarca, katrilyonlarca parçaya ayrılır yani vücut oksijen atomlarına karışır yani yok olur. Ve bunun geri dönüşü yoktur. Ayrıca ışık hızı hakkındaki çalışmalar hala albert ensteinin teorisi üzerinden ilerlemektedir ki e=mc üzeri 2 de sürtünme hesaplanmadığı için hala canlı bir denek üzerinde atom altı çarpıştırma merkezlerinde deney yapılamıyor.